Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, KRT TV'de katıldığı programda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı "İnsan Hakları Eylem Planı"na ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kılıdaroğlu, "Erdoğan'ın belli bir konuyu derinlemesine düşünüp analiz ettiğine inanmıyorum. Bugüne kadar hiç inanmadım" dedi.
"İçeriğine baktığınız zaman Erdoğan okuduğu metne katılıyor mu? Hayır katılmıyor" diyen Kılıçdaroğlu şunları kaydetti:
Çünkü uygulamaları var. Twitter veya sosyal medya üzerinden insanların Cumhurbaşkanına hakaretten tutuklanması, hapse atılması, cezalandırılması gibi pek çok uygulama var. İnsan hakları diyorsunuz, düşünce özgürlüğünü sınırlıyorsunuz, medya üzerinde baskı kuruyorsunuz, gazeteciler işsiz, kadın cinayetleri var. Bununla ilgili hükümetin aldığı herhangi bir önlem yok. Cumhurbaşkanına hakaret diye açılan davaların tamamından vazgeçilmesi lazım. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının derhal uygulamaya konması lazım. Selahattin Demirtaş'ın, Osman Kavala'nın derhal serbest bırakılması lazım. Anayasa Mahkemesi kararlarını uygulamayan yargıçların derhal görevlerinden alınmaları lazım.
"Bahçeli, Erdoğan'ı bir anlamda teslim almış durumda"
Kılıçdaroğlu, AK Parti ve MHP'nin yer aldığı Cumhur İttifakı'na ilişkin de açıklamalarda bulundu.
Kılıçdaroğlu, Bahçeli, Erdoğan'ı bir anlamda teslim almış durumda. Erdoğan kendi koltuğundan korkuyor. Koltuğunu korumak için de dayandığı tek kişi sayın Bahçeli" ifadelerini kullandı.
Bahçeli'nin "Anaya Mahkemesi kapatılsın" sözüne Erdoğan'ın hiçbir yorum yapmamasını "ilginç" olarak niteleyen Kılıçdaroğlu, Neden Anayasa Mahkemesi kapatılsın? Erdoğan'ın 'Bu asla söz konusu olamaz' demesi lazım. Partilerinin yetkili kurulları yada sözcülerinden de böyle bir açıklama gelmedi" diye konuştu.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:
Bahçeli'nin Osman Kavala, Selahattin Demirtaş ile ilgili çok sert söylemleri, 'Bunlar içeride kalmalı' gibi açıklamaları da var. AİHM kararlarının uygulanamayacağı görüşü ve Anayasa Mahkemesi kararının eleştirisini Anayasa Mahkemesinin kapatılması görüşüne kadar götürdü Bahçeli'yi. Cumhur İttifakı aslında bir düşünce ittifakı değil. Bir koltuğun korunmasına yönelik bir araya gelen bir ittifak. Erdoğan'ın koltuğu korunmalı ve Erdoğan burada kalmadı. Cumhur İttifakı'nın ve Başkanlık Sistemi'nin güçlendirilmesini istiyor Bahçeli. Söylemlerinde farklılıklar olmakla beraber, olay bir koltuğun korunması olayıdır.
"İktidar kendisine oy vermeyen bütün Kürtleri cezalandırmak istiyor"
Bahçeli'nin HDP'nin kapatılması yönünde yaptığı çağrı sonrası başlayan tartışmalara ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Kılıçdaroğlu, "Siz HDP'yi kapatarak, 6.5 milyon insanı cezalandıracaksanız, bunun adı demokrasi değil" dedi.
HDP'ye yönelik "olağanüstü" bir baskı uygulandığını savunan Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:
Gördüğüm tablo şu; iktidar kendisine oy vermeyen bütün Kürtleri cezalandırmak istiyor. 'Siz nasıl bana değil de başka bir partiye oy verirsiniz' şekliyle cezalandırmak istiyor. Muhafazakar Kürtler de buna karşılar. Samimi inancım şu; Bahçeli kesinlikle HDP'nin kapatılmasını istiyor ama gelen bilgiler Ak Parti'nin bu kadar sert çıkışın doğru olmadığını düşünüyor. Biz parti kapatarak ne elde ettik bugüne kadar? Parti kapatarak Türkiye'yi daha modern bir demokrasiyle mi buluşturduk? İnsanlar düşüncelerini ifade edecek ve o parti oy alamıyorsa kendiliğinden yok olup gidecek. Siyasi parti tarihimizde yüzlerce parti kurulmuş, yüzlercesi de belli zaman dilimi içerisinde yok olup gitmiştir. HDP de eğer görevini yapmazsa, başarılı olmazsa bir müddet sonra yok olacaktır.
Independent Türkçe