Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, FOX TV’de İsmail Küçükkaya’nın sunduğu Çalar Saat programına telefonla bağlanarak, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Geçen hafta diğer siyasi partilerle güçlendirilmiş parlamenter sistemin detaylarıyla ilgili diyalog süreci başlattıklarını dile getiren Babacan, "Bu niyetimizi Sayın Kılıçdaroğlu’na ve heyetine ifade ettik, onlar da bu süreci başlatmayı kabul ettiler. Perşembe günü Sayın Akşener’i, pazartesi günü sayın Davutoğlu’nu ziyaret edeceğim. Sivil toplum kuruluşları ve meslek örgütleriyle de istişare ve diyalog sürecini başlatmak istiyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "yeni anayasa değişikliği" mesajını da "düşündürücü" olarak niteleyen Babacan şöyle devam etti:
Biz her türlü çalışmaya, her türlü çağrıya açık fikirlilikle bakarız. Kategorik olarak önyargı oluşturmayız. Henüz detaylarını ve ne amaçladıklarını bilmiyoruz. Türkiye’yi yöneten zihniyet güçler ayrımına, yargı bağımsızlığına inanmıyor. Bu iki faktör olmadan Anayasanın neresine ne değişiklik getirirseniz getirin, ülkenin sorunlarına çözüm getiremezsiniz. Ülkenin sadece yönetim sistemi sorunu yok, aynı zamanda yönetenlerin zihniyetiyle ilgili ciddi bir sorunu var.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
"Sorunları çözemeyen hükümet, kamuoyunu düşmanlıklar üzerinden meşgul ediyor"
Boğaziçi Üniversitesi'ndeki protesto ve gözaltılara ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Babacan, “Boğaziçi Üniversitesi’ndeki gelişmeler hepimizi kaygılandırıyor. Hükümetin kutuplaştırma ve ötekileştirme üzerinden ürettiği iç siyaset artık ülkeye büyük zarar vermeye başladı. Ülkenin hiçbir sorununu çözemeyen yönetim, tamamen düşmanlıklar üzerinden kamuoyunu meşgul ediyor" dedi.
Babacan şöyle devam etti:
Öğrenciler haklı bir şekilde, Anayasanın kendilerine verdiği hak çerçevesinde protestolar yaptı. Demokratik bir toplumda herkes şiddet içermedikçe toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleyebilir. Dün 159 gencecik arkadaşımız gözaltına alındı. Öğrencilere şiddet uygulandı. Yazıktır, günahtır. Burası Türkiye’nin en güzide üniversitelerinden birisi. Hiçbir kurumda öğrencilere karşı böyle bir uygulama kabul edilemez. Oradaki öğrenciler tamamen anayasal haklarını kullanarak, ‘rektörümüzü kendimiz seçmek istiyoruz’ diyorlar. Boğaziçililerin bunun ötesinde bir talebi yok.
Boğaziçi'ndeki bir sergideki "Kabe görseli" ile ilgili ise Babacan, “Dinimizin kutsallarına kimse dokunamaz, kimse saldıramaz. Türkiye’de inanç özgürlüğüne müdahale etmeye kimse cüret edemez. Ancak münferit olaylardan hareket ederek halkımızın dinî duygularını istismar edecek bir şekilde ötekileştirme ve kutuplaştırma, hükûmetin ve elindeki propaganda makinasının maalesef kötü bir alışkanlığı haline geldi" diye konuştu.
Independent Türkçe