Türkiye'de yaşanan kutuplaşma makul insanların ortak endişesi.
Kimi zaman farklı görüşteki insanların bir araya gelmesi bile içinde bulundukları çevrelerin tepkilerine neden olabiliyor.
Bu kutuplaşma sosyal medyaya da yansımış durumda. Bazen farklı görüşlerde olan veya farklı çevrelerde yer aldığı insanların hoşlarına giden paylaşımlarını beğenmekte veya paylaşmakta bile tereddüt ediyor.
Ancak bu konuda farklı tutumlar içinde olanlar da var.
Emekli Tuğgeneral Osman Aydoğan, 2006 ile 2008 yılları arasında Patnos 34. Motorlu Piyade Tugay Komutanı olmasına karşın birliğiyle birlikte PKK faaliyetlerinin en yoğun olduğu alanlardan Şırnak'a bağlı Bestler Dereler bölgesine sevk edilmiş, iki yıl boyunca buranın güvenliğinden sorumlu olmuştu.
Aydoğan, 2010 yılında emekli oldu. Şimdilerde kendisine ait olan "Şehriyar" isimli internet sitesinde zaman zaman farklı konularda yazı ve analizlerini yayımlıyor.
"Gelin canlar bir olalım" yazısını paylaştı
Aydoğan, dün Twitter hesabından 30 Kasım 2019 tarihinde yayınladığı "Gelin canlar bir olalım" yazısını bir kez daha paylaştı.
Aydoğan, bu yazısında Mevlana'ya ait olduğu iddia edilen "Gel gel, ne olursan ol yine gel" diye başlayan dizelerin gerçekte kime ait olduğunu anlatıyor ayrıca "Irkçılığa ve Hoşgörüsüzlüğe Karşı Avrupa Komisyonu"nun (ECRI) 4 Ekim 2016 tarihli 5'inci Türkiye raporuna yer veriyor.
Kısa bir süre sonra Aydoğan'ın yazısını HDP İzmir 25. ve 26. dönem milletvekili / Kalkınma Eski Bakanı ve Pir Sultan Abdal Derneği Genel Başkanı Müslüm Doğan paylaştı.
Aydoğan, Doğan'ın paylaşımına "Teşekkür ederim Müslüm Bey. Sağ olasınız" diye cevap verdi.
Bir emekli general ile bir eski HDP Milletvekilini Twitter'da bir araya getiren bu kısa diyaloğu iki isme de arayıp sorduk.
"Adem ile Havva, Türk müydü Kürt müydü?"
Aydoğan, ülkedeki kutuplaşmadan şikayet ederek "Türkiye'yi öyle hale getirdiler ki hepimizi karşı gruplara böldüler. Oysa ilk insanlara Adem'e Havva'ya dönecek olursa Adem ile Havva, Türk müydü, Kürt müydü Ermeni miydi? Sadece insanlardı. Türkiye üzerine kurulan oyun bu zaten. Türkiye'yi Türk-Kürt, Alevi-Sünni, laik-dindar diye bölmek istediler" dedi.
BDP Milletvekili ile uçakta selamlaşma
Şırnak'ta görev yaptığı dönemde memleketine gitmek üzere Van'a geldiğini söyleyen Aydoğan, "Uçakta bir iktidar milletvekili ile yan yana düştüm. Bana arkada HDP o zamanki adıyla bir Barış Demokrasi Partisi (BDP) milletvekilinin oturduğunu söyledi. Sanırım tepki göstereceğimi sanıyordu. Gittim milletvekiline merhaba dedim, selamlaşıp, hal hatır sorduk. Sonuçta ne olacağız insanız. İhtiyacımız olan düşüncelerimizden bağımsız olarak insan olarak birbirimize destek vermek. Aynı coğrafyanın insanlarıyız" diyerek sözlerini tamamladı.
"Kimse kimseyi dinlemiyor, herkes sadece kendisini duyuyor"
2018 yılında HDP'den ayrılarak bağımsız siyaset yapan Doğan ise Türkiye'de en önemli sorunun bakış meselesi olduğunu belirterek, "İnsanlar birbirlerine doğal olarak bakmaya başlarsa sorunlar azalır. Kimse kimseyi dinlemiyor yalnızca kendisini duyuyor. Oysa kendisi dışında insanlar var. Bir insanın sağcı, solcu, Türk, Kürt olmasının ilk başta hiçbir önemi yok. Ama tabii ki uygulanan siyasetten dolayı mazlumlar var. Anayasal hakları ellerinden alınıyor" diye konuştu.
İnsanları oldukları gibi ve özgün halleriyle kabul etmek gerektiğini aktaran Doğan, Aydoğan'ın yazısını paylaşmasıyla ilgili sözlerini şöyle tamamladı:
Elbette birbirilerimizin doğru bakışlarını okuyacağız. Doğru bakış açılarını toplayıp birikim elde edeceğiz. Bir insan sağcıdır, solcudur diye onu toptan reddetmek Türkiye'nin bu hale gelmesinin en büyük sorunudur. Bu ülkeye herkes katkıda bulunabilir.
© The Independentturkish
