Plastik üretimi, katlanarak artmaktadır. Plastik üretimi 1950'de 2,3 milyon ton iken 2015'te 448 milyon tona yükseldi.
Üretimin 2050 yılına kadar iki katına çıkması beklenmektedir.
Pandemi döneminde küresel ölçekte plastik ambalaj pazarı, 2019'da 909 milyar dolar iken 2021'de 1012 milyar dolara çıkması beklenmektedir.
İnsanlar bugüne kadar yaklaşık 8,3 milyar metrik ton plastik ürettiler, bu miktar çelik ve çimento dışındaki tüm insan faaliyetleri materyalleri üzerinde bir miktardır (Şekil 1).
Her yıl okyanusa, nehirler ve sahillerden, toplam 8 milyon ton plastik atık ulaşmaktadır.
Bugüne kadar üretilen tüm plastiklerin yarısı son 15 yılda üretilmiştir.
2017 yılına kadar Çin, dünyada en fazla atık ithal eden ve işleyen ülkeydi. Çin, AB ülkelerinden yılda bir milyon tonun üzerinde plastik atık ithal ediyordu.
Çin, 2017 yılında atık ithalatı ile ilgili bir dizi kararlar aldı. Çünkü ülkede ciddi çevre kirliliği sorunları yaşanıyordu. Çalışanlar kirlilikle iç içe yaşıyorlardı.
Atık sular ve fireler çevreyi tehdit ediyordu. İthal edilecek atıkların karışık ve binde 5'den fazla yabancı madde olmamasına karar verdi.
Bu kararlarını Dünya Ticaret Örgütü'ne bildirdi. Böylece, 2018 yılında Çin'e karışık ve kirli atık ihracatı durdu.
2020 yılında AB ülkelerinden ülkemizde ithal edilen atık miktarı 13,7 milyon tondur. AB ülkelerinden Türkiye'ye ihraç edilen atık miktarı Hindistan'a ihraç edilenden 4,7 kat daha fazladır.
Çünkü Hindistan, 2018 yılı ortasında, plastik atıklarla ilgili önemli düzenleme yaptı ve uygulamaya koydu. Bu düzenlemelerle karışık ve kirli atıkların ülkeye girişini önlemiştir.
Çin ve Hindistan gibi ülkelerinin sınır değerleri getirmeleri dünyanın en büyük atık üreticisi AB ülkeleri, ABD, Avusturalya, Kanada ve Japonya gibi ülkeler atıklarını ihraç edecekleri yeni ülkeleri aramaya başladılar.
Bunların başında Hindistan gelmekteydi. Hindistan'a önemli miktarda plastik atık ihraç edilmeye başlandı.
2018 yılı ortalarında Hindistan, çevre kirliliğini öncelemek için, karışık ve kirli plastik atıkların ithalatına dur dedi.
Bu durum plastik atıkların Türkiye gibi yeni ülkelere ihraç edilmesini artırdı.
2020 yılında AB ülkelerinin kirli ve karışık plastik atıklarını ihraç ettiği ülkelerden biri Türkiye olmuştur. 2018 yılından itibaren Türkiye'ye kirli ve karışık ihracatı anormal artmıştır (Şekil 3).
Şekil 3 incelendiği zaman AB ülkelerinin ihraç ettiği toplam kirli ve karışık plastik atıkların yüzde 15,4'nü Türkiye tarafından ithal edilmektedir.
Ve özellikle pandemi sürecinde ithal edilen plastik atıklar içinde Kovid atığı dediğimiz plastik atıklarının olması kuvvetle muhtemel, mutlaka incelenmeli.
Dünyadaki plastik atıkların yüzde 55'ini 20 firma üretmektedir; ilk üç firma yüzde 16'sından sorumludur. Bu ülkeler;
- Exxon mobil ABD,
- Dow ABD,
- Sinopec ÇİN,
Yüzde 50 oranda içerde oluşan plastik atıkların kullanılması
2021 yılında Türkiye'de yüzde 50 oranında belediye plastik atıklarının toplaması, alması ve işlemesi zorunluluğu getirilmiştir.
Yani, 657 bin ton plastik atığın 328,5 bin tonunun yerli plastik atıkların geri kazanılması olmalı idi.
Bu kural uygulandığı süre içinde belediyelerin plastik atık miktarı ne kadar azalmıştır?
Plastik geri dönüşüm firmalar hangi belediyede ne kadar plastik atıkları kaynakta ayrı toplamaya başlamıştır ve bugüne kadar ne kadar plastik atık toplamışlardır?
Bunun değerlendirilmesi ve analizi mutlaka yapılmalı.
İlgili tüm taraflarla müzakere edilmeden hazırlanan kurallardan sonuç almak mümkün değildir.
Geri dönüşüm tesisleri riskli ve kirletme potansiyeli yüksek tesislerdir.
Karışık ve kirli İthal plastik atık işleyen;
- Kaç adet tesiste atık su arıtma tesisi var ve bu arıtma tesisleri çalışıyor?
- İşletme esnasında oluşan atık suların fiziksel ve kimyasal analizleri yapılıyor mu?
- Tesiste atık su arıtma ünitesi varsa arıtma verimliliği nedir? Arıtılan atık suyun özelliği ve deşarj edildiği yerler nerelerdir?
- Kaç adet tesis legal kullanma suyu kullanıyor?
- Kaç adet tesiste çalışanların SGK yatırılıyor ve maaşları gününde ödeniyor?
- İşletme esnasında oluşan ıskartalar ve fireler nereye veriliyor? Takibi yapılıyor mu?
- İthal edilen plastik atıkları geçici depolamak için yeterli kapalı alan var mı?
- Tesislerin teçici depolama alanında yağmur suyu drenaj sistemi var mı?
- İşlem sonrası elde edilen plastikler nerede geçici depolanıyor?
- Kirli ve karışık plastik atıkların işlenmesi esnasında ton plastik atık başına ne kadar temiz su kullanılıyor ve ne kadar atık su oluşuyor?
- Kirli ve karışık plastik atıkların geri dönüşümü esnasında ton plastik atık başına ne kadar fire veya iskarta atık ortaya çıkıyor?
- Bu firelerin ve iskartaların bileşimi nedir?
- Bu fire ve iskarta atıklar, nerede nasıl bertaraf ediliyor?
- Kirli ve karışık plastik atıklar işlenirken oluşan fireler, çimento gibi tesislerde yakılıyorsa analizinin mutlaka yapılması ve bileşimlerinin tespit edilmesi gerekir. PVC içeren firelerin çimento tesislerinde yakılması çok risklidir. Klorür, klinker ve çimento kalitesini bozar. Analizler yapılıyor mu?
- Atık sular arıtılmadan kanalizasyon gibi alıcı ortama deşarj ediliyorsa atık su içindeki mikroplastikler, atık su arıtma tesislerine ciddi zarar verir ve arıtma verimliliğini düşürür. Bunlar incelemesi yapılıyor mu?
- Tesislerin yangın güvenliği standartları sağlıyor mu?
Yangın güvenlik önlemleri alınmadan çalışan geri dönüşüm tesisleri her an yangın riski atındadır. Çünkü plastik atıklar kolay tutuşan ve alevlenen atıklardır.
Türkiye'de son 4 yılda geri dönüşüm tesislerinde çıkan yangın sayısı:
- 2018: 10
- 2019: 39
- 2020: 63
- 2021: 46 ( ilk 4,5 ay)
Geri dönüşüm tesislerinde çıkan yangınların nedenleri ve alınması gereken önlemler ortaya konması gereklidir.
Plastik atık kırpıntılarının gelişi güzel dökülmesi
Alibeyköy Baraj çevresinde geri dönüşüm tesislerinde plastik atıkların işlenmesi esnasında oluşan kirli ve karışık plastik atık kırpıntıları ve fireleriyle dolu:
Bu kırpıntı/fire plastik atıkları yağmur suyu ile baraja ulaşırsa geri dönüşü olmayan çevresel riskler olur.
İstanbul'un göbeğinde plastik atık fire dağları Resim 2'de verilmiştir.
İstanbul'un göbeğinde, Alibeyköy Barajı'nın bulunduğu bölgede, plastik atık çöp dağları…
Suçlular acilen tespit edilmeli ve ağır yaptırımlar uygulanmalı.
Denetim şart...
Plastik fire çöp dağları, içme suyu baraj suyunu riske sokabilir.
İstanbul'da plastik atık işleme tesislerinde oluşan, geri kazanılması ve kullanılması mümkün olmayan kirli fire plastik atıklar; içme suyu gibi baraj çevresine döküldüğü ve yağmur suyu ile baraja taşınması ve karışması büyük tehlike oluştururlar.
Plastik atıklar acilen kaldırılmalı.
Plastik atıklar, toprağa dökülmesi halinde kalıcı kirliliğe neden olur. Ekolojik tahribatı çok yüksek olur.
Ülkemizdeki evsel atık içinde yaklaşık 4.5-5 milyon ton/yıl plastik atık bulunmaktadır. Maalesef bunların çoğu çöp depolama alanlarına dökülmektedir.
Kısaca Türkiye'de her gün 13 bin 600 ton plastik atık oluşmakta ve bu plastik atıklar her gün 1 bin 360 kamyonla çöp depolama alanına götürülmekte ve dökülmektedir.
Türkiye'de her yıl 4,5-5 milyon ton plastik atıklar geri kazanılabilir, plastik atıklar çöp depolama alanlarına gitmez ve yeni istihdam alanları oluşturulur.
Yılda yaklaşık 700 bin ton sözde çevreci AB'nin kirli ve karışık plastik atıkları ülkemize ithalatı önlenebilir.
Tek kullanımlık plastik atıkların doğada bozulma süreleri;
- Strafor: 5 bin - 2 milyon yıl.
- Plastik torbalar: 1000 yıl.
- Poliüretan (Sentetik fiberler, yapıştırıcılar, halıların alt kısmı ve sert plastik contalar): 1000 yıl,
- Bebek bezi ve yaşlı bezi: 550 yıl,
- Plastik tabak 500 yıl,
- Pet Şişe: 400 yıl,
- Sigara İzmariti: 1-2 yıl
- Islak mendil ve bebek ıslak mendil 100 yıl.
AB ülkelerinden ithal edilen kirli ve karışık plastik atık miktarı ise yılda 657 bin tondur. Avrupa'nın dört bir yanından Türkiye'ye her gün yaklaşık 241 kamyon dolusu plastik ithal edilmektedir.
Çelişki; ülkenin 4,5-5 milyon ton plastik atıkları çöpe atılıyor, 657 bin ton sözde çevreci AB'nin atığının ithal edilmesi anlaşılır gibi değil.
Acı gerçek;
- Kendi plastik atıklarını kaynakta ayrı toplama, geri dönüşümünü yapma, çöp depolama alanına dök.
- AB'nin kirli ve karışık plastik atıklarını ithal et, işle ve ihraç et.
- Tüm çevresel kirlilikler Türkiye'de kalsın.
- Sular kirletilsin, toprak kirletilsin, hava kirletilsin.
- Fireler gelişi güzel tarım sahalarına, derelerin ve nehirlerin ve barajların çevresine dökülsün.
- Ucuz kirli işçilik devam etsin.
Bu yüzden, ithal plastik atık işleyen herbir tesis tek tek incelenmeli.
Her bir tesise girenler, çıkanlar, fireler, temiz su kullanımı, atık su oluşumu, kullanılan enerji miktarı, ayıklama ünitesi havalandırılması, firelerin verildiği tesisler, arıtılmış suyun kalitesi, atık su deşarjları ve benzerleri tespit edilmeli.
Pandemi sürecinde çoğu atıklar azalırken tek atık plastik atıklar yüzde 15 oranında artmıştır. Bu artışın ana nedeni tek kullanımlık Kovid atıklarıdır.
Aşırı su tüketimi ve atık su oluşması
Kirli plastik atıkların geri dönüşümü esnasında ciddi atıklar ve Atık sular oluşur. Bu yüzden kirli ve karışık plastik atık ithalatına izin verilmemelidir.
- Sıvı yağ,
- Sıvı deterjan,
- Şampuan
- Çamaşır suyu
- Sıvı bulaşık deterjanı
- Sıvı sabun,
- Süt,
- Yoğurt
- İçecekler,
- Ve benzerleri
ile kirlenmiş plastik atıkları temizlemek için aşırı su tüketilir. Bu tür plastikleri temizleme sonucu kirliliği yükü yüksek atık sular oluşur.
Mikroplastik oluşması
Denizde bir kez güneş ışığı, rüzgar ve dalga hareketi, plastik atıkları küçük parçacıklara, genellikle bir inç'in beşte birinden daha küçük parçalara ayırır.
Bu sözde mikroplastikler su sütunu boyunca yayılmıştır ve Everest Dağı'ndan en derin çukur olan Mariana Çukuru'na kadar dünyanın her köşesinde bulunmuştur.
Plastiklerde katkı maddeleri
Malezya'da, yakın zamanda yapılan bir araştırmada, plastik katkı maddelerinin ithal edilen plastik atıklardan kaynaklanan toksik kirliliğe neden olduğu tespit edilmiştir.
Kurşun, kadmiyum, molibden, ftalatlar, bromlu ve klorlu alev geciktiriciler gibi toksik katkı maddeleri ve polisiklik aromatik hidrokarbonlar, Malezya'nın ithal ettiği plastik atık boşaltma, geri dönüşüm ve açıkta yakma bölgelerindeki toprakta ve su örneklerinde tespit edilmiştir.
Çok düşük konsantrasyonlarda bile toksik ve tehlikeli katkı maddelerinin varlığı, plastik atıkların KOK veya tehlikeli atık olarak sınıflandırılmasını tetikleyebilir ve ilgili uluslararası ticaret kontrollerini ima edebilir.
Acil yasaklanması gerekenler
- Tek kullanımlık plastik atıklar (bardak, kaşık, torba, tabak, çatal, kürdan gibi),
- Kanser yapıcı PVC plastik atıklar,
- Tüm tüm termoset plastikler,
- Beş florlu polimerler,
- Yüzde 0,5 den fazla kirli ve toksik madde içeren plastikler
ithalatına kesinlikle izin verilmemeli. Başka ülkelerin kirliliği ülkemize ithal edilmemelidir.
Plastik atık yakma
Plastik atıklar kontrolsüz şartlarda açıkta yakıldığında veya termal olarak işlendiğinde ek tehlikeleri tetikleyebilirler.
Katkı maddeleri, Basel Sözleşmesi kapsamında ilgili kirleticilerdir.
- Her gün plastik poşet 25 kuruş konuşulurken,
- Plastik atıkların çevreye zararları anlatılırken,
Geri dönüşüm tesislerinde ithal plastik atık kaynaklı rekor düzeyde yangın çıkması çok dikkatli incelenmesi gerekir.
İthal edilen atık plastiklerde PVC gibi plastik atıkların bulunması kuvvetle muhtemeldir.
Bu tür atıklar kontrolsüz şartlarda yakıldığı zaman çevresinde dioksin ve furan gibi kanser yapıcı kalıcı kirleticiler salımlar.
Denetimi takip ve yaptırım
Yukarıda sıraladığım esaslar dikkate alınarak Türkiye'de ne kadar plastik atık işleyen legal ve illegal tesis varsa denetlenmeli.
İşleme esnasında ortaya çıkan ıskartaların (firelerin) nereye verildiği tespit edilmeli. İzinli yerlere vermeyenlere ağır yaptırımlar uygulanmalı.
Tesiste oluşan atık suların arıtılıp arıtılmadığı incelenmeli.
İllegal çalışan tesisler derhal kapatılmalı.
Adana'da 133 atık geri kazanımı tesisine yapılan denetimde, Geçici Faaliyet Belgesi veya Çevre İzin ve Lisans Belgesi olmadan çalıştığı tespit edilen 26 işletmeye, faaliyetten men kararı ile toplam 7 milyon 20 bin lira para cezası verilmişti.
Sadece bir şehirde yaklaşık yüzde 20 oranında illegal ithal plastik atık işleyen tesis olması çevrenin korunması ve iyileştirilmesi açısından çok kötü durumdur.
Adana ilinde bu kadar geri dönüşüm tesis varken ilde oluşan plastik atıkların çöp depolama alanına gitmesi ibretlik durumdur.
Denetimsizlik, takipsizlik ve yaptırımsızlık;
- Suyun, havanın ve toprağın kirletilmesi,
- Kirli ve karışık ithal plastik atıkların gelişi güzel yerlere atılarak çevrenin kirletilmesi
- Kalitesiz ve kirli üretim
demektir.
AB ülkeleri, plastik atıklarının bertarafı için bedelini ödeseler İsveç plastik atıkları alıyor ve yakıyor. Ancak yakma için ton başına ortalama 200 Euro alıyor.
Bu yüzden AB ülkeleri ton başına 15-20 Euro bedel alarak bizim gibi ülkelere kirli ve karışık plastik atıklarını ihraç ediyor.
Bir yandan plastik poşetler ve sıfır atık projesi konuşuluyor, diğer yandan yaklaşık 4,5 milyon ton kendi plastik atıklarımız çöp depolama alanlarına gömülüyor.
Ne yaman çelişki ve acı gerçek.
Sorunun özü… İngiltere'de plastik atıkları işleme maliyeti 50-100 avro arasında değişiyor. Bize ise para ile satıyor.
Sıfır atık projesini başlatan ülkeler, kendi ülkesinde atık problemini çevreyle uyumlu çözer, plastik malzeme eksikliğini öncelikle ülkesindeki plastik atıkları kaynakta ayrı toplayarak karşılar.
Sıfır atık projesini başlatan hiçbir ülke, plastik atık ithal etmemektedir.
Sıfır atık projesi, çöp depolama alanına sıfır atık gitmesini sağlamak ve kendi atığını hammaddeye dönüştürmektir.
Sıfır atık projesi çerçevesinde tek kullanımlık plastik kullanımı yasaklanmalı.
Sıfır atık projesini başlatan ülkeler tek kullanımlık plastikleri yasaklamıştır.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish