Etiyopya’daki bir volkanda bulunan mikroplar, Mars’ın ilk dönemlerinde yaşamın nasıl gelişebileceğini gösterdi.
Araştırmacılar, koşulları Kızıl Gezegen’in ilk dönemiyle çok benzeyen bölgede, 89°C sıcaklıkta ve PH derecesi 0,25 olan yüksek asitli ortamda yaşayabilen bir bakteri türü keşfetti.
Dünya’nın en sıcak ve en zorlu bölgelerinden olan Dallol yanardağı ve Danakil Depresyonu çevresinden toplanan tuz birikintileri ve diğer örnekler, elektron mikroskobuyla incelenmek üzere İspanya’ya götürüldü.
İspanya’daki Astrobiyoloji Merkezi’nden, araştırmanın öncüsü Dr. Felipe Gomez, “Bu egzotik ve birçok açıdan ekstrem bir ortam. Bu organizmaların yüksek sıcaklığı, tuzluluğu ve asidi sevmesi gerekiyor” dedi.
Kimyasal analizi yapılan ve DNA dizilimi incelenen örnekler, bölgede Nanohaloarchaeles adı verilen çok küçük mikropların yaşadığını ortaya çıkardı. Her mikrobun ortalama bir bakteriden 20 kat küçük olduğu belirtildi.
Bologna Üniversitesi’nden Dr. Barbara Cavalazzi, “Bu muhteşem bölgenin derinlemesine araştırılması, dünyadaki yaşamın sınırları hakkında ufkumuzu genişletecek” diye konuştu.
Buna göre, bölgenin sıradışı jeokimyası, NASA’nın Mars Exploration Rover projesi kapsamında Mars’a gönderdiği Spirit adlı keşif aracının indiği Gusev Krateri’ndeki koşullarla çok benzer.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Mars bugün kurak bir gezegen olsa da, araştırmalar gezegende 3 ila 4 milyar yıl önce büyük su kütlelerinin bulunduğunu gösteriyor.
Scifientific Reports adlı bilimsel yayında yer verilen araştırmada, konuyla ilgili şu ifadelere yer verildi:
“Dallol bölgesindeki yaşamın varlığı, dünyada ve ötesindeki yaşamı keşfetmemiz için bakış açımızı genişletiyor. Ancak bu nanobakterilerin bu kadar ekstrem bir ortamda nasıl hayatta kaldığını anlamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç var.”
* İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
https://www.independent.co.uk/news/science
Independent Türkçe için çeviren: Çağla Üren
© The Independent