Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) Kaliforniya eyaletinde bir kafe, maske takanlardan beş dolar para alacağını duyurdu.
İşletme sahibiyse paraların Kovid-19 önlemleri nedeniyle toplumda oluşan zararın giderilmesi amacıyla kullanılacağını savundu.
İşletme sahibi bundan önce de maske takmaya karşı kampanyalar düzenlemişti. Kafenin girişinde yaklaşık 2 ay boyunca "Maskenizi çöpe atın ve siparişinizde yüzde 50 indirim kazanın" notu asmıştı.
Neredeyse bir buçuk yıla yaklaşan Kovid-19 salgını boyunca birçok ülkede önlemler alındı.
Bazı ülkelerde halkın alınan önlemlere uymakta sorun yaşamadığı, bazı ülkelerde daha tepkisel yaklaşıldığına ilişkin örnekler görüldü.
Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan ve Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Hadiye Yılmaz Odabaşı'nın editörlüğünde hazırlanan "Pandeminin Psikopolitiği" kitabında aynı üniversitede görev yapan Doç. Dr. Barış Erdoğan da bir yazı kaleme aldı.
Erdoğan, "Kültür, Siyaset ve Mikroorganizmalar: Üstyapı Kurumlarının Farklı Toplumlarda Salgın Hastalıklarla Etkileşimleri" başlıklı yazısında toplumların kültürel değerlerine göre Kovid-19 önlemlerine verdikleri tepkileri analiz etti.
"Batı toplumları, Uzakdoğu toplumlarına oranla Kovid 19 önlemlerine daha zor uyum gösterdi"
Kamuoyunda genel olarak batı toplumlarının Kovid-19önlemlerine daha uyumlu olduğu sanılsa bile Erdoğan'ın araştırmasına göre gerçek böyle değil.
Erdoğan, bireyciliğin daha gelişmiş olduğu Anglosakson ve Batılı toplumlara karşın Uzakdoğu ve Asya toplumlarının daha kolektivist olduğunu belirterek şöyle dedi:
Örneğin Kovid-19 salgını sürecinde Güney Kore, Çin, Vietnam gibi bireycilik puanı düşük olan ülkelerde, bir yandan yasal düzenlemeler ve siyasal otoritenin zorlamaları ön plana çıkarken diğer yandan da maske kullanımı ya da diğer kurallara ve tedbirlere uyma konusunda bireylerin itaat ettiği görülmektedir. Bireycilik puanının yüksek olduğu Kanada, Britanya ve ABD gibi devletler, bireysel özgürlükleri göz önüne alarak salgın karşısında hemen sıkı tedbir almakta tereddütte kalmışlardır. Güçlü bireycilik kültürünün olduğu bu toplumlarda önlemler özgürlükleri engellediği gerekçesiyle entelektüeller ve toplumun en azından bir kesimi tarafından kaygıyla izlenmekte hatta şehir meydanlarında protesto gösterileri düzenlenmektedir.
"Batı toplumlarında maske takmak çekinceyle karşılandı"
Doğu Asya toplumlarının aksine batı toplumlarında Kovid-19 salgınının ilk günlerinde maske kullanımı hakkında önemli çekinceler olduğuna da dikkat çeken Erdoğan, yazısında bunun nedenleriyle ilgili şu iddialarda bulundu:
Batı dünyasında yüzün kamusal alanda açık olması, medeniliğin ve bireyciliğin işareti olarak kabul görülmektedir. Sağlıklı bir insanın maske takması medeni bir davranış değildir. Zira maske sadece karnaval dönemlerinde bireyi anonimleştiren ve normal dönemlerde toplumsal normlara aykırı davranışların yapılmasına izin veren bir araç olarak görülmektedir. Bu istisnai zaman birimi dışında modern insanın, kimliği tek tipleştiren ve görünmez kılan maske takması kamusal düzene karşı tehlikeli bir davranıştır. Tam da bu nedenle Batı dünyasında son yıllarda maske yeni anarşist grupların simgesi haline gelmiştir. Bu nedenle geçmişte ve günümüzde kültürel değerlere ve kişisel güvenliğe bir tehdit olarak görülen maskenin Kovid-19 salgını esnasında kamusal alanda kullanımı, Batı toplumlarında hızla kabul görmemiştir.
"Kovid-19, Ku Klux Klan’a karşı alınan 70 yıllık önlemi değiştirtti"
Erdoğan, buna karşın salgının siyasal otoriteyi ve toplumu kültürel değerlerini değiştirmeye, onun ürünü olarak ortaya çıkan yasalarını yeniden gözden geçirmeye zorladığını belirterek, şöyle bir örnek verdi:
Nisan 2019'da ABD'nin Georgia eyaleti 1951 yılından beri yürürlükte olan ırkçı Ku Klux Klan örgütü karşıtı bir yasayı askıya aldı ve yüzün bir kısmını gizleyen veya kaplayan ve kimliklerin tespit edilmesini engelleyen başlık ve maske kullanımına izin verdi. Görüldüğü gibi salgın hastalık Batı toplumlarında üstyapı kurumu olan hukuku, sağlık ve yaşam biçimleri hakkındaki düşünceleri, tutum ve davranışları dönüştürebilmektedir.
"Fransa’da yalnızca halk değil, devlette maske önlemine direndi"
Erdoğan, yazısında özellikle Fransa örneğine dikkat çekiyor.
Fransa'da yalnızca halkın değil aynı zamanda devletin de kültürel nedenlerden dolayı Kovid önlemleri kapsamında maske yasağı konusunda uzun süre direndiğini öne süren Erdoğan, bu konuda şöyle konuştu:
Fransa Ulusal Akademisi 3 Nisan 2020 tarihinde salgının bulaşma riskini azaltmak için tıbbi maske takılmasını önerdi. Bilim insanlarının bu uyarısına rağmen Fransız hükümeti karara direndi. Hükümet, hastane personeli dışında maske takılmasının gereksiz olduğunu, öksürürken, hapşırırken vatandaşların kolla yüzlerini kapatmalarının ve ellerini yıkamalarının yeterli olduğunu açıkladı. Kültür Antropoloğu Frederick Kerk’e göre hükümetin almış olduğu bu kararın arkasında, yalnızca, pandemi hazırlıklarında bütçe kesintisi ya da ekipman eksikliği bulunmamaktadır. Zira maskenin Fransız toplumunun geçmiş travmalarını ve bugünkü korkularını çağrıştıracak sembolik anlamı bulunmaktadır ve kültürel değerleriyle de çatışmaktadır.
"Maske takan soylulara öfke bilinçaltında kaldı"
Erdoğan'a göre Fransız halkının ve devletinin maskeye karşı önyargısının temelinde 1789 Fransız Devrimi öncesinde yaşananlar yatıyor
"Fransız Devrimi balo salonlarında yüzlerini maske ile saklayan aristokrasiye ve onun işbirlikçisi din kurumuna (kiliseye) karşı gerçekleştirilmiştir" diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
Tanrısal iradeye karşı aklı, cemaate karşı bireyin biricikliğini ve değerini öne çıkaran Fransız aydınlanmacı düşüncesinde modern, seküler bireyin yüzü açık, kimliği şeffaf olmalıdır. Bu nedenle Fransızlar değerleriyle uyumsuz olduğunu düşündükleri yüzü örten dini motifli bu kumaş parçasının kullanımını, bireyin kimliğini sergilediği kamusal alanda yasaklamışlardır.
"Daha az bireyci Türk toplumu, yüksek sesle itirazlarda bulunmadı"
Bu arada Türkiye'ye dair sorumuzu yanıtlayan Erdoğan, birçok Avrupa ülkesine rağmen bireyciliğin daha az olduğu Türk toplumunun devlet tarafından konulan Kovid-19 önlemlerine uymada disiplin sorunları yaşasa bile uymaya çalıştığını ve yüksek sesle itirazlarda bulunmadığına dikkat çekti.
© The Independentturkish