Evliya Çelebi'nin 17. yüzyılın ortalarında ziyaret ettiği ve seyahatnamesinde "Şehir-i Azim'dir" ifadesini kullandığı Kahramanmaraş'a düştü yolum.
"Maraş bize mezar olmadan düşmana Gülizar olmaz" diyerek kurtuluş mücadelesine direnişleriyle katkıda bulunarak İstiklal Madalyası kazanan ve tarihe ismini "kahraman" olarak ismini yazdıran kentte, üç günde dört farklı mevsimi yaşamak şaşırtıcı oldu. Zira yayla, kayak merkezi, baraj gölü ve kaplıcayı bir arada bulacağımdan habersizdim.
Akdeniz Bölgesi'nin doğu sınırında yer alan kent; tarihi, doğası, kültürü ve lezzetleriyle önemli değerlere sahip. Ancak geçmiş yıllarda, bunları daha çok kendilerine saklayarak, Gaziantep ve Adana gibi komşu kentlerin gölgesinde kaldıkları eleştirisini yapmak mümkün.
Şimdilerde Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası'nın (KMTSO) öncülüğünde bir yenilenme hareketiyle kentin değerlerini pazarlamaya baş koymuşlar.
Öncelikli hedefler arasında ise UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı'na girmek var.
Asırlar boyu kendi içinde derinleşirken, dışa kapalı kalan Kahramanmaraş'ın ismini daha fazla duyurmaya yönelik bu hamlenin karşılık bulacağına ve kentin kabuğunu kıracağına inananlardanım.
Kahramanmaraş'ın coğrafi işaret alarak tescil edilmiş 13 ürünü bulunuyor. Bunlar; Maraş Dondurması, Maraş Çöreği, Maraş Biberi, Maraş Tarhanası, Andırın Tirşiği, Çağlayancerit Cevizi, Maraş Sumak Ekşisi Akıtı, Fıstık Ezmesi, Kahramanmaraş Hartlap Bıçağı, Kahramanmaraş Oyma Ceviz Sandığı, Kahramanmaraş Yemenisi, Maraş Burma Bileziği ve Maraş File Nakışı.
Yöresel lezzetler
Zenginliği sonradan değil doğadan olan kent, yöresel lezzetleriyle adını önemli destinasyonlar arasına yazdırabilir.
Özellikle gastronomi tutkunları kenti mercek altına almış durumda.
En bilinen lezzetleri, sumak, sumak ekşisi, biber, tarhana, çörek, dondurma, paça, tirşik, eli böğründe, sömelek köfte, ekşili aya köftesi, yavan köfte, acem pilavı, ravanda şerbeti, ceviz, çullama ve fıstıklı tatlılar.
"Modern çorbaların atası" olarak bilinen tarhana, atıştırmalık cips şeklinde de tüketiliyor. Firik tarhanası (tarhananın kurumadan önceki hali), Türkiye'de başka hiçbir yörede bulunmuyor.
Sumak için ayrı bir parantez açmak gerekli. Sumak ekşisi (sumak ekşisi akıtı) ise tıpkı nar ekşisi gibi, pazarlama kanalları doğru kullanıldığında Türkiye genelinde mutfaklara girebilecek ve yıldız ürün haline gelebilecek farklı bir lezzet. Kahramanmaraşlılar özellikle dolma ve sulu yemeklerinde bu lezzete yer veriyor.
Kahramanmaraş denilince akla, Maraş dondurması geliyor. Keçi sütü ve salep kullanılan dondurmalar, dövülerek yapılıyor ve elastik hale getiriliyor.
Savaş döneminde yokluğun mutfağa yansıması olan asker yemeği çörekler, günümüzde 7'den 70'e herkes tarafından tüketiliyor. Tatlı ve tuzlu çörekler için bayramlarda fırın önlerinde sıra olduğu belirtiliyor.
Geleneksel el sanatları
Temelleri Dulkadiroğlu dönemine dayanan çarşılar günümüzde hala hizmet veriyor. Geleneksel el sanatlarının en yoğun şekilde icra edildiği yerlerden olan kentte, Osmanlı'dan günümüze sim sırma işlemeciliği, bakırcılık, köşkerlik, ahşap oymacılığı, bıçakçılık, kuyumculuk, demircilik, semercilik ve saraçlık ön plana çıkıyor.
Özellikle Maraş işi sim sırma işlemelerinin, Dulkadiroğlu Beyliği'nden Osmanlı Sarayı'na gelin giden Emine Hatun ve Sitti Hatun'un çeyizlerinde yer alması, Türk el sanatının tanınırlığını artırıp, bu emeğin günümüze gelebilmesini sağlamış.
Hollywood yıldızlarının çarıkları Osmanlı'dan
Kahramanmaraş köşkerlikte dünya markası. Harry Potter ve Yüzüklerin Efendisi gibi dünyanın en çok izlenen filmleri arasında bulunan yapımlarda kullanılan çarıklar, buradaki köşkerlerden alınmış.
Edebiyat, şiir ve "Yedi Güzel Adam"
Edebiyatın başkentlerinden biri olarak bilinen Kahramanmaraş'ta şiirler ve şairler, farklı bir yer tutuyor.
"Yedi Güzel Adam"ın yollarının kesiştiği Kahramanmaraş Lisesi, günümüzde edebiyat müzesi olarak hizmet veriyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Endemik (çiçekli) bitki
Kahramanmaraş kentinde pek çok ülkedekinden daha fazla endemik (çiçekli) bitki yer alıyor. 2 bin 500 çeşit çiçekli bitkinin yaklaşık 500'ü Türkiye'ye özgü iken, 25 tanesi de adını bu ilden alıyor.
Başkonuş Yaylası
Kahramanmaraş'ın merkezine 45 dakika uzaklıktaki Başkonuş Yaylası, doğasıyla Karadeniz'i andırıyor.
Yayla havası alıp, uzun yürüyüşler yapmak için de tercih edilen alanda konaklama ve yiyecek-içecek hizmeti alma imkanı da var.
Oksijen deposu olan alan, endemik bitki merkezi. Özellikle bazı kanser hastalarının -özellikle akciğer kanseri ve nefes darlığı çekenlerin- birkaç ayını burada geçirdiği belirtiliyor.
Yaylada hayvan rehabilitasyon alanı olarak kullanılan bir bölüm de mevcut. Ceylan, geyik gibi şiddet gören, bakıma muhtaç yaban hayvanları burada bakılırken, mekan atlara da ev sahipliği yapıyor.
Uğurböcekleri
2 bin 259 metrelik Uludaz Tepesi, sürü halinde görülen uğurböcekleri ile doğa turizmi açısından dünyanın önemli noktaları arasında.
Zirvede, halk arasında "gelin böceği” ya da "uç uç böceği" olarak bilinen "yedi noktalı uğurböcekleri" yer alıyor.
Kış uykusuna yatan böcekler, haziran ayının başında uyandığında görsel şölen oluşuyor.
Ancak dünyanın dört bir yanından fotoğrafçıların da aralarında bulunduğu ziyaretçilerin yoğun ilgisinin uğur böceklerine zarar vermesini engellemek adına, Uludaz'da gezilmeye izinli alana kısıtlama getirilmiş.
Üç günde dört mevsim
Nisan ayında geçirdiğim üç günde dört mevsimi yaşadığım kent, Kahramanmaraş Müzesi, Eshab-ı Kehf Külliyesi, Germenica Antik Kenti ve Taban Mozaikleri, Ören yerleri, Başkonuş Yaylası, Yedi Kuyular Kayak Merkezi, Menzelet (Sır) Baraj Gölü, kaplıca ve köprülerle, turizm açısından farklı noktalar sunuyor.
© The Independentturkish