Bugün dünya ülkeleri korona denilen insanlığın düşmanına karşı bir kurtuluş savaşı veriyor.

Her ülkenin sağlık ordusu, korona denilen düşmandan ülkesinin insanlarını koruyabilmek için cansiperane savaşıyor.

Sağlık ordusunun her ferdi, ülkesinin insanlarının canını kurtarabilmek için kendi canından bile vazgeçiyor. 

Üzerlerine dalga dalga gelen koronaya karşı adeta koranakıran oluyor!

Her ülkenin sağlık bakanı, ülkesinin sağlık ordusunun genelkurmay başkanıdır. 

Sağlık Bakanlığı Müsteşarı ile yardımcıları, sağlık ordusunun kuvvet komutanlarıdır.

İl Sağlık Müdürleri, sağlık ordusunun ordu komutanlarıdır.

Hastane başhekimleri, sağlık ordusunun kolordu komutanlarıdır.

Ve her ülkede iktidarın başında olan kişi, aynı zamanda o ülkenin sağlık ordusunun da başkomutanıdır.

Peki, ülkenin sağlık ordusunun başkomutanının en başta ne yapması gerekir?

Elbette ki korona denilen düşmanın işini değil, başkomutanı olduğu sağlık ordusunun işini kolaylaştırması gerekir.

Başkomutanı olduğu sağlık ordusunu sırtından vurmaması gerekir.

Örneğin Brezilya'nın aşırı sağcı Cumhurbaşkanı Jair Bolsonaro böyle mi yaptı?

Maalesef böyle yapmadı.

Korona denilen düşmana karşı koruma kalkanı olan maske, mesafe kuralına hiç mi hiç uymadı.

Halkı da maske, mesafe kuralına uymamaya teşvik etti.

Sokağa çıkma kısıtlamalarını reddetti.

Aşı düşmanlığı yaptı.

Bunları yaparak kendi ülkesinin sağlık ordusunu sırtından vurmaktan kaçınmadı.

Bugün Brezilya sağlık sisteminin çöktüğü ülke.

Bugün Brezilya korona denilen düşmana yakalanan insanların yoğun bakımsız, savunmasız kaldığı ülke.  

Bugün Brezilya korona denilen düşmanın öldürdüğü insanlara mezar yetiştiremeyen ülke.

Peki, bizim ülkemizde durum ne?

Mesela ülkemizde iktidarın başı olduğu için aynı zamanda sağlık ordusunun da başkomutanı olan Cumhurbaşkanı ne yapıyor?

Ayasofya Camisi'nin açılışı gibi açılışlarda yüz binlerce kişiyi aynı yere lebalep doldurarak, korona denilen düşmana kapıyı açıp gel gel yapıyor!

Katıldığı cenaze törenlerinde on binlerce kişiyi cami avlusuna lebalep doldurarak, korona denilen düşmana kapıyı açıp gel gel yapıyor!

Genel başkanı olduğu iktidar partisinin kongrelerinin yapıldığı salonları binlerce kişiyle lebalep doldurarak, korona denilen düşmana kapıyı açıp gel gel yapıyor!

Böyle yaparak da korona denilen düşmanın dalga dalga yayılıp ülkeyi ele geçirmesine hizmet ediyor.

Elbette ki Türkiye'nin Cumhurbaşkanı Brezilya Cumhurbaşkanı gibi maske, mesafe ve aşı karşıtlığı yapmıyor.

Bunları yapan Brezilya Cumhurbaşkanı gibi sağlık ordusunu sırtından vurmuyor.

Ama kongre salonlarını, cami avlularını on binlerce kişiyle lebalep doldurup, korona denilen düşmana karşı cansiperane savaşan sağlık ordusunun işini hayli zorlaştırıyor.

Korkarım ki bu sorumsuzluğun da katkısıyla, korona denilen düşmana karşı ülke insanının yoğun bakımsız, savunmasız kalacağı günler yaklaşıyor.

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.