Eski Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Melih Gökçek, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) soruşturması kapsamında, önceki hafta ifade verdi. 

Gazeteci Alican Uludağ'ın ulaştığı ifadede yer alan bilgilere, Gökçek'e, FETÖ'ye imar rantı sağladığına yönelik iddialar da soruldu.

Eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'la polemik yaşadığında, 'Ankara'yı parsel parsel FETÖ'ye satmakla' suçlanan Gökçek, konuyla ilgili sorulara, yanıtı verdi.

17-25 Aralık sürecinden önce kimlerin veya hangi şirketin içerisinde yer aldığı ve yapı adına faaliyet gösterdiğini net olarak bilmesinin mümkün olmadığını ileri süren Gökçek, "Belediye Başkanı olarak görev yaptığım dönem içerisinde yasal hakkı olan herkesin hakkını belediye meclisi ile birlikte verdik. Bir plan değişikliği ile ilgili herhangi bir kimse belediyeye müracaat ettiğinde bu müracaatı benim veya belediyedeki herhangi bir personelin reddetme hakkı yoktur. Bu konudaki tüm yetki ve irade belediye meclisine aittir. Görev yaptığım bu türden gelen plan değişikliklerini belediye meclisine havale ettik. Bu konuda sayısız Danıştay kararı vardır" diyerek kendini savundu. 

Topbaş ve İmamoğlu örnekleri

Gökçek, bu yanıtıyla, plan değişikliğiyle ilgili kendisinin veya bir belediye personelinin ret hakkının olmadığını ileri sürdü ama hem kanun hem de geçmişteki örnekler onu doğrulamıyor.

Topbaş son 5 imar değişikliğini veto etti

AK Parti'de belediye başkanlarının görevden alındığı süreçte, Gökçek'le birlikte kızağa çekilen eski İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Kadir Topbaş, İBB Meclisi'nin ona sunduğu son 5 plan değişikliğinde veto hakkını kullanmıştı. 

Topbaş, 2017 yılının ağustos ayında, İBB Meclisi'nin; Pendik, Beşiktaş, Kartal, Sarıyer ve Bayrampaşa'daki 5 imar değişikliği kararını veto etmişti. Merhum Belediye Başkanı tarafından veto edilen imar değişiklikleri, İBB Meclisi tarafından oy çokluğuyla yeniden kabul edilmişti. Başkanın veto ettiği imar değişikliklerinden sonra görevden alınma süreci hızlandırılmıştı.

İmamoğlu veto etti, meclis direndi

Benzer süreç, 31 Mart 2019'daki yerel seçimden sonra İBB Başkanı olan, 23 Haziran 2019'da tekrarlanan seçimle galibiyeti kesinleşince göreve başlayan Ekrem İmamoğlu döneminde de yaşandı. Üstelik bu süreçte İmamoğlu, İBB aleyhine dava da açtı.

İmamoğlu, İBB Meclisi'nin Ekim 2019'da Esenler, Başakşehir, Kağıthane, Eyüpsultan, Şişli ve Beşiktaş ve Tuzla ilçelerindeki plan değişikliği kararlarını veto etmişti. İBB Meclisi, veto kararına karşı direndi ve plan değişiklikleri tekrar kabul edildi. 

Kanun dava açma yetkisi veriyor

Ekrem İmamoğlu da bunun üzerine, 2020 yılının başında İstanbul 3. İdare Mahkemesi'ne başvurarak, başkanlık makamında bulunduğu belediye aleyhine dava açtı.

Büyükşehir Belediyesi Kanunu'nun 14. maddesi, belediye başkanlarına, veto ettiği karar yeniden oylanırsa dava açma yetkisi veriyor.

O kanun maddesi şöyle:

Büyükşehir belediye başkanı, hukuka aykırı gördüğü belediye meclisi kararlarını, 7 gün içinde, gerekçesini de belirterek yeniden görüşülmek üzere belediye meclisine iade edebilir. Yeniden görüşülmesi istenilmeyen kararlar ile yeniden görüşülmesi istenip de büyükşehir belediye meclisi üye tam sayısının salt çoğunluğuyla ısrar edilen kararlar kesinleşir. Büyükşehir belediye başkanı, meclisin ısrarı ile kesinleşen kararlar aleyhine idari yargıya başvurabilir.

Gökçek veto da edebilirdi, dava da açabilirdi

Yani, Gökçek'in sözünü ettiği gibi, belediye başkanlarının plan değişiklikleriyle ilgili eli kolu bağlı değil. Belediye başkanı, isterse veto yetkisini kullanabilir. Vetonun belediye meclisi kararında direnirse, konuyu idari yargıya taşıyabilir.