Gerçek şu ki Mecliste grubu bulunan partiler ve onların çeşitli düzeydeki temsilcileri Konya katliamı ile ilgili olumlu sınav ver(e)mediler.
Katliamı duyar duymaz ilk yaptıkları açıklama "'Konya da Kürt aileye ırkçı saldırı' haberleri doğru değil. Uzun süredir devam eden iki aile arasındaki husumetin üzücü neticesi. Bizi birbirine düşürmeyi kimse başaramaz" oldu. 1
Ortada yedi ölü var, katledilenler Kürt, biraz araştırılsa o kastedilen husumetin bile katledilen ailenin Kürt olmasından ileri geldiği öğrenilecek ama gerçeği öğrenme ve anlatma diye bir sıkıntı yok.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Parlamentoda grubu bulunan bütün partilerin hemen hepsinin katliama yaklaşımı bir biçimde gerçeği halktan ve dünyadan gizlemek oldu.
Şöyle bir girişim de oluyor. Katliamdan bir gün sonra 31 Temmuz'da, TBMM İnsan Hakları Komisyonu, HDP komisyon üyelerini de arayarak 2 Ağustos Pazartesi günü, katliamın yaşandığı Konya'ya gidileceğini bildiriyor.
HDP komisyon üyeleri şaşırmış olmalılar.
Nasıl şaşırmasınlar…
Parlamentonun son üç dönemimde HDP'nin birçok başvurusu görmezden gelinmiş.
Cezaevlerindeki insan hakları ihlalleri de dahil, çeşitli alanlarda yapılan insan hakları ihlalleri, Suruç ve Ankara Garı Katliamları, yine Suruç'ta Şenyaşar ailesine yönelik katliam, tecrit meselesi başta olmak üzere, HDP'nin Mecliste yaptığı bütün araştırma başvurularına olumsuz yanıt verilmiş.
Bütün olumsuz yanıtların başta gelen sorumlusu olan TBMM İnsan Hakları Komisyonu ilk kez HDP komisyon üyelerinin de içinde yer aldığı bir araştırma ziyaretinin gerçekleştirileceği bilgisini paylaşıyor.
Öte yandan çok geçmiyor komisyon aslını faş ediyor… Cenaze merasiminden ve AKP'lilerin bölgede yaptığı incelemelerden hemen sonra TBMM Komisyon Başkanlığı tarafından HDP komisyon üyeleri aranarak, "ortamın uygun olmadığı gerekçesiyle" ziyaretin iptal edildiği bildiriliyor.
Neden?
HDP nedenini şöyle açıklıyor;
"Dünden beri yaptıkları propagandalarla bunun iki aile arasındaki husumet olduğunu yaymaya çalışıyorlar. Fakat cenaze töreni, özellikle katliama uğrayanların yakınlarının ve tanıdıklarının beyanları ve ortaya çıkan bilgiler bu olayın ırkçı bir temelde Kürtlere yönelik bir saldırı olduğunu aslında net bir şekilde ortaya koydu. Komisyon bunun fizibilitesini yaptı. Orada bir araştırma yaptılar ve gidilmesi halinde bunu rapora yazmak zorunda kalacaklarını gördüler ve bu yüzden gidişi iptal ettiler. İnsan Hakları Komisyonunun temel görevi Türkiye'de yaşanan hak ihlallerini araştırmak, yerinde tespit etmek ve ilgili kurumlara bilgi vermektir. Hem denetlemek hem de bilgi vermektir. Ancak İnsan Hakları Komisyonu hiçbir şekilde işlevini yerine getirmedi. Bugün de getirmediler. Konya'ya bile gitmeyecekse, yaşam hakkının bu kadar büyük bir katliamla ortadan kaldırıldığı bir olayda gitmeyecekse, komisyonunun hiçbir işlevinin olduğunu söyleyemeyiz. Biz bu iptalin kesinlikle olayın açığa çıkmasını engellemeye yönelik olduğunu düşünüyoruz." 2
Sonuç olarak,
TBMM İnsan Hakları Komisyonu cenaze töreninden sonrasında fikrini değiştiriyor, hadisenin 'ırkçı katliam' olduğu gerçeğinin ortaya çıkacağını anladığı için ziyareti iptal ediyor.
TBMM İnsan Hakları Komisyonu dahi bu denli siyasileşir ve hakikatten koparsa, bu memlekette daha yapılacak çok işimiz var demektir
1. Aytun Çıray (İyi parti İzmir Milletvekili, Siyasi İşlerden Sorumlu Genel Başkan Başdanışmanı)
2. Meral Danış Beştaş (HDP Grup Başkanvekili)
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish
