66 yıl sessiz kalan Türkiye-Venezuela ilişkileri neden son 6 yılda hareketlendi?

Türkiye-Venezuela arasında ilk kez 1950'de kurulan diplomatik ilişkiler, uzun yıllar sınırlı kaldı. Ancak Venezuela'nın makarnaya muhtaç eden ekonomik krizi, Türkiye'nin enerji ve altın iştahı iki ülkeyi 2016'da yeniden kesiştirdi

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro ile Aralık 2018'de Miraflores Sarayı'nda bir araya gelmişti/ Fotoğraf: Reuters

Petrol burada sizin. İki milyon konuta ihtiyacımız var. TOKİ'yi acil olarak Venezuela'ya bekliyoruz. Seçeceğiniz iyi müteahhitlerle burada bir an önce iş yapmanızı bekliyoruz.


Türk heyetine böyle demişti Venezuela'nın 14 yıl görevde kalan lideri Hugo Chavez ölümünden iki yıl önce. 

22 Ocak 2011'de Karakas'ta gerçekleşen görüşmeye katılan dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ise Türk tarafına günlük 200 bin varil üretim yapılan bir sahanın önerildiğini söylemiş, "Bu sahanın yüzde 10 ortağı bile olunsa bu, 20 bin varil petrol anlamına geliyor. Venezuela'da petrol konusunda 20 milyar dolara kadar varan bir yatırım yapma ve o yatırımdan kâr etme imkanı var" açıklamasını yapmıştı. 
 

Hugo Chavez Taner Yıldız AA
Eski Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız (sağda), Ocak 2011'de Venezuela Devlet Başkanı Hugo Chavez ile görüşmüştü/ Fotoğraf: AA


O yıllarda petrolün varili 135 dolara kadar çıkmıştı. 

Ancak muhakkak kimse, Chavez'in kansere yakalanacağını, petrolün sıfır dolar altını bile göreceğini, 100 yılda bir gelen salgını, en büyük petrol ihracatçısı Suudi Arabistan'ın bile petrolden vazgeçmeye başlayacağını, Venezuela'da enflasyonun dört rakamlı sayılara çıkacağını ve Sedat Peker'i öngörmemişti. 

Organize suç örgütü liderliğinden hüküm giyen ve başka suçlamalardan dolayı aranan Sedat Peker'in 50 milyon izleyiciye ulaşan videoları, Chavez'in varisi Nicolas Maduro döneminde güçlenen Türkiye-Venezuela ilişkilerini yeniden gündeme taşıdı. 

Peki 2010'da yeniden kurulmaya başlanan ikili ilişkiler, neden Maduro döneminde güçlendi? 

"Darbe girişimi sonrası ilişkiler zirve yaptı"

15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sonrası Nicolas Maduro'nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a gösterdiği destek, iki ülkenin son yıllardaki yakınlığının miladı olarak kabul ediliyor. 

Venezuela Dışişleri Bakanı Jorge Arreaza, Aralık 2020'de Türkiye'ye yaptığı ziyarette ülkesinin Türkiye ile iyi olan ilişkilerinin 2016'daki darbe girişimi sonrası zirve yaptığını ifade etmişti. 

9-13 Ekim 2016 tarihlerinde düzenlenen 23'üncü Dünya Enerji Kongresi için İstanbul'a gelen Venezuela lideri Maduro, "Türkiye'yi ziyaret eden ilk Venezuela lideri olduğunu" Twitter hesabından paylaşmıştı.
 


Kongrede yaptığı konuşmada da 15 Temmuz'la ilgili olarak "Türk milleti demokrasiye sahip çıktı. Venezuela da bunu yaşmıştı. Sayın Chavez'in söylediği gibi doyumsuz emperyalist vampirler var. Onlara karşı da mücadele etmek zorundayız enerjide, ekonomide ve siyasette" açıklamasını yapmıştı. 

Tarihler Kasım 2016'yı gösterdiğinde, iki ülke arasında Chavez döneminde, 2010 yılında imzalanan Enerji Alanında İşbirliği ile İlgili Anlaşma, Resmi Gazete'de yayımlandı.

Anlaşma, iki ülke arasında petrol, gaz, elektrik ve petrokimya sektörlerinin geliştirilmesi ve teşvik edilmesi amacıyla enerji alanında kapsamlı bir işbirliğinin oluşturulmasını hedefliyordu. 

Maduro'dan ilk ziyaret... 

Venezuela Cumhurbaşkanı Maduro, 6 Ekim 2017 tarihinde Türkiye'ye ilk üst düzey ziyaretini gerçekleştirdi. 

Nicolas Maduro'nun "Türkiye'ye geldik çünkü Türkiye'ye inanıyoruz. Yeni bir gücün doğduğunu biliyoruz" açıklamasını yaptığı ziyaret, beş anlaşma ile tamamlandı. 
 

D4202690-6C03-4181-B0BA-B846B3B0494F.jpeg
Fotoğraf: AP


Bunların arasında Karakas-İstanbul hattı uçuşların güçlendirilmesi, 2017-2019 yılları arasında turizm yatırımları, tarım ve hayvancılık yatırımları ve güvenlik işbirliği vardı. 

Türkiye'den Venezuela'ya ilk resmi ziyaret... 

2018, iki ülke ilişkileri açısından önemli bir yıldı. Zira bu yıl hem Erdoğan'ın cumhurbaşkanı seçildiği hem de kritik altın madenciliği anlaşmasının imzalandığı yıldı. 

Haziran 2018'deki cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanan Erdoğan'ın  9 Temmuz 2018'deki göreve başlama törenine Maduro, geniş bir heyetle katıldı. 

Erdoğan'ın iade-i ziyareti ise 3 Aralık 2018 tarihinde Karakas'a gerçekleşti. Bu, Türkiye'den Venezuela'ya Devlet Başkanı düzeyindeki ilk ziyaret oldu. 

Bu ziyaret ise 10 anlaşma ile sonuçlandı: 

- Madencilik Alanında İşbirliği Mutabakat Zaptı

- Deniz Taşımacılığı Anlaşması

- Ankara Üniversitesi ile Venezüella Bolivarcı Üniversitesi Arasında Akademik İşbirliği Protokolü
 

981561.jpeg
Fotoğraf: AA


- İstanbul Valiliği ile Miranda Eyalet Valiliği Arasında Kardeş Şehir Anlaşması

- DEİK ile Dış Ticaret ve Uluslararası Yatırımlar Bakanlığına bağlı BANCOEX arasında Ortak İş Konseyi Kurulmasına Dair Anlaşma

- TPIC ile Venezüella Petrol Şirketi PDVSA arasında Hidrokarbon Sahalarında İşbirliği Anlaşması

- Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması (YKTK) Anlaşmasına Dair Mutabakat Muhtırası

- Savunma Sanayii Başkanlığı ile Venezüella Savunma Bakanlığı Arasında İşbirliği Niyet Mektubu

Resmi görüşme sonrası basın toplantısında konuşan Erdoğan, "Biz kiminle dostluk kuracağımıza, kiminle ticari ilişkilerde bulunacağımıza bir yerlerden izin alarak mı karar vereceğiz?" mesajı vermişti. 

Türk halkına büyük hayranlık duyduğunu söyleyen Maduro ise Kasım 2010'da Dış İşleri Bakanı olduğu dönemde Venezuela'dan Türkiye'ye giden ilk bakanın kendisi olduğunu hatırlatarak şunları söylemişti: 

Türkiye'yi biz keşfettik. Kim gönderdi beni? Komutan Hugo Chavez. Daha sonra Türkiye'ye giden ilk Venezuela Devlet Başkanı oldum. Şimdi resmi ilişkilerin başladığı 68 yıldır ilk defa Türkiye'nin Cumhurbaşkanı Erdoğan, Venezuela'yı ziyaret etti. 

2019'un başında Ulusal Meclis Başkanı Juan Guaido'nun kendini ABD desteğiyle "Geçici Devlet Başkanı" ilan etmesi ve bir süredir devam eden halk ayaklanmalarının zirveye çıkmasının ardından Erdoğan, Nicolas Maduro'ya desteğini açıklayan ilk liderlerden biri olmuştu. 
 

thumbs_b_c_05cc8bb73616f83dcb3e9c1e4fd5baf1.jpeg
Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, Temmuz 2018'de Türkiye'ye yaptığı ziyarette çok sevdiğini söylediği Diriliş Ertuğrul dizisi setini ziyaret etmişti/ Fotoğraf: AA


Maduro'yu arayarak, Trump'ın Venezuela hükümetine tavrı karşısında şoke olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Maduro kardeşim! Dik dur, yanındayız" mesajı vermişti. Dünya genelinde Twitter'da "WeAreMaduro" etiketiyle en fazla paylaşımın yapıldığı ülke Türkiye oldu.  

"Türk yatırımcılar, petrol ve altın ticaretini güçlendirmeye devam edecek" 

2018 sonundaki zirvede Nicolas Maduro'nun altını çize çize üzerinde durduğu bir konu daha vardı: Altın ticareti 

"Biz, ABD ve diğer ülkelerin yaptığı ticarete karışmıyoruz, kimse de bizim ticari ve ekonomik faaliyetlerimize karışmasın" diyen Venezuelalı lider, şunları söylemişti:
 

Venezuela'nın ürettiği şeyi dünyaya satmaya hakkı vardır. Maden üretimini artırmak için hâlâ ilerleme aşamasında olan bir plan oluşturduk. 

Türk yatırımcılar, petrol üretiminde, rafinesinde, altın üretmek için petrokimyada, elmasta, koltanda, demirde, alüminyumda ve turizmin ilerlemesinde ticareti geliştirmeye ve güçlendirmeye devam edecekler.

Venezuela'nın altın üretip dünyaya satmasını yasadışı bir yaptırımla engellemeye çalışmak çok bencilcedir.


"Çıkardığınız madenin yüzde 70'si sizin olsun"

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (MÜSİAD) 2018'in şubat ayında Karakas'ta bir şube açmasının ardından MÜSİAD Venezuela Başkanı Hayri Küçükyavuz, aynı yılın ağustos ayında BBC Türkçe'ye verdiği röportajda Venezuela hükümetinin özellikle maden alanında Türk iş insanlarına teşvikte bulunduğunu söylemişti. 

Burada hükümet Türk işadamlarına 'Size altın madenini vereyim, tesisi kurun, çıkardığınız madenin yüzde 70'i sizin olsun, yüzde 30'unu da devlete hibe edin' diyor. Bu anlaşmayı yapmak için gelen birkaç şirket var.


Çorum'daki altın işleme rafinerisine Venezuela ilgisi

Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro'nun ekonomiden sorumlu yardımcısı Tareck Zaidan El Aissami Maddah, Maduro'nun 2018 seçimleri sonrası yemin ederek göreve başladığı 10 Ocak 2019'dan yedi gün sonra Türkiye'ye geldi. 
 

Çorum altın rafinerisi
Tareck Zaidan El Aissami Maddah'ın Çorum altın rafinerisi ziyareti/ Fotoğraf: AA


Maddah'ın 17 Ocak'ta gerçekleşen ziyaretinin amacı Çorum'daki altın işleme rafinerileri hakkında bilgi almaktı. 

Maddah, "Ben o kadar altın rafinerisi gezdim, ileri teknolojiye sahip ilk kez burayı gördüm. Çok donanımlı bir yer. Altın madeni sektöründe ve tarım alanı gibi sektörlerdeki işbirliğini geliştireceğiz" açıklamasını yapmıştı. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Bir yılda ihracat 9 kat arttı

İki ülke arasındaki altın ticareti kendini dış ticaret verisinde de gösterdi. 

2017'de 115 milyon dolar seviyesinde olan Türkiye'nin Venezuela'dan ithalatı, 2018'de bir anda 1 milyar dolar üzerine sıçradı. 

Ticaret Bakanlığı, bu sıçramanın Venezuela'dan yapılan külçe altın ithalatından kaynaklandığına işaret etmişti. 2018 Ocak-Eylül döneminde Venezuela'dan 900 milyon dolar değerinde altın ithal edildi.

Aşağıdaki tablodan görüldüğü gibi tam 20 yıl önce 18 milyon dolar civarında olan yıllık dış ticaret hacmi 300 milyon dolara dayanmış durumda. 

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye- Venezuela İş Konseyi Başkanı Ahmet Altuğ Oğuz, Temmuz 2020'de Anadolu Ajansı'na verdiği röportajda 2023'te 1 milyar dolar ticaret hacminin yakalanabileceğini söylemişti. 

Maduro'nun göreve geldiği 2013'ten bu yana yalnızca 2019 ve 2020 yıllarında Türkiye'nin Venezuela'ya ihracatı, ithalatının üzerine çıktı. 
 

TÜRKİYE- VENEZUELA ARASI DIŞ TİCARET
  Türkiye'nin ithalatı ($) Türkiye'nin ihracatı  Dış ticaret hacmi ($)
2001 2 milyon 123 bin  15 milyon 907 bin 18 milyon 30 bin 
2010 149 milyon 846 bin 44 milyon 171 bin 194 milyon 17 bin
2013 195 milyon 229 bin 76 milyon 949 bin 272 milyon 178 bin
2014 123 milyon 414 bin 52 milyon 636 bin 176 milyon 50 bin
2015 106 milyon 837 bin 23 milyon 927 bin  130 milyon 764 bin 
2016 62 milyon 354 bin 19 milyon 134 bin 81 milyon 488 bin
2017 115 milyon 410 bin 38 milyon 384 bin 153 milyon 794 bin
2018 1 milyar 9 milyon 583 bin 134 milyon 21 bin  1 milyar 143 milyon 604 bin
2019 19 milyon 799 bin 132 milyon 221 bin 152 milyon 20 bin
2020 61 milyon 778 bin  235 milyon 991 bin 297 milyon 769 bin
2021** 79 milyon 640 bin 36 milyon 84 bin 115 milyon 724 bin
** 2021'in ilk üç ayı/ Kaynak: TÜİK


"Venezuela'ya giden altınlar makarna olarak geri dönüyor"

ABD'nin eski Başkanı Donald Trump, Kasım 2018'de imzaladığı kararname ile Venezuela'daki altın sektörünü hedef alan yaptırımları başlatmıştı. 

Venezuela'nın ticaret ortaklarını da yakın markaja alan Washington yönetiminin bu kararının gerekçesi ise altınların Türkiye'ye geldikten sonra, başka bir ABD ambargosu altındaki İran'a taşınması iddiası. 

İki ülke arasındaki altın ticaretini araştıran Reuters, 11 Şubat'ta yayınladığı haberinde Venezuela'dan Türkiye'ye giden altınların makarna ve süt tozu olarak geri döndüğünü belirtmişti. 

Reuters ajansına göre, 2018 yılının 1 Ocak tarihinde, yani Devlet Başkanı Maduro'nun Türkiye ziyaretinden sadece bir kaç hafta sonra Venezuela Merkez Bankası Türkiye'ye hava yoluyla 36 milyon dolarlık altın gönderdi.

"Altına karşılık temel tüketim maddeleri" aslında  bir sürpriz değil. Zira, Türkiye'den Venezuela'ya gıda ve ihtiyaç yardımı uzun süredir devam ediyor. Kafalardaki soru işareti ise Türkiye'ye gelen altının ne kadarının Türkiye'de kaldığı. 

Nüfusun üçte birinin işsiz olduğu, kişi başına milli gelirin 2014'ten bu yana dörtte bir oranında gerilediği, IMF tahminlerine göre enflasyonun 2021 sonunda yüzde 5500'e çıkacağı, benzinin bile bir çikolata karşılığında alınabildiği Venezuela'da temel tüketim maddeleri hayati öneme sahip. 
 


Türkiye İstatistik Kurumu'nun verilerine göre 2019'da Türkiye'den Venezuela'ya en fazla giden ilk beş ürün makarna, buğday unu, petrol yağları, sabun, ped ve tamponlar. 

Orta Anadolu Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği, 2018'de Venezuela'nın makarna ithalatının yüzde 50'sini Türkiye'nin karşıladığını söylüyor. 

2017'de Venezuela'ya satılan makarnanın değeri 10 milyon 164 bin dolardı. Bu, 2018'de 28 milyon 960 bin dolara, 2019'da 64 milyon 554 bin dolara çıktı. 

Türkiye'nin Venezuela'dan en fazla ithal ettiği ürünler ise demir cevheri, alüminyum, hurda, kömür, kıymetli ve yarı kıymetli taşlar, kahve, kakao, susam ile sardalye, ton balığı gibi deniz ürünleri. 

5 milyondan fazla insan ülkesini terk etti

Büyük Kolombiya Cumhuriyeti'nin 1830'da dağılmasından sonra ortaya çıkan üç ülkeden biri olan Venezuela'da 2019 verilerine göre 28,5 milyon kişi yaşıyor. 

Birleşmiş Milletler, ülkede 2014'te başlayan, 2019'da zirveye çıkan ve hâlâ devam eden siyasi ve ekonomik kriz nedeniyle, tüm dünyadaki Venezuelalı mülteci ve göçmen sayısının 5,4 milyon olduğunu söylüyor. 
 

20201215T0815-VENEZUELA-BISHOPS-REFUGEES-1011068-scaled-e1608043082580.jpeg
Kasım 2020'de teknesi Trinidad Tobago kıyısına yanaşan Venezuelalı mülteciler/ Fotoğraf: Reuters​​​​​​​


Dünya Bankası verileri de bunu doğruluyor: 2015'te 30 milyon ile en kalabalık zamanını yaşayan Venezuela'nın 2020'de 28 milyon altına da inmiş olabileceği tahmin ediliyor. 

Ülkenin resmi rakamlarına bakıldığında işsizlik yüzde 9 seviyesinde ancak her 100 kişiden 33'ü yoksulluk sınırının altında yaşıyor. 

Ülke, BM'nin hazırladığı İnsani Gelişme Endeksi'nde 189 ülke arasında 113'üncü sırada. Endeks, 2010'dan bu yana yüzde 69 geriledi. 

Venezuela bir dönem ABD'nin gözdesiydi 

1958'de ülke yönetimindeki askeri diktatör Marcos Perez Jimenez'in başka bir askeri darbe ile devrilmesinin ardından ülkede yeni bir demokratik süreç başlamıştı. 

Karayip komşusu Küba'da Fidel Castro'nun başa geçiren devrim yaşanırken Venezuela, Sovyet etkisinden uzak kalmayı tercih etti. Bu durum, Venezuela'yı ABD ile yakınlaştırdı. 

Dönemin ABD Başkanı John F. Kennedy ve sonraki yönetimler, Venezuela'yı uzun bir süre Latin Amerika'nın model ülkesi olarak gösterdi. 

"Gelişim için İttifak" turu kapsamında Venezuela'yı ilk kez 1961'de ziyaret eden Kennedy, "ekonomik, sosyal ve siyasi refah, özgürlüklerden feragat edilmeden de sağlanabilir" mesajı vermiş, ülkesinin Venezuela'ya konut ve tarım desteği için kredi vereceğini açıklamıştı. Aynı gezide gelir seviyesi düşük Venezuelalılar için 12 milyon dolarlık konut projesi imzalanmıştı. 
 

Ekran Resmi 2021-05-25 12.15.55.jpg
Soldan sağa: Venezuela Devlet Başkanı Rómulo Betancourt, eşi Renée Hartmann Viso, First Lady Jacqueline Kennedy ve ABD Başkanı John F. Kennedy


Seçimle gelen, dönemin Venezuela Devlet Başkanı Rómulo Betancourt'un 1963'teki ABD ziyaretinden sonra ise Kennedy şunları söylemişti

Ülkenizdeki liberal liderliğiniz, halkınıza daha iyi bir yaşam sunmadaki kararlılığınız, demokratik liderlik için sadece ülkenizde değil tüm Karayipler'de verdiğiniz mücadele sizi hem bizim ülkemiz hem de kardeş ülkeler için bir sembol haline getirdi. 


1980 krizi ve Chavez dönemi 

1970'lerin sonuna kadar Latin Amerika'nın en zengin ülkesi olan Venezuela için işler, 1980'deki petrol kriziyle tersine döndü. 

Ekonomisinin hemen hepsi petrol ticaretine dayanan ülkede 1990'ların başı yoksul halkın zengin mahallelerini yağmalamaları ve ayaklanmalar ile geçti. 

O dönemde orduda Yarbay olan Hugo Chavez'in sosyalizmi getirmek için yaptığı darbe girişimi 1992'de Chavez ve destekçilerinin hapse girmesiyle sonuçlandı. Chavez, dönemin Devlet Başkanı Rafael Caldera'nın darbeye kalkışan sosyalist subayları affetmesiyle 1994'te hapisten çıktı. 

Hugo Chavez'in ilk kez devlet başkanlığı seçimlerini kazanarak iktidara gelmesinin ardından bir yandan ülkenin ekonomik ve siyasi sisteminde değişiklikler olurken diğer yandan ABD ile ilişkiler yeniden bozulmaya başladı. 
 

Hugo Chavez AP
4 Şubat 1998. Hugo Chavez, 1992 darbesinin kutlamalarında / Fotoğraf: AP


1999'da Kurucu Meclis'i kuran Chavez, devlet başkanının yetkilerini artırdı ve halka her konuda referanduma çağırma hakkı tanıdı. 

En büyük desteği gelir seviyesi düşük kişilerden alan Chavez, yoksul mahallelere sağlık birimleri açmaktan, el konan binlerce hektar toprağı Venezuelalı köylülere dağıtmaya kadar pek çok karara imza attı. 

Yoksul halkın un, yağ, tuvalet kağıdı gibi temel ihtiyaçlara ulaşması için fiyat kontrolleri getiren Chavez'in bu girişimi bir süre sonra, ürünleri üreten firmaların kâr edemedikleri için üretimi durdurmaları ve kıtlığa yol açtı. 

İsrail'e karşı Filistin'i desteklemesi, petrol gücünü elinde tutması, İran'ın barışçıl nükleer programını geliştirmeye hakkı olduğunu savunması gibi dış politikalar, ABD ile kendisini karşı karşıya getirdi. 

Maduro döneminde ABD yaptırımları 

ABD ile gerginlik, Chavez'in "halefim" dediği Nicolas Maduro döneminde daha da arttı. 

14 yıl boyunca Venezuela'yı yöneten ve iki yıl mücadele ettiği kansere 5 Mart 2013'te yeni düşen Hugo Chavez'in ölümünden önce "vâris" ilan ettiği isimdi Nicolas Maduro. 
 

maduro AFP.jpg
Nicolas Maduro, 2013'ten bu yana Devlet Başkanlığı koltuğunda/ Fotoğraf: AFP


Eski bir otobüs şoförü ve sendika aktivist Maduro, Chavez'in danışmanlığının yanı sıra altı yıl boyunca Dışişleri Bakanlığı yapmıştı.

Maduro'dan, ülkesindeki yoksulluk oranını yüzde 50'den yüzde 29'a düşüren Chavez'in politikalarını sürdürmesi bekleniyordu. 

Ancak öyle olmadı.

2014 yılında, günlük 2,7 milyon varil olan petrol üretimi zaten Chavez'in göreve geldiği 1999'dan yüzde 13 daha düşüktü. 

2013'te 120 dolara kadar çıkan petrolün fiyatı, Ocak 2016'da 24 dolar seviyesini görmüş, Venezuela bütçesinde dev bir delik açmıştı. Halbuki 2012 yılında Venezuela, petrol ihracatında Suudi Arabistan'ın koltuğunda oturuyordu. 

Venezuela Sosyal Çatışmalar Gözlemevi'nin (OVCS) verilerine göre 2014'te 9 bin 200'den fazla eylem ile başlayan protestolar, 2019'da en yüksek seviyesine çıktı. 
 

Venezuela protesto
Başkent Karakas'ta 2016'da gerçekleşen protestolardan. Fotoğraf: AA


Fiyatların ortalama 19 günde bir ikiye katlandığı 2018'in mayıs ayında "Devlet Başkanlığı Seçimleri" için sandığa gidildi ve Maduro, oyların yüzde 68'ini alarak ilk turda seçildi. 

Ancak Ulusal Seçim Konseyi Başkanı, seçimlere katılımın yüzde 46 seviyesinde olduğunu ve muhalefetin oy oranının yüzde 21'de kaldığını açıkladı. 

Kendini Başkan ilan eden Guaido

Maduro karşıtları seçimleri protesto için sokaklara çıkarken 2019'un ilk sürprizini Ulusal Meclis Başkanı Juan Guaido yaptı. 

37 yaşındaki politikacı, 23 Ocak 2019'da kendini "Geçici Devlet Başkanı" ilan etti ve ABD, Guaido'yu resmen tanıdığını açıkladı. Böylelikle, ABD ile Venezuela arası resmi ilişkiler tamamen kesildi. 
 

Guaido - Reuters.JPG
Juan Guaido, 50'den fazla ülkede Devlet Başkanı kabul ediliyor/ Fotoğraf: Reuters


Wall Street Journal, dönemin ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence'in, kendi başkanlığını ilan etmeden bir gece önce Juan Guaido'yu telefonla arayarak "ABD'nin desteği seninle" mesajı verdiğini yazmıştı. 

ABD'nin 45'inci Başkanı Donald Trump, "Venezula'da insanlar acı çekiyor ve ölüyor. Askeri seçenek dahil birçok seçeneğimiz var" açıklamasıyla Guaido'ya desteğini göstermişti. 

Guaido, ABD ve bazı Avrupa Birliği ülkelerinin de dahil olduğu 50 ülke tarafından geçici devlet başkanı olarak tanınıyor. 

ABD'nin gerekçeleri: İnsan hakları ihlali, kaçakçılık ve terörizm

Avrupa Birliği, seyahat yasağı ve varlıkların dondurulması gibi 30'dan fazla Venezuelalı yetkiliye yaptırım uygularken ABD'nin de ekonomik ambargosu uzun süredir devam ediyor. 

ABD'nin son dört yıllık yaptırımları kişileri, kurumları ve petrol şirketlerini kapsıyor. 

ABD'nin toplam petrol ithalatının yüzde 7'sine denk gelen Venezuela petrolü, 2019'a kadar yaptırımların dışında tutulmuştu. Ancak Aralık 2019'da Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada hem petrol hem altın için şu satırlar yer aldı: 

Dünyanın en büyük petrol rezervleri üzerinde yerleşik Venezuela'nın yükselişi yine petrol sayesinde oldu. Ancak Venezuela'nın zenginliği petrolün ötesindedir. 

Venezuela, çok geniş altın, elmas, değerli mineral ve batarya, uçak, otomobil, elektronik cihaz yapımında da kullanılan koltan yataklarına da sahip. 

Madencilik Aksı, (Bir kısmı Kolombiya ile sınır oluşturan Orinoco Nehri Ulusal Kalkınma Stratejik Bölgesi) dünyanın en geniş altın rezervlerinden biri. 

Yaklaşık 112 bin kilometrekarelik bu alan, Venezula topraklarının yüzde 12'sini oluşturuyor ve Küba, Portekiz ve Panama'nın yüzölçümünden büyük. 

Bu kaynaklar Venezuela halkının yararına kullanılabilirken, gayrimeşru Maduro rejimini destekliyor, devlet dışı silahlı grupların kontrolüne bırakılıyor, insan hakları ihlaline ve ekolojik yıkıma yol açıyor. 

 


İllegal madencilik, Venezuela'nın toplam madencilik faaliyetlerinin yüzde 91'ini oluşturarak, ELN ve FARC gibi terörist gruplar için fırsat yaratıyor. 

Sıtma tedavisi gibi pek çok hastalıkta kullanılacak ilaçlara, sağlık hizmetlerine ulaşmak isteyen onlarca kişi, çalışmak için bu madenlere akın ediyor. Bu durum da işgücü sömürüsüne ve seks ticareti ile son buluyor. Bazı bölgelerde 13-14 yaş arası çocukların bu ticarete maruz bırakıldığı yönünde raporlar var. 

Bunun yanı sıra Bolivar eyaletindeki madenlerde çalışanların yüzde 90'ının idrarında civaya rastlanmış durumda. 

Maduro rejimi görevde kalmakta kararlı ve bunun için paraya ihtiyacı var. Bu nedenle finansal kaynakları kesmek ve petrol endüstrisinin patronaj tarafından suiistimal edilmesini önlemek için yaptırım uyguluyoruz. Sadece bu yıl 200'den fazla kişi ve kuruma yaptırım uygulandı. 

Ayrıca Venezuela'nın yasal olmayan madenciliğine ortak olarak korkunç insani ve ekolojik yıkımlara yol açan Rusya, Çin ve Türkiye gibi yabancı ortakları izlemekteyiz. 


Venezuela hükümetinin ABD'deki tüm mal varlığını donduran ve ticari işlemleri yasaklayan Trump hükümetinin eski Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton, Ağustos 2019'da yaptığı açıklamada Maduro hükümetini destekleyecek tüm taraflara Venezuela'ya uygulanan yaptırımların aynısının uygulanabileceğini söylemişti. 

    

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU