Babacan: Meclis'te çevirisi yapılan 4 dil var ama ülkede en çok konuşulan ikinci dil Kürtçe yok

Meclis'te Kürtçe çeviri hizmeti verilmemesini eleştiren Babacan, "Kürtçe milyonlarca Kürt’ün dilidir. Adını koyun artık. Şu dili bir tanıyın. Bu ırkçı, ayrımcı zihniyetin mutlaka değişmesi gerekli" diye konuştu

Fotoğraf: AA

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, İstanbul’da partisinin Esenyurt ilçe binasının açılışında konuştu.

Babacan’ın gündeminde Kürt meselesi ve hayat pahalılığı vardı.

Kürt meselesinin çözümünün meşru ve demokratik siyasetten geçtiğini vurgulayan Babacan, "Çözümü Meclis olarak gösterenler de var. Olabilir ama keşke Meclis çalışsa. Bugünkü Meclis’ten neyi çözmesini bekleyeceksiniz? Temsil gücü çok yüksek bir Meclis çözümlerin iyi bir adresi olacaktır" dedi.

"Bir mesele var ise, ilgili herkesle görüşülmesi gerektiğini ve görüşüleceğini de herkesin bilmesi lazım" diyen Babacan, şöyle devam etti:

Onunla konuşma, bununla konuşma, onu dinleme, bunu tanıma… Böyle olmaz. Sorunlarımızı konuşa konuşa çözeceğiz. Bu mesele, herkesi ilgilendiren bir meseledir. Kandan, gözyaşından beslenen hiç kimseye geçit vermeyeceğiz. Devleti sorunun bir parçası olmaktan çıkarıp, çözümün bir parçası haline getireceğiz.

"Kürtçe ‘bilinmeyen dil’ ise çevirisini yaptırın"

TBMM'deki çeviri hizmetlerinde Kürtçe'nin olmamasını da eleştiren Babacan, "Dört dil var. İngilizce, Arapça, Rusça ve Fransızca. Bir eksik var: Türkiye’de en çok konuşulan ikinci dil, Kürtçe yok" diye konuştu.

Babacan şöyle devam etti:

Diyebilirler ki; 'Kürtçe yabancı dil değil, bu toprakların dili’. Böyle diyorlarsa eyvallah. Ama o zaman Meclis kürsüsünde ya da Meclis’te sandalyede oturan milletvekillerinden Kürtçe konuşan arkadaşlarımız olduğu zaman tutanaklara niçin ‘bilinmeyen dil’ yazıyorsunuz? Eğer ‘bilinmeyen dil’ ise, hiç olmazsa bir tercümesini yapıverin de insanlar ne olduğunu anlasınlar. Kürtçe milyonlarca Kürt’ün dilidir. Adını koyun artık. Şu dili bir tanıyın. Bu ırkçı, ayrımcı zihniyetin mutlaka değişmesi gerekli.

"Taraflı cumhurbaşkanlığı sistemi yüzünden her şeye zam geldi"

Babacan konuşmasında, tüketim ürünlerindeki yüksek fiyat artışına ilişkin de yorumlarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Tarım Kredi marketinde yaptığı alışverişi anımsatan Babacan, "Sayın Erdoğan markete gitmiş, abur cubur doldurmuş sepete, bin liralık alışveriş etmiş. Bir de ‘Fiyatlar gayet uygun’ diyor" değerlendirmesinde buşundu.

Babacan, taraflı cumhurbaşkanlığı sistemi yüzünden her şeye zam geldiğini belirterek, "Cumhurbaşkanı’na sesleniyorum; bunları söylemem gerekiyor. Siz, her şeyin güllük gülistanlık olduğu bir hayal dünyasını insanlara anlatıyorsunuz. Sizi hakikate davet etmek istiyorum. Hakikat çarşıda, pazarda, markette" ifadelerini kullandı.

Babacan şöyle devam etti:

Koca bir ülke, bu kötü yönetimin elinde can çekişiyor. Ülkemiz, varlık içinde yokluk çekiyor benim ülkem. Asgari ücret, açlık sınırının dahi altındayken, kamu kaynaklarından nemalananların, 10-15 yerden maaş alanların keyfine diyecek yok. Halkımız her türlü zorlukla boğuşurken, ülkenin cumhurbaşkanı hiç oralı olmuyor. Başka bir dünyada yaşıyor. Diyor ki ‘İşçi de memur da halinden memnun’. Yoksulluktan bahsedene, ‘Abartıyorsun’, hayat pahalılığına ‘Enflasyon yüzde 20’nin altında’ diyor. Sayın Erdoğan artık bambaşka bir dünyada yaşıyor.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU