100 yıl, kısa bir zaman dilimi değildir. Bu süre, çeşitli olaylara, dönüşümlere ve zorluklara şahit olmuş uzun yıllardan ibarettir. Bu yüz yıllık sürede, dünyada kuruluşunun 100'üncü yılını kutlayan çok önemli ve farklı 3 oluşum mevcuttur.
Bu yüz yılda bugün sonuçlarını ve etkilerini gördüğümüz tarihe yön veren olaylar ve şahsiyetler yaşadı.
Fransız işgalinin kontrolündeki Şanghay kentinde 23 Temmuz 1921 tarihinde Çin Ulusal Komünist Partisi'nin ulusal kuruluş kongresinin üzerinden yaklaşık 100 yıl geçti.
O dönemde Çin'deki komünistlerin sayısı, 60'ı geçmiyordu. Komünist parti, farklı aşamalardan geçti. Belki de en önemlisi, devrimci lider Mao Zedong'un öncülük ettiği büyük halk hareketidir.
Mao, bu harekete köklü Çin tarihini yeniden yazmak için katı bir proje olan "kültür devrimi" adını verdi. Böylece kültür devriminin yöntemi sayılan "Kırmızı Kitap"a göre kültür devrimi, geçmişin tüm hatalarını düzeltme hareketi olacaktı.
Kültür devrimi Çin'de devam etti. Siyasi olarak Doğu Bloğu içerisinde sayılmasına ve soğuk savaşta Batı Bloğu'na karşı hareket etmesine rağmen kültür devriminin sonuçları, eski ABD Başkanı Richard Nixon'ın Çin ziyaretine kadar Çin'in dünyadan tamamen soyutlanmasına yol açtı.
Dönemin Dışişleri Bakanı Henry Kissinger, bu ziyarete iyi hazırlanmıştı. Nixon ve Kissinger, sessiz ve etkili Deng Xiaoping ile yakından tanıştılar.
Öyle ki hastalık sebebiyle Mao Zedung'un bitkin düşmesinin ardından Deng Xiaoping, ülkeyi yönetmeye hazırlanıyordu.
Deng Xiaoping, komünist Çin'i ve pazarlarını her taraftan akın eden ticari mallara ve kapitalist yatırımlara açtı. Çin'in ekonomik ve sosyal durumları gelişme kaydetti ve özel servetleri elinde tutan büyük bir grup ortaya çıktı.
Çin'in baskıcı güvenlik organı ve merkezi siyasi yönetimi dışında fiili olarak komünist Çin'den geriye hiçbir şey kalmadı.
İktidardaki Çin Ulusal Komünist Partisi'nin 100'üncü yıldönümü, Çin'in karşı karşıya kaldığı önemli gelişmelerin eşliğinde kutlanıyor.
Şöyle ki Çin, dünyanın en güçlü ekonomisi konumunu devralmaya hazırlanırken Batı Bloğu'nun hiç görülmemiş suçlamaları ve düşmanlığıyla karşı karşıya.
Birçok ülke, sanayi casusluğu, fikri mülkiyet hakları hırsızlığı ve işgücü olarak mahkumların kullanılması gibi diğer suçlamaların yanı sıra koronavirüsün Vuhan kentinde kontrolden çıkıp dünyaya yayılmasından doğrudan Çin'i sorumlu tutuyor.
Bu da Çin'in sanayi ülkeleriyle olan ilişkisini etkiledi. Öyle ki bu ülkeler, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in şahsi olarak desteklediği Çin'in büyük projesine (Kuşak ve Yol Girişimi) şüphe ve endişeyle bakmaya başladı.
Çin Komünist Partisi, 200'üncü yıldönümüne birçok Asya ülkesinin yaşadığı Çin sömürgecilik dönemlerini hatırlatan sınır ötesi politik ve ekonomik emellerle başlıyor. Bu da gelecekte birçok politikayı etkileyebilecek çalkantılı bir atmosfere yol açacaktır.
Aynı şekilde 1 Eylül 1920 tarihinde bir yanında Maruni patriğinin diğer yanında ise müftünün yer aldığı Fransız General Gouraud'un eşliğinde Büyük Lübnan'ın doğumu ilan edildi.
O zamanlar büyük bir hayal olarak nitelendirilen Büyük Lübnan'ın ilan edilmesinin üzerinden 100 yıl geçti. Ancak daha sonra Lübnan, hem güzel hem kanlı hem de zorlu birtakım aşamalardan geçti.
Lübnan'da turizm, eğlence, tıp, eğitim, bankacılık ve medya alanlarında büyüleyici başarılar meydana geldi. Hatta Lübnan, Arap turizminin ve bankacılığının odağı haline geldi. Fakat bu durum, uzun sürmedi.
Zira korkunç iç savaş, bu küçük ülkenin başına büyük bir felaket getirdi. Hatta bugün Lübnan, başka bir devlete açıktan bağlı olmakla suçlanan terörist bir milis tarafından siyasi olarak el konulmasından ve ekonomik kötüleşmeden dolayı üzücü bir noktaya geldi. Bu, hüzünlü bir 100. yıldönümü ve kasvetli bir kutlamadır.
Üçüncü bir 100'üncü yıldönümü daha var. O da içeriden ve dışarıdan hiç görülmemiş bir şekilde zorluklarla karşı karşıya kalan Ürdün Haşimi Krallığı'nın kuruluşunun yıldönümüdür.
Zira İsrail'den Irak ve Suriye'deki kolları dahil Baas Partisi'ne kadar Ürdün'e karşı tarihi ve aleni emeller mevcut.
Ürdün, çalkantılı bir bölgede daima istikrar yuvasıydı. Fakat kargaşa dalgalarının Ürdün'e de ulaştığı görülüyor.
Söz konusu yüzyıl dönümleri, bu yıl kutlanıyor ve hatırlanıyor. Bu yüzyıllık süreçte meydana gelen olayları, dönüşümleri ve zorlukları inceleyerek gelecekteki gelişmeleri tahmin etmek mümkün.
Çünkü küresel olaylar, tetikleyici sebepler sonucunda vuku buluyor. Dolayısıyla bu olayları, gerçeklerden uzak olmayan bir şekilde önceden tahmin etmek mümkün.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Independent Türkçe için çeviren: Harun Yılmaz
© The Independentturkish