Yeni Şafak yazarı Mehmet Metiner, son günlerdeki laiklik tartışmasıyla ilgili bir yazı kaleme aldı. Metiner, laikliğin kurumsal olarak cumhuriyet veya demokrasinin olmazsa olmaz bir unsuru olmadığını savundu.
Metiner, bugünkü köşe yazısında “Laiklik kuramsal olarak cumhuriyet veya demokrasinin olmazsa olmaz bir unsuru değildir. Cumhuriyet veya demokrasi bir idare tarzıdır. Her cumhuriyet laik olmak mecburiyetinde değildir” görüşünü dile getirdi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
“Cumhuriyetimizin kurucu ilkelerinden veya unsurlarından birinin laiklik olduğu iddiası doğru değildir” diyen Yeni Şafak yazarı özetle şu ifadeleri kullandı:
Laiklik cumhuriyetin veya cumhuriyetimizin kurucu unsuru/değeri olmuş olsaydı, cumhuriyetin ilanıyla birlikte bu ilan edilmez miydi? Kimse sözün burasında “O günkü koşullar” veya “tarihsel mecburiyetler” diye beylik laflar edip araya girmesin. Gücünü dinden alan hilafet/saltanat gibi en köklü bir kurumu kaldırmaktan çekinmeyen Atatürk’ün laikliği ilan etmekten çekindiğini söylemek hiç de inandırıcı değil.
Laikliğin Cumhuriyet Halk Fırkası’nın 1927’deki ikinci kurultayında kabul edildiğini, anayasaya 1937 yılında girdiğini ifade eden Metiner, şöyle yazdı:
Aslolan demokratik-özgürlükçü laiklik anlayışını muhafaza etmektir. Din üzerinden başka inanç ve hayat tarzlarına müdahaleyi öngören ideolojik anlayış ne kadar yanlış ve zararlı ise laiklik üzerinden aynısının yapılması da bir o kadar yanlış ve zararlıdır. Sorun din ile laiklik arasında bir sorun değildir. Dini ve laikliği bir taraf ideolojisine dönüştürenler ne yazık ki hem dine hem laikliğe hem de toplumsal barışımıza zarar veriyorlar.
Yeni Şafak, Independent Türkçe