Suç filmlerine yönelik filmler söz konusu olduğunda sinema tarihinde çığır açan ve girdiği bölgeyi seyircinin keşfetmesini sağlayan ya da sağlamak için ilginç yollar bulan filmler var; "The Godfather", "The Untouchables", "Scarface" ve "The Traitor" gibi.
Bu tür gangster filmlerinde mafya liderlerinin, faillerinin şiddetini vVe onların aile hayatlarını oldukça etkili bir şekilde aktarmış olan bu yapımlar, her ne kadar tüm detayları her şeyiyle seyirciye aktarmışlarsa da yeni bir şey söylemediği düşünülen "The Tax Collector" adlı film; günümüz dünyasında çatışmalar ve ihanetler sabit kalsa da yine de bazı şeylerin ne kadar değiştiğini göstermesi açısından gangster filmlerinin hayranları için ilginç olabilir.
Çalışmalarında genelde kurgusal bir dünya kuran filmin yönetmeni David Ayer, Illinois'de doğup Minnesota'da büyümüş olmasına rağmen gençlik yıllarını geçirdiği Los Angeles dönemlerinin yönetmenin filmlerini açıkça etkilediğini görmek mümkün.
Çete kültürü üzerinden şiddeti tasvir etme konusunda oldukça başarılı olan David Ayer, The Tax Collecter adlı bu film ile bir nevi o yaşadığı; güneş ışınlarıyla dolu gökyüzünün altındaki Los Angeles'ın kan kırmızısı sokaklarına bir dönüş yapıyor gibi görünüyor.
Onun sunduğu Los Angeles artık meleklerinki değil, en acımasız haliyle yaşayan bir cehennemi tasvir ediyor.
Yolsuzluk ve şiddetin dünyası; Vergi Tahsildarı
Yönetmen: David Ayer / Oyuncular: Bobby Soto, Cinthya Carmona, Shia LaBeouf, Jose Conejo Martin, Cheyenne Rae Hernandez, Cle Sloan, Richard Mesquita, George Lopez, Brian Martin Ortega, Aaliyah Lopez, Ricardo Gonzalez, Elpidia Carrillo, Lana Parrilla, Gabriela Flores, Noemi Gonzalez, Chelsea Rendon, Rene Moran, Roberto Garcia, Steve Louis Villegas, Cuete Yeska, Lee Coc, David Castañeda, Sheila Korsi, Jay Reeves, Zailee Madrigal, Bernyce Cruz, Brendan Schaub, Paola Paulin, Juan Carlos Cantu, Noel Gugliemi, Donte Johnson, Jimmy Smits, R.M. Armas, Steve Troublesome Castillo, Quinn Early, Nayeli Esparza, Michelle Jubilee Gonzalez, Randy Gonzalez, Cristobal Hernandez, Diana Hernandez, Karrie Martin, Marco Morales, Valentina Latyna Plascencia, Jose Ramos Rodriguez / Süre: 95 dakika
Suicide Squad: Gerçek Kötüler filmi için Warner Bros'tan, Bright filmi için de Netflix'ten aldığı yüksek bütçelerle bu filmlerini çeken David Ayer, bu defa öncekilerine kıyasla daha makul ve küçük ölçekli diyebileceğimiz bir bütçeyle çektiği suç gerilimi The Tax Collector her ne kadar pek çok eleştirmenden düşük bir puan aldıysa da ben şahsen yönetmenin köklerine döndüğü bu filmin son on yılın en iyi suç dramalarından biri olduğunu düşünüyorum.
Netflix'in Suç Dramaları kuşağında bu hafta gösterime girmesi beklenen The Tax Collector adlı bu film; Los Angeles'ta büyük bir suç organizasyonunun lideri olan Wizard adındaki güçlü ve gizemli bir uyuşturucu baronu için irili ufaklı yasa dışı çetelerden vergi adı altında haraç toplayan David ve Creeper'ın hikayesini anlatıyor.
Karanlık sokaklar
Los Angeles'ın karanlık sokaklarında Wizard adında bir çete lideri için tahsilat yapan David Cuevas, bir suç kartelinin vahşi saldırı köpeği gibi tasmasından çıkmak için hazırda bekleyen ortağı ile birlikte her ay düzenli olarak çetelerin mekanlarına gelip, anlaştıkları miktarları alıp, gitmektedir ancak korkutucu ve kararlı kişiliğinin ardında o aynı zamanda iyi bir aile babasıdır.
David'in iş ortağı Creeper ise tabiri caiz ise nihilist bir peygamber, bir psikopat, bedenlerin etten başka bir şey olmadığını düşünmekte, haraçlarını vermeyen kişiler olduğunda ise kendine has yöntemleriyle bu çeteleri cezalandırmaktadır; bu yüzden de vukuatları nedeniyle adı bölge çetelerinde Şeytan'a çıkmıştır.
Her küçük balığın etrafta yeniden beslenmek istiyorsa büyük balığı beslemek zorunda olduğu bir dünyada Creeper'ın insanların gözünü korkutma ve ikna etmede doğuştan yetenekli olması, onu ve David'i tehlikeli kılmakta, bu da sokaklarda korku yaratmakta ve tahsilatlarındaki sayımların her hafta temiz ve eksiksiz olmasını sağlamaktadır.
Topladıkları miktarlarda bir azalma olduğunda ise David ve Creeper oldukça acımasız yöntemlerle çeteleri cezalandırmaktadır.
Ancak bu karanlık dünya içinde bile terör estirebilen ikilinin devrinin yakında bitmesi an meselesidir.
Korku, öfke, aşk
Her şey, yakında arkadaşlarının ve ailelerinin kanıyla kırmızıya dönecek olan sokakları ele geçirmek için gönderilen bir ölüm meleği olan Conejo'nun gelişiyle değişir.
David, ortağı Creeper ile birlikte tüm gün şehrin dört bir yanını dolaşarak tahsilat yapar, ancak Wizard'ın eski rakibi Conejo, Meksika'dan Los Angeles'a geri döndüğünde işler bu tehlikeli ikili için de karışmaya başlar.
Kara büyüye inancıyla dikkat çeken eski rapçi ve kaçak Conejo, yeniden sahalara dönüp kendini gösterdiğinde David'e safını değiştirmesi için bir fırsat sunar ve kendisine katılmasını teklif eder, ancak Conejo'nun bağlantılarının henüz şimdiki patronu Wizard kadar güçlü olduğunu bilmeyen David, Wizard'a sadakatinden ödün vermeden bu teklifi kararlı bir şekilde reddeder.
Bu andan sonra David'in karısı ve sevimli çocukları olmasına ve büyüleyici bir evde yaşadığı gerçeğine rağmen, hayatın onun için daha fazla bu şekilde devam etmeyeceğini ön görmek için yüzlerce suç filmi izlemeye gerek yok; eski bir düşmanın ortaya çıkması, David'in ailesi için de büyük bir tehlike oluşturur.
Karşı çetelerden biri, birkaç profesyonel tetikçi tutup ikilinin üzerine gönderir, hiçbir şeyden haberi olmayan David ve Creeper bir mekân çıkışında otomatik silahlı adamlar tarafından saldırıya uğrar.
Bu büyük çatışmadan son anda kurtulan ikili artık bir şeylerin eskisi gibi olmayacağını da anlar.
Gerek tehdit gerekse şantaj yoluyla haraç alacağı kişilerin gözünü korkutup görevini yapmakta olan David, bu süre içinde ailesini korumak için her şeyi göze almak zorunda kalır, fakat öncesinde ailesini güvenli bir yere yerleştirip, sonrasında yeniden Creeper ile bir araya gelmesi gerekir.
David, Creeper ile yeniden buluştuğunda neler olup bittiğini ve tüm bunların arkasında kimin olduğunu bulmak için kafa yormaya başlar.
Bu olayın perde arkasını araştırıp gerçeği öğrendiklerinde ikili ailelerini korumak ve bu eski tehdidi ortadan kaldırmak için kolları sıvarlar, fakat artık tek düşmanları eskilerden gelen bu tehlike de değildir.
Bu tehlikeli ikilinin dokunulmaz olmadığını gören diğer çete üyeleri de bu fırsatı değerlendirip onlara baş kaldırmak üzere çoktan hareket geçmiştir.
İkilinin bu sefer vereceği sınav, daha öncekilerden çok daha farklı olacak, Los Angeles şehri sokaklarında tam anlamıyla bir kaos çıkacaktır.
Kargaşadan beslenen bir suç gerilimi
Filmin kapanış jeneriğinden önce anlatıyı yeniden şekillendirmeye yardımcı olacak farklı bir bakış varsa da esasen karakterlerin kaderinin ve filmin rotasının çok tahmin edilebilir olması nedeniyle, ilk on dakika içinde hikâyenin nereye gittiğini görmek çok zor değil.
Ama yine de David Ayer, cesur sokak filmlerinde genel olarak kültürel açıdan duyarsız, çılgın, şiddet içerikli ve olay örgüsünde zayıf bir sinema diline sahip olsa da bu filminde tarzı ve özü olan bir şeyi ortaya koymayı başarıyor.
Hayatın karanlık ve çetin olduğu Los Angeles sokaklarında ortaya çıkan bu kaosta kolay çıkışlar veya mutlu sonlar yoktur; kargaşadan beslenen bu suç gerilimindeki şiddet ise bir yaşam biçiminden çok bir araçtır.
David ve Creeper artık bu kaostan kaçamayacaklarını anladıklarında onlar için geriye kalan tek seçenek sonuna kadar karşılarına çıkan bu düşmanlarla savaşmaktır.
Ancak bu savaş sırasında kahramanlarımızın ödeyeceği vergi, herhangi bir nakit meblağın tutarından çok daha yüksek olacaktır.
Filmin başrollerini Transformers serisinde ve ödüllü Fury filminde başrol oynayan yetenekli aktör Shia LaBeouf ve Narcos: Mexico dizisinde rol almış olan Bobby Soto paylaşmaktaysa da LaBeouf, iyi giyimli bir çete üyesi olarak soğukkanlı duruşuyla filmde oldukça dikkat çekicidir.
Rolüne girmek için tam bir göğüs dövmesi yaptırdığını kamuoyuyla paylaşan Shia LaBeouf filmde destekleyici bir karakter olmasına rağmen sağlam performansıyla filme oldukça güçlü bir ivme kazandırıyor, bu da haliyle Bobby Soto'nun hayat verdiği David'in rolünü zayıflatıyor hatta Creeper etrafta kafa atmak ya da saldırıya geçmek için ortalıkta olmadığında Soto dikkatimizi çekmekte dahi zorlanıyor.
Sinemalarda gösterime girdiği dönem dünya çapında 1,6 milyon dolar gişe elde eden The Tax Collector; sokak ve çete dünyasının derin taraflarını gösteren çatışma sahneleriyle de adından epey söz ettirmişti.
Ayrıca yönetmenin küçük ölçekli bir prodüksiyonu aşırı büyük hedeflerle bir araya getirme çabasındaki detayları keşfetmek için bile film seyredilmeye değer; neredeyse artık birbirini takip eden yapımlar içinde yeterince görmediğimiz türden çeşitli ve ilginç bir kadroyla desteklenen bu film, Los Angeles yeraltı dünyasının canlı bir portresini çiziyor.
Otantik Los Angeles çetesi hikayelerini seviyorsanız The Tax Collector adlı filmin tam size göre olduğunu söyleyebilirim.
Haftanın diğer filmleri
42 İmkânsız Kilometre
Yönetmen: Muammer Koçak / Oyuncular: Okan Aracagök, Mert Onaran / Süre: 42 dakika
PuhuTV'nin Yaşam Belgeselleri kuşağında bu hafta gösterime giren Start Your Impossible 42 Kilometers adlı bu ödüllü belgesel; herkesin özgürce hareket ettiği bir dünya hayaliyle yola çıkan Toyota'nın Start Your Impossible projesiyle kendi imkansızlıklarını aşan Okan ve Mert'i kadraja alıyor ve özgürce hareket eden bu iki insanın imkansızı başarma hikayesini anlatıyor.
Küçük yaşlarda bir kaza sonucu tekerlekli sandalye ile hayatına devam etmek zorunda kalan ve en büyük hayali maraton koşmak olan Okan Aracagök'ün yolu Mert Onaran ile kesişir.
Nihayetinde filmin seyircisine ilham olması amacıyla aktardığı bu gerçek hikâyede doktorların günde sadece on beş dakika tekerlekli sandalyeye belki oturabilir dediği Okan ve Mert beraber 42 kilometrelik bir maraton koşma başarısını gösterir.
İkili maratonu birlikte koşmak için çalışmalar yapar ve sonunda bunu başararak Toyota'nın desteğiyle "42 İmkânsız Kilometre" belgeseli ortaya çıkar.
"İmkânsız olanı hep birlikte başaralım" düşüncesinin temel alındığı ve başarı hikayelerinin yer aldığı bu proje, insanlara ilham vermek ve motivasyon sağlamak açısından da önemli bir görev üstleniyor.
Çifte Baba
Yönetmen: Cris D'Amato / Oyuncular: Eduardo Moscovis, Maisa Silva, Marcelo Médici, Fafá de Belém, Thaynara Og / Süre: 103 dakika
Netflix'in Aile Temalı Komediler kuşağında bu hafta gösterime giren Brezilya yapımı, Um Pai no Meio do Caminho (Double Dad) adlı filmde; annesinin yokluğunu fırsat bilen bir genç kız, yaşadığı hippi komününden gizlice ayrılarak babasının kim olduğunu bulmak için hayatını değiştirecek bir maceraya atılır.
Tüm hayatı boyunca annesiyle birlikte bir hippi komününde yaşayan Vicenza, 18 yaşına geldiğinde babasıyla artık tanışma zamanının geldiğini düşünür ancak sorun şu ki babasının kim olduğunu bilmiyordur.
Bir gün annesi Hindistan'a bir seyahate çıktığında Vicenza da annesinin yokluğunu, babasının izini sürmek umuduyla komün hayatından gerçek dünyaya gizlice girmek için bir fırsat olarak değerlendirir.
Ama sonunda gerçeğin peşinde karşısında iki tane baba adayı bulur.
David Arquette'i Öldüremezsin
Yönetmen: David Darg, Price James / Oyuncular: David Arquette, Patricia Arquette, Courteney Cox, Ric Flair, Dallas Page, Jack Perry, Rj Skinner, Idris Abraham, Fred Allen, Nestor Alvarez, Ken Anderson, Charlie Arquette, Coco Arquette, Richmond Arquette, Rosanna Arquette, Peter Avalon, Tyler Bateman, Eric Bischoff, Garett Bischoff, Colt Cabana, Lance Chaffin, Brian Anthony Ciskowski, Joe Coleman, Jax Dane, Gabe Dell, Michael Farzam, Mick Foley, Jim Fullington, Brett Giehl, Brian Gorie, Scott Hall, Roddy Hogan, Booker Huffman, Chris Kazama, Rachel Kelvington, Brody King, Rick Knox, Jerry Kubik, Adnan Kureishy, Jerry Lawler, Mark LoMonaco, Michael Mamoun, Baron Von Vitto Marchitto, Christina McLarty Arquette, Jimmy Morris, Timothy Moura, Frankie Mustari, Kevin Nash, Ethan Page, Luke Perry, Brian Pillman Jr., Jose De Jesus Ramirez Rivera, Vince Russo, Joey Ryan, Jerry Saganowich, Pk Shah, Nick Sharpe, Monty Sopp, Stacey Souther, Tim Storm, Rob Strauss, Marko Stunt, Jay Towers, Tyrus, Elijah Wayne, Robbie Wayne, Nick Wilson, Brian Yandrisovitz, Jerome Young, Karen Yu / Süre: 91 dakika
Netflix'in Spor Belgeselleri kuşağında bu hafta gösterime giren You Cannot Kill David Arquette adlı film; yıllar önce rol aldığı bir filmdeki rolüyle profesyonel güreş tutkunlarını çileden çıkaran aktör David Arquette'in kendisi için gelecek vadeden Hollywood kariyerini durduran güreş sporuna ilginç ama otantik bir şekilde geri dönüş girişimini kadraja alıyor.
Güreş Zamanı (Ready to Rumble, 2000) adlı filmdeki rolünün bir parçası olarak kazandığı kötü şöhretli bir şampiyonluğun ardından David Arquette güreşle olan bu ilişkisinden dolayı dünya çapında en nefret edilen adam olma unvanını kazanmıştır.
Bize göre başarılı bir kariyeri, güzel bir evi, hayatı ve ona çok değer veren bir ailesi varsa da onun oyunculuk kariyerini neredeyse bitiren bu linç sonrasında kariyerinde, ailesiyle ve bağımlılıkla mücadelesinde inişler ve çıkışlar yaşayan David bu ilk sözde şampiyonluğu "kazandıktan" yaklaşık 20 yıl sonra, bu sefer gerçekten ringlere geri dönerek kendisi için bir kurtuluşun peşindedir.
Körlük
Yönetmen: Cooper Karl / Oyuncular: Deniz Akdeniz, Madelaine Petsch, Alexander Koch, Matthew Yang King, Lee Jones, December Ensminger, Jarrod Crawford, Courtney Compton, Mikandrew Karolina Protsenko / Süre: 89 dakika
Netflix'in Psikolojik Gerilim kuşağında 20 Ocak'ta gösterime girmesi beklenen Sightless adlı bu film; bir biber gazı saldırısı nedeniyle körleşen Ellen Ashland'ın hikayesini anlatıyor.
Ünlü bir kemanist olan Ellen Ashland, bir biber gazı saldırısı nedeniyle görüşünü kaybeder ve gözlerini bir hastane odasında körlüğe açtığında yeni hayatına adapte olması için Clayton adında bir hasta bakıcının nezaretinde yaşamaya başlar; artık tüm günleri beraber geçecektir.
Ellen bu süre içinde iyileşmek için iyice kendi dünyasına çekilir, ancak bu arada kaldığı evde garip olaylar yaşamaya başlar, üstelik en yakın arkadaşı Sasha hakkında öğrendikleri onu daha büyük çıkmazlara sokar.
Bu sırada Ellen ve Clayton arasındaki ilişki gün geçtikçe farklı bir boyuta doğru uzanır; stres bozukluğu yaşayan Ellen delirmeye başladığını düşünür, her şeyden şüphelenmeye başlar, kısa bir süre sonra da paronayaklaşır ve kendisine saldıran kişinin geri döndüğüne ve fark edilmeden onu korkuttuğuna kimseyi ikna edemez.
Bir gün intihara kalkıştığında ölmeyince, her şeyin bir yalan olduğunu düşünerek olanları öğrenmeye koyulur.
Clayton'la konuştukça her şey bir bir mantığına oturmuştur ve artık her şeyin farkındadır, ancak acaba bu oyunun içinden kendini kurtarabilecek ve tüm yaşananların sebebini çözebilecek midir?
Kötü Şöhret
Yönetmen: Joshua Caldwell / Oyuncular: Bella Thorne, Jake Manley, Amber Riley, Michael Sirow, Marisa Coughlan, Aaliyah Muhammad, Madi Bready, Rose Lane Sanfilippo, Damon Carney, Joey Oglesby, Mike Page, Lynn Andrews, Jennifer Rader, Hayley Saltford, Chris Oz McIntosh, Shannon Moree Smith, Robert Peters, Billy Blair, Todd Jenkins, Stephen Goodman, Anna Denton, Michele Godard, Michael Odiari, Mark Adam Goff, Dave Kramer, Philip Paz, Paul T. Taylor, Thomas Rivas, Justin Parks, Jon Bielich, Nicholas Simon, Kirstyn Anderson, Cole Miner, Emily Bertels, Lisandro Boccacci, Bryce Camp, Rustin Daniels, Jay Dee, Daniel Fortman, Kyle Jacob Henry, Avalon Howard, Warren Lane, Maggie McClure, Matthew Moulton, Amanda Pearce, Ernie Robinson, John P. Ross, Sun Eagle Russell, Ed Spinelli, Nick Swezey, Aurora Vela, Delores Wheeler, Brenda Williams, Greg Williams, Lane Youngblood / Süre: 100 dakika
Netflix'in Suç Filmleri kuşağında bu hafta gösterime girmesi beklenen Infamous adlı bu filmde; küçük bir Florida kasabasında yaşamak ve bir restoranda çalışmak Arielle'in hayal ettiği şey değildir, onun hayalini kurduğu tek şey ünlü olmaktır.
Yaşadığı kasabada kalıbına sığmayan, en başından beri ait olduğu yerin orası olmadığını bilen ve her zaman daha fazlasını isteyen Arielle, popüler olmayı, insanların kendisine hayran olmasını arzular.
Ne pahasına olursa olsun bu hayalinin peşinden gitmeye kararlı olan Arielle, bir gün kasabaya yeni gelen Dean'e ilgi duyar.
Suça bulaşmış olan ve hapishaneden şartlı tahliye ile çıkarak babasının yanında yaşamaya başlayan Dean adındaki bu adamın hayatına girmesiyle birlikte, annesi ve annesinin sevgilisi ile sorunlar yaşayan Arielle, işlenen suçların internete koyulmasıyla popüler olabileceğini öğrenir.
Bir gün Arielle, gitmek için biriktirdiği paranın ortadan kaybolması üzerine gemileri yakar ve Dean ile birlikte yola koyulur.
Daha ilk anda hırsızlık yaparak maceraya başlayan çifti ileride çok daha adrenalin dolu olaylar beklemektedir, çünkü Arielle, bu durumu ünlü olma hayalini gerçekleştirmek için kullanır ve yaptıkları hırsızlıkları sosyal medyada paylaşmaya başlar.
Kısa sürede artan takipçi sayısı onları daha büyük suçlara sürükler ve bunun üzerine Arielle, hayali olan popülerliğe sahip olmak için soygun, polis kovalamacaları hatta cinayete uzanan tehlikeli bir maceraya atılır.
Nâzım Hikmet 119 Yaşında
Yönetmen: Nebil Özgentürk / Süre: 39 dakika
Her yıl, takvim yaprakları 15 Ocak tarihini gösterdiğinde Nâzım sevenler Tarabya Oteli önünde buluşur, büyük ozanın ülkesinden ayrıldığı son kara parçasından denize karanfiller bırakır, tekne ile Karadeniz'e doğru yol alırdı; dizeler eşliğinde usulca.
Bu yıl pandemi nedeniyle bu birliktelik sağlanamasa da Sarıyer Belediyesi Nazım severler için online platformda dolu dolu bir program hazırladı.
Nebil Özgentürk ile Bir Yudum İnsan ekibi tarafından, Sarıyer Belediyesi ve Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı arşivinden yararlanılarak, çok özel görüntüler eşliğinde hazırlanan, mavi gözlü devin yaşam öyküsü ile ülkesinden ayrılışının hikâyesini anlatan "Nâzım" belgeselini bu adresten seyretmeniz mümkün.
Joan Baez, Genco Erkal, Zeynep Oral, Refik Erduran, Zülfü Livaneli, Timur Selçuk, Cem Karaca, Sunay Akın'ın yer aldığı Tarabya anmalarının 28 yıllık öyküsünün anlatıldığı belgeselde Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı Başkanı Rutkay Aziz ve Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç de duygu ve düşüncelerini izleyenler ile paylaşıyor.
Radyum Kızları
Yönetmen: Lydia Dean Pilcher, Ginny Mohler / Oyuncular: Joey King, Abby Quinn, Cara Seymour, Scott Shepherd, Susan Heyward, Neal Huff, Collin Kelly-Sordelet, John Bedford Lloyd, Joe Grifasi, Brandon Gill, Olivia Macklin, Colby Minifie, Greg Hildreth, Veanne Cox, Tom Galantich, Steven Hauck, Carol Cadby, Gina Piersanti, Juliana Sass, Neil Akins, Gemma Josephine, Adam LeFevre, Heather Thiry, Grace Gray, India Ennenga, Zazie Ray-Trapido, Steve French, Heather Thiry, Ken Holmes, Ivy Rose Lynn, Annarosa Mudd / Süre: 102 dakika
Eskiden, radyasyon seviyesi çok yüksek bir madde olarak bilinen radyum maddesi, fosforlu saat yapımlarında kullanılıyordu.
Bu saatlerin kadranları, kadın işçiler tarafından radyum maddesi kullanılarak boyanıyor, böylelikle bu saatler geceleri parıldayarak daha kullanışlı oluyor ve daha estetik duruyordu.
Netflix'in Tarihi Dramalar kuşağında bu hafta gösterime girmesi beklenen Radium Girls adlı bu film; New Jersey'de bulunan ve faaliyet alanında tekel haline gelmiş olan Amerikan Radyumu ismi verilen bir fabrikada saat kadranı çizen kız kardeşlerin hikayesini konu ediyor.
Kadın işçileri çalıştıran şirket, iş ihtiyacının yüksekliğinden dolayı oldukça rahat bir şekilde işçi çalıştırıyor ve maddi sorunlardan dolayı da çalışan kişiler herhangi bir konuda seslerini yükseltmekten çekiniyorlardı.
Ancak içlerinden biri var ki, birçoğunun sesi olarak bir adım öne çıkacak ve oldukça büyük bir maceraya atılacaktır.
Biri Mısır Pramitleri'ni hayal eden diğeri ise Hollywood'a gitmeyi düşleyen kız kardeşler Bessie ve Jo Cavallo, bir fabrikada saat kadranı çizerek geçimlerini sağlar.
Fabrikada çalışan bazı kadın işçiler radyuma maruz kalınca, Bessie ve Jo'nun da dahil olduğu bir grup kadın daha güvenli çalışma koşullarının sağlanması için harekete geçer.
Böylelikle gerçek bir kahramanın kapitalist bir dünyaya karşı verdiği gerçek bir savaşın anlatıldığı filmde, genç kız kendinden çok daha büyük bir şirket ile olan hukuki bir savaşa başlar.
Sophia Loren Ne Yapardı?
Yönetmen: Ross Kauffman / Oyuncular: Nancy Kulik, Sophia Loren / Süre: 32 dakika
Netflix'in Biyografik Belgeseller kuşağında bu hafta gösterime giren What Would Sophia Loren Do? adlı bu kısa belgeselde; İtalya kökenli Amerikalı film tutkunu bir büyükanne, aradığı gücü ve neşeyi ekrandaki idolü Sophia Loren'ın hayatında ve çalışmalarında buluyor.
New Jersey, Fort Lee'de yaşayan Nancy "Vincenza" Kulik'in 51 yaşındaki oğlu 2016 yılında aniden vefat edince Nancy'nin de hayatında bir şeyler eksilmeye ve değişmeye başlar, bunun üzerine arkadaşlarının ve ailesinin sevgisinde ve desteğinde teselli bulur.
Hatta hayatın zorluklarından payına düşeni gören, ancak her zaman neşeli ve dirençli kalmayı başaran Nancy bununla da yetinmeyip kısmen başka bir İtalyan anne olan film yıldızı Sophia Loren'den motivasyon konusunda ilham alır.
Sophia'nın zarafeti ve azmi örneğinde de güç bulan Nancy, büyük ve küçük sorular ya da içine düştüğü çıkmazlar söz konusu olduğunda bir rehber olarak "Sophia Loren ne yapardı?" sorusunu hayatında mecazi olarak kullanır; örneğin, "Sophia Loren tam buğdaylı makarna yer mi?".
Nancy tabii ki öyle düşünmüyor, ama daha da önemlisi, bu mecazi soru, kriz zamanlarında sorunu çözmek için ona büyük bir rahatlık sağlıyor ve güç kaynağı oluyor.
Bu iki sıra dışı kadının deneyimleriyle, yaşamın zorluklarıyla direnç ve sevgi ile yüzleşmenin ve cesaret, mizah ve neşe ile yaşlanmanın ne anlama geldiğini anlıyoruz.
Tel Örgünün Dışında
Yönetmen: Mikael Håfström / Oyuncular: Anthony Mackie, Pilou Asbæk, Emily Beecham, Michael Kelly, Damson Idris, Kristina Tonteri-Young, Bobby Lockwood, Enzo Cilenti, Henry Garrett, Velibor Topic, Alexandra Szucs, Adam Fielding, Nick Wittman, Elliot Edusah, Christine Grace Szarko, Karen Gagnon, Zina Esepciuc, Louis Boyer, Brady Dowad, Ferenc Iván Szabó, Reda Elazouar, Robert Jackson, Péter Darai, Thanh-Huy Phan, Zámbó István, Attila Kárpáti, Tyler Kinghorn, Balázs Veres / Süre: 114 dakika
Netflix'in Bilim Kurgu ve Fantastik Filmler kuşağında bu hafta gösterime giren Outside the Wire adlı bu filmde; yakın gelecekte bir savaş bölgesine gönderilen insansız hava aracı pilotu, bir nükleer saldırıyı durdurmak için çok gizli bir android subayla iş birliği yapar.
Gelecekte geçen filmde, insansız hava aracı pilotu Harp çok tehlikeli hatta ölümcül bir askerî bölgeye gönderilir.
Burada Harp, kıyamete neden olabilecek bir cihazının yerini asilerden önce bulmakla görevlendirilen android subay Leo'nun komutası altında çalışmaya başlar.
Bir muharebe askeri görünümünde bir prototip olan ve bazen bir şeyler değişsin diye elleri kirletmek gerektiğini düşünen Leo'nun varlığı gizlidir ve operasyon içinde kuralların dışına çıkabilecek birinin desteğine ihtiyacı vardır.
Bu amaç ve görev için savaş bölgesine gönderilen Harp her ne kadar saha ajanı olmak için özel bir eğitim almadıysa da o artık bu görev için çoktan seçilmiştir.
The Queen's Gambit'in Kamera Arkası
Yönetmen: Scott Frank, Allan Scott / Oyuncular: Anya Taylor-Joy, Thomas Brodie-Sangster, Bruce Pandolfini / Süre: 14 dakika
Kendi kendinin rakibi olan ve kazanmaya bağımlı olan bir karakteri kadrajına alan bu dizide asıl konu oyun değil, dâhiliğin bedelidir...
Scott Frank, Anya Taylor-Joy ve The Queen's Gambit'in arkasındaki ekibin bu beğenilen diziyi nasıl hayata geçirdiğine gelin daha yakından bakın.
Netflix'in Belgesel Filmler kuşağında bu hafta gösterime giren Creating The Queen's Gambit adlı bu özel yapımda; çarpıcı bir karakter ve göz alıcı setler, oyuncular, yaratıcılar ve teknik ekip, bir satranç dâhisi hakkındaki bu popüler dizinin hayata geçirilme sürecini aktarıyor.
Tribhanga: Çarpık ve Çılgın
Yönetmen: Renuka Shahane / Oyuncular: Kajol, Kunaal Roy Kapur, Mithila Palkar, Tanvi Azmi, Manav Gohil, Vaibhav Tatwawaadi, Sweta Mehendale, Kanwaljeet Singh / Süre: 95 dakika
Netflix'in Hint Yapımı Sosyal Konulu Dramalar kuşağında bu hafta gösterime giren Tribhanga: Tedhi Medhi Crazy adlı bu filmde; kendi ayakları üzerinde duran bekâr bir anne, artık görüşmediği annesi komaya girince pişmanlık ve kırgınlıkla boğuşur, bir yandan da bozulan ilişkileri hakkında düşünür.
Hint dansının klasik bir pozundan ilham alınarak adı konulan filmin hikayesi, birbirlerine destek olma konusunda çok da başarılı olmayan üç kadından oluşan işlevsiz bir aileyi kadrajına alıyor ve olay örgüsü onların sıra dışı yaşam tercihleri etrafında dönüyor.
Yaz Diyarı
Yönetmen: Jessica Swale / Oyuncular: Gemma Arterton, Gugu Mbatha-Raw, Penelope Wilton, Tom Courtenay, Lucas Bond, Dixie Egerickx, Siân Phillips, Amanda Root, Jessica Gunning, David Horovitch, Martina Laird, Amanda Lawrence, David Ajao, Thomas Coombes, Rakhee Thakrar, Fergal McElherron, Sally Scott, Toby Osmond, Joshua Riley, Nimmy March, Aoibhine McFlynn, Nina Beagley, Eden Lawrence, Dominic McGreevy, Harry Seymour, Casper Allpress, Innesaaiy Kabilan, Claire Ashton, Jason Christopher, Nick Davison, Daniel Eghan, Karl Farrer, Marie Hamm, Ty Hurley, Bernardo Santos, Matt Truman / Süre: 99 dakika
Netflix'in İngiliz Yapımı LGBTQ Dramaları kuşağında bu hafta gösterime giren Summerland adlı bu film; İkinci Dünya Savaşı sırasında memleketlerinden gönderilen çocuklardan birine bakan genç bir kadının hikayesini konu ediyor.
Alice Lam insanları özellikle de çocukları sevmeyen, kendini entelektüel zevklerine kaptırmış bir yazardır.
Hayatının tamamını kitaplarına gömülmüş bir halde, akademik tezleriyle geçirmek istemektedir.
Ancak bombalanmalar yüzünden Londra'dan tahliye edilen Frank, Alice'in planlarını suya düşürmüştür.
İkinci Dünya Savaşı sırasında birçok çocuk bombalanmalar nedeniyle memleketlerinden tahliye edilerek çevre şehirlerde yaşayan insanların evine yerleştirilir.
Tahliye edilen çocuklara bakanlardan biri de Alice'dir.
Alice, evine gelen çocuğa bakacağına söz verse de bir süre sonra ondan kurtulmak ister, ancak çocukla zaman geçirip birbirlerini tanımaya başladıkça Alice, bu ilişkinin geçmişin sırlarını çözmenin anahtarı olduğunu fark eder.
Frank meraklı bir çocuktur ve Alice'e sürekli ne üzerinde çalışıyorsa o konu hakkında sorular sorar.
Alice de doğal olarak cevap vermek zorunda kalır, ama bir yandan da Frank'ın yaptıklarıyla ilgilenilmesi hoşuna gitmektedir.
Küçük adımlarla bu ikili aralarında bir bağ kurmaya başlarlar.
Frank ile yaşadıkları olaylar Alice'in hayatında daha önce karşılaştığı zorlukları tekrar hatırlamasına sebep olur.
Olay örgüsü sayesinde izleyici de Alice karakterinin hem filmin anlattığı dönemdeki karakter gelişimini hem de daha öncesini öğrenme fırsatına sahip olur.
Flashback
Vakti zamanında kimi festivallerde, kimi sinemalarda kimi de ev videosu ve televizyon ekranlarında seyirciyle buluşan ama şimdi hem çevrim içi platformlarda hem de televizyon kanallarında bu hafta yeniden gösterime girecek olan 2020 öncesinde çekilmiş diğer filmleri sizin için derledim.
beIN CONNECT
Türkiye'nin lider dijital platformu Digitürk'ün film kanalları ve beIN CONNECT'in gişe rekortmeni yerli ve yabancı filmlerden oluşan zengin içerik kütüphanesinde bu ay izlemek için son fırsat kategorisinde yer alan filmler şöyle;
- Acemi Kâşifler: Görevimiz Kocaayak (Mission Kathmandu: The Adventures of Nelly & Simon, 2017)
- Afacan Köpek Beethoven 5 (Beethoven's 5th, 2003)
- Afife Jale (1987)
- Aladdin (2019)
- Anaokulu Polisi (Kindergarten Cop, 1990)
- Aptal Kahraman (1983)
- Ava Giden Avlanır (1986)
- Aynasız (Hyena, 2014)
- Baldız (1975)
- Bana Derler Fosforlu (1969)
- Bayan Sloane (Miss Sloane, 2016)
- Beethoven (1992)
- Beethoven 3 (Beethoven's 3rd, 2000)
- Beethoven 4 (Beethoven's 4th, 2001)
- Beethoven Kırmızı Halıda (Beethoven's Big Break, 2008)
- Beethoven'ın Yeni Yıl Macerası (Beethoven's Christmas Adventure, 2011)
- Beethoven'ın Hazine Macerası (Beethoven's Treasure, 2014)
- Belalı Rehine (Life of Crime, 2013)
- Ben, Durán (I Am Durán, 2019)
- Beyaz Karga (The White Crow, 2018)
- Biz (Us, 2019)
- Cennette Yedi Dakika (Seven in Heaven, 2018)
- Dans Terapisi (Finding Your Feet, 2017)
- Deniz Yıldızı (1988)
- Dolunay (1988)
- Düşman (1973)
- Evcil Hayvanların Gizli Yaşamı 2 (The Secret Life of Pets 2, 2019)
- Ferman (1988)
- Gece Yarısı Bir Çığlık Duydum (Down a Dark Hall, 2018)
- Gecenin Sonu (1983)
- Gerçek Bir Hikayeden Uyarlanmıştır (D'après Une Histoire Vraie / Based on a True Story, 2017)
- Görünmez Çocuk: İkinci Nesil (Il Ragazzo Invisibile: Seconda Generazione / The Invisible Boy: Second Generation, 2018)
- Hamsi Nuri (1973)
- Hayatım Sana Feda (1970)
- Hırsızlar Kralı (King of Thieves, 2018)
- Hızlı ve Tüylü (Manou the Swift / Swift, 2019)
- İlişki Durumu: Açık İlişki (Permission, 2017)
- İnanılmaz Hulk (The Incredible Hulk, 2008)
- İyisi mi Kaç! (Better Start Running, 2018)
- Kaçak (1983)
- Kardaki İzler (Wind River, 2017)
- Kıyamet (Den Blomstertid Nu Kommer / The Unthinkable, 2018)
- Kızlar Sınıfı (1984)
- Kızlar Sınıfı Yarışıyor (1985)
- Kızlar Sınıfı Tatilde (1986)
- Kod 999 (Triple 9, 2016)
- Kripto Vurgun (Crypto, 2019)
- Kuyu (The Hole in the Ground, 2019)
- Laurel ile Hardy (Stan & Ollie, 2018)
- Maria by Callas (2017)
- Mutlu Lazzaro (Lazzaro Felice / Happy as Lazzaro, 2018)
- O Güzel Gece (That Good Night, 2017)
- Otopsi (The Autopsy of Jane Doe, 2016)
- Otostopçu (The Hitcher, 2007)
- Ölümcül Sular (Crawl, 2019)
- Piano Piano Bacaksız (1991)
- Pembe Kadın (1966)
- Power Rangers (2017)
- Sarhoş Ebeveynler (Drunk Parents, 2019)
- Seninle Başım Dertte (En Liberté! / The Trouble with You, 2018)
- Sır Tutabilir misin? (Can You Keep a Secret?, 2019)
- Sibirya (Siberia, 2018)
- Soldaki Son Ev (The Last House on the Left, 2009)
- Spark: Bir Uzay Macerası (Spark: A Space Tail, 2016)
- Suçlu (Den Skyldige / The Guilty, 2018)
- Süper Ayı (Super Bear, 2019)
- Tamirci (The Super, 2017)
- Teyzem (1986)
- Thelma (2017)
- Uçurtmayı Vurmasınlar (1989)
- Uzun Bir Günden Geceye Yolculuk (Diqiu Zuihou De Yewan / Long Day's Journey into Night, 2018)
- Yeni Başlayanlar İçin Vahşi Batı (A Million Ways to Die in the West, 2014)
FilmBox
Uluslararası medya kuruluşu SPI International bünyesinde yer alan film ve dizi kanalı FilmBox, etkileyici öyküleri, dünya yıldızları ile buluşturan sinema filmleriyle ocak ayı gecelerine heyecan ve eğlence katmaya devam ediyor.
Platformun bu hafta farklı kategorilerde öne çıkan filmleri şöyle;
- Cehennem Kapısının Efsanesi (The Legend of Hell's Gate: An American Conspiracy, 2011)
- Deniz Kenarındaki Tatiller (Ni à Vendre Ni à Louer / Holidays by the Sea, 2011)
- Hachi: Bir Köpeğin Hikâyesi (Hachi: A Dog's Tale, 2009)
- Hiçbir Yerin Ortasında (Middle of Nowhere, 2008)
- Kırışıklıklar (Arrugas / Wrinkles, 2011)
- Küçük Kurtarıcılar (Der Kleine Medicus: Geheimnisvolle Mission im Körper / Rescue Rabbit: The Little Medic, 2014)
- Q (Area Q., 2011)
- Sanal Korsan (Transparency / Takedown, 2010)
- Sevgili Alice (För Kärleken / Dear Alice, 2010)
- Siyah Cadillac (Black Cadillac, 2003)
- Soğuk İntikam (Cold Pursuit / Hard Powder, 2019)
- Toprak Altında (Buried, 2010)
- Turist (Lost in Florence, 2017)
- Valerian ve Bin Gezegen İmparatorluğu (Valerian and the City of a Thousand Planets, 2017)
Netflix
Dünyada 190'dan fazla ülkede 167 milyon ücretli kullanıcısına farklı türlerde ve dillerde diziler, belgeseller ve sinema filmlerini sunan Netflix, yeni yapımları ile de büyümesini sürdürüyor.
Hem havaların soğuması hem de pandemi sebebiyle ekran başında daha uzun saatler geçirdiğimiz şu günlerde dünyanın en popüler dijital içerik platformu Netflix birbirinden ünlü isimlerin yer aldığı yapımlarıyla hayatımızı renklendirip evde sinema keyfini sürdürmemizi sağlamaya hız kesmeden devam ediyor.
Dünyanın koronavirüs ile mücadele ettiği ve Netflix'e ilginin hayli yüksek olduğu şu sıralar seyredebileceğiniz, ocak ayının üçüncü haftasında platforma giriş yapan filmler şöyle;
- Akrep Kral (The Scorpion King, 2002)
- Aşk Denizi (Sea of Love, 1989)
- Aşk Kazası (Trainwreck, 2015)
- Ayı Teddy (Ted, 2012)
- Ayı Teddy 2 (Ted 2, 2015)
- Balerin ve Afacan Mucit (Ballerina / Leap!, 2017)
- Canavarın Çağrısı (A Monster Calls, 2016)
- Cazcı Kardeşler (The Blues Brothers, 2016)
- Çöldeki Delilik (Chale Chalo: The Lunacy of Film Making / Madness in The Desert, 2003)
- Delhi Belly (2011)
- Her Çocuk Özeldir (Taare Zameen Par / Like Stars on Earth, 2007)
- Jaane Tu... Ya Jaane Na (2008)
- K-9 (1989)
- Kaçış (Abduction, 2011)
- Kanca (Hook, 1991)
- Küçük Hanım (Damsel, 2018)
- Lagaan: Bir Zamanlar Hindistan'da (Lagaan: Once Upon a Time in India, 2001)
- Madagaskar Penguenleri (Penguins of Madagascar: The Movie, 2014)
- Mumbai Günlükleri (Dhobi Ghat: Mumbai Diaries, 2010)
- Mumya (The Mummy, 1999)
- Mumya: Ejder İmparatoru'nun Mezarı (The Mummy: Tomb of the Dragon Emperor, 2008)
- Mumya Geri Dönüyor (The Mummy Returns, 2001)
- Peepli [Live] (2010)
- Pinkfong ve Bebek Köpek Balığı'nın Uzay Macerası (Pinkfong & Baby Shark's Space Adventure, 2019)
- Silinmiş Çocuk (Boy Erased, 2018)
- Sir (Is Love Enough? Sir, 2018)
- Sivil Cephe (Homefront, 2013)
- Yakışıklı Prens (Charming, 2018)
PuhuTV
Doğuş Holding çatısı altında kurulan ve "Sen Nasıl İzlersen" sloganıyla faaliyetlerini sürdüren PuhuTV; bilgisayar, mobil cihazlar ve akıllı televizyonlar üzerinden erişilebilen uygulama yayınlarının yanı sıra film, dizi, çocuk türlerinde yerli ve yabancı içerikler sunmaya devam ediyor.
İnternet üzerinden hizmet veren bir medya sağlayıcısı olan PuhuTV'nin farklı kategorilerde bu hafta öne çıkan bazı filmleri şöyle;
- Aldanış (Absolute Deception, 2013)
- American Ultra (2015)
- Ateş ile Yangın (Fire with Fire, 2012)
- Başkalarıyla Olmak (Sleeping with Other People, 2015)
- Büyük Oyun (Big Game, 2014)
- Dehşet Evi (Sweet Home, 2015)
- Dehşet Kasabası (Aux Yeux Des Vivants / Among the Living, 2014)
- Hayatımın Şarkısı (La Famille Bélier / The Bélier Family, 2014)
- İntikam (Avengement, 2019)
- İntikam Benim (Dead Man Down, 2013)
- Kana Kan: İntikam (Kickboxer: Vengeance, 2016)
- Karabasan (Dead Awake, 2016)
- Kesişme (Intersections, 2013)
- Max Steel (2016)
- Ödeşme Zamanı (The Debt Collector, 2018)
- Ölüm Oyunu (Turkey Shoot, 2014)
- Taksi 2 (Taxi 2, 2000)
- Taksi 3 (Taxi 3, 2003)
- Taksi 4 (Taxi 4, 2007)
- Taşıyıcı 3 (Transporter 3, 2008)
- Trendeki Adam (Man on the Train, 2011)
Tivibu
Türkiye'nin dijital dönüşümüne liderlik eden Türk Telekom'un dijital televizyon platformu Tivibu, izlenme rekorları kıran yapımları yeni yılda da izleyiciyle buluşturuyor ve filmden diziye, belgeselden çocuk içeriklerine kadar farklı türlerdeki yerli ve yabancı yapımlarıyla her yaştan izleyiciye hitap etmeyi sürdürüyor.
Bu hafta Tivibu'nun yayın akışında ekranlara gelecek filmler şöyle;
- Anneler ve Kızları (1971)
- Aslan Bacanak (1977)
- Baba Bizi Eversene (1975)
- Bay Evet (Yes Man, 2008)
- Güler misin, Ağlar mısın (1975)
- Kezban Paris'te (1971)
- Oh Lucy! (2017)
- Örümcek-Adam: Örümcek Evreninde (Spider-Man: Into the Spider-Verse, 2018)
- Paranormal Activity (2007)
- Sevdiklerimiz (Les Êtres Chers / Our Loved Ones, 2015)
- Sivastopol Savaşı (Bitva za Sevastopol / Battle for Sevastopol, 2015)
- Tetikçinin Gecesi (Collateral, 2004)
- Vincent'tan Sevgilerle (Loving Vincent, 2017)
TRT 1 & TRT 2
Her ay olduğu gibi ocak ayı için de sinefiller için dopdolu bir içerik programı oluşturan TRT'nin zengin arşiviyle hazırlanan "Ev Hayat Dolu" yayın kuşağında; aralarında televizyonda ilk kez izleyiciyle buluşacak filmlerin de yer aldığı ödüllü ve prestijli filmler, orijinal dilinde TRT1 ve TRT2 ekranlarında sinemaseverlerle buluşmaya devam ediyor.
Bu hafta farklı günlerde ekranlara gelecek yayın akışındaki filmler şöyle;
- 400 Darbe (Les Quatre Cents Coups / The 400 Blows, 1959)
- Arizona Silahşörleri (Arizona Raiders, 1965)
- Borç (2018)
- Bozkır: Kuşlara Bak Kuşlara (2019)
- Büyük Adamlar (The Company Men, 2010)
- Dheepan (2015)
- Dönüş (Vozvrashchenie / The Return, 2003)
- Hükümet Kadın (2013)
- İnci Küpeli Kız (Girl with a Pearl Earring, 2003)
- Milyoner (Slumdog Millionaire, 2008)
- Özgürlük Savaşçısı (Free State of Jones, 2016)
- Paterson (2016)
- Pele: Bir Efsanenin Doğuşu (Pelé: Birth of a Legend, 2016)
- Serçelerin Şarkısı (Avaze Gonjeshk-ha / The Song of Sparrows, 2008)
- Shrek 3 (Shrek the Third, 2007)
- Sonsuzluk Teorisi (The Man Who Knew Infinity, 2015)
Festival ajandası
My French Film Festivali
Evinizden ve dünyada her yerden genç Fransız sinemasının tadını çıkarın, hem de bir ay boyunca!
UNIFRANCE tarafından düzenlenen ve dünyanın genç yönetmenlere adanmış ilk frankofon online sinema festivali olan 11. MyFrenchFilmFestival 15 Ocak-15 Şubat 2021 tarihleri arasında gerçekleşecek.
Filmlerin tamamı MyFrenchFilmFestival.com adresinden ve partner platformlardan izlenebilirken, kısa metrajlı yapımlar ise festivalin Facebook sayfası ve YouTube kanalından ücretsiz izlenebilecek.
Sinema severler bir ay boyunca 10'u yarışmacı olmak üzere 13 uzun metrajlı filmi ve yine 10'u yarışmacı olmak üzere 17 kısa metrajlı filmi online ya da çeşitli medya platformları üzerinden izleyebilecekler.
Fransız, Belçika, Kanada ve İsviçre yapımı filmlerden oluşan seçki, Forever Young, Crazy Loving Families, True Heroines, French Ghost Stories, On the Road veya Love gibi kısa ve uzun metrajlı filmler karışık bir şekilde değerlendirilerek konularına göre oluşturuldu.
Çocuk Köşesi'nde ise çocuklar, beş kısa metrajlı sessiz animasyon filmden oluşan çocuk seçkisinin keyfini çıkarabilecek.
Ayrıca bu yılki French Ghost Stories seçkisini iki büyük eser tamamlıyor: Orphée ve La Vie des morts.
Filmler izleyici tarafından puanlanacak ve yorumlanacak; en yüksek puanı alan uzun metrajlı ve kısa metrajlı filmler İzleyici Ödülü'nün sahibi olurken, yanı sıra iki ödül daha verilecek: Yabancı sinemacılardan oluşan uluslararası bir jüri tarafından verilen Jüri Ödülü ve beş gazeteciden oluşan jüri tarafından verilen Uluslararası Basın Ödülü.
Filmlerin tamamı Fransızca ve İngilizce altyazılı olarak, dört film de Türkçe altyazı seçeneği ile gösterilecek.
Festivalin uzun metraj programında yer alan filmler şöyle;
- Ateşli Ruh (Vif-argent / Burning Ghost, 2019)
- Bir Âşığı Hak Ediyorsun (Tu Mérites Un Amour / You Deserve a Lover, 2019)
- Camille (2019)
- Çalışan Kadınlar (Filles de Joie / Working Girls, 2020)
- Ergenler (Adolescentes, 2019)
- Josep (2020)
- Kahramanlar Ölmez (Les Héros Ne Meurent Jamais / Heroes Don't Die, 2019)
- Kocaman (Énorme / Enormous, 2019)
- Kuessipan (2019)
- Madam (Madame, 2019)
- Mutluluk (Felicità, 2019)
- Orfe (Orphée / Orpheus, 1950)
- Sadece Çocuklar (Just Kids, 2019)
Festivalin kısa metraj programında yer alan filmler şöyle;
- Anaokulu Gösterisi (The Kindergarten Show / Le Spectacle de Maternelle, 2019)
- Bayan Chazelles (Miss Chazelles, 2019)
- Bir Arkadaşın Arkadaşı (Friend of a Friend, 2020)
- Boş Yerler (Empty Places, 2020)
- Çekirdek Aile (Famille Nucléaire / Nuclear Family, 2020)
- Dalia'nın Dünyası (Dalia's World, 2020)
- Güzel Çocuklar (Beauty Boys, 2020)
- İlk Vedalar (Un Adieu / First Goodbyes, 2019)
- Köpekler (Mutts / Clebs, 2019)
- Mola (Intermission / Entracte, 2019)
- Motus (Not a Word, 2020)
- O28 (2019)
- Orkestra Şefi (Maestro, 2019)
- Ölülerin Yaşamı (La Vie Des Morts / The Life of the Dead, 1991)
- Sole Mio: Güneşim Benim (Sole Mio, 2019)
- Şehirde Bir Vaşak (Un Lynx Dans La Ville / A Lynx in the Town, 2019)
Pera Film'den "Minyatür 2.0" Sergisine Özel Seçki
Pera Müzesi Film ve Video Programları, geleneksel minyatür sanatının güncel yorumlarını bir araya getiren "Minyatür 2.0" sergisi çerçevesinde yeni bir film seçkisi hazırladı.
Sergide işaret edilen konuların izini süren çevrim içi program Pera Müzesi web sitesi üzerinden izlenebilir.
Pera Film yeni yıla, Pera Müzesi'nin Minyatür 2.0: Güncel Sanatta Minyatür sergisi kapsamında hazırladığı seçkiyle merhaba diyor.
Minyatürden yola çıkan eserlerdeki farklı yaklaşımları ve ortak prensipleri açığa çıkaran sergide yer alan sanatçıların ortak noktasını, dünyaya minyatür aracılığıyla bakmaları oluşturuyor.
İçeri Adım, Dışarı Adım başlıklı film programı ise, sanatçıların sergide minyatürü kullanarak işaret ettiği konuların izini süren, hikayelerine hem içeriden hem de dışarıdan bir gözle bakmaya çalışan üç filme yer veriyor.
Film setinden izdivaç programına, kamera önünden ve arkasından çarpıcı hikâyeler
Genç yönetmenler Su Baloğlu ve Merve Bozcu'nun imzasını taşıyan Onun Filmi, on dört yönetmen kadının Türkiye sinemasında kadın sinemacı olmayı, kadın olmayı anlattıkları bir dünyanın hikâyesini ekrana taşıyor.
Ali Kemal Çınar'ın ikinci uzun metraj filmi olan Gizli, 30 yaşına geldiğinde bir kadına dönüşeceğini öğrenen bir gencin hikâyesini anlatıyor.
Seçkinin diğer filmi, ödüllü belgesel Kamerayla İzdivaç ise, Esra Erol'un bir fenomene dönüşmüş programının kamera önü ve arkasından çok etkileyici kesitler sunuyor.
İçeri Adım, Dışarı Adım film programı, 11-24 Ocak tarihleri arasında Pera Müzesi web sitesi üzerinden çevrim içi olarak izlenebilir.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish