Ezidi Kürtlerinin en çok bilinen bayramlarından Çarşema Sor (Kızıl Çarşamba) her yıl nisan ayının 13'ünü izleyen ilk çarşamba kutlanıyor.
Çarşema Sor Bayramı, bu yıl 14 Nisan'a denk geliyor. Ancak tüm dünyayı saran Kovid-19 salgını nedeniyle, Irak Anayasası'nın 140. Madde kapsamındaki tartışmalı bölgeler arasında yer alan ve idari olarak Irak Kürdistan Bölgesi'ne (IKB) bağlı olan Şehan ilçesindeki Laleş Tapınağı'nda kutlamaların yapılmayacağı duyuruldu.
Ezidi Kürtler, "Tawusê Melek" (Melek Tavus) nisan ayını izleyen ilk çarşamba yeryüzüne indiğine ve böylece evrenin yaratılışının tamamlandığına inanıyor.
1991 yılında IKB'de yaklaşık 80 bin nüfusa sahip olan Ezidilerin, 200 bini aşkını Şengal (Sincar) bölgesinde 2004 yılına kadar devrik lider Saddam'ın boyunduruğu altında yaşadı.
Dönemsel ve farklı nedenlerle Avrupa'ya göç eden Ezidilerin nüfusu, yaklaşık 200 bin olduğu varsayılıyor. Dünya genelinde ise yaklaşık bir milyon Ezidinin yaşadığı tahmin ediliyor.
Çoğunluğu IKB'ye de ve Musul'a bağlı il ve ilçelerde yaşamını sürdüren Ezidiler, IŞİD ile savaşla birlikte bölgedeki farklı kamplara yerleştirildi.
IKB hükümeti son verilerine göre, IŞİD mensupları 2014 yılında Şengal'e saldırdığında 6 bin 417 Ezidi'yi kaçırdı. Şimdiye kadar ise 3 bin 500 Ezidi kurtarıldı.
Halen yaklaşık 350 bin Ezidi Duhok ve çevresindeki 16 kampta yaşam mücadelesi veriyor.
Bu süre içerisinde Almanya başta olmak üzere Avrupa'nın farklı ülkelerine göç eden Ezidilerin oranı da oldukça yüksek.
Ezidiler IKB'nin yanı sıra Gürcistan, Ermenistan, Rusya, Suriye-Rojava'nın yanı sıra Adana, Mardin, Urfa, Diyarbakır, Batman, Kilis ve Gaziantep kentlerinde sayıları fazla olmamakla birlikte yaşamlarını sürdürüyor.
Rusya Kürtlerinden Ezidi yazar ve araştırmacı Tosinê Reşid, son neslin Çarşema Sor'u yakın zamanda tanımaya başladığını söyledi.
Reşid, "Çerşema Sor, bizde bazı belli başlı aileler dışında fazla bilinmiyordu. Çarşema Sor, özellikle son dönemlerde daha çok bilinmeye ve kutlanmaya başlandı. Bunun da nedeni sosyal medyada ve basında yer almasıdır. Doğanın ve yaşamın farklılığını temsilen bu özel günde özellikle yumurtaları boyuyoruz. Geleneksel yemeklerimizi yapıyoruz" dedi.
Kutlamalara Kovid-19 engeli
Ezidi Kürtlerinin önemli bayramlarından olan Çarşema Sor (Kızıl Çarşamba) her yıl nisan ayının 13'ünü izleyen ilk çarşamba kutlanıyor.
Bu yıl son dönemde Irak ve IKB'de artan Koronavirüs vakaları nedeniyle Laleş'te kutlamaların yapılmayacağı duyuruldu.
Baba Şeyh Ofisi Basın Sözcüsü Ahmed Mişko, ibadet yerlerinin bu süre içerisinde kapalı olacağını belirterek, "Resmi olarak vakaların artmasından dolayı Çarşema Sor adı altında toplu kutlamalar yapılmayacaktır" dedi.
Ahmed Mişko, bu konuda topluluklarını uyardıklarını da söyledi.
"Nasıl ki Hristiyanlar Akito'yu kutluyor, biz de Çarşema Sor'u kutluyoruz"
Çarşema Sor Bayramı'nın Ezidi toplumu için önemini Independent Türkçe'ye anlatan Laleş Tapınağı Kültür ve Basın Sorumlusu Şemo Kasım, "Çarşema Sor Bayramı biz Ezidi Kürtler için ayrı bir özelliği ve kutsallığı var. İnancımıza göre Allah her yıl bu dönemlerde, kötülükleri ortadan kaldırmak ve insanlar arasında iyiliği yaymak için yeryüzüne bir Tavus Meleği gönderir. Tavus Melek temizlik, saflık, iyiliğin temsilidir" dedi.
Ezidilerin düğün törenlerini bu güne denk getirmediğini dile getiren Şemo Kasım, sözlerine şunları ekledi:
Şüphesiz bu bayram yeniden doğuş anlamı da taşıyor. İnancımıza göre nisan tüm yılın 'gelin' ayı ve tek gelini olarak kabul görüyor. Bu yüzden bu dönemde yeni bir hayata başlayan çiftlerimiz, evlilik merasimlerini bu güne denk getirmemeye çalışıyor. Nişanlı çiftler, sadece bayramda kalabalık şekilde yakın dost ve arkadaşlarıyla güzel anlar geçirirler.
Bu yıl Kovid nedeniyle bayramı kutlamayacaklarını söyleyen Şemo Kasım, ancak Ezidi toplumunun aile ve yakınları arasında bayramı kutlayabileceklerini belirterek, "Bayramımızı bu yıl resmi olarak kutlamayı planlıyorduk ancak olmadı. Bu süreçte, tüm TV ve sosyal medya mecralarında elbette kutlamalar yapılarak, günün önemi belirtilecek ancak resmi olarak Laleş'te halkımızın sağlığını korumak amacıyla kutlamalar yapılmayacaktır" diye konuştu.
"Ezidiler, 'Yaratıcı'yı ifade ederken Xwedê (Allah) diyor. Ezidilerin prensibi yaratıcıyı (Allah) takip edenler veya tapanlardan geldiğini göstermektedir" diyen Şemo Kasım, sözlerine şöyle devam etti:
Ezidiler Kürtçe konuşuyor ve pek çok araştırmaya göre, Ezidi dini metinlerinin ve kutsal kitaplarının eski Kürt alfabesiyle yazıldığını doğruluyor. Nasıl ki Hristiyanlar Akito bayramını kutluyor, biz de Çarşema Sor'u kutluyoruz.
Newruz'un başlangıcına 23 Mart'ta düşen ilkbaharda gece - gündüz eşitliğinden (ekinoks) birkaç gün sonra gelir. Çarşema Sor, Ezidiler için oluşumun tamamlandığı ve ruhun Adem'in bedenine yerleştiği kutsal gün olarak kabul görür. Ezidi dinine göre Yaradan'ın emriyle dört element oluşturuldu: (toprak, su, hava ve ateş (enerji) Bu, bir yumurtanın kaynatılması ve ardından soğutulması ve boyanması işlemiyle gösterilir.
Çarşema Sor Bayramı'nda yapılan başlıca ritüeller
Ezidiler, 2014 yılından IŞİD'in Şengal'e saldırısıyla birlikte kutsal kabul ettikleri bayramlarını buruk geçirse de, bayramı yeniden yeşerme ve dirilme olarak görüyor.
Ezidi Kürtleri, Çarşema Sor Bayramı'nda bir takım dini ritüeller uygulayarak, bayramlarını kutlarken, başlıca bayram ritüelleri ve törenleri de şöyle:
- Bayram kutlamaları salı akşamı Şeyhan ilçesinde dağlarla çevrili olan kutsal mekânları Laleş Tapınağı'nda bir araya gelerek, Baba Şeyh ve kıdemli din adamlarının katılımıyla tef eşliğinde beyit okunarak, dini tören başlıyor.
Günahlardan arındıklarına inandıkları Enzel Köprüsü'nün kapısını öperek, Kürtçe'nin Kurmanci lehçesinde dualar edip, üç tur atıyorlar. Ezidiler, Şeyh Adiy başta olmak üzere çok sayıda Ezidi şeyhine ait mezarın bulunduğu Nurani Dergahı'nda, ruhani liderleri olarak kabul ettikleri Baba Şeyh'in elini öperek dua ediyor.
Tapınağa yalın ayakla giren Ezidiler, tapınağın içerisinde bulunan kolonlara kumaşlarla üç düğüm atıp, çözerek dilek diliyor.
Laleş'in kutsal vadisinde 365 adet mum yakıyor. Bu mumlar; yeni yılın başlangıcını, baharın doğuşunu ve yenilenmesini ilan eden gün sayısını temsil ediyor.
- Çarşamba sabahı çocuk, genç ve bölgedeki şahsiyetler "kari" adı verilen otu (Bu ota bir tek bayram günü Kürtçe bênav "isimsiz" denilir) ve gülleri, kırmızı şakayıklardan toplamaya çıkıyor. Kadınlar yeşile, kırmızıya, sarıya, kahverengiye ve mora boyadıkları ve "bınag" dedikleri rengarenk yumurtaları, "kulere" adı verilen ekmekle özellikle yoksul ailelere dağıtıyor.
- Bazı çiftçiler bir miktar renkli yumurta ile tarlalarına gidip, bereketli bir yıl geçirmeleri için tarlalarının ortasında yumurtayı yiyerek, kabuklarını o yıl bereket getirsin diye toprağa serpiştiriyor.
- Bayramda misafirlere yerel yemeklerin yanı sıra tatlılar, kuruyemişler ve renkli yumurta sunuluyor.
- Aile üyeleri, arkadaş ve yakın çevre arasında renkli yumurtalar tokuşturularak, bir nevi kendi aralarında oyun da oynuyor.
- Mezarlıklar ziyaret ediliyor, dualar edildikten sonra hayır için yemekler yapılarak dağıtılıyor.
- Besicilik yapan aileler, o gün hayvanlarını sağmayıp, özellikle bir gün önce yaptıkları yoğurdu komşularına dağıtıyorlar.
- Kanaat önderlerinin başını çektiği erkekler, mezarlığı ziyaret eder, tüm evler hazırladıkları yemekleri ortak bir alana götürüp, birlikte yemek yer ve bayramlaşır.
- Ezidiler, nisan ayını yılın "gelini" olarak kabul gördükleri için Çarşema Sor'u içinde barındıran nisan ayında düğün yapmazlar.
- Doğanın güzelliğini ve bitkilerin tohumlarını korumak için toprağı sürmezler.
Bayramda yapılan her ritüel ve sembolün de anlamı var. Tüm sembollerin bayramın kutsallığını gösterir. Bunlar:
Yumurta; tüm canlıları ifade ediyor.
Evrenin Allah tarafından yaratılması anlamına gelir ve yumurta kırmanın birçok farklı anlamı vardır.
Yumurta kabuklarını toprağa serpiştirmek, iyilik ve bereketin serpiştirilmesi anlamına geliyor.
Yumurtanın renklendirilmesi, evreni yansıtması anlamına geliyor.
Ekmek ve yiyecek dağıtılması, ilişkilerin güçlendirilmesi anlamına geliyor.
Kırmızı çiçek ve kari otunun toplanması; inanlar arasında neşe ve iyimserliğin başlangıcı ve devamı olması anlamına geliyor.
"Şengal'de, şu anda Irak, Haşdi Şabi, PKK ve birçok farklı grup baskındır"
Ezidi gazeteci ve siyasi aktivist Karwan Beadri, Çarşema Sor Bayramı'nın Ezidiler için oldukça büyük bir önem taşıdığına işaret ederek, şunları söyledi:
Dünyanın yeniden oluşumu anlamına geliyor. Ezidiler tüm dünyada bu bayramı kutluyor ancak ne yazık ki Ezidilerin özellikle son dönemde yaşadığı toplu katliamlar, felaketler, salgın, bölgede yaşanan siyasi ve güvenlik sorunu ile karşı karşıya kalması onları zor durumda bırakmıştır. 2014 yılından sonra da bazı dini kutlamalar dışında resmi olarak kutlanmadı.
Beadri, şöyle devam etti:
Ezidilerin büyük çoğunluğu kamplarda yaşamını sürdürüyor. Bu nedenle de büyük kutlamalar yapılmadı. Ezidilerin yerleşim yerlerinin büyük bölümü tartışmalı bölgeler arasında yer alıyor. Özellikle Ezidilerin en büyük yeri olan Şengal, şu anda Irak, Haşdi Şabi, PKK ve birçok farklı grup baskın durumdadır. Bu anlamda Ezidiler ve dinleri büyük bir tehdit altındadır.
Bu bölgelerin bir diğer özelliği de farklı etnik grupların bir arada yaşamasıdır. Ezidiler, Kakayiler de yaşıyor ancak 2014 yılında yaşananlardan en büyük zararı Ezidiler gördü.
Irak'ta şu anda Ezidilerin hakim olduğu bölgelerin birbirinden ayrılmak istendiğini dile getiren Karwan Beadri, "Örneğin Laleş ve Şengal'i birbirinden ayırmak istiyorlar. Söz konusu girişim Ezidilerin geleceği için büyük bir tehdittir" dedi.
Şu anda Suriye'de de yaşayan Ezidilerin de bazı silahlı gruplar tarafından tehdit altında olduğunu söyleyen Beadri, özellikle Afrin, Kani Sipi, Gıre Sipi bölgelerinde demografik yapının ciddi oranda değiştirildiğini savundu.
IKB dışındaki Ezidiler, bayramı aile içinde kutluyor
Şengal dışında dünyanın farklı bölgelerinde yaşayan Ezidiler de bayramlarını genellikle aile içerisinde kutluyor.
Suriye'de savaş nedeniyle Türkiye'ye göç eden ve ismini vermek istemeyen Afrinli Ezidi kadın, Türkiye'de bayramlarını özgür bir şekilde kutlayamadıklarını belirterek, "Bayramı sadece aile içerisinde veya birkaç ev toplanarak bir arada kutluyoruz. Bu güne özel yerel kıyafetlerimizi giyiyor, Kürt yemeklerini yapıyoruz, haşlanmış yumurtaları boyuyoruz. Dualar okuyoruz. Radikal kesimlerin tepki göstermesinden korktuğumuz için toplu halde kutlamalarda bulunmuyoruz" ifadelerini kullandı.
IŞİD saldırısı sonrası eşi ve 3 çocuğu ile Almanya'ya göç eden Seid Yusuf adlı Şengalli Ezidi ise, Almanya'da Çarşema Sor Bayramı'nı kutladıklarını ve hayatlarından memnun olduklarını söyledi.
Seid Yusuf, "Elbette bayramımızı Laleş Tapınağı'nda kutladığımız coşkuyla kutlayamıyoruz. Ancak en azından ailemizle güvenli bir yerde sağlıkla kutluyoruz. Şu anda yaşamımızdan çok mutluyuz. Burada bize her türlü olanaklar sunuldu. Başka ne isteyebiliriz ki? Burada da (Almanya) yakın çevremiz ve Ezidi topluluğunun düzenlediği toplu törenlere katılıyoruz. Bir şekilde bayramımızı kutluyor, çocuklarımızın da bayramlarımızı unutmamasını sağlıyoruz" sözlerini kullandı.
© The Independentturkish