HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ın grup toplantısı konuşmasından önemli bölümler:
"Halkların taleplerine karşı durulamaz"
“Yaşamın kazandığı geleceğe dair umutlarımızın arttığı bir ortamda yapıyoruz bugünkü grup toplantımıza. Açlık grevi ve ölüm orucu Sayın Öcalan’ın çağırısıyla 26 Mayıs’ta sona ermiştir. En nihayetinde yaşam kazanmıştır. Artık şu bilinmelidir ki; halkların taleplerine karşı durulamaz ve halklar da şunu bilmelidir ki yaşamak direnmektir, direnmek yaşamaktır. Bu süreçte yaşamını yitirenleri saygıyla anıyoruz. 200 gün boyunca tecrit hukuksuzluğunu tüm dünyaya teşhir eden milletvekillerimiz şahsında açlık grevini gerçekleştiren herkesi saygıyla selamlıyoruz. Değerli annelerimiz sizler canınızın canına, insanlık için direnenlere ses oldunuz. Sizler beyaz tülbentlerinizle yaşamın, barışın adaletin bayrağını dalgalandırdınız. Her türlü zora ve hakarete karşı güçlü mesajlarınızı iletmekten geri durmayan çabanızın için o koca yüreklerinizden ve ellerinizden öpüyoruz.”
"Avukat görüşmeleri sevindirici"
“7 ay süren açlık grevleri, hukuksuzluğa itirazdı. Açlık grevleri bu kararlık sürecin böyle devam ettirilemeyeceğini bir kez daha herkese göstermiştir. 4 yıl aradan sonra Sayın Öcalan'la avukat görüşünün yapılması sevindiricidir ve bu bir haktır. Çözüm sürecinin sonlandırılıp tecrit politikasının devreye konulmasıyla ülke her alanda kaos ve krizle karşı karşıya getirildi. Oysa çözüm sürecinde bambaşka bir noktadaydı. Barışa bir nebze de olsa yaklaşılmıştı. Sürecin sonlandırılması ülkeye 4 yıl kaybettirdi."
"HDP olarak barış çizgisinde ısrarcıyız"
"Tüm sorunların çözümü ancak toplumsal uzlaşı ve demokratik siyasetle mümkündür, hükümet de farkındadır. Ya Kürt sorunu, demokratik halklar sorunu çözülecek ya da iktidar çözülecek. HDP olarak demokratik siyasette ve barış çizgisinde ısrar edeceğimizi bir kez daha belirtmek isteriz. Cumhuriyet demokratikleşene kadar bu mücadele bayrağını asla yere düşürmeyeceğiz. Gerekli adımların atılması tüm siyaset kurumunun önemli bir görevi ve sorumluluğudur. Tüm sorunların çözümü ancak demokratik siyaset, diyalog ve toplumsal uzlaşı ile mümkündür”
"Gerekirse 24 saat belediyelerimizin önünde nöbet tutarız"
“YSK’nın 250 sayfalık gerekçeli kararı hukuk fakültelerinde hukuksuzluğa örnek olarak okutulmalı. 250 sayfa uydurdular, çünkü savunamadılar. YSK kararında tek bir hırsızlıktan bahsedilmiyor. Şunu unutmasınlar, asıl gerekçeli kararı 23 Haziran'da İstanbul halkı verecektir. Her türlü hukuksuzluğa başvurdular. 250 sayfalık hukuksuz gerekçeye karşı İstanbul halkına çağrımızdır, 23 Haziran'da oy farkını 250 bin yapalım. Gerekirse 24 saat belediyelerimizin önünde nöbet tutarız, o belediyeleri size vermeyiz. 23 Haziran İstanbul seçimi bizim için aynı zamanda Muş seçimidir, Şırnak, Bağlar seçimidir, gasp edilen belediyelerimizin seçimidir. Tatvan'da yaşanan bir gaspa, Tayvan'da yaşanmış gibi duyarsız kalırsanız yarın her yerde Tatvan'daki gibi davranmaya başlarlar. Hukuksuzluğa karşı topyekün mücadele edilmeli. 23 Haziran sonrası toplu tövbeye çıkacaklar. Günahları o kadar çok ki.23 Haziran’da en büyük dersi İstanbul halkından alacaklar.”
Halfetide'ki işkence iddiaları
“Halfeti’ye giriş-çıkışlar yasaklandı. Bu olay bahane edilerek Şırnak’ta mevsimlik işçi minibüsü tarandı. Halfeti’de yapılanlar insanlık dışı anlayışın son örneğidir. İşkenceye sıfır tolerans diyen AKP iktidarının sorumluluğunda yaşanıyor Halfeti işkencesi. İşkenceye sıfır tolerans değil işkenceciye sonsuz tolerans. HDP olarak bu işkencenin peşini bırakmayacağımızı, hukuki olarak hesabını soracağımızı belirtmek isterim. Gün olur devran döner herkes hesabını verir.”
Independent Türkçe