CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Meclis Grup toplantısında konuşuyor. Kılıçdaroğlu, "128 milyar dolar nerede?" pankartı asılan kürsüden partililere sesleniyor.

Kılıçdaroğlu, Ramazan ayı içindeyiz. Duygularımızın yoğunlaştığı, iç hesaplaşma yapacağımız bir ay" dyerke Ramazan'ı kutlayarak konuşmasına başladı.

CHP'li belediye başkanlarının ayrımsız çalışıtığını ve 11 milyon vatandaşa yardım götürdüklerini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Kimisine maske, kimisine burs, tablet. Hangi kanaldan ulaşırsa ulaşsın belediye başkanlarımız yardım götürdü. Belediye başkanlarımıza dedik ki: Ayrım yapmayacaksınız. Halk için yapacaksınız. Sizi oraya yaşıyanın halk olduğunu unutmayacaksınız. Fakir mahallelere pozitif ayrım yapacaksınız. O mahalleler sizden önceki belediye başkanları tarafından çok ihmal edildi. Yoksullara yardım yaparken yoksulun onurunu koruyacaksınız. Harcadığınız her kuruşun hesabını millete vereceksiniz. Cebinizdeki para sizin değil millettin parası. İsraftan kaçının, işi ehline verin dedik. Belediyeleri adaletle yönetin herkes adaletle yönetmeye özen gösteriyor" diye konuştu.

"Kalktın, utanmadan sıkılmadan beni suçladın"

"Allah insanı kuru iftiradan sakınsın" sözünü hatırlatan Kılıçdaroğlu, emekli amirallerin yaptığı açıklama ve gözaltı kararı hakkında şunları söyledi:

"Onların iradesi dışında açıklamanın metninde bazı değişiklikler yapıldı. Onların iradesi dışında birilerinin aracılığıyla gece yarısı bu açıklama yayınlandı. Onların iradesini suistimal edenler iktidara yakın olanlardır. Saray burdan bir darbe iması çıkarmak istedi. Arkasından da dönüp bak işte CHP var bu işin arkasında dedi. Ne oldu? Hangi CHP vardı? CHP ile ilgili tek kelime bile yok. Devlet, polis, jandarma senin elinde. Kalktın, utanmadan sıkılmadan beni suçladın. Devlet yalan söyler mi? Makama, hırsa, kibire bakın. Böbürlenmeye bakın. Koltuğu uğruna yapmayacağı bir şey yok. Devlet akılla, erdemle, ahlakla yönetilir. Tam tersini yapıyorlar. Kibir deseniz ahlaksızlık deseniz hepsi var. Pudra şekerini kimse unutmadı. Her türlü iftiraya hepimiz hazırlıklı olmalıyız"

"CHP'nin çalıştığı kadar kimse çalışmıyor"

CHP'nin çalıştığı kadar kimsenin çalışmadığını savunan CHP lideri, "Halkın nabzını tutuyoruz. Aldığımız parayı aylığı hak etmeye çalışıyoruz. Yan gelip yatmıyoruz. Saray'dan medet ummuyoruz. Biz halkın partisiyiz. Yandaşlar için değil vatandaşlar için çalışıyoruz" dedi.

10 milyonun üstünde işsiz olan bir ülkede huzur, bereket olmayacaını ve kargaşa çıkacağını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Ülkeyi yönetenler bunun farkında mı? Bir elleri yağda bir elleri balda. Vatandaşın çektiği ızdırabı bilmiyorlar. Hükümetin enflasyonu ile bizim enflasyonumuz farklı. Nasıl lebaleb kongre yaptılarsa çözümü de bulmaları lazım. İnsanlar ölmüş umurlarında bile değil" diye konuştu.

"Kurt kışı atlatır ama yediği ayazı unutmaz"

sorunların çözümü için erken seçim çağrısı yapan CHP lideri, "Sandık gelecek mi? Korkudan getirmiyorlar. Hep birlikte dersi sandıkta vereceğiz. Kurt kışı atlatır ama yediği ayazı unutmaz" diye konuştu. "Sorunları biliyoruz çözümleri de oluşturacağız" diyen Kılıçdaroğlu,  üç tarafı denizlerle çevrili ülkede Denizcilik Bakanlığı bile olmadığını belirterek CHP iktidarında Denizciik Bakanlığı kurulacağını ve denizleri verimli kullanılacağını söyledi.

"Erdoğan'a mı ceza kesecekler, yürek ister yürek"

Salgın nedeniyle 10 kişiden fazlasının bir araya gelmesini yasak olduğu Norveç'te Başbakan'ın doğum günü için aile bireyleriyle bir araya geldiğini 10 sınırı yerine 12 kişi olduğu için Norveç devlet televizyonunun bunu geniş kitlelere duyurduğunu ve Başbakan'a ceza kesildiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Türkiye de kongreler yapıldı, lebalep. İçişleri Bakanı'na mı ceza keseceler; yürek ister yürek. Erdoğan'a mı ceza kesecekler, yürek ister yürek" dedi.

Cevletin kibirle yönetilemeyeceğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Devlet kibirden arınmış olsaydı ilk yapacakları iş bildiriyi değiştirenleri bulup yargıya teslim ederlerdi. Yapamazlar. Kibir böyle bir şey" dedi.

Bilim Kurulu üyeleri ve Bakan Koca'ya tepki

Konuşmasında bir kez daha Bilim Kurulu üyelerine seslenen Kılıçdaroğlu, "İnsanlar ölüyor siz ne yapıyorsunuz? Sizin iradeniz ipotek altında, rehin tutuluyorsunuz. Çıkın söyleyin. Bilim adamısın. Seni adam yerine bile koymuyorlar. Niye konuşmuyorsun. Emekli amiraller gibi bizi toplarlar. Toplarlarsa bir onurdur" dedi.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın artan vakalardan 84 milyon olarak herkesin sorumlu olduğu şeklindeki açıklamsına tepki gösteren CHP lideri, "Uzayda mı yaşıyorlar? Vakaların artmasının sebebi kongreler değil mi? Halkı suçlamaya başladığın zaman bu işi bilmiyorsun. Sen salgın üzerinden siyaset yapıyorsun" dedi.

Kılıçdaroğlu, muhtarların ve apartman görevlilerinin de aşılanması çağrısında bulundu

Bedava patates-soğan dağıtımı

TMO'nun çiftçinin elinde kalan patates ve soğanı alması için daha önce çağrı yaptıklarında bakanın "TMO'nun böyle bir görevi yoktur" dediğini belirten Kılıçdaroğlu, "Erdoğan 11 Nisan'da açıklama yapıyor, 1 milyon 250 bin ton patatesten söz ediyor. 300 bin ton soğandan söz ediyor. Bunları çiftçiden alacağız ve dağıtacağız diyor. Aynı gün tarım bakanı açıklama yapıyor; "1 milyon 250 bin değil, 300 bin ton patates var" diyor. Rakama bakın. Nasıl atıyorsun bu kadar ya? Okuyunca inanamadım. Havuz medyasının internet sitesine baktım aynı rakamlar" diye konuştu.

"128 milyar dolar nerede"

Merkez Bankası'nın kayıp 128 milyar dolar rezervinin kürsüden defalarca sorduğunu hatırlatan CHP lideri, "128 milyar doları hangi kurdan sattınız diye sordum. 128 milyar doları satanların kimler olduğunu, kimin imza attığını sordum. Defalarca her yerde sordum. Birisi "para kaybolmadı, para el değiştirdi" diyor. Para zaten el değiştirdi. Ben sana zaten bunu soruyorum. El değiştirdi de kime gitti bu? Milyarları kim götürdü? Bunu niye soruyorum? Merkez Bankası daha önce sattığı dövizleri böyle tablolar halinde yapar kendi internet sitesinde yayımlardı. Şimdi yok. Damat kime verdi, sen kime talimat verdin? 1 TL'den söz etmiyorum, 1 milyondan söz etmiyorum 128 milyar dolardan söz ediyorum. Ne oldu bu para? Tık yok. Bir daha sorduk, tık yok" dedi.

Erdoğan'ın rezerv için önce "kasada duruyor" dediğini saha sonra ise "pandemide kullandık" dediğini söyleyen CHP lideri, "Yalan söylüyorlar. Dua edelim darbeci diye suçlamadı bunu soruyoruz diye. Bu kadar pişkin, halktan bu kadar kopuk, bu kadar para sevdalısı dünyada başka bir iktidar görülmemiştir. Sorular karşısında ezilip büzülen, cevap veremeyen ama yeri geldiğinde kibirlenen, böbürlenen bir yapıyla karşı karşıyayız. Sen kendini ne sanıyorsun" diye konuştu.

Şehirlerde bilboardlar kiralayarak "128 milyar dolar nerede" afişleri asmaya karar verdiklerini ancak  afişlerin arkasında cumhurbaşkanlığı sarayı silüeti olduğu için "Cumhurbaşkanına hakaret" soruşturması açıklmasına tepki gösteren Kılıçdaroğl, "Aoru sormak ne zamandan beri hakaret oldu? 20 Temmuz sivil darbesinin en temel kanıtı budur. Diyor ki, "Bana soru bile soramazsınız" Bir darbe dönemi yaşıyoruz" dedi.

Sandık çağrısı: Namusunla git bari

128 milyar dolar ile nelerin yapılabileceğini farklı örneklerle sıralayan CHP lideri Kılıçdaroğlu, "Son iki yılda çalışırken işinden olan 2 milyon 918 bin yeni işsiz adına soruyorum; 1 milyon 953 bin esnaf, 2 milyon 83 bin çiftçi, 858 bin kamyon şoförü, 100 bin 575 taksici, 13 milyon 264 bin emekli, dul ve yetim adına soruyorum: Nerede bu 128 milyar dolar? Sayıları 1 milyona yaklaşan apartman görevlileri, aylık geliri asgari ücretin 3’te 1’i olan 9 milyon 80 bin 521 kişi adına soruyorum; 3 milyon 972 bin dul ve yetim, şehit yakınları ve gaziler adına soruyorum: Nerede bu 128 milyar dolar? Tüyü bitmemiş yetimin hakkını korumak için soruyorum: Nerede bu 128 milyar dolar. 50 bin 278 muhtar adına soruyorum? Nerede bu 128 milyar dolar? Biz bunu öğrenmek zorundayız. 128 milyar doları 82 milyona bölersek, yani yeni doğan çocuktan en yaşlımıza kadar bölersek, kişi başına 1542 dolar düşüyor. 5 kişilik bir aile düşünün, aile başına 7 bin 710 dolar düşüyor. Bunu 8 ile çarpın kur üzerinden, her aile başına düşen 61 bin 680 Türk lirası. Bu para nereye gitti? Bu parayı öğrenmek zorundayız. Bunu sormak her namuslu, ahlaklı vatandaşın görevidir. Bunu sormak inanç sahibi olan, Allah'a inanan herkesin görevidir. Eğer kul hakkı en büyük günahsa, yüce yaratan kul hakkıyla önüme gelmeyin diyorsa 128 milyar doların hesabını bu sarayda oturanların vermesi lazım. Eğer hesabını veremiyorsan sandığı getir, korkma, namusunla git bari" diye konuştu.

Independent Türkçe