Örümcek-Adam: Evden Uzakta’dan (Spider-Man: Far From Home) yeni bir fragman yayımlandı. Fragmanın açılışında, filmde Örümcek Adam'ı canlandıran aktör Tom Holland’ın “spoiler” uyarısı bulunuyor.
Holland izleyicilere, yeni fragmanın Avengers: Endgame’e ilişkin büyük “spoiler” içerdiğini söylüyor.
Fragmanda, pek çok Marvel hayranının tahmin ettiği gibi patlamanın çoklu evrene yol açtığı ifade ediliyor. Filmde aktör Jake Gyllenhaal’ın canlandırdığı Mysterio karakteri Dünya’nın farklı bir versiyonundan geliyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Fragmanda Örümcek Adam’ın, Endgame’in finalinde kendini feda eden Iron Man’in ardından yas tuttuğunu da görüyoruz.
Ayrıca Örümcek Adam’ın Marvel Sinematik Evreni’nin en önemli figürlerinden biri olarak sahneye çıkacağına işaret ediliyor.
Fragmanda, “Dünyanın yeni bir Iron Man’e ihtiyacı var” ifadeleri kullanılıyor.
Örümcek-Adam: Evden Uzakta 5 Temmuz’da sinemalarda.
ÖLMEDEN ÖNCE İZLEMENİZ GEREKEN 20 FİLM
ÖLMEDEN ÖNCE İZLEMENİZ GEREKEN 20 FİLM
-
1/20
Kutsal Hazine Avcıları (Raiders of the Lost Ark) - 1981 1930'ların macera serisinin bu güncellenmiş halinde Steven Spielberg, pastiş olabilecek bir çalışmayı neredeyse kusursuz bir filme eviriyor. Harrison Ford'un cesur arkeoloğu neredeyse her zaman boyunu aşan işlerin peşinde koşsa da kusursuz eziklikte bir cazibeye sahip ve Douglas Slocombe'nin rastlantısal sinematografisi John Williams'ın en iyi besteleriyle eşleşiyor. Sonunda Indiana Jones ilginç bir şekilde olup bitenlere alakasız kalsa da doğru şeyi yapma konusundaki inanılmaz çabası hala ilham veriyor. HO -
2/20
Güvercinin Kanatları (The Wings of the Dove) - 1997 Henry James'in uyum sağlamada zorlandığına dair kötü bir şöhreti var, ancak bu film karanlık ve parıltılı bir istisna niteliğinde. Helena Bonham Carter'ın Kate Croy'u henüz yakalayamamış olması hoş görülebilir ancak kendi koşullarının da kıskacı söz konusu. Bir başrol oyuncusu olarak, oyunculuğu ve Linus Roache'nin motivasyonu filmi bir tür psikolojik gerilim yapıyor. Iain Softley, Venedik sahnelerini büyüleyici bir ustalıkla yönetiyor ve devamla en sonunda kalbinizi söküp koparıyor. PS -
3/20
Ruhların Kaçışı (Spirited Away) - 2001 Japon animasyon efsanesi Hayao Miyazaki'nin filmleri, çocukları parlak renkler, yaratıcı karakterler ve (genelde) sıkıntılı kahramanlar ile mest ediyor. Ancak, özellikle bu yüksek fantastik destan yetişkinlerin de sindirmesi gereken bölümlere sahip. Genç Chihiro, ebeveynlerini kurtarmak için gizemli bir hamamda işe girerken, seyirciler geleneksel Japon mitlerinin derin köklü yorumlarından Miyazaki'nin Batı tarzı film yapımına ve İkinci Dünya Savaşı'na dair tutkusuna kadar her şeyi keşfedebilir. Film aynı zamanda görsel olarak eşsiz. HO -
4/20
Bir Endülüs Köpeği (Un Chien Andalou) - 1928 Luis Buñuel ve Salvador Dalí, 16 dakikalık, seyirciyi bir göz küresinin kesilme sahnesiyle aniden yüzleştiren bu sürrealist kısa filmle sinemanın yönünü değiştirdi. Anlatım bir kenara bırakılırken, çekimleri yan yana dizme tekniğinin sinir bozucu gücü halen fizyolojik bir gerilim ve davetkar güce sahip rüya gibi bir montajda öne çıktı. PS -
5/20
Yenilmezler (Avengers) - 2012 Evet, ama bize kulak verin: Avengers büyük bir deneysel film. Marvel, sinema tarihinde hiç denenmemiş bir şey yaparak, dört popüler süper kahraman serisiyle kumar oynadı. Marvel kazandı ve bizi uzaylılardan kurtarması gereken olasılık dışı ekibin çalkalanan kimyasını kolay bir işmiş gibi gösterdi. Ancak, takip eden her Marvel taklidinin başarısızlığı, bu milyar dolarlık kumarın ne kadar etkileyici olduğunu ve bu boyutta karakter bazlı hikayeleri sinemada anlatmanın ne derece zor olduğunu ortaya koyuyor. Bonus olarak, bir de Hulk var. HO -
6/20
Cinnet (The Shining) - 1980 Stanley Kubrick'in Korku Şovu klasiği, finaldeki şiddetli kovalamacanın silinmez imgeleriyle hatırlanır, ancak itibarı ve etkisi ise daha önceki yavaş artan geriliminden kaynaklanır. Jack Nicholson zihin sağlığı izole ve perili bir otelde geçirdiği bir kış sezonunda yıpranan, zorda kalmış bir yazardır. Shelley Duvall ise, yazarın giderek ümitsizliğe düşen karısını oynuyor. Aile içi şiddet sorularına değinmesi ve aynı zamanda uzun süre hatırlanacak bir hayalet hikayesi sunması, derinizin içine işleyecek ve orada kalacak. HO -
7/20
Ceset Yiyicilerin İstilası (Invasion of the Body Snatchers) - 1978 Tekrar yapımları haklı çıkaran filmlerden biri olan bu eserde, McCarthy dönemi uzaylı klon geriliminde Philip Kaufman'ın muhteşem ustalığı, filmi 1970'lerin psikoloji jargonuna bir nebze post-Watergate paniği de katarak harika biçimde dönüştürüyor. Donald Sutherland'ın sıkıntılı sağlık müfettişi, ‘pod’ halkının hayli somurtkan bir düşmanıyken histeri de ustalıkla yükseliyor. PS -
8/20
Tenenbaum Ailesi (The Royal Tenenbaums) - 2001 Wes Anderson'ın titizlikle şekillendirilmiş ve güzel bir şekilde işlenen filmleri her zevke uygun değildir. Ancak, bu kalibrede bir oyuncu kadrosu ve normalin daha ötesinde bir samimiyetle yazılmış bir senaryo ile birleştiğinde, büyüleyici olabilirler. Gene Hackman, kurtuluş için son bir girişimde bulunarak, dahilerle dolu ailesinin gözden düşmüş reisini oynuyor. Hollywood'un tanınmış isimlerinin desteğiyle tuhaf, eğlenceli ve aile hayatı gibi ilerleyen bir hikaye. HO -
9/20
Arabistanlı Lawrence (Lawrence of Arabia) - 1962 David Lean'ın T.E. Lawrence'la ilgili Birinci Dünya Savaşı hikayesi, film sektörünce bir mihenk taşı olmaya devam ediyor: Steven Spielberg'in yeni bir filme başlamadan önce her defasında izlediği bir yapım. Filmin dehası, savaşın Lawrence’ın zihnine kazandırdıklarına dair psikolojik içgörü ile büyük ölçekli savaşları -özellikle de Akabe'ye yapılan saldırı- birleştirmesinde yatıyor. Arap karakterlerinin beyazlar tarafından oynanması modern seyirciye kötü gelse de, cüretkar ve göz kamaştırıcı yapımı sayesinde izlenmeye devam ediyor. HO -
10/20
Bisiklet Hırsızları (Bicycle Thieves) - 1948 Vittorio De Sica'nın yoksulluk tuzağının yıkıcı bir portresi olan bu neo-realist başyapıtı hala güncelliğini koruyor. Antonio'ya (Lamberto Maggiorani) çok ihtiyaç duyduğu bir iş teklif ediliyor - ancak iş için bir bisiklete ihtiyaç var ve kendi bisikleti çalındığında, Antonio ve oğlu, geri almak için tehlikeli tedbirlere başvuruyor. Karakterlerine yakın koşullarda hayat süren profesyonel olmayan aktörlerle çekilen bu film bir şefkat ve empati çalışmasıdır. HO -
11/20
Elveda Cariyem (Farewell My Concubine - 1993) Çin tarihinin elli yılını kapsayan bu kapsamlı destan, Pekin Operası'nın iki yıldızının hayatını zor çocukluk eğitiminden İkinci Dünya Savaşı'nın tehlikelerine, komünist devrime ve Kültür Devrimi'ne kadar takip ediyor. Yönetmen Chen Keige, hem Zhang Fengyi'nin Ziaolou karakteri ile Leslie Cheung'in Dieyi karakteri hem de Ziaolou ile eski fahişe karısı Juxian (Gong Li) arasındaki çığır açan ve zorlu romantizmi şekillendirmek için kendi Kültür Devrimi tecrübesinden faydalandı. HO -
12/20
Brezilya (Brazil) - 1985 Aslen 1984½ olarak isimlendirilen film, Terry Gilliam'ın Orwell'e dair bu delicesine hırslı nakaratı, patlama noktasına kadar dolmuş bir dünyaya dair distopik bir komedidir: Jonathan Pryce'ın alt seviye bürokratını delilik ve kaosa sürükleyen, patlama tehdidine yol açan bürokratik bir hata. Çılgın bir bravura ve o döneme kadarki en iyi bilim kurgu prodüksiyon dizaynıyla donatılmış retro-fütüristik bir baskı kabusu. PS -
13/20
Tokyo Hikayesi (Tokyo Story) - 1953 Pauline Kael, filmlerin temel çekiciliğinin aksiyon ve romantizmin “kiss kiss bang bang” olduğunu düşünüyorduysa da, Yasujirou Ozu bu sakin aile dramasında filmin çok daha fazlasını yapabileceğini gösteriyor. İki yaşlı ebeveynin çocuklarını ziyarete gitmesi ve genç neslin başka şeylerle meşgul olduğunu görmeleriyle ilgili basit bir hikaye. Ama aynı zamanda zamanın geçmesi, keder ve her izlediğinizde kalbinizi burkacak yeniye doğru sürekli bir itiş üzerine bir meditasyon. HO -
14/20
Çifte Tazminat (Double Indemnity) - 1944 Eğer kara filmden bir şeyler öğrendiysek, bu cinayet mutabakatlarının iki taraf için de iyi sonuç vermeyeceğidir. Fred MacMurray'ın oynadığı kara sevdalı sigortacının sevmediği kocasının iradesine karşı Barbara Stanwyck'in oynadığı baştan çıkarıcı Phyllis'ine hayat sigortası önerdiğinde alınan ders kesinlikle bu. Yönetmen Billy Wilder civataları sıkar ve Stanwyck'in acımasız kararlılığı MacMurray'ı tanınmayacak derecede değiştirirken, plan sürekli biçimde artan dozda şüphe ve paranoyaya yol açıyor. HO -
15/20
Cennet Günleri (Days of Heaven) - 1978 Terrence Malick'in ikinci ve birçokları için en iyi filmi, özünde eski Ahit'ten bir hikayeye dayanan büyüleyici ve muhteşem bir aşk üçgeni sunuyor. Richard Gere ve Brooke Adams, zengin ve ölmek üzere olan bir çiftçiyi (Sam Shepard) kandırmak için kardeş kılığında iki aşığı canlandırıyor. Nestor Almendros'un büyüleyici altın saat fotoğrafçılığı haklı biçimde Oscar kazanırken, Linda Manz ise Gere'nin genç kız kardeşi rolüyle kalp kırıcı, açık sözlü anlatımı destekliyor. PS -
16/20
Yurttaş Kane (Citizen Kane) - 1941 Bir şeye “Şimdiye kadar yapılmış en iyi film” demekteki sorun, kulağa ev ödevi gibi gelmesi. Unutun gitsin: Orson Welles'in şaheserinde, tüm göz kamaştırıcı teknik ve çığır açan film yapımcılığının ötesinde, damarlarda dolaşan sıcak kan ve atan bir kalp var. Üstelik, saldırgan, bazen demagojik büyük iş adamı portresi ve başarısının kalbinde yatan boşluk, ilk günkü güncelliğini hala muhafaza ediyor. Dahası, Amerika'nın medya manipülasyonuna yatkın olabileceği iması halen oldukça inanılır. HO -
17/20
Cennetin Çocukları (Les Enfants du Paradis) - 1945 Marcel Carné'nin ışık saçan destanının tam kalbinde, 19. yüzyıl tiyatro oyuncularından müteşekkil bir grubun içindeki nirvana ve çaresizlik var. Bu film sadece Fransız sinemasının Altın Çağı'nın çiçek açtığı zamanları temsil etmekle kalmıyor, aynı zamanda filmin temel aldığı gösteri geleneklerine de zarif bir bakış atıyor. Film, bugüne değin izleyeceğiniz en dokunaklı palyaço karakterleriyle dolu. PS -
18/20
Arka Pencere (Rear Window) - 1954 Alfred Hitchcock'un voyörizmi kutlaması olarak veya şimdiye kadar yapılmış en çok tırnak ısırtan gerilim filmlerinden biri olarak görseniz de, işte işinize Gerilim Ustası'ndan mükemmel bir örnek. James Stewart'ın kırık bir bacakla yatağa çakılı fotoğrafçı karakteri, komşularının hayatlarına takıntılı hale gelir ve birinin katil olduğundan şüphelenir. Hitchcock, Grace Kelly'nin alçakgönüllü kız arkadaşını aslanın ağzına koyarak gerilimi dayanılmaz derecede artırırken, alışılmadık derecede savunmasız kahraman - Vertigo'da olduğu gibi - işin ciddiyetini artırır ve kaba kas kuvvetinin günü kurtaramamasını sağlar. HO -
19/20
Bir Gece Oldu (It Happened One Night) - 1934 Claudette Colbert'in sevgilisiyle kaçan varisi ve Clark Gable'ın maddi zorlukları ikiliyi Greyhound otobüsünde tedbirli bir ekip olmaya zorlar - ancak her ikisi de birbirine aşık olarak işleri iyice zorlaştırır. Frank Capra'nın ölümsüz romantik komedisi her şey bir yana, otostop çekmek zorunda kaldıklarında Colbert'in eteğini kaldırarak bacak göstermesi ve Gable'nin yapmacık savunmasını dağıtarak, beyaz perde kimyası için aşk-nefret formülünü icat etti. Elbette zamanının en sükse yapan filmi ve Oscar ödüllerinde büyük beşi kazanan ilk film olmasının bir nedeni vardı. PS -
20/20
Büyük Düşler (Hoop Dreams) -1994 Şikago'daki genç basketbol oyuncu adaylarının denemeleri bize, yetiştirilmelerinden kariyerlerinin ya hep ya hiç noktalarına kadar kesitler sunuyor. Hayal kırıklığı ve zafer arasında gidip gelen şehirli yoksulluğa dair bu portreler için, Steve James'in getto gerçekleri destanı kendisinden sonra gelen tüm spor belgesellerini etkiledi. Akademi'nin belgesel dalının filmi aday göstermemekteki başarısızlığı hiçbir zaman unutulmayacak. PS
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
https://www.independent.co.uk/arts-entertainment/films/news
Independent Türkçe için çeviren: Sezin Bala
© The Independent