Merkez Bankası'nda (TCMB) başkan değişimiyle, zor ve yeni kazanılmaya başlanan kredibilitenin yerini soru işaretlerine bırakmasıyla TL dolar karşısında dalgalanırken, çift haneye yakın tarihi bir değer kaybı yaşıyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, görevde kaldığı beş aydan kısa sürede 875 baz puan faiz artışına giden Naci Ağbal'ı TCMB başkanlığı görevinden alırken, yerine kendisi gibi yüksek faizi eleştiren Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu'yu atadı. Görevden alma beklentilerin üzerinde 200 baz puanlık faiz artışından sadece 2 gün sonra geldi.
Dün illikit piyasada 8.4850'ye kadar yükselen dolar/TL bu sabah güne 8.05 civarında başladı. 7.7'ye kadar gerileyen dolar/TL saat 0924'te 7.8550/7.8690 seviyesinde işlem gördü. TL'nin dolar karşısındaki değer kaybı dün illikit piyasada %16'yı aştıktan sonra %9 seviyesinde. Dolar/TL karar öncesi Cuma günü son işlemlerde 7.2185 seviyesindeydi.
Aynı saatte euro/TL 9.2984/9.3107 seviyesinde, sepet bazında TL 8.5705/5.5815 seviyesinde.
Kavcıoğlu ve Elvan’dan peş peşe açıklamalar
TCMB Başkanı Kavcıoğlu ve Hazine ve Maliye Bakanı Lüfti Elvan da satış baskısı ardından ilk açıklamalarını yaparken piyasadaki açıklamalarda "Enflasyonda kalıcı düşüş" hedefine dikkat çekildi.
Kavcıoğlu ilk açıklamasıyla rutin tarih olan 15 Nisan'dan önce bir faiz indirimi yapılabileceğine yönelik piyasa endişelerini giderdi. TCMB'nin bir sonraki PPK kararı 15 Nisan tarihinde. Bankacılar haftasonunda bu tarihten erken bir PPK ile faiz indirimi yapılıp yapılmayacağını anlamak için Kavcıoğlu'nun ilk açıklamasını beklediklerini söylemişlerdi.
Elvan ise, "Piyasaların etkin ve sağlıklı işleyişini son derece önemsiyoruz. Bu kapsamda serbest piyasa mekanizmasından herhangi bir taviz kesinlikle söz konusu olmayacak, liberal kambiyo rejiminin uygulanmasına kararlılıkla devam edilecektir" dedi.
Elvan'ın açıklaması piyasada genel bir beklenti halinde olmayan sermaye kontrolü endişelerine de yönelik olarak algılandı.
Bazı yatırımcılar bu politikaların zaman zaman gündeme gelen ancak AKP döneminde hiç uygulanmayan sermaye kontrolü endişelerini tetikleyebileceğini dününüyorlardı. Benzer görüşler geçmiş yıllarda da bir çok kez oluştu ancak defalarca reddedildi ve hiç uygulanmadı.
SEB Research'den Per Hammarlund, "Otoriteler iki seçenek arasında kalacaklar, ya faiz (artışları) ile piyasaları sakinleştirecekler ya da sermaye kontrolü uygulanacak" demişti.
TL’deki değer kaybı için uzmanlar ve piyasa aktörleri ne diyor?
TL son 20 yılda tek günde çift haneli değer kaybını iki kez yaşadı. Biri 2018 Ağustos'ta %15.1 ile gerçekleşirken biri de bugün gerçekleşiyor. Bluebay Asset Management'tan Timothy Ash TL'nin dolar karşısındaki çift haneli kaybını "Ağbal'ın görevden alınmasının maliyeti" sözleriyle yorumladı.
Görev değişikliği Cumartesi sabaha karşı sürpriz şekilde yaşanırken düşük faiz istekliliği ile bilinen Erdoğan böylece Temmuz 2019'dan beri üçüncü kez bir TCMB başkanını görevden de almış oldu.
Capital Economics raporunda, "Enflasyonla mücadele dönemi bitmiş olabilir bir kez daha ödemeler dengesi krizi ile karşı karşıya kalınması gerçek bir ihtimal" denildi.
Ağbal'ın neden görevden alındığına dair resmi bir açıklama yapılmazken konu hakkındaki ilk yorum Canikli'den geldi.
Canikli, "Hükümetin, optimal pozitif reel faiz seviyesinin belirlenmesinde para politikası araçlarını rasyonel kullanmadığını ve bu nedenle de ekonomiye büyük bir mali yük getirdiğini düşündüğü Merkez Bankası başkanını değiştirmesi piyasalara meydan okumak değildir" dedi.
Bank Of America: MB'nin net rezervleri -51.3 milyar dolar
Morgan Stanley dün yayımladığı notta görevden alınan Ağbal'ın sıkı bir para politikası uyguladığına dikkat çekerek, "(Sıkı) politika devam etse bile daha zayıf bir TL ve daha yüksek bir enflasyon bekliyoruz. (Politikalar) terse döndürülüse (TL'de) daha da büyük bir hareket bekleriz" dedi.
Morgan Stanley rezervlerdeki düşük seviyelere dikkat çekerek TL'de geçmiş yıllarda yaşanan kamu döviz arzları gibi bir politika için TCMB'nin çok sınırlı rezervi olduğuna da dikkat çekti.
TCMB, Ağbal öncesi yaklaşık 2 yılda 128 milyar dolar rezerv kaybı yaşadı. TCMB'nin net rezervler son olarak 10 milyar doların hemen üzerinde.
Bank Of America notunda son dönemde rezervlerde 10 milyar doların üzerinde artış görüldüğüne dikkat çekilerek "Yine de lokal bankalarla ve uluslararası merkez bankalarıyla yapılan swaplar düşüldüğünde TCMB'nin brüt rezervi sadece 29.4 milyar dolar, net rezervleri ise eksi 51.3 milyar dolar ile oldukça negatif bir bölgede" denildi.
Goldman Sachs raporunda Kavcıoğlu'nun Yenişafak gazetesindeki yazılarına dikkat çekilerek, "Gevşeme yanlısı görüşler dikkate alındığında yılın son çeyreğinde beklediğimiz faiz indirimlerinin çok daha önden yüklemeli bir şekilde yapılması riski görüyouz" dedi.
Siyasi gelişmeler riski artırıyor
Enflasyondaki yükselişin devam edeceği beklenlentisi, TL'deki değer kaybının yeni bir enflasyon yükselişi daha yaratacak olması, rezervlerin düşük seviyesi, yatırımcı güvenindeki zedelenme, ekonomi ve hukuk reformlarından söz edildiği bir dönemde HDP'ye kapatma davası açılması, İstanbul sözleşmesinden çıkılması gibi gelişmeler bankacılara göre Türkiye ekonomisini içinden çıkılması oldukça zor bir sürece götürüyor. Analist görüşlerinde öne çıkan konu "güven".
Piyasalarda bir kabine revizyonu olup olmayacağı da ekonomi politikalarında nasıl bir anlayış olacağını anlamak için takip edilen bir konu.
Ağbal'ın görevde kaldığı yaklaşık 5 aylık dönemde büyük bölümü tahvil piyasası olmak üzere yaklaşık 4.8 milyar dolar portföy girişi yaşandı. Buna swap piyasası da dahil edilince yabancı girişleri 20 milyar doları aştı. Yabancı işlemlerinin ne kadar ve hangi hızda azalacağı piyasada yakından takip ediliyor.
Yabancıların bu denli girişine rağmen bono payı %3'lerden %6'lara yükselse de sadece birkaç yıl önceki %20-%25'li seviyelerden oldukça uzak.
Aynı dönemde yabancılar kadar hızlı bir iyimserlik göstermeyen lokaller döviz ve altın mevduatlarını ise tarihi zirveye yakın seyrediyor.
Reuters, Independent Türkçe