İsrail Hava Kuvvetleri Genel Kurmay Başkanı Tomer Bar, İsrail’in 2006 Temmuz Savaşı sırasında, Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah’a yönelik bir suikast planı hazırladığını ve Hava Kuvvetleri’nin Beyrut’un ve Lübnan’ın birçok bölgesinde kendisini takip ettiğini açıkladı. Bar, Nasrallah’a yakın bir noktaya ulaşıldığı halde suikastın başarılamadığını belirtti. Tomer Bar, Maariv gazetesine verdiği özel demeçte şunları söyledi:
“Nasrallah’ı Beyrut’un birçok yerinde ve özel donanma alanımızda kovaladık. Ancak istihbarat bilgileri uyumlu olmadığı için istediğimiz yere ateş açamadık. Ona çok yaklaşmıştık. Ben ekiple birlikte bizzat operasyona katıldım. Eğer başarılı olsaydık mevcut durumda bir değişiklik meydana getirebilirdik.”
Bar’a göre Nasrallah, kendisine yaklaştıklarından haberdardı.
Tomer Bar, ordusunun başarısızlığını itiraf etmekle birlikte Gazze’de karşılaştıkları birçok zorluğa işaret ederek Filistinli örgütlerin sahip olduğu savaş, askerlik ve eğitim yeteneklerine kıyasla Hava Kuvvetleri’nin İkinci Lübnan Savaşı sırasındaki taktiksel gücünün bugünkünden daha fazla olduğunu vurguladı.
Hedef altyapı olacak
Konuşmasının büyük bir bölümünü Lübnan ve kuzey cephesine ayıran Tomer Bar, kuzey cephesindeki oluşacak her türlü gerilimden Lübnan hükümetini sorumlu tuttu. Bir sonraki savaşın yalnızca Hizbullah değil tüm Lübnan’a yönelik olacağını söyleyerek gözdağı verdi.
Bar açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Hizbullah’ın Lübnan hükümetinin ayrılmaz bir parçası olduğu şu anki konjonktürde ikisi arasında ayrım yapmak mümkün değildir. İsrail için açık bir zafere hizmet eden ve askeri adımlara katkıda bulunan her şey masada olmalıdır. Savaş olması durumunda bunda Lübnan’ın da sorumluluğu olur. Lübnan’ın altyapısal planları İsrail ordusunun eylem listesinin bir parçasıdır. Bu, en büyük etkinin görülmesi gereken tamamlayıcı bir parçadır.”
Tehdidine ordusunun gücüne işaret ederek devam eden Bar, açıklamasını kuzey cephesinde kenetlenilmesi gerektiğini söyledi:
“Bir sonraki savaş belirleyici olacak ve büyük bir ateş gücü kullanılacak. Kuzey cephesindeki zafer ancak tüm güçler arasında gerçek bir kenetlenme ile mümkündür. Kara harekatı, savaşın ilk aşamalarından itibaren yürürlükte olacak. Bu, Hava Kuvvetleri’nin İkinci Lübnan Savaşı’nda sunduğu plandan tamamen farklıdır. Bir sonraki savaşta vuracağımız ilk darbe, istihbaratın da katılımıyla oldukça şiddetli olacak. Hava Kuvvetleri’nden daha önce yapılan açıklamalarda önceliğin hava üstünlüğünün sağlanmasına verilmesinin önemine dikkat çekilmişti. Bugün anlıyoruz ki kuvvetlerin birlik içinde, gerçekten üstün güçlerle meydana gelmesi gerekiyor.”
Bar, Hizbullah’ın yeteneklerinin günden güne artmasına ilişkin bir soruya da şu cevabı verdi:
“Savaşa, düşmanın İkinci Lübnan Savaşı’nda gördüğünden tamamen farklı güçlerle gireceğiz. Ordu, öldürücü güçlere sahip. Biz, Hizbullah’ın füzeler aracılığıyla bize zarar vermeye yönelik oluşturduğu gücü boşa çıkarabileceğimize inanıyoruz. Savunmada daha da güçleneceğiz. Bununla birlikte düşmana ulaşarak dengesini nasıl bozacağımızı da hızlı bir şekilde öğreneceğiz. Basitçe ona, altyapısına, adamlarına, liderlerine ve önemli depolarına el atacağız ve bu daha önce benzeri görülmemiş ölçekte olacak”.
Tomer Bar, böyle bir savaşın Hizbullah’a karşı zaferi garanti edip etmeyeceğine dair soruya da şöyle yanıtladı:
“Evet. Bir ‘terör’ örgütüne karşı bile olsa belirgin bir zafere erişmek mümkün. Tek bir operasyon veya tek bir çaba ile varılacak sihirli bir çözüm yoktur. Ancak sağlıklı bir müdahale ile tablo değişebilir. Önemli olan bunun kapsamlı bir savaş olmadığını ve gazetelerin manşetlerini süslemek amacıyla yapılmadığının anlaşılmasıdır.”
Bar verdiği demeçte ayrıca güvenlik teşkilatının Hizbullah ile bir sonraki karşılaşmanın Suriye cephesine taşınacağının da hesaba katıldığını belirtti. Tomer Bar konuya ilişkin şunları söyledi:
“Hava Kuvvetleri daima paralel birçok cephede mücadele eder. Bu İsrail için bir nevi garanti belgesi niteliğindedir. Biz kendimizi savaşta bozulması gerekeni bozmaya ve her noktada hareket özgürlüğü sağlamaya hazırlıyoruz.”
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
https://www.independentarabia.com/node/23311/
Independent Türkçe için çeviren: Aybüke Gülbeyaz
© The Independent