AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, "Biz hep parti kapatmalarının dışında olduk. Bunun Türkiye'ye faydası olmadığını düşünüyoruz" diye konuştu.
Makamında gazetecilerle buluşan Turan parti kapatma tartışmalarına yönelik açıklamalarda bulundu.
Turan AK Parti olarak partilerin kapatılmasının Türkiye'ye faydası olmadığını düşündüklerini belirterek şunları söyledi:
Ama gelinen yerde HDP'nin iyice hani kör göze parmak sokmak vardır, PKK'yla olan ilişkisi, muhabbeti, sahip çıkması, 'Heykelini dikeceğiz' den sokağa çıkana kadar ki adeta parti değil de bir terör örgütünün paydaşı, yandaşı gibi olması her gün düşündürüyor.
"Ara formül" önerisi
Turan parti kapatmaktan öte cezalar verilmesi gerektiğine işaret ederek, "Hazine yardımının kesilmesi, ilgililerin vekilliğinin düşürülmesi, vekil değilse ceza kovuşturmasının başlaması gibi ara formüller var. Bunların hepsini yargının mutlaka değerlendirmesi kanaatindeyim. HDP'nin bir siyasi parti gibi değil bir terör örgütünün sözcüsü gibi davranıyor olmasından kaynaklı yargı başta tüm kurumların gereğini yapması lazım. Ancak yargı gereğini yapması lazım dediğimizde parti kapatmanın yanında hazine yardımını kesmek gibi, teröre sahip çıkan vekillerin ceza alması, vekilliğinin düşürülmesi ara formüller de var. Yargının tümünü değerlendirmesinde fayda var diye düşünüyorum" şeklinde konuştu.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
"AİHM, Refah Partisi’nin kapatılmasında, başörtüsü davalarında ne kadar adilse, Demirtaş kararında da o kadar adil"
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Selahattin Demirtaş ile ilgili kararının hukuki değil siyasi olduğunu belirten Turan, "Burada konu AİHM kararından önce Demirtaş’ın ne yaptığıdır? 50’den fazla kişinin hayatını kaybettiği 6-8 Ekim Olayları olsun, suç işlemeye alenen tahrik, silahlı terör örgütüne üye olmak, halkı kanunlara uymamaya tahrik etmek, terör örgütü propagandası yapmak, suçu ve suçluyu övmek gibi pek çok suçtan Demirtaş hakkında suç isnadı var. Davalar devam ediyor" diye konuştu.
6-8 Ekim Olaylarının baş müsebbibinin tartışmasız Demirtaş olduğunu ileri süren Turan şunları kaydetti:
HDP MYK’sı, Genel Başkanı halkı sokağa çağıracak, tweet atacak, Kandil’e alan açacak ve bundan sorumlu tutulmayacak, böyle bir şey olabilir mi? 6-8 Ekim'de yaşananların bir AB ülkesinde yaşandığını düşünün, nasıl karar verirlerdi? AİHM, Refah Partisi’nin kapatılmasında, başörtüsü davalarında verdiği kararlarda ne kadar adilse, Demirtaş kararında da o kadar adil. Tutukluluk kararının OHAL döneminde verilmesi vurgusunda bulunup AİHM’nin 18. maddesinin ihlal edildiğine dair karar veriyor. Yani OHAL döneminde alınan bir karar olduğu için AİHM tutukluluk siyasi diyor. Ayrıca dokunulmazlığın kaldırılması kararını da siyasi buluyor.
İHA