Futbol kulüplerinin 10 milyar liralık, Demirören'in 700 milyon dolarlık borcuna yapılandırma; çiftçinin 5 milyar liralık borcuna takip

Ziraat Bankası verilerine göre tarım sektörünün finansmanının toplam krediler içindeki payı, 2012'de yüzde 30 iken, 2020'de yüzde 11'e geriledi. Çiftçi, Ziraat Bankası'ndan 81, Tarım Kredi Kooperatifleri'nden 8 milyar borçlanmış durumda

1931 yılına ait İhap Hulusi tarafından hazırlanan reklam/ Fotoğraf: ziraatbank.com.tr

Resmen 15 Ağustos 1888'de kurulan Ziraat Bankası'nı yasal zemine oturtan, 20 Mart 1916 tarihli Ziraat Bankası Kanunu'nun birinci maddesi şöyle der: 
 

Ziraat Bankası çiftçilere kolaylık sağlamak ve tarımın gelişmesine yardımcı olmak için kurulmuştur.


Küçük ve orta ölçekli tarım işletmelerinin üretiminden, pazarlamasına, tarımsal sanayi ile ilgili her çeşit girişim için elverişli krediler düzenlenmesinden tarım kooperatiflerinin desteklenmesine kadar genişleyen bankanın ana amacına, 1979'da bir madde daha eklendi: 
 

Banka, çalışmalarını tarımsal alanda yoğunlaştırmakla birlikte bu kanuna dayanılarak düzenlenecek yönetmeliğe uygun her türlü bankacılık işlemlerini de yapar.


105 yıl sonrasına dönelim… 

Ziraat Bankası Genel Müdürü Alpaslan Çakar, bankanın internet sitesinde yayınlanan açıklamasında "Tarımın finansmanı her zaman başta olmak üzere tüm sektörlere etkin bir finansman sağlamaktayız" diyor ve ekliyor: 
 

Üretime daha fazla destek sağlama stratejimiz çerçevesinde tarım sektöründen sonra en fazla destek sağladığımız sektör, imalat sektörüdür.


Futbol kulüplerine iki yılda iki yapılandırma

Ziraat Bankası'nın krediler yoluyla ağırlıklı olarak reel sektörün finansmanını hedeflediğini vurgulayan Çakar, 1 trilyon lira büyüklüğe ulaşan bilançonun yüzde 63'ünün nakdi kredilerden oluştuğunu söylüyor. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Birinci amacı tarımı desteklemek olan Ziraat Bankası'nın "imalat sektörü" ya da "reel sektör"den kastı muhtemelen borcu yapılandırılan futbol kulüpleri değildi. 

2012-2019 yılları arasında Türkiye Futbol Federasyonu'na başkanlık eden Yıldırım Demirören ve mart ayında görevi bırakan dönemin Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın, 7 Ocak 2019'da yaptıkları açıklamada futbol kulüplerinin borçlarının yeniden yapılandırılacağını duyurmuştu. 

Futbol kulüplerinin 15 finans kuruluşuna borcu olduğunu söyleyen Aydın, kulüplerin çektikleri kredilerin anaparalarını ödeyemez hâle geldiğini belirtmişti. 

Demirören ise sadece dört büyük kulübün borcunun 10 milyar lira olduğunu söylemişti. 

19 Mart 2021'de ise Ziraat Bankası, Halkbank, DenizBank ve Yapı Kredi ile Türkiye'nin 4 büyük kulübü arasında 8,4 milyar liralık büyüklüğe sahip Finansal Yeniden Yapılandırma sözleşmesi imzalandı.
 

finansal yapılandırma AA
Fotoğraf: AA

Ya da organize suç örgütü liderliğinden hüküm giyen ve başka suçlamalardan dolayı aranan Sedat Peker'in iddia ettiği gibi kullandığı 750 milyon dolarlık kredinin anaparasını da faizini de ödemeyen Demirören Medya'nın, kredi borcu karşılığı arazisini ipotek ettiren çiftçiden farkı yasada belirtilmiyor. 

Peker'in açıklamasına gelen en büyük tepki de bu konu etrafında toplanıyor: Borcunu ödeyemeyen çiftçiye kolaylık sağlanmazken, Demirören neden yıllardır borcunu ödemiyor? 

4,8 milyar lira takipte

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) verilerine göre Nisan 2021 itibarıyla bankacılık sektörünün tarım sektörüne verdiği nakdi kredi miktarı 143 milyar 630 milyon 44 bin lira. Bunun 4 milyar 871 milyon 480 bin lirası, geri ödenemediği için takipte. 

Nisan 2011'de tarım sektörünün kullandığı kredi 24 milyar 971 milyon 432 bin lira. Takipteki kredilerin değeri ise 926 milyon 568 bin liraydı. 

Sosyal Güvenlik Kurumu verilerine göre 2011 yılında tarım sigortalı çiftçi sayısı 1 milyon 121 bin 777'di. Bu sayı 2020 yılı sonunda 547 bin 75'e düştü. 
 

çiftçi AA üzüm
Manisa'da eylül ayında yapılan bir üzüm hasadı/ Fotoğraf: AA


Toplam kredilerin yaklaşık yüzde 11'i tarıma gitti

Bir de Ziraat Bankası özelinde bakalım… 

Tarımın finansmanında Ziraat Bankası, pazar payının yüzde 65'ine sahip. 

2020 sonu itibarıyla toplam krediler, 740 milyar lira oldu. Takipteki krediler oranı ise yüzde 2,3. 

Tarım sektörü finansmanı için kullandırılan kredi miktarı ise 81,5 milyar lira seviyesinde gerçekleşti.  Kredili müşteri sayısı ise 744 bin. Yani toplam kredilerin yaklaşık yüzde 11'i tarıma gidiyor. 

Tarım sektöründe tahsili gecikmiş alacakların değeri 310 milyon 323 bin lira. Bunun 303 milyon 515 bin lirası çiftçilik ve hayvancılığa ait. 

Tarım sektörü finansmanı 8 yılda dörde katlandı

Ziraat Bankası'nın yıllar itibarıyla kullandırdığı toplam krediler ile tarım sektörüne yaptığı finansman verileri şöyle: 

  Toplam krediler (Milyar TL) Takipteki krediler (TL) Tarım sektörü finansmanı (Milyar TL) Kredili müşteri sayısı
2012 71 2 milyar 57 milyon 20,7  602 bin 167
2013 111 2 milyar 470 milyon 22,3 566 bin 665
2014 141,9 2 milyar 716 milyon 27,8  
2015 247 3 milyar 140 milyon 35,8 634 bin 689
2016 312 4 milyar 217 milyon 42 422 bin 54
2017 394 4 milyar 774 milyon 51,9 708 bin
2018 247   60,7 746 bin
2019 448   66,2 754 bin
2020 740   81,5 744 bin

* 2018, 2019, 2020 yıllarında takipteki krediler ayrı bir kalem olarak yayımlanmamıştır. Ancak CHP kanadından Meclis'e taşınan verilere göre takipteki kredilerin miktarı mevcut durumda 5 milyar liranın üzerinde. 


Tarım sektörünün finansmanının toplam krediler içindeki payı, 2012'de yüzde 30'ken, 2020'de yüzde 11'e kadar geriledi. 

"Ziraat Bankası, çiftçi bankası olması özelliğinden uzaklaştı"

Independent Türkçe'ye konuşan Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Baki Remzi Suiçmez, söze Ziraat Bankası'nın yıllar önce bir çiftçi bankası olarak kurulduğunu hatırlatarak başladı. 

Suiçmez, "Kemal Derviş döneminde Ziraat Bankası ve Halkbank'ın özelleştirme projesi kapsamına alınmasıyla bu özelliğinden uzaklaştı. Bugün futbol kulüplerinden diğer birçok sektöre kadar kredi verilirken, çiftçilere verilen kredilerde sorunlar yaşanıyor" dedi. 
 

Baki Remzi Suiçmez zmo.org
Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Baki Remzi Suiçmez/ Fotoğraf: zmo.org


2000 yılında çıkan yasayla kamu bankaları, uluslararası rekabetin gereklerine göre çalışmalarını ve özelleştirmeye hazırlanmalarını sağlayacak şekilde yeniden yapılandırma sürecine girmişti. 

"Destekler yetersiz ve zamanında ödenmiyor"

Suiçmez'e göre sıkıntı, Bakanlık tarafından çiftçilere verilen destekle başlıyor. 

Tarım sektöründe aile işletmeciliğinin yaygın olduğunu, dolayısıyla bu kişilerin özsermayesinin yetersiz olduğunu hatılatan Baki Remzi Suiçmez, "Üretimde bulunmaları için dışarıdan kredi ya da borç bulmaları gerekiyor" dedi ve ekledi: 
 

Hem destekler yetersiz ve zamanında ödenmiyor, hem girdi maliyetleri çok yüksek. 

Bu destek yeterli ve zamanında olsa, dövize bağlı gübre, tohum, yem, mazot, ilaç gibi girdilerde KDV, ÖTV oranları düşürülürse, çiftçimiz ürettiği üründen gelir elde eder. 

Dolayısıyla aldığı borcu kapatarak, kendine de kalacak parayla gelecek yıllarda da üretime devam eder. Bu haliyle dünyadaki çiftçilerle rekabet etme şansı yok.


Kanun'a göre tarıma destek GSYH'ın yüzde 1'inden az olamaz, bugün binde 5'lerde

18 Nisan 2006'da kabul edilen Tarım Kanunu'nun 21'inci maddesi şöyle der: Tarımsal destekleme programlarının finansmanı, bütçe kaynaklarından ve dış kaynaklardan sağlanır. Bütçeden ayrılacak kaynak, gayrisafi millî hasılanın yüzde birinden az olamaz. 

Independent Türkçe'ye verdiği röportajda bu yasayı hatırlatan Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı ve yıllardır bu oranın binde 5'lerde olduğunu söyledi. 
 

tarım fotoğraf: gökçen tuncer domates
Fotoğraf: Gökçen Tuncer/ Independent Türkçe


2019'un gayrisafi yurtiçi hasılası (GSYH) 4 trilyon 320 milyar 191 milyon liraydı. TBMM Bütçe Komisyonu'nda kabul edilen Tarım ve Orman Bakanlığı bütçesinde çiftçiye 16,1 milyar lira destek ayrıldı. Bu, tarımsal desteğin, GSYH'ın yüzde 0,37'si olduğu anlamına geliyor. 

2020'ye gelindiğinde GSYH, 5 trilyon 47 milyar 909 milyon lira oldu. Bütçeden ayrılan tarımsal destek ise 22 milyar lira seviyesinde açıklandı. Yani tarımsal destek/GSYH, yüzde 0,44 oldu. 

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'nin 14 Aralık 2020'de yaptığı açıklamaya göre ise 2021 için tarımsal destek miktarı 24 milyar lira. 

"Faizlerin silinmesi bir lütuf değil"

24 milyar liralık miktarın, 48-50 milyar olması gerektiğini söyleyen Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Baki Remzi Suiçmez'e göre çiftçinin, 2006'dan bu yana devletten alacağı var. 

Bu nedenle bankalara ve Tarım Kredi Kooperatifleri'ne olan borcun faizlerinin silinmesine bir lütuf olarak bakılmıyor. 

Ziraat Bankası'nın yanı sıra çiftçinin borç aldığı diğer bir kurum olan Tarım Kredi Kooperatifleri'ne de değinen Suiçmez, şunları söyledi: 
 

Mustafa Kemal Atatürk'ün de ortağı olduğu Tarım Kredi Kooperatifleri, ortaklarına ucuz girdi vermek, ürünlerini alıp işlemek, tarımsal kalkınmayı ortaklarına da yansıtmak için kuruldu. 

Ancak Tarım Kredi Kooperatifleri'nin de güdümlü kooperatifler haline gelmesi, siyasi etkilere açık olması, ortaklarının da seçimlerde bu yapıya müdahil olmaması, Tarım Kredi Kooperatifleri'nin çiftçiye destek değil ayrı bir şirket gibi çalışması, bu ortaklara da gerekli kolaylığın gösterilmemesi durumunu doğurdu. 

Sıkışan çiftçinin borçlarının ötelenmesi gerekirken Tarım Kredi Kooperatifleri, haciz yoluna gidiyor. Gerek Tarım Kredi Kooperatifleri gerek Ziraat Bankası, belli kredilere karşı belli ipotekler almak zorunda. Bu bazen ev, bazen araba, bazen traktör oluyor. 

En başından beri söylediğimiz şu, kamuya ait borç veren kurumlar, borçları yapılandırsın. Çiftçinin aldığı para, borcu aldığı yılın faiz koşullarına göre beş yıl vadelesin. Çiftçinin faiz borçları silinsin. 


Meclis'ten yasa geçti ama nasıl? Yüzde 11'lik faiz yüzde 18 oldu

Ziraat Bankası, mart başında yaptığı açıklamada kredileri takibe düşen bireysel, tarımsal ve kurumsal müşteriler için tamamı 1 milyon liraya kadar varan yeniden yapılandırma çalışması başlattığını duyurmuştu. 

15 Nisan 2021'de TBMM'de kabul edilen ve yasalaşan "Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi" kapsamında ise çiftçilerin Tarım Kredi Kooperatiflerine olan, ödemesi geçen ve takibe düşen kredilerinin, yani sorunlu kredilerin, yüzde 12 ile yüzde 18 faizle yeniden yapılandırılacağı duyuruldu. Borcun yüzde 30'unun da peşin ödenmesi gerektiği şartı konuldu. 
 

çiftçi Fotoğraf: Gökçen Tuncer
Fotoğraf: Gökçen Tuncer/ Independent Türkçe


Tarım Kredi Kooperatifleri'nin verilerine göre 2020 yılında 364 bin 238 ortağa, 8 milyar 260 milyon lira tutarında kredi kullandırıldı. 

Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Baki Remzi Suiçmez'e göre TBMM'de kabul edilen yapılandırma yetersiz. Çünkü çiftçi zaten faiz ödeyemiyor, gelirini artıramıyor, pandeminin yanısıra kuraklık ve rekolte düşüklüğü ile mücadele ediyor. 

Suiçmez, "Tarım Kredi Kooperatifleri'ne olan borç, şu anda Meclis'ten geçtiği şekilde yapılandırılırsa insanlar, üç ay ya da bir yıl sonra yine ürettiği hâlde kâr edemediği için yeniden faiz-borç kıskacına girecek. Sadece arazisine, traktörüne icra gitmesi olayı ötelenmiş olacak. Kalıcı bir çözüm değil" dedi. 

Tarım Kredi, Ziraat Bankası ve diğer borçlarla şu anda toplam 205 milyar liranın üzerinde bir borç olduğunu söyleyen Baki Remzi Suiçmez, daha önce yüzde 11 seviyesinde olan yapılandırma faizlerinin yüzde 18'e çıkarıldığını söyledi: 

Bunu şöyle karşılaştırabilirsiniz: Esnafa en son Nefes Kredisi verildi. Faizi geçen yıl yüzde 7'ydi, şimdi yüzde 17 oldu. Zaten dükkanlar kapalı. Doğrudan hibe vermiyorsunuz, o kişi o dükkanı döndüremeyecek. 

Çiftçinin borçları yapılandırılırken de faizleri silinmese bile ki biz silinmesini talep ediyoruz, gerçekçi düşük oranlara indirilmesi gerek. 


"Çiftçi alandan çekilirse bir daha tarlaya dönmez"

Üstelik çiftçilerin yalnızca Tarım Kredi Kooperatifleri ve Ziraat Bankası'na borçları yok. Diğer özel bankalar, tüccarlar da alacaklılar arasında. 

Çiftçilerin ödeyemediği borçlar nedeniyle tüm bankalar tarafından arazilerinin ellerinden alındığını hatırlatan Oda Başkanı, "Dolayısıyla borcunu ödeyemeyen çiftçilerin tasfiye edildiği, farklı bir mülkiyet sistemine doğru geçiş var" dedi.
 

tarım fotoğraf: gökçen tuncer kavun
Fotoğraf: Gökçen Tuncer/ Independent Türkçe​​​​​​​


Çiftçinin doğal ve ekonomik koşullara karşı, dış ülkelerdeki haksız rekabete karşı korunması gerektiğini vurgulayan Suiçmez, sözlerini şöyle tamamladı: 

Ne yazık ki tarım sektörü gerçek sektör olarak görülmüyor, çiftçi desteklenmiyor. Çiftçi alandan çekilirse bir daha alana dönmeyecek. Tarlaya dönmemesi demek, Türkiye'nin dışarıya bağımlı olması gerek. 

Üretim devam etmeli. Kendimiz üretemezsek, dışarıdan almaya, dışarıya daha fazla döviz vermeye devam edeceğiz.

 


 

DAHA FAZLA HABER OKU