Boğaziçi Üniversitesi'ndeki gözaltılara hangi parti nasıl tepki verdi?

Dün Boğaziçi Üniversitesi'ndeki protesto gösterisinde 159 kişi gözaltına alınmış daha sonra 98 kişi serbest bırakılmıştı. Çok sayıda muhalefet partisi de söz konusu gözaltılara tepki gösteren açıklamalar yaptı

Fotoğraf: AA

Boğaziçi Üniversitesi'nde öğrencilerin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararıyla rektörlüğe atanan Prof. Dr. Melih Bulu'ya karşı günlerdir süren eylemine polis dün akşam müdahale etmişti.

Valilik yaptığı açıklamada, eyleme yer alan 159 kişinin gözaltına alındığını, daha sonra 98'inin ise serbest bırakıldığını açıklamıştı.

Söz konusu gözaltı ve polis müdahalesine ise birçok partiden tepki geldi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Hangi parti ne tepki gösterdi?

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, söz konusu gözaltılara tepki göstererek, "Üniversiteye bir kişiyi atıyorsunuz üniversite kabul etmiyor. Sadece öğrenciler değil hocalar da kabul etmiyor. Olması gerek o üniversite hocasının 'Ya kimse kabul etmiyor, büyüklük bende kalsın ben buradan ayrılayım' demesi lazım. Aksi halde kaos çıkıyor" dedi.

İYİ Parti Başkanlık Divanı'ndan bugün yaptığı açıklamada, "Üniversitenin dışında, yol kenarındaki öğrencilere, “Gözaltında” muamelesi yaparak, “Aşağı bak” diye müdahale edilmesini de doğru bulmuyoruz. Emniyet güçlerimizi de, bu demokratik eylemi, farklı hesapların peşindeki odakların kucağına itebilecek tavırlara karşı dikkatli olmaya çağırıyoruz" denildi.

İYİ Parti Genel Sekreteri Uğur Poyraz da açıklamasında, “Gençlerimizi, demokratik haklarına gölge düşürebilecek tuzaklara, emniyet güçlerimizi de bu demokratik eylemi farklı hesapların peşindeki odakların kucağına itebilecek tavırlara karşı dikkatli olmaya çağırıyoruz" ifadelerini kullandı.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada,öğrencilerin derhal serbert bırakılması gerektiğini belirterek, "Üniversiteler rektörlerini seçimle belirlemelidir. Demokratik protesto haklarını kullanan öğrencilerin gözaltına alınması kabul edilemez. Öğrencilerin talepleri meşrudur ve uygulanmalıdır. Öğrencileri derhal serbest bırakın" dedi.

Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, öğrencilerin gözaltına alınmasını eleştirdi.

Babacan, "Yeter artık, inadınızdan vazgeçin. Gözaltına alınan Boğaziçili öğrencileri derhal salın, üniversitelerde de seçimi esas alın. Gençleri rahat bırakın. Duruşumuz budur" diye konuştu.

Boğaziçi Üniversitesi'nde yaşananları "kaygı verici" olarak nitelendiren Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu da, "Üniversitelerimizde akademik özgürlük ortamını korumak toplumun ortak görevidir. Bir an önce aklı selime dönülmesi, konuşulabilir bir zeminin inşa edilmesi gerekmektedir. Sorunlar, gözaltılarla değil konuşularak çözülür" dedi.

Protesto gösterilerindeki bir sergide kullanılan "Kabe görseline" tepki gösteren Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Ömer Faruk Yazıcı, protesto hakkını kullanan öğrencilerin gözaltılarla susturulmasının kabul edilemez olduğunu belirtti.

Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Erkan Baş da söz konusu gözaltılarla ilgili şunları söyledi:

Bu Melih Bulu’yu öğrenci istemiyor, hoca istemiyor, temizlik işçisi istemiyor, kantinci istemiyor, öğrenci işleri görevlisi istemiyor, kampüsün kedisi bile istemiyor. Bu Melih Bulu’yu kim istiyor biliyor musunuz? Saray’daki istiyor, Saray’daki… Bu alçak saldırılar da ondan. Nasıl olur da binlerce genç Saray’daki padişah hazretlerinin kararını sorgular, ona çıldırıyorlar. Ama durum buysa daha çok çıldırırlar, benden söylemesi. Öğrenciler “aşağı bakmayacağız" dediler, o söz dün akşam yeri göğü inletti. Daha da inletir. O yüzden iyisi mi padişah piyonunu geri çağırsın, Melih Bulu istifa etsin.

Protesto gösterilerine tepkiler

MHP lideri Devam Bahçeli ise, Boğaziçi Üniversitesi'nde yapılan protesto gösterilerine tepki gösterdi.
Bahçeli şunları kaydetti:

Bu üniversitenin kapısına öğrencinden başka her türlü haşarat ve anarşist gruplar sırayla yuvalanmıştır. Nitekim her şey ortadadır. Boğaziçi Üniversitesi'nin giriş kapısı kilitlenmişse, bunun nedeni terör örgütlerinin eylem ve manevra alanını daraltmak içindir. Mesele öğrenci ya da rektör meselesi değildir. Asıl mesele üniversiteleri kapsayacak olası bir dalgalanmayı toplumsallaştırıp siyasallaştırmaktır. CHP, HDP, İP ve bunların diğer yandaş partileri Boğaziçi Üniversitesi'nde oynanan oyuna doğrudan iştirak etmişlerdir.

Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici de, üniversitedeki bir sergide kullanılan "Kabe görseli"nin kullanılmasını eleştirerek, "Boğaziçi Ü. önünde Kabe'-i Muazzama'ya hınçla saldıran İslam düşmanı ahlaksızları şiddetle lanetliyorum. Elbette hukuk gereğini yapacaktır. Lâkin, özgürlük adı altında LGBT'li sapkınlara sahip çıkan kesimlerden kutsallarımıza saldırıldığında ise henüz bir tepki sesi duyamadık" dedi.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU