Zamana meydan okuyan bir Sudan geleneği: Düğünde kırbaçlama

Bazıları, eski bir fenomen olan ‘Butan’ mirasının gün geçtikçe yok olacağına inanıyor olsa da bugüne kadar devamlılığını sürdürdü

Ca’alin kabilesinin yerel toplulukları tarafından miras olarak aktarılan kırbaçlama, bir erkeklik göstergesidir (AFP)

Düğünlerde kırbaçlama ya da bilinen yerel adıyla 'el-Butan', Arap kökenli bazı kabileler aracılığıyla Sudanlılara miras yoluyla aktarılan kadim bir gelenektir. Söz konusu kabilelerin en ünlüsü Sudan'ın en büyük kabilelerinden biri kabul edilen çeşitli bölge ve şehirlere dağılmış olan Ca'alin kabilesidir. Bu kabilenin bulunduğu şehirler arasında Şendi (Shendi), el-Metamma ve Nil Nehri Eyaleti'ndeki Kebuşya bölgesi yer alıyor. Bu gelenek bu kabileyle özdeşleşti. Öyle ki bu kabilenin mirası olarak kabul edildi.

Ca'alin kabilesinin yerli topluluklarında, deri kırbaç mirasının, erkeklik, sabırlılık, dayanıklılık ve cesareti gösterdiği kabul ediliyor. Bu geleneğin uygulanmadığı düğün ve kutlamalar eksik sayılıyor. Bu uygulama Ca'aalin kabilesinin Sudan'daki birçok şehre dağılması ve bölgeler arası hareketlilik göstermesi nedeniyle ülke geneline yayıldı.

Kırbaçlama, gençlerin etkinliklerinin ayrılmaz bir parçası oldu. Damadın arkadaşları çömlek ve sığır derisinden yapılan Sudan'ın geleneksel davulunun (delluke) coşkulu ritimleri ve kadınlarla kızların sevinç, hayranlık ve cesaret verici çığlıkları arasında çıplak sırtlarını kırbaçlanmak üzere hazırlıyor. Bunların tümü damat arkadaşlarını yüceltmek için yapılıyor. Daha önce damada borçlandıkları kırbaç borçları da böylece ödenmiş oluyor.

'Butan' zamana meydan okuyan bir gelenek

Bazıları, eski bir fenomen olan 'Butan' mirasının gün geçtikçe yok olacağına inanıyor olsa da bugüne kadar devamlılığını sürdürdü. Daha önceleri yerel, kırsal topluluklarla sınırlı iken başkent Hartum dahil olmak üzere çok sayıda şehre yayıldı. Hatta moderniteye tüm yönleriyle meydan okuyarak üniversite duvarlarını aşıp mezuniyet törenlerinde kendine bir yer buldu. Böylece yeni neslin kültürüyle birlikte yaşamaya başladı.

Butan; acı, kan ve şiddeti de içinde barındıran bir gelenek. Ancak bu gelenekte gözyaşının yeri yok. Hatta kırbaç vurulurken hareket etmeyi bırakın titremeye bile izin yok. Bu nedenle genç adam, sabit durmak zorundadır. Böylece kırbaç sırtı ve omzunun etine saplansa bile, ağrı arttığında veya sıcak kan damlaları aktığında gözü neredeyse hiç kırpılmaz. Kendini eğlenceyi izleyen kadınların coşkulu zılgıtları ve geleneksel dellukanın sesine bırakır.

Bazılarının 1930'lu, 1940'lı yıllara dayandığını söylediği Butan tarih boyunca kesintiye uğramadı. Lübnanlı tarihçi Naum Şukayr ise geleneğin 1821-1885 yılları arasında bir dönemde ortaya çıktığını ileri sürdü. Sudan Coğrafyası ve Tarihi isimli kitabında, yerel adı Butan olan kırbaçlamanın güç ve cesaret göstergesi olduğunu genç erkeklerin kamusal ve sosyal etkinliklerde, özellikle düğünlerde kız ve kadınların önünde veya bir kızın aşkı için rekabet edebilmek için dayanıklılık, sabır ve erkekliklerini göstermeyi amaçladıklarına işaret etti. Bu gelenekte sona kadar ayakta kalıp sebat gösteren kişi kazanan ilan ediliyor. Butan bazen de sadece gösteri ve gururlanmak için uygulanıyor.

Neden kırbaç ve belirli bir cellat?

Nil Nehri eyaletindeki Metamma şehrinde Sivil Mahkeme Üyesi ve Ca'alin kabilesinin büyüklerinden Şeyh Muhtar Salim, “Butan, sömürge döneminde Sudan Valisi Gordon Paşa'nın kuşatma ve parçalama sürecinden ona destek olmak için Hartum'a giden kurtarma ekibini yok edip, ölümüne neden olan evlatlarının yiğitliği ve cesaretiyle tarihsel olarak tanınan bu bölge halkının medeniyetini ve mirasını temsil ediyor. Bu durum, Mehdi taraftarlarının başkenti kuşatma altına almalarını ve Cumhuriyet Sarayına girip genel valinin kafasını kesmelerini sağladı. Butan yani kırbaç bizim için erkeklik ve sabırlılık göstergesidir. Bunun için neden kırbacın seçildiğine gelecek olursak, kırbaç daha çok acı vermekle birlikte daha güvenlidir. Mesela ölüme veya ciddi bir zarara neden olabilecek bir sopa gibi değildir. Kullanılan kırbacın özelliklerine gelince; katran emdirilmiş bir deriden yapılır. Bu ona bir esneklik ve daha fazla aı verme özelliği kazandırır. Ayrıca deride çatlamalara neden olmaması için aşmaması gereken belirli bir uzunluğu vardır. Ayrıca kırbacın sapında çeşitli işlemelerle yapılan süslemeler vardır. Bu özelliği ile çobanların hayvan gütmek için kullandığı kamçıdan ayrılır. Eskiden cellatlar olarak bilinen özel bir sınıf vardı. Bu kişiler özellikle de düğünlerdeki kırbaçlama faaliyetlerinde bulunurlardı. Bu kişiler, zararsız ve rahatsızlık vermeyen ya da herhangi bir hastalığa yol açmayan kırbacın nasıl olması gerektiğini iyi bilirdi. Ayrıca kırbacın acıtacağı fakat hassas olmayan bölgeler hakkında da bilgi sahibiydiler.

Kırbaç çeşitleri ve etkinlikler

Salim, Butan'ın tarihi yolculuğu hakkında söylediklerine şunları ekliyor “Geçmişte kırbaç, daha şiddetli ve acı vericiydi. Vurulan bölgeler bu günlerde olduğu gibi yalnızca omuz ve sırtla sınırlı değildi. Birçok çeşidi vardı. Düğünlerde damadı taltif etmek için kullanılan törensel kırbaç. Korkutma kırbacı, biri teslim olup pes edene kadar iki kişiye uygulanır. Borç ödeme kırbacı var, başkasına olan kırbaçlama borcu ödenir. Bir de kırbaçlama yarışı var. Bu uygulamaya katılanlar, ayrıcalık ve beğeni kazanmaya çalışıyor. Bu gelenek düğünlerde genç kızların ilgisini çekmek için yapılır.”

Sivil Mahkeme Üyesi Salim, ayrıca “Bölgede kentleşme tezahürlerine rağmen Butan geleneği kesintiye uğramadı. Ca'alin kabilesine mensup herkes ve Hasaaniye kabilesi gibi uzun süredir orada yaşayan diğer bazı kabilelerin bir gelenek bir miras olarak sürdürdüğü bir uygulama olarak varlığını devam ettiriyor. Hatta Nil Nehri Üniversitesi Shendi Kolejinde bile bu mirası korumak adına Butan mezuniyet törenlerinde sembolik olarak gerçekleştirilmekte. Bişara ismiyle tanınan kişi, atmosfere ve katılımcıların ruhlarına kırbaçlanma arzusunu aşılayan coşkuyu harekete geçiren şarkıları söyleyen en ünlü isimlerden biri kabul edilir” dedi.

Genç nesle ait farklı vizyonlar

Bugünün nesline gelince kırbaçlama konusunda zıt vizyonların ortaya çıkardığı bir tartışma söz konusu. Bir Üniversite Öğrencisi Husam Faruk, “Butan'ı geri kalmışlıkla nitelendirilen gelenek ve göreneklerden biri, çünkü kendini onaylatma ve erkeklik ve gücü yalnızca bedensel yeteneklere bağlı görülüyor. Bunların tek kaynağı artık kaslar değil. Genç erkeği toplumdaki kişiliği ve zihinsel imajını yöneten artık fiziksel güç değil. Kırbaçlamanın bir ceza yöntemi olarak kullanılması reddedilen bir durum. Geleneksel bir miras olabilir fakat bazı insan hakları ilkeleriyle çatışıyor” ifadelerini kullandı.

Fakat Ca'alin kabilesi gençlerinden biri Afifi Ahmed, Faruk'la fikir ayrılığına düşüyor. “Kırbaç geleneği düşünüldüğünde bu, uzun zaman önce adamlarının sertliğiyle tanınan Ca'alin kabilesi fertlerinin sonraki nesillerden taşıdıkları atalarından miras kalan bir gurur. Bu gelenek Ca'alin kabilesi ve aslında genel olarak tüm Sudanlıların ruhu ve vicdanı haline geldi. Tek edilmesi söz konusu olamaz” ifadelerini kullanan Ahmed, gençlere cesaret, cüret ve erkeklik gibi asil değerler kazandıran bu asil mirası korumanının gerekliliğinin altını çizdi.

Kırbaçlama, bir kültür ve nesillerden nesillere aktarılan bir miras

Aynı bağlamda Sudan Kültür Mirası Araştırmacısı Abbas Ahmed el-Hac, Butan'ın savaşa hazırlık ili bağlantılı bir kültür mirası olduğunu söylüyor. Acıdan korkmayan, güçlü ve kendine güvenen nesiller yetiştirmenin amaçlandığını söyledi. Sudan'a çocuklar arasında düello olarak bilinen yolla giren Araplar tarafından taşınan eski bir gelenek olduğuna dikkat çekti. Bu geleneğin neden Ca'alin bölgesiyle ilişkilendirildiğine gelince Hac'a göre, bu kabile Meroitik medeniyetin bulunduğu el-Becraviya bölgesinin merkez üssünde, Metamma ve Kebuşya'nın tüm bölgelerinde yer alıyor. Yunanlılar yazılarında, Meroe Kralı'nın ok atamayan çocuklar dışında halkının fakirlerini 'güneş masası' adı verilen bir masada beslediğinden söz etmişlerdir. Bu istisna, annelerin çocuklarını sütten kesildikten hemen sonra ok atma konusunda okçuluk için eğitmelerine yol açtı. Bu eğitimin, Sudan tarihinde 'Kandaka' olarak bilinen ok atma becerisine sahip anneler de yetiştirdiğine dikkat çekti.

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Independent Türkçe için çeviren: Büşra Abay
 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU