CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, Kovid-19'a yönelik aşılamadaki gecikmelerin çocukların sağlığını tehdit ettiğini belirterek, "Aşılamayı hızlandırmak için gerekiyorsa dünyadaki diğer ülkelerin yaptığı gibi ödül ve teşvik programları uygulanabilir" dedi.
CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı.
Toplantıya ilişkin açıklamada bulunan Parti Sözcüsü Öztrak, hafta sonunda Avrupa Kadınlar Voleybol Şampiyonası'nda bronz madalya alan "Filenin Sultanları"nı kutladı.
Hafta sonunda milli kurtuluş mücadelesi ve partileri açısından tarihi bir gün olan Sivas Kongresi'nin yıl dönümü olduğunu hatırlatan Öztrak, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bu toprakları vatan kılmak için canlarını ortaya koyan tüm kahramanları saygı, rahmet ve minnetle andı.
Öztrak, uzun bir aranın ardından okullarda yüz yüze eğitimin yeniden başladığını anımsattı ve yeni eğitim ve öğretim yılında tüm öğrencilere ve öğretmenlere başarılar diledi.
Türkiye'nin salgında okullarını en uzun süre kapalı tutan ülkelerden biri olduğunu, salgında pek çok öğrencinin uzaktan eğitime ulaşamadığını, ulaşanların bir şey anlamadığını savunan Öztrak, bu açığı kapatmak için hükümete, eğitimcilere, velilere ve öğrencilere büyük görev ve sorumluluk düştüğünü kaydetti.
Öztrak, şöyle konuştu:
Sınıf mevcutları hala çok kalabalık olan okullarımız var. Bu okullarda öğrenci yoğunluğunu azaltmak için ikili eğitime geçmek bir seçenek olabilir. Yine öğretmen ve okul personelinden aşısını olmayanlar var. Sağlık Bakanının açıklamasına göre öğretmenlerde iki doz aşı oranı yüzde 70'lerde. Genel aşılanma oranında ise henüz yüzde 50'yi yakalayamadık. Aşılamadaki gecikmeler yavrularımızın da sağlığını tehdit ediyor. Aşılamayı hızlandırmak için gerekiyorsa dünyadaki diğer ülkelerin yaptığı gibi ödül ve teşvik programları uygulanabilir.
Bazı okullarda hizmetli personel bulunmadığını, bu konuda şikayetler aldıklarını dile getiren Öztrak, okullarda hijyenin nasıl sağlanacağını sordu.
Kronik hastalığı olan çocukların olası bir bulaş durumunda ciddi risklerle karşılaşabileceğini, bu çocukların eğitimi için mutlaka alternatif bir plan gerektiğini vurgulayan Öztrak, "Milli Eğitim Bakanı mutlaka bu konularda milletimizi aydınlatmalıdır. Çocuklarımızın sağlığını korumak için alınan tedbirler konusunda tüm veliler bilgilendirilmeli, eğitim sürecinin tarafı olan bütün unsurlar birlikte hareket edebilmelidir" diye konuştu.
"Hem velilerimiz hem öğrencilerimiz böyle bir eğitim sisteminde mutlu değil"
Hükümetin 19 yılda en çok zarar verdiği alanlardan birinin eğitim sistemi olduğunu ileri süren Öztrak, ülkede 19 yılda 8 kez Milli Eğitim Bakanı değiştiğini kaydetti.
Türkiye'nin, üyesi olduğu OECD ülkeleri içinde eğitim becerilerinde sonlarda olduğunu, "ev genci" oranında en başta bulunduğunu dile getiren Öztrak, OECD verilerine göre, 15-29 yaş arasında her on gençten üçünün çalışmadığını ve bir okulda okumadığını söyledi.
Öztrak, atanamayan yüz binlerce öğretmenin umutla beklediğini, atanabilen öğretmenlerin de hak ettikleri gelire ulaşamadığını kaydedek, "Hem velilerimiz hem öğrencilerimiz hem öğretmenlerimiz böyle bir eğitim sisteminde mutlu değil. Çünkü bu sistemin merkezinde bilim yok, ortak akıl yok, istişare yok. CHP iktidarında, kronikleşen bu sorunları çözmeye kararlıyız" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Rize İkizdere'de CHP'yi eleştirdiğini ifade eden Öztrak, şöyle devam etti:
'Bir dikili taşınız olsun. Var mı bunların bir dikili taşı?' diyerek, kendince bizi eleştirmeye kalktı. Beyefendi, Rize demek çay demek, çay demek CHP demektir. Çayı Karadeniz ile tanıştıran kim? Çayın kanununu çıkaran kim? İlk çay fabrikalarını Rize'de kuran kim? Hadi Türkiye'nin tarihini bilmiyorsunuz, kendi memleketinizin tarihini de mi bilmiyorsunuz? Bize ayıp etmekten sıkılmıyorsan bari 'Çayın Babası' tarımcı, Zihni Derin'in aziz hatırasına ayıp etmekten utanın. Cumhuriyetin tüm yaptıklarını satıp savdınız. Bari bu eserlerin sahibini bir hayırla yad edin.
"Tahminlerde olası küresel finansal dalgalanmalar hiç dikkate alınmamış"
Dün gece 2022-2024 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program'ın Resmi Gazete'de yayımlandığını belirten Öztrak, Orta Vadeli Program'ın ilk defa kanunen yayımlanması gereken tarihte yayımlandığını söyledi.
Yeni bakanın yasal sorumluluğunu yerine getirdiğini, böylece bütçe sürecinin de resmen başladığını ifade eden Öztrak, Orta Vadeli Program'ın seçim sürecini de başlattığını kaydetti.
Öztrak, sözlerini şöyle sürdürdü:
Gelecek yıllara ait büyüme, ortalama döviz kuru, enflasyon, istihdam artışı hedefleri ve işsizlik tahminleri oldukça iyimser. Bu yönetimin ekonomideki son üç yıllık performansına bakıldığında, Orta Vadeli Program sanki Alis'in Harikalar Diyarında kitabı gibi geliyor. Buna rağmen 2011’de Erdoğan’ın 2023 için taahhüt ettiği hedeflerin artık yalan olduğu, bu Orta Vadeli Program ile son bir kez daha tescillendi. 2 trilyon dolar olması gereken milli gelir, OVP'ye göre 2023'te güya 925 milyar dolar olacakmış. Birincisi ilk 10 ekonomi arasına girme hedefi gerçekleşmiyor. 2023'te dünya ile ilgili tahminlere göre 18. sırada kalıyoruz. '2023'te 25 bin dolar olacak' denen kişi başı gelir, dün gece açıklanan OVP'ye göre o da olursa, 10 bin 703 dolar olacakmış. Erdoğan’ın vaatlerine göre 2023'te 500 milyar dolar olması gereken ihracat, OVP'ye göre 242 milyar dolarda kalacak. 2023’de yüzde 5 olması gereken işsizlik ise OVP'ye göre yüzde 11,4 olacakmış.
Faik Öztrak, bu verilere göre 2023'ün gelir ve ihracat hedeflerinin iki kattan fazla iskontoya uğradığını, işsizlik hedefinin ise iki kattan fazla arttığını belirtti. Öztrak, "Bu tablonun sorumlusu elbette Erdoğan'dır. Erdoğan sözünü yerine getiremediği için milletimizden derhal özür dilemelidir" ifadesini kullandı.
2023 hedeflerinden yarı yarıya sapmaya rağmen OVP'nin üç yıllık büyüme tahminlerinin hala çok iyimser olduğunu dile getiren Öztrak, "2018-2021 döneminde, yılda ortalama yüzde 3,8 büyüyen ekonominin 2022-2024 döneminde, ortalama yüzde 5,3 büyüyeceği neye göre tahmin edilmiş?" sorusunu yöneltti.
Öztrak, 2022-2024 döneminde yılda ortalama 1 milyon 170 bin istihdam artışı öngörüldüğünü belirterek, üç yıl üst üste 1 milyonun üzerinde iş verilen bir dönemin daha önce görülmediğini söyledi.
Faik Öztrak, "Tahminlerde olası küresel finansal dalgalanmalar hiç dikkate alınmamış. Özellikle 2023 ve 2024 yıllarında dolarla milli geliri makyajlamak adına kurdaki artış, enflasyonun ve deflatörün altında tutulmuş" dedi.
OVP'nin 2021 enflasyon tahmininin yüzde 16,2 olduğunu, bunun Merkez Bankasının temmuz sonunda yaptığı yüzde 14,1'lik tahmininin üzerinde bulunduğunu ifade eden Öztrak, OVP'nin 2023 enflasyon tahmininin yüzde 8 olduğunu, Merkez Bankasının ise hala 2023'te enflasyonun yüzde 5 olacağını öngördüğünü kaydetti.
Merkez Bankasının bir buçuk ay önce cari işlemler açığının 2021'de 11 milyar dolar, OVP'nin ise cari açığın bu yıl 21 milyar dolar olacağını söylediğini belirten Öztrak, "Bunun hangisi doğru?" sorusunu yöneltti.
OVP'nin bütçe tahminlerine bakıldığında ise 2022-2024 döneminde bütçe açığının milli gelire oranla ortalama yüzde 3,2 olacağını, program tanımlı dengenin ise gelecek üç yıl boyunca açık vermeye devam edeceğini söyleyen Öztrak, bütçenin en çok faiz lobilerini sevindireceğini ileri sürdü.
"Heyetimiz Irak Türkmen Cephesi yetkilileriyle görüşecek"
Faik Öztrak, açıklamasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
"Erzurum'daki taciz iddiaları ile ilgili İl Başkanı ile ilgili bir süreç başladı mı?" sorusuna Öztrak, "CHP'de bu tür iddiaların üstü kapatılmaz. 'Kol kırılır yen içinde kalır' denmez. Taciz asla kabul edilemez. Erzurum İl Başkanının istifası alınmıştır. Bunun dışında süreç yargıda işleyecektir, hukuk ne diyorsa o olacaktır" yanıtını verdi.
"CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bir görüşmede Çerkez Ethem'e iade-i itibar verilmesi gerektiğini söylediği belirtildi. Buna tepkiler geldi. Değerlendirmeniz nedir?" sorusu üzerine Öztrak, Kılıçdaroğlu'nun bir tarihçi olmadığını ama Kurtuluş Savaşı'nda kimin ne yapıp yapmadığını da gayet iyi bildiğini söyledi. Öztrak, asparagas haberler üzerinden kamuoyu gündemini işgal etmenin hiçbir anlamı olmadığını belirtti.
"CHP'den Erbil'e giden heyet görüşmeler yapıyor. Erbil'de yapılan temaslara ilişkin bilgi verebilir misiniz?" sorusuna karşılık Öztrak, şunları kaydetti:
CHP heyeti ziyarete başlamadan önce nerelere gideceğini, kimlerle görüşeceğini zaten açıkladı. CHP devlet protokolünü ve işleyişini bilen bir partidir. Dışişleri Bakanlığına da ziyaret hakkında bilgi verdi. Şu an başkonsolosluğumuzla irtibat içinde görüşmeleri sürdürüyor. Bu ziyaret, partimizin iktidara geldiğinde hayata geçireceği en önemli projelerden biri olan Orta Doğu Barış ve İşbirliği Teşkilatı projesi için görüş alışverişi çerçevesinde yapılmıştır. Amacımız bölge barışını, bölgenin ekonomik gelişmesini, bölgede terörün önlenmesini ve bölge ülkelerinin kendi göbeklerini kendilerinin kesmesini sağlayacak bir ortamı sağlamaktır. Emperyal güçlerin buraya müdahale etmesini istemiyoruz. Heyetimiz şu anda Kerkük yolunda. Irak Türkmen Cephesi yetkilileri ile görüşecek. Çarşamba günü Türkiye'ye döndüklerinde görüşmeler ile ilgili daha detaylı açıklamaları da yapacaklar.
"ABD'nin bedeli karşılığında 3 bin Afgan'ın Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı yapılması iddiası kamuoyunun gündeminde. Konuya ilişkin açıklamalarınız olacak mı?" sorusu üzerine Öztrak, şöyle konuştu:
Rezalet bir iddia ama 250 bin dolarlık konut alana vatandaşlık satarsanız el oğlu da bu teklifi yapmaya cesaret eder. Bu iddia vahimdir. Bu işin altı, üstü, önü, arkası vakit geçirmeden ortaya çıkarılmalıdır. Türkiye Cumhuriyeti'nin ay yıldızlı kimliği egemen güçlerin ödeyeceği bedel karşılığında başka ülkelerin vatandaşlarına dağıtılacak bir kağıt parçası değildir, olamaz. Daha dün Ömer Çelik, 'Bir mülteci daha almaya tahammülümüz yok.' diyordu. Şimdi sarayın yukarılarında başka pazarlıkların sürdüğü iddia ediliyor. Bunu kabul edemeyiz.
"Diyanet İşleri Başkanının sosyal medya düzenlemesine ilişkin açıklamaları oldu. Siz bu açıklamaları nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Öztrak, Diyanet İşleri Başkanının görevleri arasında sosyal medyanın denetlenmesinin bulunmadığını söyledi. Öztrak, "Diyanet İşleri Başkanı eğer siyaset yapmak istiyorsa cüppesini çıkartacak, siyasete gelecek. Diyanet İşleri Başkanlığını AK Parti siyasetinin aparatı haline getirmeye kimsenin hakkı yoktur" dedi.
"Türkiye'deki sığınmacılar konusunda bir politika değişikliğinin sinyalleri veriliyor. Erdoğan'ın yeni Taliban yönetimini ikna edebilirse Afgan sığınmacıları iade edebileceği, Suriyeliler için de benzer planın gündemde olduğu ifade ediliyor. Bu konuda değerlendirmeniz nedir?" sorusuna Öztrak, şu yanıtı verdi:
Genel Başkanımız bunların yapılması, böyle hareket edilmesi gerektiğini yıllardır söylüyor. Onlar da bugüne kadar Genel Başkanımıza bu konuyla ilgili olmadık suçlamalarda bulunuyor ama belli ki şimdi hatalarından dönmeye çalışıyorlar. O da bugün yarın ne yaparlar belli değil. Aklın yoluna bugün gelmişler, gelmek zorunda kalmışlar ama şunu da unutmayın, daha 1 ay önce 'Finansı iyi yönettiğimiz için mülteci almaya devam edeceğiz' diyen Erdoğan'dı. Şimdi tam tersini söylüyormuş. Aklıselimin gösterdiği bu noktaya gelene kadar bu milletin sırtına en az 40 milyar dolarlık fatura yüklendi. Milyonlarca Suriyeli ülkemize sığındı. Bir de bu gelenlerle ilgili bir bakan yardımcısı anormal bir artış yok diyor. Bu bakan yardımcısı bize laf yetiştireceğine sokağa çıkıp bir baksın, görevini yapsın.
Independent Türkçe, AA