Sırada enerji var...

Hakan Gülseven Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: BirGün

Enerji fiyatları konuşuluyor. Ve boşuna değil bu konuşmalar.

Her gün yeni bir zam geliyor. 

Dolarla maaş almadığımız için cebimizdeki para enerji ihtiyacımız karşısında eriyor. 

Bizim devletimiz İkinci Dünya Şavaşı'nın ardından Batı emperyalizminin güdümüne girdiğinden beri aklını yitirdiği için enerji politikalarımız da aynı akılsızlıkla belirlendi.

Türkiye'nin bir demiryolu ağına ihtiyacı varken, sırf dev otomotiv şirketleri kamyon, otobüs satsın diye ülkeyi bir trafik cehennemine çevirdiler.

Kamyon akılsızlığı son sürat devam ediyor. Demiryoluna yatırım yok denecek kadar az. Demiryolu ağının başında ise işbilmezler topluluğu var.

Aynı akılsızlık, belki de avantacılık demek lazım, kentlerin ısınma sorununda da yaşanıyor.

Sovyetler Birliği döneminde Moskova beş ayrı merkezden ısıtılıyordu.

Tüm evlere sıcak su caddelerin altından bu merkezlerden iletiliyor, böylelikle soğuk kış koşullarında caddelerin buzlanması da engelleniyordu.

Biz ne yapıyoruz?

Rezervimiz olmayan doğalgazı fahiş fiyatla dolar üzerinden satın alıyor, büyük merkezlerden çok ucuza sıcak su dağıtmak yerine her eve tesisat döşeyerek kombi ve sayaca da dünyanın parasını gömüyoruz.

Devlet "sosyal" olmayınca bu düşünülemiyor bile.

Sosyal olmayan devlet otomatik olarak akılsız oluyor.

Güneşin yılın önemli bir bölümünde parıldadığı bir ülkede çatıların bomboş durması ve iktidar müteahhitlerinin Karadeniz'deki güzelim dereleri mahvederek devlete elektrik satıyor.

Her işimiz bu şekil.

Malûm, geçenlerde Tayyip Erdoğan, "Küresel düzeyde enerji, mal, hizmet fiyatları fahiş oranda arttığı halde biz bunları 3'te biri 5'te biri yansıtarak vatandaşlarımızı koruyoruz" dedi.

Bu, yeni zamlara hazır olmamız gerektiği anlamına geliyor. 

Gıda ve beslenme sorunu yaşanan ülkede, öyle görünüyor ki ciddi bir ısınma sorunu da yaşanacak bu kış.

Ne akla hizmetse özelleştirdikleri elektrik dağıtımı zaten vatandaş üzerinde ek bir yük oluşturmuşken, yeni zamlara nasıl dayanacağımız ayrı bir muamma.

Uluslararası ölçekte küme düşmüş bir Türkiye'nin vatandaşlarını fahiş fiyat artışlarından koruduğu iddiasına kim inanır bilmiyorum ama bu kış iktidara daha az kişinin inanacağını yaşayarak göreceğimiz kesin gibi.

Sağlıklı beslenemeyen, üzerine ciddi bir barınma ve ısınma sorunu yaşanan ülkede sanırım iktidar daha fazla kolluk gücü kullanma ihtiyacı duyacak.

Ve Türkiye, daha fazla vatandaşının kaçıp kurtulmak istediği bir yer haline gelecek.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU