Geçtiğimiz sezon koronavirüsün üzerine adeta bir kâbus gibi doğduğu Premier Lig yeni sezonda seyircisiyle stadyumlarda buluştu. İkinci hafta oynanırken, şampiyonluk mücadelesinin yine 4 takım, Manchester City, Manchester United, Chelsea ve Liverpool arasında geçmesi bekleniyor. Leicester, Arsenal ve Tottenham alttan bu dörtlüyü zorlaması; Everton, Aston Villa, Wolverhampton, West Ham, Leeds ve Brighton’ın da ilk 10 içinde kendilerine yer bulmaya çalışacağı tahmin ediliyor.
Lige yeni çıkan takımlar; Brentford ve Watford’un yanı sıra, geçtiğimiz sezondan sinyaller veren Crystal Palace, Newcastle ve Burnley ligde kalabilmek için kıran kırana bir mücadele içinde kendilerini bulabilir. Bu yaklaşık tahminlerin yapılmasında en önemli kriter, takımların gücünü gösteren transferler (mali yapı), uzun vadeli bir yarışmada devamlılığı sağlayacak kadro derinliği ve oyun planları… Bu belirleyici kriterler arasında, eli en güçlü olan menajerin Pep Guardiola olduğu su götürmez bir gerçek. Geçtiğimiz sezon 68 milyon euro bedelle Benfica’dan Ruben Dias’ı savunmaya monte eden ve onu ligde sezonun oyuncusu yapan Guardiola, bu sezon ise orta saha-hücum bağlantısındaki gücü ligin en yetenekli 10 numarası olan Jack Grealish için 100 milyon sterlin ödeyerek sağladı. Eğer, geçtiğimiz sezondan bu yana en büyük eksiği olan santrfor pozisyonunu Harry Kane ile doldurursa, İspanyol menajerin büyük hayal kırıklığı yaşadığı Şampiyonlar Ligi finalini kazanma ihtimali biraz daha artacaktır. Ama bir dakika... Lionel Messili Paris Saint-Germain bu kez en büyük rakibi olabilir.
Guardiola’nın elinde iyi oyuncular olmasına rağmen sürekli daha iyi ve daha pahalı oyuncular transfer etmek istemesi, dehasının bile sık sık sorgulandığı dönemleri beraberinde getirmişti. Ancak futbolun en üst seviyesinde, rakibi gerçekten çözümsüz bırakan planlarınız yoksa, Premier Lig ya da Şampiyonlar Ligi gibi hedefler için ligde fark yaratan oyuncuları alabilmek ne yazık ki en önemli kriterlerden birine dönüştü. Bu, kaçınılmaz olarak Finansal Fair Play tartışmalarının zaman zaman alevlenmesine de neden oluyor.
Son olarak geçtiğimiz günlerde, Jurgen Klopp, Liverpool’un şampiyonluk yarışındaki rakiplerini kast ederek "Biz sahip olmadığımız bir parayı harcamıyoruz. Chelsea ve City'nin transfer limitleri yok." şeklinde bir çıkışta bulunmuştu. Klopp’un açıklamaları şöyle devam etmişti: "Bir daha kazanamazsak, 'bizde o yok' demeyeceğiz, böyle olmayacak. Kaynaklarımızı kullanmak istiyoruz; tutku, iyi bir yol, arzu, net bir plan... Bu bizim futbolumuz, bakalım hangisi doğru yol?” Guardiola’nın bu açıklamalara cevabı ise basın toplantısında kendisine hatırlatılan bu çıkış üzerine geldi: "Biz Jack Grealish için 100 milyon sterlin ödedik çünkü 60 milyon sterlinlik bir satış gerçekleştirdik. Sonuçta 40 milyon sterlinlik bir harcama yaptık. Gelecekte ne olur bilemem. Finansal Fair Play limitlerimiz var. Eğer memnun değillerse mahkemeye gidip şikayetçi olabilirler. Biz kendimizi savunuruz."
Harry Kane, Manchester City tarafından henüz transfer edilemedi. Mutsuz bir şekilde, Tottenham Başkanı Daniel Levy’nin kendisine verdiği “takım şampiyonlar ligine gidemezse seni serbest bırakacağım” sözünü tutmasını bekliyor. Ancak bu transfer gerçekleşmezse net bir santrforu olmayan City, ya kısa zamanda başka bir alternatife yönelecek ya da yine Guardiola’nın İlkay Gündoğan’a geçen sezon 13 gol attırarak sürpriz bir golcü yaratan dehasına güvenecek. O deha, aynı zamanda, geçtiğimiz sezon Aralık-Şubat arası iki aylık süreçte oyun planını değiştirerek City’nin üst üste 15 maçı kazanmasını sağlamıştı. Bu tam da Klopp ile Guardiola’nın buluştuğu nokta… Kaynakları kullanmak ve tutkuyla, net bir plan yaratmak…
Jurgen Klopp Anfield’da 7. sezonuna geride bırakırken, geçtiğimiz sezonun izlerini de silmek istiyor. Bir önceki sezon 30 yıl sonra şampiyon olan takım, geçtiğimiz sezon 68 maçlık yenilmezlik serisini kaybetmiş, evinde 6 maç kaybedip akan oyunda ise neredeyse gol atamama rekoru kırmıştı. Şimdi kaldıkları yerden devam ederken, Chelsea’den de United’dan da ve tabii City’den de daha dikkatli bir rotasyon planı oluşturmak zorundalar. Premier Lig bu sezon her zamankinden daha çekişmeli geçecek.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish