2014 Ezidi Soykırımı: "Bir daha asla"

Cevdet Acu Independent Türkçe için yazdı

Kadiya kampındaki yerinden edilmiş kişiler Koço Köyü kurbanlarını anıyor, Duhok, Ağustos 2020 / Fotoğraf: KirkukNow 

İnsanlık tarihinin en barbar terör örgütlerinden birisi IŞİD tarafından 2014 yılında katledilen 104 Ezidi, yaklaşık altı buçuk yıl sonra, 6 Şubat 2021 tarihinde, hayatını kaybettikleri Şengal'in Koço köyünde (Irak) resmi bir törenle toprağa verildi.

Binlerce Ezidi o gün bir araya gelerek sevdiklerine, aile dostlarına ve arkadaşlarına karşı son görevlerini yerine getirdiler.

Dünyanın farklı coğrafyalarından Şengal'in Koço köyüne gelen bu insanların temel amacı, hem toprağa verilen 104 Ezidi'ye saygılarını ifade etmek, onların yasını tutabilmek hem de gelecekte olası bir katliama karşı "Bir daha asla" diye haykırmaktı. 
 

Koco 2.jpg
Koço köyünde ilk kez bir toplu mezar kazılıyor, Şengal, Ninova, 2019  / Fotoğraf: KirkukNow


Sırf dinsel kimliklerinden veya onlara atfedilen basmakalıp önyargılardan dolayı yaşadıkları her yerde muhtelif dışlamaların ve katliamların kurbanı olan Ezidiler kimdir?

IŞİD'in 2014'teki Ezidi soykırımından yaklaşık altı buçuk yıl sonra bir cenaze merasiminde bir araya gelmeleri neden önemlidir?

Bu yazı, IŞİD'in 2014'te yaptığı Ezidi soykırımı esnasında ulusal ve uluslararası güçlerin Ezidileri nasıl yalnız bırakarak katliama uğradığını üstte belirtilen iki ana soru çerçevesinde analiz edecektir. 
 

Koco 1.jpg
Koco Köyünde IŞİD kurbanları için hazırlanan bir mezarlık, Şengal, 3 Ağustos 2019  / Fotoğraf: KirkukNow


Ezidiler (aynı zamanda Yezidi, Azidi, Zedi, İzadi, veya Yazdani olarak da yazılır) tarihsel olarak uğradıkları sistematik ayrımcılıktan dolayı nerdeyse yaşadıkları her coğrafyada dini ve sosyo-ekonomik haklarından mahrum bırakılmışlardır.

Ezidiler, özellikle dini kimliklerin dolayı Ortadoğu bölgesinde sürekli yerinden ve yurdundan edilmiş kadim halklardan birisidir.

Şimdiye kadar Ezidi halkına yönelik 74 soykırım (kimi kaynaklarda 72 ve 73 olduğu belirtilir) saldırısı olduğu tahmin ediliyor.

Bu anlamda, biyolojik yaşamın başladığı dönemden itibaren, insanların yaşama kaynağı olan güneşten güçlerini alan Ezidiler, dünya tarihinde en fazla zulme uğrayan halkların başında gelmektedirler. 
 

-.jpeg
-.jpeg, by merve.bayrakci


Ezidiler tarihsel olarak, Asurluların bir parçası olan Irak'ın Ninova bölgesinde yaşamışlardır.

Günümüzde de çoğunlukla Irak'ın kuzeyinde (Şengal bölgesi), İran'ın batısında, Türkiye'nin doğusunda (özellikle Mardin, Batman ve Urfa) ve Suriye'nin kuzeyinde yaşayan çoğunlukla Kürtçe konuşan etnik-dini bir azınlıktır.

Net ve spesifik bir veri yoktur, ancak nüfuslarının toplamda 500 bin ile 1 milyon arasında olduğu tahmin edilmektedir.

Dünyadaki nüfuslarının neredeyse yarısından fazlasının bugün itibariyle Irak Kürdistan Bölgesi'nde (IKB) hayatını sürdürdüğü belirtilmektedir.


Ezidilerin dini inançları yaşadıkları ülkelerde birbirinden farklılık gösterse de; literatürdeki ilgili çalışmalar incelendiğinde tarihsel olarak Asuri, İrani, Mecusi, Hristiyan ve Müslüman unsurların/pratiklerin zamanla Ezidiliğe kanalize edildiği belirtilmiştir.

Ezidiler bizim toplumumuzda haksız bir şekilde "şeytana tapanlar" olarak tanımlanır; oysa kutsal gördükleri Melek Tavus'un, kutsal dinlerin "şeytan"ı ile bir bağlantısı yoktur.

Ancak, sadece bu nedenden dolayı toplumumuzun çoğunluğu tarafından "kafir" olarak görülürler. IŞİD, "din" kisvesi altında Ezidileri kafir olarak görmekle kalmamış; 3 Ağustos 2014 yılında Irak'ın Şengal bölgesinde yaşamlarını sürdüren bu halka karşı büyük bir soykırım uygulamıştır. 
 

Melek Tavus.jpg
Ezidilerin sembolü yedi melekten en büyüğü ve önemlisi Azazil diğer bir ismi ile Melek-i Tavus'un bir kabartması / Fotoğraf: Wikimedia Commons 


Birleşmiş Milletler, IŞİD'in 2014 yılındaki katliamında 5 bin (bazı kaynaklarda 10 bin olduğu belirtilir) Ezidi'nin katledildiğini tahmin etmektedir.

Bu katliamın çoğu, IŞİD'in Şengal bölgesini işgal etmesinin ilk on gününde gerçekleşmiştir. Oysa bu katliam durdurulabilirdi.

IŞİD'in Şengal bölgesine yönelme sürecinde, Ezidi Milletvekili Vian Dakhil, Ağustos 2014'te Irak Parlamentosu'nda gözyaşları ile şunları haykırmıştı:

Şu anda Şengal Dağı'nda yaşayan Ezidiler var. Sayın başkan [Meclis başkanına hitaben] şimdiye kadar 500 Ezidi katledildi. Sayın başkan, kadınlarımız, esir olarak tutulup köle pazarlarında satılıyor…

Kardeşlerim, biz politik tartışmaları değil, insanların birlik ve beraberliğini istiyoruz. Ben burada insanlık adına konuşuyorum. Lütfen bizi kurtarın! Bizi kurtarın!


Ne yazık ki, Irak ulusal hükümeti ve uluslararası güçler Vian Dakhil'in gözyaşları içerisinde verdiği bu insani haykırışı ve onun insanlık onurunu koruma mücadelesini önemsemedi veya duymazlıktan geldiler.

Tıpkı daha önce Ezidilere karşı gerçeklesen 70'ten fazla soykırım saldırılarını görmezden geldikleri gibi. Bu vurdumduymazlık insanlık adına tarihe yeni bir utanç olarak çoktan geçmiştir.
 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Vian Dakhil'in açıklamasından birkaç gün sonra (11 Ağustos 2014 tarihinde) en büyük toplu katliam 700'den fazla Ezidi'nin infaz edildiği Koço'da gerçekleşti.

Din değiştirmek istemeyen her bir Ezidi katledildi, kadın ve kız çocuklarına ise "ganimet" olarak el konuldu.

Yaklaşık 5 bin kadın ve çocuğun IŞİD tarafından kaçırılıp Musul, Rakka ve diğer şehirlerdeki "köle pazarlarında" satışa çıkarıldığı belirtilmektedir. 
 

ap.jpg
IŞİD'liler tarafından kaçırılan ve seks kölesi olarak kullanılan bir Ezidi kadın / Fotoğraf: AP


Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi, IŞİD'in Irak'ta Ezidilere karşı soykırım yaptığını belirten "Yok Etmeye Geldiler: IŞİD'in Ezidilere Karşı Suçları" başlıklı bir rapor yayımladı.

Ardından Şubat 2016'da Avrupa Parlamentosu ve Mart 2016'da ABD Temsilciler Meclisi, IŞİD'in Ortadoğu'daki Ezidilere, Hıristiyanlara ve diğer etnik ve dini azınlık gruplarına karşı soykırım yaptığını ilan eden bir kararı oybirliğiyle kabul etmiştir.

ap-2.jpg
IŞİD tarafından 2014 yılında yapılan saldırıda öldürülen Ezidilerin fotoğrafları / Fotoğraf: AP


IŞİD'in Ezidilere karşı uyguladığı suçları soykırım olarak kabul etmek çok önemli; ama tek başına yeterli değil diye düşünüyorum.

IŞİD mensuplarının 2014'te insanlığa karşı uyguladığı bu suçlardan dolayı ciddi bir ceza aldığı henüz görülmedi.

Şayet evrensel hukuk kuralları gözetilerek bir yargılama yapılmaz ve işlenen suçlar cezasız bırakılırsa, gelecekte herhangi bir etnik veya dini azınlık grubunu yeniden tehdit edecek saldırılar görmek mümkündür.

Irak hükümeti ve uluslararası yetkili kurumlar, IŞİD faillerini insanlığa karşı işledikleri suçlardan dolayı yargılama ve ceza uygulama sorumluluğuna sahiptir.

Bu bağlamda, umarım ulusal ve uluslararası yetkililer Ezidileri korumak için çok daha fazlasını yapabilir ve gelecek için "bir daha asla" ilkesini sahiplenirler. 
 

6.jpg
Fotoğraf: KirkukNow


Ezidi Kurtarma Ofisi verilerine göre, 2014'teki katliamla ilintili Ezidilere ait şimdiye kadar seksen tane toplu mezar bulundu.

Buna ek olarak, 2014 yılındaki IŞİD soykırımı esnasında, 6,417 Ezidi kaçırıldı ve bunlardan 2 bin 880'inin akıbeti hâlâ bilinmiyor.

Bir başka ifadeyle; binlerce Ezidi hâlâ yakınlarını, sevdiklerini, ve dostlarını arayış içerisindedir.

Bu anlamda, 6 Şubat 2021'de IŞİD tarafından öldürülen 104 Ezidinin onuruna düzenlenen cenaze töreninin yapılması ve insanların bir araya gelmesi oldukça değerlidir.

Yapılan soykırımın unutulmaması, Ezidilerin yalnız bırakılmaması gerekir(di). Bu cenaze törenine sadece Ezidi halkı değil, en başta Irak'ın tüm üst düzey yetkilileri olmak üzere, uluslararası güçlerin hükümet temsilcileri de katılmalıydı.

Mezopotamya'nın kadim halklarından birisi olan Ezidilerin acısını ve sevgisini paylaşmak ve onları "bir daha asla" yalnız bırakmamak için kaç soykırım daha olması gerekiyor?
 

Murat Adıyaman 1.jpg
Fotoğraf: Murat Adıyaman


Umarım dünyanın herhangi bir bölgesinde insanlık böyle bir soykırımı tekrar yaşamak zorunda bırakılmaz ve umarım dünya, kadınların ve çocukların seks kölesi olarak satıldığı bir olaya "bir daha asla" ama asla tanıklık etmez.

Ancak, şayet 2014'teki soykırım başka bir etnik-dini gruba karşı işlenmiş olsaydı veya bu cenaze töreni Avrupa'nın sınırları içerisindeki bir olay sonucunda gerçekleşmiş olsaydı büyük ihtimal dünyadaki çoğu medya kuruluşu bu cenaze törenini canlı olarak haber yapar ve dünyanın gelişmiş ülkelerinin liderleri cenaze törenine katılır; teröre karşı 'birlik ve beraberlik' vurgusu yapardı.

Ancak ne Irak ulusal hükümetinden ne de Avrupa ülkelerinden herhangi bir lider, 6 Şubat 2021'de düzenlenen cenaze törenine katıldı. Oysa, her can önemlidir ve her insanın can(sızlığ)ı eşit derecede değerlidir.

Amaç, insanlık onuruna yakışır bir şekilde insanca hep birlikte yaşamaksa, zulüm dünyanın neresinde olursa olsun hep birlikte karşı durmak ve insanların acısını hep birlikte sahiplenmek en temel insanlık görevidir. 


Sonuç olarak, inançlarından ve insani duruşlarından hiçbir zaman taviz vermeyen, muhtelif toplumsal dışlanmadan ve zulümlerden dolayı sürekli yer/yurt değiştirmek zorunda kalan Ezidiler, 2014 yılında IŞİD'in planlı bir şekilde uyguladığı katliamın kurbanı oldular.

Umarım "bir daha asla" ama asla en ufak bir ayrımcılığa dahi uğramadan insanca yaşama olanaklarına sahip olurlar ve umarım bir daha zulüm karşısında yalnız bırakılmazlar. 

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU