10 Eylül 2020 tarihinde Habertürk TV kanalında 'Nedir, ne değildir?' isimli yaklaşık 4 saat süren programa konuşmacı olarak katıldım.
Programın konusu özetle 'tarikat ve cemaatlerin ne olduğu, İslam tarihinde ne zaman ve nasıl ortaya çıktıkları, zaman içinde ne gibi yapısal değişikliklere uğradıkları ve günümüzdeki durumları' idi.
Söz sırası bana geldiğinde bu konularla ilgili açıklamaları yaptıktan sonra tarikat ve cemaatlerle ilgili olarak günümüzde;
- İlmi
- Ahlaki (Hukuki)
- Mali denetimin şart olduğunu ve bu denetimlerin devlet ve sivil toplum tarafından acilen yapılması gerektiğini söyledim.
Günümüzdeki tarikat, cemaat ve partilerin neredeyse tamamının bu yönleri ile şeffaf olmadıklarının, özellikle de mali konularla ilgili gelir ve giderlerde bir şeffaflık bulunmadığının altını çizdim.
Bu duruma yakın zamanda en önemli örnek olarak da Necmettin Erbakan'ın ölümünden sonra çocuklarının birbirleriyle mahkemelik olacak derecedeki miras kavgalarını ve Erbakan'ın 40 yıllık yakın arkadaşları olan başta Oğuzhan Asiltürk olmak üzere Saadet Partisi yöneticileri ile oğlu Fatih Erbakan'ın adli makamlara intikal eden anlaşmazlıklarını gösterdim.
Fatih Erbakan bu konularla ilgili açık, net ve tatminkar açıklamalar yapacağına veya susacağına 20 bin Türk lirası tazminat talebi ile beni mahkemeye vermiş.
Bekir Coşkun veya Selahattin Duman'ın ironik üslupları ile cevap vermek isterdim!
Ancak halkımızın dediği gibi 'Hatırın hatırı var!'
Kimin 'hatırı' varsa var!
Bu 'hatırlar' yüzü suyu hürmetine polemiğe girmeden sadece birkaç soru sormakla yetineceğim.
Sayın Muhammed Ali Fatih Erbakan!
1. Size miras kalan servetin bildiğiniz kadarı ile kaynağı ve oluşumu nedir?
2. TBMM'ye verilen servet beyanı ile size kalan miras arasında bir farklılık var mıdır?
3. Ablanız Zeynep Erbakan'ın 'Kardeşlerim benden babamın mallarını kaçırdı' iddiası gerçek midir?
4. Gazeteci Doğan Akın'ın 16 Mart 2012 tarihli yazısında Oğuzhan Asiltürk'e atfen 'Erbakan'ın çocukları cihat paralarını zimmetlerine geçirdi' iddiası doğru mudur?
5. Söz konusu yazıdaki iddialar Oğuzhan Asiltürk tarafından bugüne kadar tekzip edilmiş midir?
Sözü ve soruları daha fazla uzatmak istemiyorum.
'Bunların hiç biri sizi ilgilendirmez; hem siz kimsiniz ki bana hesap sormaya kalkıyorsunuz?' diyebilir, soruların hiç birini cevaplandırmayabilir veya duymazlıktan da gelebilirsiniz!
(Keşke ilk baştan itibaren duymazlıktan gelseydiniz! İnan edin sizin için daha iyi olurdu!)
Siz bilirsiniz!
Kamuoyuna mal olmuş ve toplumun önemsediği tüm şahıslarla ilgili halkın bilgi edinme hakkı vardır.
Bunu bir hesap sorma olarak değil, kamuoyunu aydınlatma çabası olarak değerlendirin.
'Kamuoyu-mamuoyu beni ilgilendirmiyor' diyorsanız,
Yine siz bilirsiniz!
Ha bir de tazminat talebi yerine bu aziz mübarek ramazan ayında 'ihtiyacım var' diyerek 20 bin TL isteseydiniz, inanın seve seve verirdim!
Benim çok şükür herkese açık yüreklilikle hesabını verebileceğim şekliyle rahmetli babamdan miras kalan ve size yardım edebilecek kadar param var!
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish