CHP Sözcüsü Faik Öztrak, dezenfektan skandalıyla gündeme gelen eski bakan Ruhsar Pekcan hakkında Meclis Soruşturması açılması için bayramdan sonra önerge vereceklerini açıklamıştı.

AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında CHP’nin eski Bakan Ruhsar Pekcan hakkında vereceği araştırma önergesi hakkında partilerinin tavrının ne olacağına dair soruyu yanıtladı.

“Şu anda önerge verilmedi. Verildiğinde içeriğine bakarız, yetkili kurullarımızda değerlendiririz. Bu çerçevede bir kanaatimizi oluştururuz” diyen Elitaş, Ruhsar Pekcan’ın bu konuda bir açıklama yaptığını ancak Pekcan’ın bakanlığına alındığını açıkladığı rakamla CHP’nin iddia ettiği rakam arasında 20 kat fark olduğunu söyledi.

Elitaş, “Etik olarak değerlendirilebilir mi? Değerlendirilebilir” dedi.

Mustafa Elitaş, Ticaret Bakanlığı’na Ruhsar Pekcan’ın kocasına ait şirketten dezenfektan satılmasına dair şunları söyledi:

“Ticari kurallar çerçevesinde ve o günkü zor şartlar altında, alkolün bulunamadığı ir dönemde insanların dezenfektana büyük bir ihtiyaç duyduğu dönemde – ki çok iyi biliyorum normal zamandaki 3-4 lira olan alkol fiyatları 25 liraya kadar çıktığı bir dönemde- fiyatları o günkü şartlarda değerlendirebilmek lazım” 

“’Eşim bakan vermiyorum’ demek ne kadar doğru olurdu?”

15 Temmuz gecesi bazı akaryakıt istasyonlarının akaryakıt satışını durdurduklarını belirten Elitaş, “İmkanı olup da kamuya ya da ihtiyacı olanlara vermemek, kamunun ya da ilgililerin ihtiyaç duyduğu bir dönemde elinizde varken ‘kusura bakmayın benim eşim bakan, vermiyorum’ demek ne kadar doğru olurdu. Onu değerlendirmek gerekir” dedi.

“Linç edilmeye çalışılmasını doğru bulmuyorum”

Elitaş, CHP’nin Yüce Divan’a göndermek için soruşturma komisyonu önergesi vermesi hakkında, “Bir bakan hanımefendinin bakanlığı bıraktığı günden bir kaç gün önce böylesin bir doğru olmadığına inandığım bir şekilde saldırıya uğratılmasını da, linç edilmeye çalışılmasını da doğru bulmadığını söylemek istiyorum” dedi.

"Ağızdan çıkan söz, elden çıkan imza bizim için senettir, namustur"

Daha sonra gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Elitaş, Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'ın 2018 yılındaki seçimlerde AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın adaylığına imza atarken, muhalefetin adayı Abdullah Gül'ü de desteklediğine ilişkin sözlerini değerlendirdi.

Babacan'ın 2019 yılı sonunda AK Parti'den istifa ettiğini açıkladığına dikkati çeken Elitaş, şöyle devam etti:

"Herkes lider olamaz. Sayın Babacan, AK Parti'de önemli görevlerde bulundu. Hep bir liderin arkasında ikinci adam olarak görev yaptı. Lider olmak zor bir iştir. Babam rahmetli 'Söz verirken çok dikkat et.' derdi, 'İnsan dilinden, hayvan yularından bağlanır.' derdi. Ağızdan çıkan söz, elden çıkan imza bizim için senettir, namustur. Geri dönülmez artık bundan. Siz, 3 Mayıs 2018 tarihinde Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı hem dilinizle ikrar etmiş, hem imzanızla tasdik etmişsiniz. Buna ikiyüzlülük denir"

Elitaş, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın aday olduğu listede Ahmet Davutoğlu'nun da imzasının bulunduğunu anımsattı.

Muhalefette yer alan isimlerin, 2018 yılına kadar icra edilen parlamenter sistemi tanımlamaları gerektiğini belirten Elitaş, 2016 yılında Ali Babacan ile Ahmet Davutoğlu'nun da anayasa değişikliği teklifinde imzalarının bulunduğuna işaret etti.

Mustafa Elitaş, "Hatta Sayın Babacan ve Sayın Davutoğlu, tüm turlarda da 'Evet' oyu verdiler. 12-13 yıl çok önemli görevlerde bulunmuş birisinin böylesine, gaf diyemeyeceğim, etik kural yoksunluğu içerisinde bulunduğu bir davranış şeklini kamuoyunun bilgilerine sunmak istiyorum. Üzüldüğümü ifade etmek istiyorum" dedi.

Independent Türkçe, AA