Sabah gazetesi yazarı Melih Altınok, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında alınan tedbirlere eleştiriler getirdi.
Altınok, bugünkü “Elçiye zeval olmaz” başlıklı köşe yazısında Kovid-19 konusunda en sert tedbirleri uygulayan ülkelerden birisinin Türkiye olduğu görüşünü dile getirdi.
“Üyeleri kimdir, necidir, ne kadar yetkindir bilmediğimiz ve hayatımızı yönetsinler diye oy verdiğimizi hatırlamadığımız bir takım kurullar her sabah yeni bir yasak daha tavsiye ediyor...” diyerek Bilim Kurulu’nu işaret eden Sabah yazarı, şunları yazdı:
Ardından, pandemide korkudan reyting devşirme alışkanlığı depreşen korona medyası destekliyor... Terörle mücadele operasyonlarına bile mırın kırın eden muhalefetse ilk kez "Türkiye'nin bekası için yasaklara yetmez ama evet" diyor! 17 Günlük kapanmanın bitmesine saatler kala da kaşıkla verdikleri özgürlüklerimizden kepçeyle tırtıklamayı ihmal etmediler. Bakanlar Kurulu henüz toplanmadı ama dün gazetelerden ve bazı valilerin Twitter hesaplarından öğrendiğimiz kadarıyla; Ucu açık "kademeli normalleşme" döneminde, hakkı olmasına rağmen Kovid-19 aşısı olmayan 65 yaş ve üzeri vatandaşlar, hafta içi sadece 10.00-14.00 arasında sokağa çıkabileceklermiş.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
"Aşı yalnızca olan kişinin hastalığı hafif atlatmasını sağlıyorsa, virüsü başkalarına bulaştırmayı önlemiyorsa bu kararın bilimsel dayanağı ne?" diye soran Altınok, şunları yazdı:
Ömürlerinin sonbaharındaki insanların hayatla bağlarını kesmek ve gündelik hayattan izole etmek gibi ciddi bir tavsiyenin gerekçesi "belki işe yarar" olabilir mi? Evrensel ve anayasal hakların salgın gibi olağanüstü durumlarla askıya alınması için daha sağlam bilimsel delillere ihtiyaç yok mu? Sayın Cumhurbaşkanım, uzun bir süredir dillendirdiğimiz bu ve benzeri sorulara muhataplarından doyurucu bir yanıt alamıyoruz. Ama cevabın peşine düşenler yalnızca gazetecilik refleksiyle hareket eden bizler değiliz.
Her gün vatandaşlar "Cumhurbaşkanımız sizin sesinizi duyar" diyerek faydasına, mantığına ikna olmadıkları tedbirlere dair şikayetlerini bizlere iletiyorlar. Omzumuza ağır bir sorumluluk yüklüyorlar. Anlam veremedikleri bu gidişata "Ancak Erdoğan dur der" diyorlar. Elçiye zeval olmaz.
Sabah, Independent Türkçe