Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu Konya İl Başkanları toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulundu.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Hakkında organize suç örgütü lideri olmaktan yeni bri soruşturma başlatılan Sedat Peker'in ifşaatlarının ardından hakkında 'aracılık' iddiaları çıkan Süleyman Özışık'ın açıklamalarına tepki gösteren Davutoğlu, ''Suçsuzluğuna inandığım binlerce dosyayı Adalet Bakanlığı'na götürdüm ve onların serbest bırakılmalarını sağladım diyor. Bizim bilmediğimiz bir istinaf mahkemesi mi var Türkiye'de? Bizim bilmediğimiz bir Yargıtay, Danıştay yapılanması mı var? Gizli, paralel. Bu FETÖ yapılanması, FETÖ'ye benzer bir yapılanma. Onlar da öyle yaparlardı. Belli bölge imamları dosyaları götürüp bunları temiz çıkarın, bunları suçlu çıkarın diye. Şimdi aynı FETÖ taktiğiyle nasıl bir gazeteci Türk yargısına İç İşleri Bakanlığı'na gidip evrak verir?'' dedi.
“Gayrimeşru düzen kuruyorlar”
Son 2 aydır yaşanan ifşaatlar sonrası iktidarın ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmaktan kaçındığını belirten Davutoğlu, “Bunların ekseni, duruşu kayboldu. Üzücü olan şey bütün değerlerin içini boşalttılar, genç nesilleri bu değerlerden uzaklaştırdılar. Bugün büyük bir çürümüşlük var. Hukuk siyasi denetlemek yerine siyaseti kullanan güç durumuna dönüştü. Siyasi, hukuki yozlaşmışlıkla gayrimeşru düzen kuruyorlar” diye konuştu.
“Burası devlet, muz cumhuriyeti değil”
Sedat Peker'in açıklamalarından sonra gündemin Sezgin Baran Korkmaz adında iş insanına kaydığını kaydeden Ahmet Davutoğlu, “Nasıl kirli ilişkiler üzerinden siyaseti ve hukuku yönlendirmeye çalıştığını hayretle utançla izliyoruz. Bu kişiye 30 Eylülde yurtdışına çıkma yasağı konuyor Kasımda kaldırılıyor. Kim kaldırdı bu yasayı? Bu vahim bir iddiaa neden koydu neden kaldırıldı neden yurtdışına çıktı? Cumhurbaşkanı o dönem Rıza Zarrab için 'hayırsever' dedi. Ben net tavır koymuştum. O günkü Bakanlar Kurulunda söyledim Rıza Zarrab ile kimsenin fotoğrafı olsun istemedim. Burası devlet, muz cumhuriyeti değil. Cumhurbaşkanına hatırlatırım. Devlete sahip çıkmak onura sahip çıkmakla olur” şeklinde konuştu.
“Sezgin Baran Korkmaz Türkiye’de yargılanmalı”
Davutoğlu, “Sezgin Baran Korkmaz olayında adı geçen o bakanların yurtdışında hesap sorulmasına benim gönlüme yatmaz. Biliyorlar Sezgin Baran Korkmaz suçlu ama o suça bulaşan bakanlar var. Erdoğan'a sesleniyorum; Sezgin Baran Korkmaz ile ilgili derhal hukuki süreci Ankara'da başlatmalıdır. Korkmaz ile ilgili New York mahkemelerinde değil Ankara'da yargılanmalıdır. İç İşleri Bakanlığı'nın yaptığı hem suçtur. Geç kalınan her dakika bu ülkeyi itham altında bırakıyor. Söz konusu bakan Türkiye Ekonomi Kurulu'ndan sorumlu bir kişiden makam aracı almış. Sen bürokratsın iş adamlarıyla iletişime geçemezsin. Bu suçtur. Kendisi de kabul etti makam aracı aldığını; hemen görevden alınması gerekir” dedi.
"Bir konuda yasak geliyorsa bilin ki şüphe vardır”
Bütün bu tabloya ve Sedat Peker'in iddialarına karşı Cumhurbaşkanı’nın sustuğunu, aslında asıl sorumlunun Erdoğan olduğunu söyleyen Davutoğlu, “Kendi siyasi arkadaşlarının böyle itham edilmesine susuyor, sahip çıkmıyor, böyle liderlik olmaz. Sükut ikrardan gelir. Suçu artırdı da artırdı. Şimdi de Sedat Peker'in paylaşımlarına yasak geldi. Bir konuda yasak geliyorsa bilin ki şüphe vardır. Bugün bir cerahat var Türk siyasetinde. Biz bu bünyeye nüfuz etmiş virüsleri, kanserleri birer birer cerrah titizliğinde temizleyeceğiz” dedi.
“Sizde şeffaf olacak yüz var mı?”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın belediye başkanlarına ihalelerde şeffaflık çağrısı yaptığını hatırlatan Kemal Kılıçdaroğlu, “Sizde şeffaf olacak yüz var mı? Osmanlı Devleti'nin güçlü yönü nedir biliyor musunuz? Her mahkemenin her şeyin kaydı vardır. Sizin devlet kayıtlarınız var mı? Biden görüşmenizin kaydı var mı? Erdoğan bana dolandırıcı dediğinde soruşturma açın dedim ses çıkmadı. Şeffaflık diyorsanız birinci ikinci akrabaların dahil kimin nasıl servet elde ettiği soruşturulsun. Siyasete kişinin kendisi girer akrabaları girmez” diye konuştu.
Makine Kimya Endüstürisi Kurumu’nun A.Ş.’ye dönüştürülmesi ile lgili teklife de değinen Davutoğlu, “Şimdi MKE'yi özelleştirmeye çalışıyorlar. Şimdiden kimin alacağını ayarlamışlarladır onlar'' dedi.
Independent Türkçe
