Nablus'un güneyindeki bir yerleşim karakolunun tahliyesinin arkasında Beyta kasabası halkı mı var?

İlk intifadanın 1988 yılında başlamasıyla birlikte, İsrail ordusu o sırada bir yerleşimcinin öldürülmesine tepki olarak dört Filistinliyi öldürdü ve Beyta'da 25'ten fazla evi yıktı

Nablus'un güneyinde Cebel Sabih yakınlarında Filistinli gençler ile İsrail ordusu arasında çatışmalar (WAFA)

Nablus'un güneyindeki Beyta kasabası sakinleri, Cebel Sabih (Sabih Dağı) üzerine inşa edilen İsrail yerleşim karakolu Avitar’daki yaklaşık 30 İsrailli yerleşimcinin tahliyesini, yerleşimcileri bölgeden kalıcı olarak çıkarma yolunda kendileri adına bir ‘zaferin başlangıcı’ olarak görüyor. Ayrıca kadın ve erkekleriyle yerleşimlerin genişlemesini önlemek için şiddet içermeyen bir halk direnişinde bulunma konusunda bir rol model olduklarına dikkat çekiyorlar.

Geçtiğimiz Cuma günü yerleşimciler, İsrailli yetkililer ve ordu, buraların özel mülk değil de devlet arazisi olduğunu kanıtlarsa yıkılmayıp, dini okullara dönüştürülmesini içeren anlaşma sonucunda bölgeyi boşalttı.

Yasal dosyanın hazırlanması

Bu adımın ardından ‘Yerleşimcilik ve Duvara Direniş Komisyonu’, İsrail mahkemelerine sunulmak üzere Cebel Sabih’in mülkiyetinin köylülere ait olduğunu kanıtlayan resmi belgelerle yasal bir dosya hazırlamayı tamamladı.

Beyta halkı, yerleşim birimleri yıkılana kadar çabalarına devam edeceklerini vurguladı. Bölge sakinleri, ısrarcı tavırları ve geceleri rahatsızlık vermek gibi yöntemlerle yerleşimcileri tahliye etmeyi başardıklarını ifade ettiler.

Bu, yerleşimcilerin 2014 yılından bu yana Cebel Sabih’e dördüncü kez yerleşim karakolu kurma girişimi oldu. Ancak bu girişimler, Beyta halkının ‘yaşamlarını sıkıntıya sokacak bir projenin’ kurulmasına izin vermemesi nedeniyle başarısız oldu.

Bu, Beyta halkının yerleşimcilerin planlarını engelleme konusundaki ilk başarısı değil. Daha önce de Beyta’daki Cebel el-Arma üzerine kurulan bir yerleşim karakolunu tahliye etmek zorunda bırakmışlardı.

İlk intifadanın 1988 yılında başlamasıyla birlikte, İsrail ordusu o sırada bir yerleşimcinin öldürülmesine tepki olarak dört Filistinliyi öldürdü ve Beyta'da 25'ten fazla evi yıktı.

Parti tarafsızlığı

Beyta Belediye Başkan Yardımcısı Musa Hamayel, bölge sakinlerinin başarısını, ‘ parti konusunda tarafsız olmaları ve faaliyetlerini kendileri finanse etmelerine’ bağladı. Bölge halkının yerleşimcilerin tahliyesi meselesini, aralarındaki birliği korumanın yanı sıra şahsi meseleleri olarak gördüklerini ifade etti.

Beyta'daki barışçıl direnişe katılanlar, çeşitli Filistinli gruplara bağlı olmalarına rağmen, eylemlerinde yalnızca Filistin bayrağı açıyorlar.

Çok sayıda genç erkek her gece yerleşim biriminin çevresinde lastik yakıp siren ve lazer ışıkları ile rahatsızlık verirken, kadınlar da onlara yemek hazırladı.

Katılımcılardan biri şöyle konuştu:

"Yerleşimcilerin karakol kurma ve kalıcı bir yerleşim yeri haline getirme başarısı, Nablus'un güneydoğusundaki köylerin bağlantısını kesecek. İzole edilip Ürdün’ün batısındaki yerleşimlere bağlayacak. Ancak buna asla izin vermeyeceğiz."

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Independent Türkçe için çeviren: Büşra Abay

https://www.independentarabia.com/node/238696/

DAHA FAZLA HABER OKU