Gazeteci Yavuz Selim Demirağ'a saldırı davası ağır ceza mahkemesine gönderildi

Yavuz Selim Demirağ, sanıkların iddiaları reddetmesinin ardından "Ben herhalde kendi kendimi dövdüm. Her şey ortadayken bu kadar yalana tahammülüm yok" diye konuştu

Yavuz Selim Demirdağ / Fotoğraf: Twitter

Yeniçağ Gazetesi yazarı Yazarı Yavuz Selim Demirağ'a saldıran 6 kişinin Ankara 54. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı davanın ilk duruşmasında heyet duruşmanın ağır ceza mahkemesinde görülmesine karar verdi. 

Yavuz Selim Demirağ'a yönelik 11 Mayıs 2019'da yapılan saldırıya ilişkin "silahla kasten yaralama, tehdit ve hakaret" suçlarından Adem Yavuz, Ali Adanur, Emrah Yavuz, Furkan Çelik, Necmettin İnan ve Orhan Çoban’ın 20'şer yıl 10'ar aya kadar hapis istemiyle yargılandığı davanın ilk duruşması Ankara 54. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yapıldı. 

Sanıkları savunmak için 22 avukat davaya müdahil olmak istedi. Mahkeme Başkanı vekaleti olmayan avukatları duruşma salonundan çıkardı.

Yeniçağ'da yer alan habere göre; sanık Emrah Yavuz soruşturma aşamasında verdiği ifadesinin doğru olduğunu belirterek, “Ben olaya iştirak etmedim. Diğer sanıklarla birlikte de olay yerinden ayrılmadım” dedi.  Sanık Orhan Çoban, Demirağ ile itiş kakış yaşadıklarını  Sanık Furkan Çelik ise elindeki sopa ile Demirağ’a vurmadığını ve bir şey olmasından "korktuğu" için araçta bulunan sopayı elini aldığını söyledi.  Hakimin "E nasıl yaralandı?" sorusuna “Bilmiyorum. Orhan ile aralarında itiş, kakış yaşandı” diye kendini savundu. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

"Ben herhalde kendi kendimi dövdüm"

Sanık Adem Yavuz, elinde bıçak ve sopa olmadığını belirterek, “Furkan dışında kimsenin elinde sopa yoktu. Furkan sopa ile indi ama vurmadı” dedi. Hakim “Peki nasıl yaralandı?” diye sordu. Sanık Yavuz, “İtiş kakışta yere düştü. Bu sırada yaralanmış olabilir” diye olay sırasında Demirdağ vurmadığını yineledi. Sanık Necmettin İnan, “Olay sırasında mağdur yere düştü. Bu yüzden yaralanmış olabilir” diye Demirağ vurmadığını söyledi.  Sanık Ali Adanur, “Biz gittiğimizde beyfendi yerde yatıyordu. Görmedim zaten. Nasıl yaralandığını bulmuyorum” diye konuştu.  

Yavuz Selim Demirağ  ise sanıkların yalan söylediğini vurgulayarak, "Ben herhalde kendi kendimi dövdüm. Her şey ortadayken bu kadar yalana tahammülüm yok. ‘Meydanı boş mu buldun’ dediler. Bir tanesi küfretti, biri ‘Öldürün’ dedi. Trafikte herhangi bir şey yaşanmadı. Beni evime gazeteci arkadaşım Murat Ağırel bıraktı. Muhtemel ki takip ettiler” diye konuştu. 

Demirağ’ın avukatı Erhan Tokatlı, müvekkilinin vücudundaki yaralanmaların gözetilerek, sanıkların Öldürme kastıyla hareket ettiklerini bildirdi. Tokatlı, “Öldürme teşebbüsünden yargılanması gerektiği kanaatindeyiz. Bu nedenle görevsizlik verilmesini talep ediyoruz” diyerek, davanın ağır ceza mahkemesine gönderilmesini istedi.

Daha sonra Avukat Erhan Tokatlı mahkemeden görevsizlik talebinde bulundu. Savcı talebin reddedilmesini  istedi. Hakim, avukat Tokatlı’nın görevsizlik talebini kabul ederek, dosyanın ağır cezaya gönderilmesine karar verdi.

 

 

Yeniçağ

 

DAHA FAZLA HABER OKU