8 Mayıs 2021 Cumartesi günü PKK'nın askeri yapılanmasının üst düzey isimlerinden biri, örgütün Suriye yapılanmasının sorumlusu Nurettin Sofi kod isimli Halef el Muhammed, Irak'ta öldürüldü. 

Örgüt içinde büyük yankı uyandıran Nurettin Sofi operasyonu iki ülkede yapılan takip sonrası hem bölgedeki istihbarat ajanları hem de SİHA'ların ortak çalışmasıyla gerçekleştirildi. 

Nurettin Sofi, bugüne kadar örgütün askeri kanadında öldürülen en üst düzey isimdi…

Nurettin Sofi / Fotoğraf: Twitter

Yine mayıs ayında, Irak'ta yürütülen Pençe-Şimşek operasyonu alanına silah, mühimmat ve eleman gönderen iki üst düzey PKK'lı Dohuk'ta SİHA operasyonuyla öldürüldü. 

Takip, araçların yerleşim yerlerinin dışına çıkmasıyla son buldu ve SİHA'lar harekete geçti. 

Irak, haziran ayında da hareketli geçti. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mahmur Kampı'ndaki PKK yapılanmasını işaret ederek Birleşmiş Milletler'e (BM) seslenmiş ve "BM temizlemediği takdirde bir BM üyesi olarak biz temizleriz" demişti. 

Mahmur'daki PKK varlığına yönelik MİT operasyonu ise Erdoğan'ın bu sözlerinden 5 gün sonra geldi. 

Kamp yakınlarında gerçekleştirilen operasyonda PKK'nın çatı yapılanması olan KCK'nın Mahmur Sorumlusu "Doktor Hüseyin" kod adlı Selman Bozkur öldürüldü. 

Türkiye sınırına 160 km derinlikte bulunan Mahmur'daki operasyonlar bununla da sınırlı kalmadı. 

11 Haziran'da Bozkur'un yardımcılarından "Salih Cizre" kod adlı Hasan Adır da MİT'in hedefi oldu.

Hasan Adır'ın öldürülmesi PKK'ya Mahmur'da vurulan en büyük 2. darbe oldu

Bu süre zarfında Ermenistan-İran sınırında gri kategoride aranan "Şiyar Erzurum" kod adlı PKK'lı İslam Biliz, IŞİD'in "Türkiye Vilayeti Sorumlusu" Kasım Güler de Suriye'de canlı olarak yakalandı. 

Irak'taki Türk vatandaşlarına yönelik eylem hazırlığında olduğu belirtilen "Ulaş Dersim" kod adlı Ulaş Doğan da 13 Haziran'da Irak'ın Kaladize kentinde öldürüldü.  

IŞİD'in Türkiye Sorumlusu Kasım Güler Suriye'de yakalandı 

Son operasyon haberi de Irak'tan geldi 

PKK'nın MİT hedefindeki üst düzey örgüt yöneticilerini operasyon bölgelerinden kaçırarak yerleşim bölgelerine aktarılması için ekipler kurduğuna yönelik alınan istihbarat sonucu harekete geçilmişti.

Bu ekiplerin görevi güvenlik yollar bulmak ve nihai barınma noktaları tespit etmekti.

O ekiplerden birine yönelik Irak'ın Süleymani'ye kentinde bulunan Şerbazar (Şarbajer) ilçesinde operasyon düzenlendi. 

Operasyonda "Ada İmralı" kod isimli Mahiye Açık ile "Ekin Rojava" kod isimli Roha Raci öldürüldü.

Yapılan nokta operasyonların bir kısmı Türkiye sınırına 200 kilometre derinliğe kadar ulaştı. 

Yeni operasyon alanları

Örgüte yönelik operasyonlarda artık hedef Kandil ve Asos dağlarıyla Şengal olarak gösteriliyor. 

Bu üç nokta, Türkiye sınırından çok güneyde yer alıyor.

Özellikle de son operasyonlar, Kürdistan Yurtseverler Birliği'nin kontrolündeki Süleymaniye kentine bağlı bazı noktalara yoğunlaşmış durumda. 

"Mavet kazasını yeni kamp yeri yapıyor" 

Kaladize ve Şerbazar bilinen noktalarken şimdilerde bunlara yeni bir ilçe daha eklenmiş durumda. 

İran sınırında bulunan ve Mavet kazası PKK'nın yeni eğitim kamplarının kurulduğu bir yer olarak biliniyor. 

Türkiye'nin buraya yönelik operasyon düzenleme girişiminde bulunduğu da belirtiliyor. 

Artık ağa Zanyari de dahil

Irak Kürdistan Bölgesi'nin kuzeyinde yapılan operasyonlarda Kürdistan Demokrat Partisi'nin de istihbarat oluşumunda kullanıldığı iddia ediliyor ama Türkiye Kürdistan Yurtseverler Birliği'nin (KYB) denetimindeki alanlarda da operasyon yapıyor. Yerel kaynaklardan alınan bilgilere göre KYB de Türkiye ile ilişkilerin sürdürülmesinden PKK'lıların kendi bölgelerine inmelerinden rahatsız. Bu nedenle KYB'nin istihbarat örgütü Zanyari'nin de artık MİT ile temas kurduğu iddialar arasında.

PKK ise kendilerine yönelik artan operasyonlara karşı IKB'deki siyasi partilerle temas halinde. PKK yöneticilerinin, büyük-küçük, sağ-sol, İslami-komünist ayrımı yapmadan tüm siyasi partilerle görüşmeye ve onlardan destek istemeye başladı.

''Süleymaniye'den kim bilgi veriyor?''

Uzun yıllar PKK'nın içinde yer alan ve 2004 yılında örgütle yollarını ayırarak Süleymaniye'ye yerleşen eski PKK'lı, "Örgüt, Türkiye'nin Barzani'yle ilişkileri nedeniyle bölgede etkin olduğunu iddia ediyor. Türkiye ne zaman Barzani'yi dinledi de şimdi dinlesin? Artık eski usul sınır ötesi operasyonlardan bahsedilmiyor. Türkiye SİHA'larla 100-150 kilometre güneyde bile rahatlıkla operasyon yapıyor? Diyelim ki kuzeyde KDP bilgi veriyor; Peki, Süleymaniye'nin en doğusu, güneydoğusu, Mahmur ile Şengal için kimler bilgi veriyor?" diye sordu. 

Eski örgüt mensubu, bu operasyonların bölgede çok tartışıldığını, SİHA'lardan kaçış olmadığını bu nedenle de PKK'lıların artık yerleşim birimlerinde çoğunlukla sivil bir hayat yaşamaya başladıklarını sözlerine ekledi. 

"Türkiye, dünyada 3. oldu" 

Türkiye'nin sınır ötesinde "Targeted Killing" olarak bilinen "Hedef gözeterek öldürme" operasyonlarının icrasında dünyada ilk 3'e girdiğini belirten istihbarat uzmanı Dr. Kaan Kutlu Ataç, diğer 2 ülkenin ise Amerika Birleşik Devletleri ve İsrail olduğunu söyledi. 

Türkiye'nin terör örgütlerine yönelik istihbarat operasyonlarının "elimine etme" safhalarının güncel siyasi tartışmaların dışında değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Ataç, ''Açık kaynaklarda yer aldığı şekli ile karar alma ve uygulama aşamaları analiz edildiğinde Türkiye'nin önemli bir tecrübeye sahip olduğu görülüyor" ifadelerini kullandı. 

Bu türden sınır ötesi operasyonlarda Türkiye'nin kendi istihbarat doktrinini oluşturma yönünde mesafe kat ettiğine değinen Ataç, "Bu da NATO yapısı içerisinde dikkat çeken bir gelişme. Arka planında çok uzun yılların ciddi birikimi var. Bu hali ile NATO içerisinde bir doktrin tesisi yönünde ABD dışında kendi alanını yaratıyor ve üye ülkeler açısından bir know-how (ustalık bilgisi) oluşturuyor. Türkiye son dönemde askeri anlamda SİHA operasyonlarını sınır ötesi ve denizaşırı kullanımındaki başarılarını istihbarat alanındaki paramiliter operasyon alanına da taşıyor. 'Cerrahi operasyonlar' anlamında bu gelişmelerle Türkiye kendi konseptini oluşturdu" şeklinde konuştu. 


Dr. Kaan Kutlu Ataç​​​​​​​

"GES'in MİT'e bağlanmasının ve kanun değişikliğinin etkisi oldu"

Özellikle Irak'ta yapılan operasyonlarda Türkiye istihbaratının teknolojik rekabette üstünlük kurduğunu sözlerine ekleyen Ataç, "Özellikle SİHA'ların doğrudan kontrolü ve istihbarat operasyonlarında münferiden kullanılabilmesi bu noktada çok önemli. Bu konuda en önemli adım Genelkurmay Elektronik Sistemleri'nin (GES) MİT'e bağlanması ve kanununda yapılan değişikliklerin etkisi oldu" dedi.

MİT'in insan kaynağının teknolojik üstünlükle birleştirilmesinin etkin sonuç alınmasını beraberinde getirdiğini dile getiren Ataç, "Son süreçte PKK'nın o bölgede sivil yerleşim yerlerinde konumlanma kararı bir sır değil. Türkiye, geçmişten bu yana Irak'taki terörle mücadelesinde bölge halkının zarar görmemesi için azami gayret gösteren bir çalışma içinde. Hem bir bölge ülkesi hem de Türkiye ile Irak arasında akrabalık ilişkileri var. Teknolojik ve insan istihbaratını eşgüdümlü kullanarak operasyonların yerleşim merkezlerinin dışında yapma yönündeki gayreti de dikkat çekiyor" ifadelerini kullandı.