Tam bağımsız Afganistan'ın ilk hükümdarı olan Emânullah Han 1923 yılında ilk Afgan anayasasını ilan etmiştir. Emânullah Han'ın Atatürk'ten ve Türk devrimlerinden etkilendiği, dolayısıyla Türk modernleşmesinden önemli ölçüde ilham aldığı ve ülkesinde bir modernleşme süreci başlattığı ileri sürülebilir. Yalnız, Emânullah Han ülkesinde her ne kadar bir modernleşme süreci başlatsa da maalesef başarılı olamamıştır. Başarılı olmamasının nedeni ise O'nun modernleşmeye ilişkin düşüncelerinin kabile reisleri ve tutucu çevreler arasında tepkilere yol açmasıdır. Söz konusu tepkilerin sonucunda ülkede ayaklanmalar baş gösterince Emânullah Han tahtını bırakarak bir daha dönmemek üzere Afganistan'dan ayrılmış ve 1929'de İsviçre'ye yerleşmiştir. Yine de Afganistan Emiri'nin ülkesini modernleştirmek adına o günün koşullarında ortaya koyduğu politikalar dikkate değerdir. Andığımız politikaların siyasi, sosyal ve ekonomik içerikleri olduğu söylenebilir.
19 Nisan 1923'te çıkartılan ilk "Kanun-i Esasi" Emânullah Han döneminde Afganistan'da gerçekleştirilen önemli reformlar arasında yer almaktadır. Söz konusu "Kanun-i Esasi" ile Afganistan tarihinde ilk defa saltanat yetkisi kısıtlanırken bakanlar kurulunun, devlet şurasının ve mahkemelerin yetkisi arttırılmıştır. Günümüz Afganistan'ı ile karşılaştırdığımızda Emânullah Han'ın dikkat çekici politikalarından biri temel hak ve özgürlüklere ilişkindir; çünkü daha 1920'lerde ülkenin anayasasında, düşünce özgürlüğü, basın-yayın özgürlüğü gibi bazı temel haklara yer verilmiştir. Dönemin Afganistan'ınında sosyal alanla ilgili de bir dizi politikalar izlenmiştir. Bunlardan biri kılık kıyafete ilişkin olanıdır. Hükümdar, yaptığı düzenleme ile Avrupa tarzı kıyafet giyinme zorunluluğu getirmiştir. Öte yandan, hükümdarın açık görüşlülüğü ve bilim sevgisinin, eğitim alanında kendini gösterdiği söylenebilir. Afganistan'da eğitim ve öğretim sahasını genişleten Emânullah Han, merkez dışı vilayetlerde okullaşma oranını arttırarak bütün halka eğitim olanağı sağlamıştır. Açık bir dünya görüşü olan hükümdar, çağının gelişmiş ülkeleriyle kültürel bağlar kurmuş ve Afganların eğitim görmesinde yardımcı olmaları için yurtdışından pek çok eğitimciyi ülkesine davet etmiştir. Kız öğrenciler için ortaöğretim kurumları açılması da O'nun döneminde gerçekleştirilmiştir. Ülkede 1921 yılında okul sisteminde yapılan değişiklikle iptidaiye (ilkokul) beş yıl, ortaokul dört yıl ve lise üç yıla çıkartılırken ilköğretim zorunlu hale getirilmiştir. Ülkenin tarihinde dikkat çeken bir diğer olgu ise Afganistan ordusunun modernleşme sürecindeki Türk etkisidir. Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra Osmanlı devletinden ayrılan Cemal Paşa, önce Almanya'ya daha sonra da Rusya'ya gitmiş, 1920 yılının Eylül ayında Türkistan üzerinden Afganistan'ın başkenti Kabil'e gelmiştir. Cemal Paşa'nın Afganistan ordusunun modernleşme sürecine katkı sağlamaya çalıştığı bilinmektedir. Fakat Afgan tarihçilerine göre bu dönemde Afganistan'ın modernleşme sürecine katkı yapan Türkler arasında en dikkat çekici kişilik İstanbul Emniyet Müdürü Bedri Bey'dir. Bedri Bey, yanında getirdiği kanunnameleri Afganistan'ın koşullarına uyarlamıştır. Söz konusu kanunnamelerle cins olarak ödenen toprak vergisi paraya çevrilmiş, orduya ödenen vergi kaldırılmış ve halkın devlete olan geçmişten gelen vergi borçları silinmiştir. Vergi kanunu mükellef kabul edilen her Afgan vatandaşı için geçerli kılınmıştır. Daha 1920'lerin Afganistan'ında Emânullah Han'ın başlattığı yukarıda özetlediğimiz modernleşme çabaları kesintisiz devam etseydi büyük bir olasılıkla bugün karşımızda bambaşka bir Afganistan görecektik. Evet, Afganistan, katılaşmış, donuklaşmış, statik bir geleneğin bir toplum üzerinde ne gibi etki ve sonuçlara neden olabileceğinin deyim yerindeyse canlı bir örneği olarak karşımızda durmaktadır. Oysa Afganistan'da statik değil de dinamik, akıcı bir gelenek kavrayışı egemen olsaydı, büyük bir olasılıkla günümüzde bambaşka bir Afganistan'ı konuşuyor olacaktık.
Kaynak: Aliye Yılmaz, Amanullah Han'ın Islahatları ve Atatürk, SDÜ Fen Edebiyat Fakültesi, Sosyal Bilimler Dergisi.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish