Artan Suriyeli işçi sayısı, 1 Mayıs bildirilerine Türkçe ve Kürtçe'den sonra Arapça'yı da ekletti

"1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü" öncesi Emek Partisi, Türkçe ve Kürtçe'nin yanında işçi semtlerinde Suriyeli çalışanlar için Arapça bildiriler de dağıtıyor. Bu yıl da gelenek bozulmayarak Suriyeli işçiler hakları için mücadeleye çağrıldı

Suriyeli işçiler, özellikle öğlen iş arasında dağıtılan Arapça bildirileri inceledi / Fotoğraf: Independent Türkçe

Suriye, Irak, Afganistan, Türkmenistan ve Özbekistan gibi ülkeler başta olmak üzere farklı coğrafyalardan milyonlarca insan son yıllarda Türkiye'ye gelerek yerleşti.

Kimi savaş, iç çatışmalardan kaçtı, kimisi ülkelerindeki ekonomik kriz nedeniyle çalışmak için geldi.

Kimisi de başka ülkelere sıçrama tahtası olarak Türkiye'yi mesken tuttu.

Sonuç olarak bugün yabancı işçiler, Türkiye ekonomisi içinde özellikle belli sektörlerde ağırlığını gittikçe hissettiriyor.

Örneğin Özbekistan ve Türkmenistan'dan gelen kadınlar bakıcılık işlerinde yoğunlaşırken, Suriyeli işçiler, tekstil sektöründe üretim çarklarının dönmesinde hayli etkin durumdalar.

Suriyeli işçilerin artık iş gücü içerisinde artan rolü kimi sendikaların ve partilerin onlara yönelik çalışmalarını beraberinde getirdi.

arapişçi.jpg
Tekstil atölyelerinde çalışan Suriyeli kadın işçilere de bildiri dağıtıldı / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

İşçi semtinde üç dilde 1 Mayıs bildirileri dağıtıldı

Sosyalist çizgideki Emek Partisi, Suriyeli işçilerin de yoğun olduğu semtlerde "1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü" öncesinde yalnızca Türkçe değil aynı zamanda Kürtçe ve Arapça bildiriler de dağıttı.

Arapça bildirilerin dağıtıldığı semtlerden biri de İstanbul'da tekstil atölyelerinin ve Suriyeli işçilerin en yoğun olduğu yerlerden biri olan Kağıthane'ye bağlı Çağlayan semti oldu.

Peki Suriyeli işçilerin kendi dillerinde yapılan 1 Mayıs çağrılarına tepkileri nasıl oldu?

Bu soruyu Emek Partisi İstanbul İl Başkanı Sema Barbaros'a sorduk.

sema.jpg
Sema Barbaros / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

"Yerli ve mülteci işçiler birlikte mücadele etmeli"

Barbaros, 1 Mayıs öncesi Suriyeli işçilere yönelik Arapça bildiri dağıtımını neredeyse Suriye iç savaşının başladığı 2011 yılından itibaren Türkiye'ye yüzbinlerce Suriyelinin gelmesiyle birlikte yapmaya başladıklarını söyledi. 

Bu insanlara ulaşmak, yaşadıkları sorunlara dikkat çekmek için kendi dilleriyle seslenmek gerektiğini aktaran Barbaros, "Sorunlarını kendi dilleriyle okumak o insanları da mutlu ediyor. Türkiye'de işçiler zaten zor şartlarda çalışıyor. Bir de mülteci olunca bu sorunlar daha ağırlaşıyor. Kendilerini ifade etmekte sorunları var. Ancak yerli işçilerle birlikte hakları için mücadele etmeye eğilimleri var" dedi.

Barbaros, yerli ve mülteci işçilerin hakları için birlikte mücadele etmesi gerektiğini, bunun için çabaladıklarını söyleyerek ayrıca sayıları artan Afgan ve Moğol işçiler için de çalışmalar yapmaya çalıştıklarını sözlerine ekledi.

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU