Erdoğan, "Gerekli talimatı Dışişleri Bakanımıza verdim" dedi...10 ülke büyükelçileri "Persona non grata" ilan edilir mi?

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 10 ülkenin büyükelçisine yönelik mesajını değerlendiren siyasetçi ve diplomatlar, bu tür çıkışların Türkiye'nin uluslararası ilişkilerine büyük zarar verdiği görüşünde

10 ülke büyükelçileri "Persona non grata" ilan edilir mi? / Fotoğraf: Reuters

"Komşularla sıfır sorundan", "problem yaşanmayan komşu kalmadı" noktasına gelindi. 

Suriye, İsrail ve Mısır başta olmak üzere birçok ülke ile ilişkiler koptu, büyükelçiler karşılıklı olarak "istenmeyen adam" ilan edildi. 

"Değerli yalnızlık" stratejisine yönelik eleştirilerin ardından hükümet, "Düşmanları azaltıp, dostlarımızı çoğaltacağız" vaadinde bulunmuştu. 

"Ancak gelinen noktada dost değil, düşman çoğaldı" eleştirisi sıklıkla dile getiriliyor.  

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İsveç, Kanada, Norveç ve Yeni Zelanda büyükelçilerinin 4 yıldır tutuklu bulunan Osman Kavala'nın serbest bırakılması yönünde yaptığı çağrısı günlerdir tartışılıyor.

En son bu tartışmaya Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Afrika ziyareti sonrası yaptığı açıklamayla katıldı.

Elçilerin Kavala'ya destek vermesine tepki gösteren Erdoğan'ın, "Bunları ülkemizde ağırlamak gibi bir lüksümüz olamaz" demesi tartışmayı farklı bir boyuta taşıdı. 

Edoğan, "Gerekli talimatı Dışişleri Bakanımıza verdim. Ne yapması gerektiğini söyledim. 'Bu 10 büyükelçinin bir an önce istenmeyen adam ilan edilmelerini hemen halledeceksiniz' dedim" diyerek tepkisini sürdürdü. 

Erdoğan'ın bu çıkışından sonra söz konusu ülkelerin büyükelçilerinin "Persona non grata" yani "istenmeyen adam" ilan edilip ülkelerine gönderilebileceği yorumlarına neden oldu. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamasının üzerinden üç gün geçmesine rağmen büyükelçilerle ilgili bir karar alınmadı.

Peki dünyanın en güçlü devletlerin büyükelçilerinin "istenmeyen adam" ilan edilip sınır dışı edilmeleri mümkün mü? 

Bu yönde bir karar alınmasının Türkiye'ye etkileri ne olur? 

Konuyu Independent Türkçe'ye değerlendiren siyasetçi ve eski diplomatlar, Erdoğan'ın sözlerinin söylenmemiş gibi kabul edilmesi gerektiğine vurgu yaptı. 

"Trump ve Merkel'e olumlu cevap verildi"

Eski Dışişleri Bakanı Şükrü Sina Gürel, "Erdoğan'ın çıkışıyla 10 büyükelçi ülkelerine gönderilir mi? sorusunun cevabını bilen tek kişinin yine Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğunu söyledi. 

Şükrü Sina Gürel
Şükrü Sina Gürel / Fotoğraf: Twitter

 

Erdoğan'ın uygulanması halinde sonuçlarının çok ağır olacağı laflar ettiğini ama arkasını getirmediğini ifade eden Prof. Dr. Gürel, "Dolayısıyla ne yapacağı belli olmaz. Ama asıl önemli olan bu büyükelçilere Türkiye'nin içişlerine böyle karışma cesareti verilmiş olmasıdır" dedi.

"Türkiye uluslararası mahkemelerin kararlarına uymalı"

Büyükelçilerin yaptıklarını doğru bulmadığının altını çizen Gürel, "Donald Trump ve Angela Merkel'in de yaptıkları doğru değildi. Ama onlara olumlu cevap verildi. Dolayısıyla büyükelçiler bu cesareti herhalde oradan almışlardır" diye konuştu.

"İşin şöyle bir boyutu var" diyen Gürel, şunları kaydetti: 

"Doğrusu, Türkiye'nin anlaşmalarla yetkisini tanıdığı uluslararası mahkemelerin, yargının kararlarına uymasıdır. Anayasamız bunu gerekli kılar ama bunu büyükelçilerin bize hatırlatması doğrusu hiç yakışık kalmaz. Bunu kendi anayasamıza göre kendimizin değerlendirmesi gerekirdi."

"Bağlayıcı kural varken aksine davranmak yanlıştır"

Eski Başbakan Yardımcısı Ertuğrul Yalçınbayır ise dışişlerinin belli bir usul ve adabının olduğunu anımsattı.

 

Ertuğrul Yalçınbayır
Ertuğrul Yalçınbayır / Fotoğraf: Twitter

 

Bu usul ve adabın dışına çıkılması durumunda fevkalade olumsuz sonuçların yaşanabileceğini aktaran Yalçınbayır, "Uluslararası hukuk ve Avrupa Konseyi'nin bir parçasıyız. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) kararını tanıyan bir ülkeyiz ve vatandaşımıza da iç hukukta hak arama bittikten sonra AİHM'e başvuru hakkını da tanımış. Bu kadar bağlayıcı kural ve etik değerler varken, aksine davranmamız fevkalade yanlıştır" ifadelerini kullandı. 

"Cumhurbaşkanı tarafından söylenmesi çok vahim"

Erdoğan'ın çıkışının popülist tutum olduğunu söyleyen Yalçınbayır, bunun cumhurbaşkanı tarafından söylenmesinin daha da vahim olduğunu belirterek şu değerlendirmede bulundu:

"Onun için bu sözü söylenmemiş sayacaklardır. Söylenmemiş sayılmak da fevkalade olumsuz neticeler doğurur. Onun için ben bu sözün söylenmemiş olduğunu düşünüyorum. Bu sözü Türkiye'de hiç kimse söylememelidir. Söylüyorsanız eğer o zaman AİHM kararlarını kabul etmeyeceğinizi, Avrupa Konseyi'nden çıkacağınızı ilan edin… Bunlar restleşmek değil, bunlar popülist tutum ve davranışlardır. Dünya ile entegre olmak istiyorsanız, dünyada yarışa katılmak istiyorsanız, yarışın asgari unsurları bu kurallara uymak ve nezaketi göstermektir."

"Tepki onlara talimat veren hükümetlere verilmeli" 

Emekli Büyükelçi Onur Öymen ise 10 ülkenin büyükelçilerinin kendi başlarına karar alamayacakları görüşünde.

Bunların hükümetlerinden talimat alma aldıktan sonra bu yönde bir açıklama yapmış olabileceklerini anımsatan Öymen, "O bakımdan bir tepki gösterilecekse esas muhatap onlara talimat veren hükümetleridir" dedi.

Onur Öymen
Onur Öymen / Fotoğraf: Twitter

 

Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde benzer çağrıların yaşandığını hatırlatan Öymen, "Osmanlı da bu tür girişimlere biraz zayıf davranıyor ve boyun eğiyordu. İkincisi, bir ülkeyi eleştirilecek konu olduğu zaman normal usule göre yapılması gerekir. Büyükelçinin bulunduğu ülkenin hükümetine protesto vermesi çok sık görülen bir durum değildir" şeklinde konuştu. 

"Uluslararası hukuka göre 'istenmeyen adam' ilan edilebilir"

İnsan hakları gibi konuların devletlerin iç işleri sayılmadığına dikkati çeken Öymen, şöyle devam etti: 

"AİHS'nin 46 maddesine göre AİHM'in kararları uygulanmak zorundadır. O bakımdan "hiçbir işimize karışamazsınız" diyemezsiniz. Kaldı ki 2004'te anayasamızın 90. maddesinin sonuna eklenen bir protokolle insan haklarıyla ilgili uluslararası anlaşmalar milli yasalara göre önceliklidir. Tüm bu gerçekler ortadayken "bizim içişlerimize karışamazsınız" demek doğru değil. Evet, büyükelçilerin girişimi yanlıştır. Eleştiri yapılacaksa ilgili hükümetlere yapılmalıdır. Çünkü büyükelçiler, hükümetlerinin talimatlarıyla hareket ediyor." 

"Büyükelçiler gönderilebilir mi?" sorusuna Onur Öymen, "Uluslararası hukuka göre hükümetler görev yapan büyükelçileri, "Persona non grata" ilan edilebilir. Şahsen 10 büyükelçinin birden sınır dışı edileceğine pek ihtimal vermiyorum" yanıtını verdi. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU