Üreme merkezindeki yavru aslanlar bulunduğunda yürüyemeyecek kadar hastaydı. Aslanlar o kadar ihmal edilmişti ki çoğu uyuz hastalığından tüyleri dökülmüştü.

Güney Afrika’nın Kuzey Batı eyaletindeki Pienika Üreme Çiftliği’ne baskın düzenleyen Hayvanlara Zulmü Önleme Toplumu (NSPCA) müfettişleri, 100'den fazla aslan, kaplan, leopar ve vaşağın “korkunç” koşullarda yaşadığını ve sudan mahrum bırakıldığını ortaya çıkardı.

Hayvanların parazitlerin kolayca yayılmasına sebep olan kirli ortamlarda tutulduğu kaydedildi.

Kaderi avcılar tarafından vurulmak ya da değerli kemikleri için katledilmek olan hayvanların çoğunun tüyleri enfeksiyonlar yüzünden neredeyse tamamen döküldü.

Hükümetin hayvan hakları kurumunun çalışanları, hayvan koruma yasalarını çiğneyen işletmeci hakkında dava açtı.

Bu büyük kediler, yavruları biberonla besleyen ve onlarla selfi çeken turistlerden para kazanan “dolandırıcılık endüstrisinde” kullanılıyor.

NSPCA’nın kıdemli müfettişlerinden Douglas Wolhuter, “Aslan, vaşak, kaplan ve leoparların bulunduğu çifliğin aşırı kalabalık olduğu ve barınakların ufak ve yetersiz olduğu saptandı. Hayvanlara su temin edilmediği, kirli çevrenin hastalığa sebep olduğu görüldü. Aslanların 27’si uyuz, vaşaklar ise kendilerine bakamaz durumdaydı. Nörolojik bir rahatsızlığa sahip olduğu için yürüyemeyen 2 yavru ise uzman tedavisi için çiftlikten alındı” diye konuştu.  

Hayvanların kaderi yasal süreçten çıkacak sonuca bağlı / Fotoğraf: The Independent 

Güney Afrika’daki 260 üreme çiftliğinde 12 bin kadar aslan bulunduğu tahmin ediliyor. Ülkenin yıllık ihraç ettiği aslan iskeleti kotası bin 500.

Esaret altında yetişmiş aslanların avlanması yoluyla gelenekesel Asya tıbbı için aslan kemiği temini yapılıyor.

Çiftlikteki koşullar ortaya çıktıktan sonra, koruma grubu Humane Society International/Africa, Güney Afrika hükümetini üreme çiftliklerini kapatmaya çağırdı.

HSI/Afrika Yaban Hayatı Direktörü Audrey Delsink konuyla ilgili şunları söyledi:

“Aslan yavruları birkaç günlükken annelerinden koparılıyor. Yavruların öksüz olduğuna inandırılan yabancı gönüllüler ise para karşılığında yavruları biberonla besliyor. Yaşamlarının ilk yıllarında turistler için bir aksesuar olan, daha sonra ise “aslanla yürüme” safarilerinde kullanılan yavrular, yaşamları boyunca istismar ediliyor. Büyüyüp tehlikeli olduklarında ise, öldürülerek kemikleri geleneksel tıpta kullanılmak üzere Asya’ya ihraç ediliyor. Ya da çitle çevrili alanlarda önceden hazırlanarak avlanmak üzere genelde ABD'den gelen avcılara satılıyor.”

Delsink, aslanların kaderinin yasal süreçten çıkan sonuca bağlı olduğunu söyledi.

Pienika Çiftliği'nin, “önceden hazırlanmış asker avına” karşı olan ama “sorumlu avcılığı” destekleyen Güney Afrika Yırtıcı Hayvan Birliği (Sapa) Konseyi üyesi Jan Steinman'a ait olduğu söyleniyor.

The Independent’a yaptığı açıklamada Sapa yapılan şikayetlerin farkında olduğunu, tüzük ve disiplin süreciyle ilgileneceğini ve bu konuda düzeltici önlemler hazırlayacağını belirtti.

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/news/world/africa

Independent Türkçe için çeviren: Nezir Sümerkan