Sofra ve yemek kültürü, bir milletin kimliğini yansıtan öğeler arasında bulunuyor.
Anadolu, Selçuklu ve Osmanlı geçmişine dayanan Türk mutfak kültürü ise dünyanın en zengin mutfakları arasında yer alıyor.
Bu kültüre yönelik ilginin son yıllarda arttığı görülüyor.
Dizi ve film setlerinin Gaziantep, Hatay, Mardin, Kahramanmaraş ve Trabzon gibi kentlere taşınmasının, yöresel mutfaklara duyulan merakın artmasına katkı sağladığı yorumları yapılıyor.
Aynı şekilde Selçuklu ve Osmanlı dönemini yansıtan tarihi yapımların da saray ve halk mutfağına ilgiyi tetiklediğini düşünenler de var.
Gastronomi alanındaki uzmanlara, dizi ve filmlerin genel anlamda Türk mutfağına ve yöresel lezzetlere duyulan ilgiyi artırıp artırmadığını sorduk.
Şahin: Dizilerin gastronomi alanındaki etkileri küçümsenemez
Gastronomi yazarı ve program yapımcısı Adnan Şahin'e göre özellikle son yıllarda sosyal medyaya ilginin artmasıyla görsel medyanın bireyler üzerindeki etkisi azalsa da televizyon yapımları hala önemli bir yer tutuyor.
"Tarihi diziler, Türk mutfağına ilgide ciddi rol oynuyor"
Kronolojik olarak ele alındığında Uyanış Büyük Selçuklu, Diriliş Ertuğrul, Kuruluş Osman, Muhteşem Yüzyıl ve Abdulhamit Han dizilerinde mutfak kültürü hakkında da bilgilerin yer aldığını belirten Adnan Şahin, özellikle son yıllarda arasında Osmanlı saray lezzetlerinin de yer aldığı Türk mutfağına artan ilgide, dizilerin önemli rol oynadığı görüşünde.
Bu yapımların 11. yüzyıldan 19. yüzyılın ilk yarısına kadar Selçuklu ve Osmanlı devletlerinin önemli karakterlerini ve olaylarını konu alırken, kültürel bir faaliyet olan mutfaklara, yiyecek ve içecek alışkanlıklarına da yer verdiğine vurgu yapan Şahin, bu durumun izleyicilerin ilgisini çektiğini savundu.
Şahin, "Bu diziler genellikle insanımızın geçmişini anlaması konusunda önemli bir rol oynarken, gastronomi alanında da küçümsenemeyecek etkide bulunuyor. Bence en önemli kısmı, bu dizilerin mutfak hayatımıza etkileri" şeklinde konuştu.
"İkinci Bahar, Ekmek Teknesi, Yabancı Damat gibi diziler de şehir mutfaklarının bilinirliğinde önemli rol oynadı"
Ancak Adnan Şahin'e göre, yapımların mutfağa olan etkisini yalnızca tarihi film ya da dizilere bağlamak doğru değil.
İkinci Bahar, Ekmek Teknesi, Yabancı Damat gibi dizilerin de şehir mutfaklarının bilinirliğinde önemli rol oynadığını ifade eden Şahin, "Benzer işlerin Türk mutfağının gelişimine katkı vereceğine şüphe yok. Aslında İtalyan ve Fransız mutfağında da benzer etkileri görmek çok mümkün" dedi.
Tüysüzoğlu: Gaziantep'in başı çektiği gibi Adana, Mardin, Kahramanmaraş gibi birçok şehir, yemek kültürünün önemini gördü
Özyeğin Üniversitesi Le Cordon Bleu Türkiye Direktörü Defne Ertan Tüysüzoğlu da Adnan Şahin gibi setlerin İstanbul dışına taşınmasıyla bazı mutfaklara ilginin büyüdüğünü ifade etti.
Tüysüzoğlu, "Gaziantep'in başı çektiği gibi Adana, Mardin, Kahramanmaraş gibi birçok şehir, yemek kültürünün önemini gördü ve bunun turizmi destekleyici ekonomik katma değerini de anlayarak tanıtıma yatırım yapmayı önemsemeye başladı. Tüm bu parametreler birleşince yerel mutfağı ilgi artmaya başladı ve belki aslında bu ilgi artmaya başladığı için dizilerde de bu mutfakları daha fazla görür olduk" ifadelerini kullandı.
"Yöresel mutfağa diziler nedeniyle ilginin arttığını pek düşünmüyorum"
Tüysüzoğlu, son yıllarda yöresel mutfağa ilginin arttığını kabul etse de bu durumun başlıca sebepleri arasında dizileri görmediğini, "Yöresel mutfağa diziler nedeniyle ilginin arttığını pek düşünmüyorum" sözleriyle dile getirdi.
"İstanbul'un aldığı iç göçle, taşradan gelenler kendi mutfak kültürü ve alışkanlıklarını getiriyor"
Yerel mutfağa ilginin artmasında farklı parametrelerin etkili olduğunu ifade eden Defne Ertan Tüysüzoğlu'na göre bunların kırsaldan kente göç geliyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre son 10 yılda İstanbul'un 4 milyonun üzerinde iç göç aldığını belirten Tüysüzoğlu, "Doğal olarak taşradan kente gelen, kendi mutfak kültürü ve alışkanlıklarını da getiriyor. Aynı zamanda lokanta açmak daha az yatırım getirdiği için göçle gelen birçok kişi, yapmayı iyi bildiği yerel mutfak üzerine bir lokanta, kebapçı, ocak başı ya da baklavacı gibi bir yer açabiliyor" diye konuştu.
Tüysüzoğlu'nun vurgu yaptığı bir diğer nokta ise dünya genelinde olduğu gibi Türkiye'de de ekolojik ürünler, yerel mutfak, öze dönüş, slow food gibi akımlarla yerel ürün ve yerel mutfaklara ilginin artması.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Doç. Dr. Samancı: Muhteşem Yüzyıl, kıyafetlerden mutfağa kadar Osmanlı saray kültürüne ilgi uyandırdı
Özyeğin Üniversitesi Gastronomi Mutfak Sanatları Bölüm Başkanı Doç. Dr. Özge Samancı da Defne Ertan Tüysüzoğlu gibi, tarihi dizi ve filmlerin Türk mutfağına ilgiyi artırdığı şeklindeki görüşe mesafeli yaklaşıyor.
Osmanlı mutfağı alanında da çalışan Samancı, bu kültüre yönelik genel merakın 2000'lerden itibaren arttığı ve bunun mutfak alanında da yansımalarının görüldüğünü dile getirdi.
Samancı şunları kaydetti:
Ayırt etmek çok zor. Tarihi dizi ve filmler, total olarak bir merak uyandırmış olabilir. Örneğin, Muhteşem Yüzyıl, kıyafetlerden mutfağa kadar Osmanlı saray kültürüne ilgi uyandırdı. Total olarak Osmanlı saray kültürünün paketi içinde saray mutfağının da satışı artar. Bu ilgiyi bir paket olarak değerlendirirsek, o paketin içinde mutfak da sorgulanabilir. Faktörlerden biri olabilir ya da karşılıklı etkileşim söz konusudur. Ortada bir ilgi olduğu için o görsel orada bulunuyordur ya da görsel olduğu için ilgi oluyordur.
"Karşılıklı etkileşim söz konusu"
Doç. Dr. Özge Samancı, mutfak ve dizi etkileşiminin karşılıklı olduğunu kabul etse de, ortada bilimsel bir çalışma olmadan hangisinin diğerini daha çok etkilediğini net şekilde söylemenin mümkün olmadığını aktardı.
"Sofranın bir malzeme olarak kullanılması, dönem dizileri ve filmlerinden ziyade günümüzü yansıtan işlerde rastlanılan bir durum"
Ancak Samancı, sofranın bir malzeme olarak kullanılmasının, dönem dizileri ve filmlerinden ziyade günümüzü yansıtan yapımlarda rastlanılan bir durum olduğu görüşünde.
Son dönemde Gaziantep, Hatay, Mardin gibi kentlerde çekilen dizilerin yöresel lezzetlere ilgiyi artırmış olabileceğine dikkati çeken Samancı, Asmalı Konak'tan Benim Adım Melek'e pek çok diziye değinerek, "Bazılarında uzun uzun sofra çekimleri görüyoruz. Ama bu diziler çıktı diye Antep mutfağına merak doğmadı" yorumunda bulundu.
Karakuş: Kesinlikle olumlu katkısı olduğunu düşünüyorum
Şef Umut Karakuş ise Adnan Şahin gibi, hem muhteşem Yüzyıl'ın başı çektiği tarihi dizilerin hem de Anadolu'nun farklı kentlerindeki yapımların Türk mutfağına ilgiyi artırdığı söyledi.
"Kesinlikle olumlu katkısı olduğunu düşünüyorum" diyen Karakuş, mutfağa yönelik ilgide yapımların rolünün göz ardı edilmemesi gerektiği vurguladı.
Güneydoğu mutfağından örnek veren Umut Karakuş, "Örneğin Mardin'de çekilen dizilerin ardından yöresel lezzetlerden kaburga dolmasına talebin arttığı belirtiliyor, İstanbul'da da yapan yerler arttı" dedi.
© The Independentturkish