Kimi Balkan ülkeleri, Türk kaçakların Meksika'sı olmaya aday

Son günlerde Türkiye'de aranan veya kriminal olaylarla anılan bazı kişiler, soluğu Balkan ülkelerinde alıyor. ABD'de başı belaya giren ya da arananların Meksika'ya kaçması gibi Balkanlar da Türk kaçakların saklanma sahasına dönüyor olabilir

Yeşil renkle gösterilen ve vizesiz gidilebilen ülkeler,  aranan ve bir süre ikamet etmek isteyen kişilerce tercih edilen yerler arasında / Fotoğraf: Twitter - AA 

Kimi Balkan ülkeleri, son günlerde Türkiye'de adı kriminal olaylarla anılan bazı kişilerle gündeme geldi.

Türkiye'de bir dönem organize suç örgütü liderliği suçlamasıyla cezaevinde hükümlü olarak kalan Sedat Peker'in Kuzey Makedonya'da bulunduğu tespit edildi.

İkamet kurallarını ihlal ettiği gerekçesiyle Peker, Makedonya'dan Kosova'ya sınır dışı edilirken, ona sahte kimlik hazırladığı öne sürülen 10 polisin tutuklandığı öne sürüldü.

2020 yılında Türkiye'den ayrılan Peker, yaptığı bir konuşmada cezaevine atılmak istendiğini, bu nedenle ayrıldığını söylemişti.

Peker'in o tarihten beri Karadağ-Makedonya-Kosova arasında mekik dokuduğu iddia ediliyordu.

sedatyeni.jpg
Sedat Peker'e sahte kimlik düzenledikleri iddia edilen 10 Makedonyalı polisin de tutuklandığı öne sürüldü / Fotoğraf: Twitter

 

1999'da da Romanya'da kalmıştı

Peker'in yaşadığı sorunlar nedeniyle Balkanlar'da ilk bulunuşu değil.

1990'ların sonunda farklı suçlamalar nedeniyle aranan Peker, 7 ay boyunca kaldığı Romanya'dan teslim olacağını söylemesinin ardından 19 Ağustos 1998'de Türkiye'ye getirilmişti.

Yine 1999'da bir başka organize suç örgütü lideri Kürşat Yılmaz da Bulgaristan'da yakalanarak Türkiye'ye iade edilmişti.

Peker ile gündeme gelen Makedonya, yine geçen günlerde Türkiye'yi ilgilendiren bir operasyona sahne oldu.

saral.jpg
Makedonya'da yakalanan Cihan Saral, Türkiye'ye iade edildi / Fotoğraf: AA

 

Cinayetten aranan organize suç örgütü üyesi de bölgede yakalandı

"Sarallar" adlı suç örgütüne mensup olduğu ve İstanbul Etiler'de VBG Holding'in sahibi Veysel Kadayıfçıoğlu ile iki kişinin öldürülmesi olayının zanlılarından olduğu iddia edilen ve İnterpol tarafından da aranan Cihan Saral da Yukarı Makedonya'nın başkenti Üsküp'te yakalanıp Türkiye'ye getirildi.

Aynı grubun liderlerinden olan ve 2005'te İtalya'da uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybeden Hüseyin Saral da Türkiye'de arandığı süreçte 2001 yılında Romanya'da ikamet ederken yakalanmıştı.

Doğu blokunun dağılmasıyla henüz taşların oturmadığı Romanya, Bulgaristan, Moldova, Ukrayna'da özellikle 1990'lı yıllarda ve 2000'lerin başlarında Türkiye'de aranan kişilerin barınmak için tercih ettikleri yerler arasındaydı.

Ancak Romanya ve Bulgaristan'ın 2007'de Avrupa Birliği'ne kabul edilmeleriyle kuralların ağırlaşması arananlar tarafından daha az tercih edilir yerlere dönüşmelerine neden oldu.

kripto.jpg
Faruk Fatih Özer'in Arnavutluk'a kaçtığı öne sürüldü / Fotoğraf: Twitter

 

Kripto para dolandırıcılığı şüphelisi de Arnavutluk'ta aranıyor

Yukarı Makedonya'ya komşu Arnavutluk ve Kosava'nın adı ise yine geçtiğimiz günlerde bir başka olayla gündeme geldi.

Binlerce insanı bitcoin başta olmak üzere kripto para yatırımları üzerinden dolandırdığı öne sürülen firari Faruk Fatih Özer'in Arnavutluk'a kaçtığı, burada aranmaya başlaması üzerine Kosova'ya geçtiği öne sürüldü.

Yakalanması için Türk Emniyeti'nin 10 görevlisini Arnavutluk'a gönderdiği ve kırmızı bülten çıkarılarak İnterpol aracılığıyla da aranan Özer'in izi halen bulunamadı.

Son olarak doğrulanmasa bile Özer'in mafyanın elinde olduğu veya mafya tarafından saklandığı iddiaları da ortaya atıldı.

bayrambozkurt.jpg
Cihaner'in tutuklanmasında gizli tanıklık eden Bayram Bozkurt'un izi Makedonya'da kaybedildi / Fotoğraf: Sözcü

 

Cihaner'in tutuklanmasına neden olan gizli tanık Makedonya'da izini kaybettirdi

Makedonya, Kosova gibi Balkan ülkelerinin adı 15 Temmuz darbe girişiminden sonra da duyulmuş, Türkiye'den kaçan bazı FETÖ zanlılarının buraları geçici barınma ve ardından Batı ülkelerine atlama taşı olarak kullanmaya çalıştığı öne sürülmüştü.

27 Mayıs 2019 tarihli bir habere göre bu kişilerden birinin Erzincan'da dönemin başsavcısı ve eski CHP Milletvekili İlhan Cihaner'in tutuklandığı Ergenekon Davası'nda, "Efe" adıyla gizli tanık olan eski savcı Bayram Bozkurt olduğu iddia edildi.

Bozkurt'un sahte pasaportla sınırdan geçerken yakalandığı Kuzey Makedonya'da izini kaybettirdiği öne sürüldü.

Milli İstihbarat Teşkilatı'nın (MİT), 2018'in mart ayında Kosova'da düzenlediği bir operasyonla FETÖ üyesi olmakla suçlanan altı kişiyi yakalayarak Türkiye'ye getirmesi bu ülkede sorun olmuş, operasyondan haberdar olmadığını söyleyen Kosova Başbakanı, ülkenin İçişleri Bakanı ve istihbarat başkanını görevden almıştı.

12 Eylül 1980'den sonra da yaygındı

Bu örnekleri artırmak mümkün. Balkanlar coğrafi yakınlığı nedeniyle geçmişte de Türkiye'de aranan kişilerin gizlenmeye çalıştığı yerlerin başında geliyordu.

12 Eylül 1980'den sonra birçok sol örgüt mensubu kaçtıkları Yunanistan'da geçici süreyle barınmaya ve buradan Batı ülkelerine geçmeye çalıştı.

Bugün de özellikle siyasi suçlarda Yunanistan'la ilgili benzer vakalara rastlamak mümkün.

Yine Mehmet Ali Ağca gibi aranan ülkücüler ise 1970'lerin sonunda Bulgaristan'da firari olarak bulunmuş, bu ülkenin o günlerde Türkiye'ye yönelik silah kaçakçılığı yapan mafya gruplarının merkezi olarak kullanıldığı iddia edilmişti.

Balkanlar, Türk mafyasının gizlenme sahası mı?

Peki son dönemlerde bu vakalar neden arttı?

Amerikan filmlerinde çok rastlanılan bir diyalog var: Başı belaya giren ya da suça bulaşan insanlar, adaletten ya da tehlikeden kaçmak için kuzey komşuları Kanada'ya değil, izini kaybettirmenin daha kolay olduğunu düşündükleri Meksika'ya kaçmaya çalışırlar.

Son dönemlerdeki bu örneklere bakıldığında özellikle kimi Balkan ülkelerinin de Türkiye'de özellikle organize ve mali suçlara adı karışmış kişiler açısından bir kaçış ve saklanma noktası gibi görülerek bir nevi aranan Türklerin Meksika'sına mı dönüştüğü sorusu akıllara geliyor.

Peki bu kişiler neden Balkan ülkelerini seçiyorlar?

esenibrahim.jpg
Enes İbrahim / Fotoğraf: Wikipedia

 

"Kriminal kişilerin gelmesi yeni değil. 15 yıldır gelip gittiğini görüyoruz"

Bu soruyu ilk olarak Makedonya Türk Hareket Partisi Genel Başkanı Enes İbrahim'e sorduk.

İbrahim, başını Türkiye'de belaya sokanların aralarında Yukarı Makedonya'nın da olduğu kimi Balkan ülkelerine neden geldiklerini özel olarak bilmediğini belirtti.

"Bu yeni bir durum değil" diyen İbrahim, "Türkiye'deki kriminal kimi grupların 15 yıldır ülkemize bölgemize gelip gittiğini görüyoruz. Bugün Makedonya'da her yerde Türkler veya Türkçe konuşan insanlar var. Makedonya'ya gelenler görmüştür. Anadolu'dan farkı yok. İstanbul'a çok yakın bir nokta. Ama dediğim gibi başka bir nedenleri var mı bilmiyorum" diye konuştu. 

adilserdar.jpg
Adil Serdar Saçan / Fotoğraf: Twitter

 

"Vizesiz gidilebilmesi en önemli neden"

Eski İstanbul Organize Suçlar Şube Müdürü Adil Serdar Saçan, buraların Türkiye'de aranan kişilerce tercih edilmesinin en önemli nedeninin sözkonusu ülkelerin Türkiye'den gelenlerden vize istememesine ve kolay gidilebilir olmalarına bağladı. Ayrıca bu ülkelerde Türkçe bilenlerin de çok olduğuna dikkat çekti.

Saçan'ın da dikkati çektiği gibi kimi Balkan ülkeleri Türkiye'den vize istemiyor.

Yunanistan ve 2007'de AB üyesi olmalarının ardından Bulgaristan, Romanya, Türk vatandaşlarından vize isterken, Yukarı Makedonya, Kosova, Arnavutluk, Sırbistan ve Karadağ, Bosna Hersek vize istemiyor. Hırvatistan ise vize isteyen Balkan ülkelerinden.

cempolatoğlu.jpg
Cem Polatoğlu / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

"Türkiye'ye yakın olması en büyük avantaj"

30 yıldır turizm sektöründe olan Cem Polatoğlu da bölgeyi iyi bilenlerden. 

Pek çok ülke gibi Balkan ülkelerine de yıllardır turlar düzenleyen Polatoğlu, Türk mafyasının saklanmak ve barınmak için kimi Balkan ülkelerini seçmesini şu nedenlere bağladı.

Öncelikle Türkiye'ye çok yakınlar. Ani bir şey olduğunda bir iki saatlik mesafedeler. Adamlarının, ailelerinin gelişi, gidişi çok kolay.

Bu ülkeler eski doğu bloku ülkeleri. Buralarda mafya güçlüdür. Bu nedenle Türkiye'den gelen kaçaklar gerektiğinde buradaki yerel unsurlarla da işbirliği yaparak onların bağlantıları sayesinde pasaport, ikamet gibi işlerini rahatlıkla halledebiliyorlar.

Kuralların sıkı olduğu AB ülkelerinin tersine burada gayri resmi ilişkiler geliştirmek daha kolay.

Sonuçta AB ülkeleri gibi olmasalar bile Avrupa görünümlü rahat, modern ülkeler. Gezmesi, tozması, eğlencesi de var. Türkçe bilen de çok.

Bütün bu nedenlerle Türkiye'de başı belaya giren bir mafya lideri Arap ülkelerine, Rusya'ya gitmek yerine Balkan ülkelerine gelmesi doğal. Çünkü Arap ülkelerinde rahat edemezler, Rusya'da ise daha güçlü yapılar olduğundan onları çiğ çiğ yerler.

sedat-peker-kosova-ziyareti.jpg
Sedat Peker, 2019'da Kosova ziyaretinde kimi çevrelerce ilgiyle karşılanmıştı 

 

"Kurtlar Vadisi ekolü buralarda sürüyor"

Kosova'da yaşayan bir Türk vatandaşı olan ancak işleri nedeniyle açık adını vermemizi istemeyen C.Y., ise şunları söyledi.

Balkanlar'da vize yok. İlk uçakla gelebiliyorsun. Bir de burada yaşayan insanların mutlaka Türkiye'de bir bağlantısı ya da Türkiye'deki milyonlarca insanın buralarda bir ilişkisi vardır. Kısaca yeni ilişki kurmak ya da geliştirmek çok zor değil.  Türkiye'den kaçıp gelen kişilerin de bu bölgelerde geçmişten beri süre gelen bağlantıları da oluyor zaten. Örneğin Türkiye'de bilinen organize suç örgütü liderlerinden birinin Karadağ'da kumarhanesi olduğu biliniyor. Ayrıca Türkiye'de çok izlenen Kurtlar Vadisi dizisi gibi dizilerin hayranı çok buralarda. Kurtlar Vadisi ekolü buralarda da sürüyor desek yanlış olmaz. Sedat Peker, 2019 yılında Kosova'ya geldiğinde adeta siyasetçi gibi karşılanmıştı.

"Güvenlik yapısının güçlü olmaması ve rüşvet faktörü"

C.Y., Türkiye'den iş yapma adı altında Balkan ülkelerine gelip giden çok insan olduğunu bunların bir kısmının kolay yoldan para kazanma hevesindekiler olduğunu da kaydederek, iddialarını şöyle sürdürdü:

Buraya gelen Türk vatandaşlarının karıştığı ya da mağduru olduğu cinayet olayları da oldu. Devlet ve güvenlik yapısının AB ülkeleri kadar güçlü olmaması ve rüşvetin bir şekilde sosyal yapı içerinde de kapıları açan bir unsur olarak görülmesi de kriminal kişilerin Balkan ülkelerini tercih etmesinde önemli etken.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU