Yeni Şafak yazarı Hasan Öztürk, zinanın yeniden suç olarak tanımlanıp ceza kanununa girebileceğini söyledi.
Öztürk, bugünkü köşe yazısında geçmişte zina hakkında yaşanan tartışmaları hatırlattı:
22 Şubat 2018 günü haber sitelerinde şöyle bir haber vardı:
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “zina” konusuyla ilgili çalışma yapılması talimatı verdiğini ve Adalet Bakanlığı’nın bu konuda çalışma yürüttüğünü açıkladı.
Bu açıklamadan iki gün önce ise Cumhurbaşkanı Erdoğan gazetecilerin sorularını yanıtlarken aynen şunları söylemişti:
“… zina konusunda yeniden ele alınmasının çok isabetli olacağının düşüncesindeyim. Bu toplumun manevi değerler noktasında farklı bir konumu var. Biz Avrupa Birliği sürecinde, bu bir özeleştiridir; bu konuda bir yanlışımız oldu. Zina ile ilgili düzenlemeyi de yapmak suretiyle tacizler vs. belki de aynı kapsam içinde değerlendirmemiz lazım.”
Zinanın suç olarak düzenlenip düzenlenmeyeceği Türkiye’de her zaman bir tartışma konusuydu.
Zinanın suç olmaktan çıkarılması ise 1996-1999 yılları arasında yani Mesut Yılmaz Başbakanlığındaki koalisyon hükümeti zamanında Anayasa Mahkemesi tarafından gerçekleştirildi.
2002’de Ak Parti’nin hükümete gelmesiyle, zina konusu tekrar gündeme geldi. Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) yenilenmesiyle ilgili çalışmalar sürerken, Başbakanı Erdoğan ve hükümet zinanın suç sayılmasıyla “eşlerin birbirini aldatmasının önüne geçileceğini, kadın erkek eşitliğinin sağlanacağını” söyledi.
Avrupa Birliği (AB) üyelik müzakereleri sırasında, AB Türkiye’yi zinayı suç sayarsa “müzakerelerin zora gireceği” konusunda uyardı. Kadın örgütleri o dönemde birçok eylem yaptı.
Zina konusunda yeniden bir tartışma başlayabileceğini söyleyen Öztürk, şu ifadeleri kullandı:
2004’te hazırlanan TCK tasarısında zina yer almadı. Sonuç olarak 2004’te yenilenen TCK’da zina suç olarak sayılmadı. Ancak Medeni Kanun’a göre zina hala bir boşanma sebebi olarak sayılıyor.
İstanbul Sözleşmesi’nden çekilen Türkiye’de, önümüzdeki günlerde “zinanın suç olarak” tanımlanıp yeniden TCK’ya girip girmeyeceğine yönelik bir tartışmanın başlayacağını düşünüyorum.
Yeni Şafak, Independent Türkçe