MHP Lideri Devlet Bahçeli: Bana sorarsanız Öcalan avukatıyla görüşsün

MHP Genel Başkanı Bahçeli gazetecilerle bir araya geldiği iftar programında gündemi değerlendirdi

Fotoğraf: İHA

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli iftar buluşmasında gündemdeki konularla ilgili hem açıklama yaptı hem soruları yanıtladı.

“Bana sorarsanız Öcalan avukatıyla görüşmeli”

Yüksek Seçim Kurulu'ndan İstanbul seçimine ilişkin karar çıkacağı gün Abdullah Öcalan'ın avukatlarıyla görüştüğünün ortaya çıkması da yanıtladığı sorular arasındaydı:

"HDP seçmeniyle Kürt kökenli kardeşlerimizi birbiriyle karıştırmamak lazım. Yorumu o şekilde ele aldığımız zaman, HDP'nin oylarının hepsini Cumhur İttifakı'na kanalize edecek bir taviz politikası takip ediliyor gibi bir anlayış ortaya çıkar ki bu doğru değildir. Bu bir talep meselesidir. Avukatıyla uzun yıllar görüşememesinin ısrarlı bir şeklidir. Bir hanımefendi milletvekilinin cezaevinde 160 günden beri ölüm orucu tutmuş olmasındandır. Böyle bir durum karşısında Sayın Cumhurbaşkanı'nın ifade ettiği şekliyle, çözüm sürecini kapsamayan ama avukatının talebine verilen bir cevaptır. Bana sorarsanız avukatıyla görüşsün. Yani görüşmese dahi bunlar Kandil'den haberleşiyorlar zaten. Bunu büyüterek, farklı noktalara getirerek hele hele PKK, onun YPG'siyle, onun HDP'siyle iş birliği yapıp seçim kazanma sevdasına kapılanların ağızlarına böyle bir görüşmeyi almamaları lazım. Ağızlarına almaları gereken görüşme, yattaki görüşmeler olmalıdır."

“YSK’nın kararı aleyhimize de olsa saygı duymalıyız”

MHP Lideri Yüksek Seçim Kurulu’nun İstanbul kararını da şu sözlerle değerlendirdi:

"YSK kararına, kimin hesabına nasıl gelirse değil anayasa, hukuk çerçevesinde yaklaşıp karar vermişse saygı duymaktan öte yapılacak bir şey yoktur. Aleyhimize de olsa saygı duymalıyız lehimize de olsa saygı duymalıyız… Böyle olunca YSK kararına, kimin hesabına nasıl gelirse değil, anayasa, hukuk çerçevesinde yaklaşıp karar vermişse saygı duymaktan öte yapılacak bir şey yoktur. Aleyhimize de olsa saygı duymalıyız, lehimize de olsa saygı duymalıyız "

Kılıçdaroğlu’nun YSK eleştirisi

"Kurum olarak suçlamak istiyorsanız 7-4 şeklinde bir değerlendirme yerine YSK'yı kurum olarak esas alıp içinden herhangi birisini ayırt etmeksizin güzel bir dille eleştiri yapmak varken, böyle bir tartışmaya girmesi çok doğru olmamıştır. Bu tartışmalar konusunda biz gerekli uyarıları kendisine yapmak istedik."

Bahçeli’nin dokunulmazlık çağrısı

"Dokunulmazlığın kaldırılmasından yanayım şeklinde bir teklif gelirse bu teklife ilk müspet oyu benim vereceğimi söyledim. Bu doğru bir yaklaşımdır. Bu kadar aşırı, kırıcı, karıştırıcı konuşmayı yapan kişi dokunulmazlık zırhına bürünmemelidir, önünü açmalıdır. Tartışmayı bu boyutuyla Türkiye'nin gündemine getirirken aynı zamanda da TBMM'ye taşımış olmalıdır. Böyle olmadığı takdirde bu konuşmalarla ilgili Türkiye'deki yargı organları, özellikle de savcılar belli suç unsurları taşıdığı kanaatiyle bir soruşturma başlatırsa o zaman bu Adalet Bakanlığına intikal edecektir… Fezleke ile bir genel başkanı TBMM'ye taşımak yerine kendisinin iradesiyle TBMM'ye gelmesini demokratik açıdan daha ahlaki bulduğumu ifade etmek için o teklifte bulundum."

İmamoğlu’nun “Her şey çok güzel olacak” sloganı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ekrem İmamoğlu'nun kullandığı "Her şey çok güzel olacak" sloganını çok yanlış bulduğunu belirtti, destek verenleri eleştirdi:

"2014-2013 yıllarında Emre Uslu denen bir kişinin sloganı bu. Twitter'da da var, her şey çok güzel olacak. Şimdi bunu herkes kullanıyor, bazıları da kullandı. Bir de bütünleşenler var. Kimler var mesela? Güroymak'a giderken orada Norşin olarak isim değişikliğini ifade edip, 'Her şey çok güzel olacak' diyen bir eski Cumhurbaşkanı var. FETÖ'cüler var, PKK'cılar var, siyasette çok değişik beklentiler içinde olanlar var. Slogan çok yanlış."
 


Cumhur ittifakına slogan önerisi: Yıldırımlar çaksın

"Cumhur İttifakı'nın sloganı ne olmalı?" sorusu üzerine şu yanıtı verdi:

"Bana ille de bir slogan diyorsanız, İstanbul'da bu kadar gürleyen havada, yağmur bereket varken, 'yıldırımlar çaksın' derim."

"Cem Yılmaz'ı bundan sonra sevemem"

MHP Genel Başkanına sanatçıların İmamoğlu’na desteği soruldu:

"Türkiye'de televizyonlar, olmayan sanatçıları olur hale getiriyorlar. O kadar yükseldikten sonra bir laf etmesi lazım. Onları dikkate almıyorum ben. Herkes Cem Yılmaz Bey'i sever ve çok güler. Ben ise onu görünce 'önce bir elbiseni değiştir' derim. Kravat tak hatta takma, başka bir şeyler yap. Belediye seçiminde oy vereceksen git ver ama sana yönelmiş sevgiyi siyaseten istismar edip hepimizin alerjisini toplamaya vesile olma. Yüzde 49'u sevebilirsin ama yüzde 51'e de saygı duy. Ben, Cem Yılmaz'ı bundan sonra sevemem."

"Liderliği bu kadar ucuza almamak lazım"

Bahçeli’ye Ekrem İmamoğlu için "bir lider doğuyor” şeklindeki yaklaşımlar da soruldu:

“Liderliği bu kadar ucuza almamak lazım. Emek ister. Halkın kabulünü ister, sevgi, saygı ister. Onlar daha oluşmadan bir seçim döneminde birden parlatmalarla lider doğmaz. Onun için Kemal Kılıçdaroğlu Bey'le bu arkadaşı mukayese ettiğiniz vakit Kemal Kılıçdaroğlu'nun heyecanı, tecrübesi, 8 yıllık birikimi, ısrarlı davranışı üste gelir diye düşünüyorum”

"Rahmetli Erbakan'ın kemikleri sızlar"

Devlet Bahçeli 23 Haziran seçimlerine yönelik CHP-SP görüşmesini de değerlendirdi:

"Aday çıkardılar ama oy verme anında hangi partiye ne kadar oy verdiler onu ben de merak ediyorum. Saadet Partisi 'ittifakın içinde yokum' demesine rağmen kendi adayına ne kadar oy verildi. Yani rahmetli Necmettin Erbakan'ın kemikleri sızlar. 30-40 sene mücadele edeceksin, yüzde 1 oy alacaksın, hem de en kritik dönemde. Şimdi aday çıkartsan ne olur çıkartmasan ne olur?"


AA

DAHA FAZLA HABER OKU