Pazar akşamı spor programlarında yorumcular, ellerinde telefon ile dakika dakika transfer haberi ve duyumu verdiler.
Transferin son gününde, duyumlara boğdular taraftarları. Hemen hemen tüm yorumcuların ortak cümlesi "Bana gelen bilgiye göre" diye başlıyordu.
Duyumculuk, habercilik, yorumculuk hepsi tek bir potada erimiş, hatta emekli hakemler bile transfer haberi vererek, taraftarların heyecanını yüksek tutmuşlardı.
Ve sonunda, Türkiye'de futbolun bayramı olan transfer sezonu kapandı. Heyecanlı duyumlar, ratingli transfer programları, sosyal medyada mutluluk mesajları, muhabirlerin transferi önce verme yarışı ve yöneticilerin zafer mesajları bitmiş oldu.
Ve şimdi tekrar, hakem tartışmaları ve şampiyonluğun hırçın yarışı ana gündem olacak.
Dünyada transfer sayısı yüzde 5,4 azaldı
FIFA'nın "Küresel Transfer Raporu 2020" çalışmasına göre pandemi ile beraber toplam 17 bin 77 transfer yapılmış.
Bir önceki yıl ise bu rakam 18 bin 47 idi ve toplam transferlerde yüzde 5,4'lük bir azalma var.
Bu transferlerin 14 bin 804'ü yani yüzde 86,7'sinde bir bedel ödenmemiş. Yine 2020 yılında toplam transfer harcamaları 5,63 milyar dolar olurken, geçen yıla göre, 1,74 milyar dolar bir azalma yaşanmış.
Bu rakamlara bakıldığında tüm dünya, pandemi ile transfer sayılarını ve harcamaları düşürmüş ve çözümü transferlerde aramamış.
Süper Lig'e bakıldığında ise ara transfer döneminde kulüpler, yine coşmuş. 21 takım toplamda 118 transfer yapmış ve pandeminin transfer sayısına negatif bir etkisi olmamış.
Takım başına transfer sayısı, 5,6 olmuş.Geçen yıl ara transfer döneminde 18 takım, 88 transfer gerçekleştirirken, takım başına düşen transfer sayısı, 4,8 olarak gerçekleşmiş.
Yani pandemide tüm dünya genelinde transfer sayısı azalırken, Süper Lig'de yükselmiş.
Avrupa'da 5 büyük ligde kış transfer dönemi ortalaması ise lig başına 28.
Bununla beraber Süper Lig benzeri bir yayın krizi yaşayan ve ödeme alamayan Fransa Ligue 1'de mali krizde olan kulüpler, transfer sayılarını azaltarak, 22 transfer gerçekleştirmiş.
Yani benzer sorunları olan ligler, farklı aksiyonlar almış.
Hırçın rekabet obezite yapıyor
Oyunun kendisinden daha fazla seviliyor transfer heyecanı bu topraklarda. Yeni transferler; yeni bir başlangıç ve yeni meydan okuma olarak sunuluyor.
Teknik adamlar oyuna, kulüplere ve oyunculara bir değer yaratamazken, çözümü transferlerde arıyorlar.
Benzeri liglerde pandemi ile transfer küçülmesi olurken, Süper Lig'de hala doymayan bir futbol sistemi ile obezite durumu yaşanıyor.
Hırçın şampiyonluk yarışı, kulüpleri transfer üzerinden bir rekabete sokarken, bazı kulüpler ise ara transfer sezonunu, çok fazla sayıda transfer yaparak kapatıyorlar.
Mesela geçen yıl Ankaragücü 15 transfer yaparken, bu yıl Erzurumspor, 13 transfer yapmış. Avrupa'da benzeri olmayan bu transfer sayılarının, kulüplere mutlaka bir maliyeti olacaktır.
Bununla beraber yerel rekabet ve oluşan psikolojik ortam hem teknik adamlara hem menajerlere hem yöneticilere yarar sağlıyor aslında. Yeni transferler ile taraftarın heyecanı yükseliyor ve motivasyonu tekrar artıyor.
Hala bir oyun ortaya koymamış ve sürekli bahane üreten teknik adamlar, transfer yaparak camia ve taraftar desteğini isteyen yöneticiler, tek bir menajer ile çalışan ve sayısız transfer yapan kulüpler, bu kadar çok transferle sürekli kazanan menajerlerin ligi oluyor bu şekilde Süper Lig.
Diğer yandan, Avrupa kupalarına katılım için de bariyerlerin boyu her yıl yükseliyor Türk kulüplerine. Aynı zamanda Avrupa artık, kendi Süper Lig'ini konuşuyor ve bu lige hazırlanıyor.
Ve bu liglerde olmadan, gelir artışı da imkânsız.
Sonuç olarak; üretime, gelişime kapalı, oyuncu değeri yaratmayan ve oyunu olmayan kulüpler, aslında kendi bariyerlerini kendileri yaratmış oluyor.
Artık değişmek zorunda bu futbol sistemi. Üretmek ve oyun ortaya koymak zorunda. Yerel rekabet, para etmez yoksa.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish