55 yaşındaki Lübnanlı Hüda Tannus aylar önce, Lübnan lirasının dolar karşısında rekor seviyede değer kaybetmesiyle kendisinin ve ailesinin beslenme düzeninin altüst olduğunu söyledi. Zira bu durum, satın alma güçlerinin en alt seviyeye düşmesine neden olmuştu. Şarku’l Avsat’a konuşan Tannus, bir kilo etin fiyatı 100 liraya çıkması nedeniyle (resmi döviz kuruna göre 66 dolara tekabül ediyor) aylardır et almadıklarına ve özel günler dışında artık böyle bir şeyin akıllarının ucundan bile geçmediğini kaydet. Yağ, pirinç ve sebze gibi temel gıdaları satın alamadıklarına dikkat çeken Tannus “Bu yüzden yaklaşık üç gündür sadece bir öğün yiyoruz” dedi.
Tannus ailesinin durumu, 2019 yılından önce yemek açısından bolluk içinde olan Lübnanlı ailelerin çoğu ile aynı. Eskiden ailelerin sofralarından neredeyse her gün et olurdu. Her hafta veya her ay farklı farklı yiyecekleri tüketebiliyorlardı. Bugün ise aileler bu yiyeceklere ulaşamıyor. Dünya Bankası, Lübnan halkının yüzde 60’ının yoksulluk sınırın altında yaşamasının ve yüzde 22’sinin de aşırı yoksullukla karşı karşıya kalmasının beklendiğini açıkladı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Peynir, yoğurt, süt ve yumurta, fiyatlarının iki yıl içerisinde 3-4 kat artmasıyla birlikte lüks haline geldi. Genellikle yoksulların tükettiği yiyeceklerden biri olarak kabul edilen Lübnan’ın en ünlü yemeği Menguş ez-Zater fiyatı bile 10 kat artarak 500 liradan 5 bin liraya çıktı.
Gıda ithalatçıları başkanı Hani Buhsali Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte duruma ilişkin şunları aktardı:
“Vatandaşın alım gücü düşünce, özellikle Fransız peyniri ve ithal et gibi lüks sayılan pahalı gıdaların tüketimi de doğrudan azaldı. Hatta tüccarlar bile bu pahalı gıdaları ithal etmeyi bıraktı. Çünkü bunu alabilecek kesim oldukça azaldı.”
Buhsali ithalatçılar olarak yağ, pirinç, makarna ve buna benzer diğer birçok temel gıdanın yerine daha ucuz olanları koyduklarını belirtti. Bunlar, Lübnanlıların tüketmeye alışık oldukları yiyeceklere kıyasla ikinci derece gıda sayılıyor. Söz konusu gıdalar ithal ediliyor. Bir kısmı da yerel olarak üretiliyor.
Buhsali sözlerini şöyle sürdürdü:
“Birçok uluslararası şirket, bizim gibi kriz yaşayan ülkelerde izledikleri adaptasyon politikaları çerçevesinde artık Lübnan’da üretim yapıyor. Lübnanlıların beslenme şeklinde 2019’dan sonra büyük bir değişim yaşandığına şüphe yok. Zira tükettiklerinin imkanlarının ötesinde olduğunu düşünerek sahte bir lüks içerisinde yaşarlarken şimdi ise tam bir toplumsal çöküşün eşiğindeler. İthalatçılar olarak birçok zorluğun karşımıza çıkacağını bilsek de ithalata devam edeceğiz. Ancak durum böyle devam ederse gelecekte dolar bulup bulamayacağımızı bilmiyoruz.”
Tüketici Koruma Derneği Başkanı Züheyr Birru da Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Lübnanlılar artık gıda ürünlerine erişemiyor. Tüketicilerin yüzde 50’si çeşitli gıdaların tüketimini azalttı. Başta et, süt ürünleri, peynir ve sebzeler olmak üzere bazı gıdaların tüketim oranı düştü. Lübnanlıların sadece yüzde 5'i krizden önceki gibi yemek yiyebiliyor. Son 3 ayda bazı sebzelere ve meyvelere yüzde 800 zam geldi.”
Tüketimdeki düşüş, başta müşterileri genelde orta sınıf ve düşük gelirli kesimden olan küçük dükkanlar olmak üzere süpermarket sahiplerini etkiledi. Başkent Beyrut’un doğusundaki Dekvane bölgesinde küçük bir mini market işleten Kamil el-Baytar satışlarının dramatik bir şekilde düştüğünü aktardı. Baytar, Şarku’l Avsat’a şunları söyledi:
“Özellikle fiyatların artması ve birçok gıda türünün raflardan kalkması sonucunda çoğu dar gelire sahip olan müşterilerimiz artık temel ihtiyaçlarını dahi alamıyorlar. Buna karşılık varlıklı kesim ise sürekli depolama yapmaları sonucunda evlerini birer süpermarkete çevirmiş durumda.”
Temel gıdalar ve tüketim malları uzun aylar boyunca Lübnanlıların büyük bir kısmının satın alabilmesi için sübvanse edildi. Ancak yakın bir zamanda Lübnan Merkez Bankası’ndaki döviz rezervlerinin azalmasıyla sübvansiyonlar da kaldırıldı. Bu da Lübnanlıların büyük bir kesiminin gıda güvenliğini tehdit ediyor. Zira bir kilo şekerin fiyatı bin liradan 10 bin liraya, bir koli yumurtanın fiyatı da 12 bin liradan 35 bin liraya çıktı.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Independent Türkçe için çeviren: Şarku'l Avsat