Müzisyen Bozkurt İlham Gencer'le içinde Atatürk'ün özel odasının da yer aldığı, Agatha Christie'nin konakladığı tarihi mekanlardan Pera Palas Oteli'nde pandemi kısıtlamaları öncesindeki son resital gününde bir araya geldik.
96 yaşındaki Gencer, burada tam 12 yıldır 1950'lerden günümüze yerli ve yabancı pek çok eseri çalıp söyleyerek kulakların pasını siliyor.
Neredeyse bir asırdır piyano çalan İlham Gencer'in repertuvarında neler yok ki… My Way, Kiss of Fire, Quizas Quizas Quizas, Besame Mucho, La Vie En Rose, Godfather ve 80 Günde Devr-i Alem gibi filmlerin müziklerinin yanı sıra Bak Bir Varmış Bir Yokmuş, Mehtaplı Geceler ve Ceylan gibi yerli pek çok eser...
Gencer, pandemi nedeniyle alınan kısmi tedbirler çerçevesinde piyano etkinliğine ara vermek durumunda kalsa da, yeni yılda dinleyicilerle yeniden buluşmayı umut ediyor.
Kimliğinde 1926 doğumlu olduğu yazılsa da 2 yıl geç kayıt ettirildiğini söyleyen Bozkurt İlham Gencer'in annesi ise yabancı şarkılara Türkçe söz yazan ilk isim.
Gencer, 1960'larda hem işletip hem de müzik yaptığı Çatı isimli mekanda pek çok ismin keşfedilmesine öncülük etmiş. Ajda Pekkan, Cem Karaca, Barış Manço, Ayten Alpman, Ferdi Özbeğen ve Emel Sayın gibi isimlerin müzik piyasasında var olmalarında payı büyük.
Kısa bir sohbetin ardından, Türkiye'ye hem jazz müziğini tanıtan hem de pop müzik denildiğinde akla gelen ilk isimlerden Bozkurt İlham Gencer'le haftanın iki günü 15.00-18.00 saatleri arasında Türk ve dünya müziğinden eserleri çalıp söylediği Beyoğlu'ndaki Pera Palace'ta söylemişimizi gerçekleştirdik.
- Müzik dünyasının ustası, yaşayan çınarı olarak biliniyorsunuz ve hâlâ sahnelerde kulakların pasını siliyorsunuz.
Teşekkür ederim. Kimlikte 2 yaş küçük yazmışlar ama tam 96 yaşındayım. Dünyada bu yaşta ayakta piyano çalıp şarkı söyleyen ikinci bir insan yok, varsa çıksın, hodri meydan. Ben yaşayan bir çınarım, bir tarihim. Ama efsane denilmesini pek sevmiyorum çünkü o kelimenin içi boşaltıldı. Pek çok şey için artık efsane deniliyor, indirimler için bile! Bir de ben kendi ismimi çok seviyorum, annemden babamdan Allah razı olsun, ne kadar bana uygun bir isim koymuşlar.
- Nota bilginiz yok, kendinizi yetiştirmişsiniz. Nasıl başladı müzik serüveniniz?
Müzik yeteneğim doğuştan. Nota bilmiyorum, kulakla çalıyorum. Zaten müzik kulağı yoksa, 100 tane konservatuvara da gitsen fayda etmez. Kulak yoksa, müzik de yok. Ne hear, no music. Evdeki duvar piyanosunda 5 yaşından beri çalıyor idim, keşke satmasaydık, o piyano benim için çok mühimdi.
- Markası neydi?
Alman marka. Steinway. Çocukluğum o piyano benim. Keşke bulabilsem onu.
"Ajda Pekkan'ı sahneye çıkardığımda 16 yaşındaydı"
- Türk pop müzpek çok sanatçının keşfedilmelerinde payınız büyük. Cem Karaca, Barış Manço, Ajda Pekkan, Ayten Alpman gibi pek çok ismin arkasındaki kişi olarak biliniyorsunuz. Bozkurt İlham Gencer kendisini nasıl tanımlıyor?
Evet, ben bir yetenek avcısıyım. Kendimi böyle tanımlıyorum. Bu isimlere ek Metin Ersoy, Füsun Önal, Emel Sayın, Yurdaer Doğulu ve diğerleri… Mesela benim Çatı isimli kulübümde gitar çalıyordu Yurdaer. Pek çok isim çıktı oradan. Ajda Pekkan'ı ilk sahneye ben çıkardım. O zaman 16 yaşındaydı. Gayrı resmi pop müzik konservatuvarı gibiydi orası. Rahmetli eşim Ayten Alpman'la önce arkadaşlık yaptık, sonra evlendik. Önce hocası, sonra kocası oldum. Hocasıyken her şey iyiydi ama kocasıyken geçinemedik. Çocuklarımın annesi, Allah rahmet eylesin.
"Jazzcıyım ama Türk Sanat Müziğini de çok seviyorum"
- En keyifle çaldığınız eserler?
Esas branşım jazz. Jazzcıyım ama Türk Sanat Müziğini de çok seviyorum. Bu arada inat ettim, Tarabya'da da sahneye çıktım, Kadri Şençalar ve Ahmet Yutman'la.
"Teknoloji geldi, ruh bitti"
- Günümüzde müzik sektörünün geldiği noktayı ve sanatçıları değerlendirmenizi istesem…
Ruhsuz bir müzik olayına şahit oluyoruz, teknoloji geldi, ruh bitti. Tıpkı silah çıktı, mertlik bozuldudaki gibi. Müzik ruhsuzlaştı… Safiye Ayla, Munir Nurettin Selçuk, Müzeyyen Senar, Muazzez Abacı'ya eşlik etmiş müzisyenim, onları ayrı bir yere koyuyorum. Onlarla kimse yarışamaz.
"Atatürk'ün cenazesinde yaralandım, 2 aya yakın yoğun bakımda kaldım"
- Atatürk'ün İstanbul'da düzenlenen cenaze törenine de katılmışsınız. Hatta o gün bir kaza geçirdiğinizi anlatmıştınız, sizi dinlemeye geldiğimde.
Doğru. Yetim büyüdüm, ben 3 aylıkken ailem ayrılmış. Beni, annemin babası büyüttü. Sonra ilerde öz babama gittim, babacığımı çok seviyordum ama çok genç yaşta kaybettik. Atatürk benim için idoldü. Çok seviyordum ve göremediğim için üzülüyordum. 12 yaşındaydım. Dedemden (Halil Nail) rica ettim. Dolmabahçe'de müthiş bir kalabalık, Ankara'ya götürülmeden öncesi. Atatürk'ün cenazesinde yaralandım, 2 aya yakın Teşvikiye Hastanesi'nde yoğun bakımda kaldım. Hastaneden çıktıktan sonra izdiham yüzünden 11 kişinin ezilerek öldüğünü öğrendim.
"Anayasa için teklifte bulunuyorum"
- "İki Mustafa tartışılmaz" sözünüz…
Önce herkese iki Mustafa'yı anlatmamız lazım. Birisi Yüce Peygamberimiz (sav), diğeri de Gazi Mustafa Kemal Atatürk. Peygamberimize (sav) birinci Mustafa diyelim. O olmasa diğeri de olmayacaktı. İki Mustafa tartışıldığı müddetçe Türkiye'de kutuplaşma devam eder. Müzisyen Bozkurt İlham Gencer olarak, Anayasa için TBMM'ye teklifte bulunuyorum, "İki Mustafa Tartışılmaz" maddesinin, Anayasanın maddeleri arasına koyulmasını teklif ediyorum. Kabul ederlerse Türkiye bu kavgadan, kutuplaşmadan ilk fırsatta kurtulmuş olur. Anayasası olmayanın anası da babası da olmaz.
"Piyano çalarken ölsem kahraman olurdum"
- 42 yıl önce Emirgan'da aracınıza bomba konulması olayına ilişkin neler söylemek istersiniz?
Suçsuz yere idam edilecektim, planları buydu. Ama suçsuzluğumu ispat edecek durumdayım. 1978'de Heybeliada'da işkence gördüm. Arabama konan bomba, ben piyano çalarken infilak edecekti, beni dinleyenler de havaya uçacaktı, ben örgüte mensubum gibi gösterilerek, idam edilecektim. "Bir Türk cihana bedeldir" der Atatürk. Şeytani oyunlar yaparlar, Atatürk düşmanları. İtibarımı, şerefimi yok edecek bir şey yapmaya çalıştılar. Türk Milletçisiyim. Beni, örgüte bomba taşıyormuş gibi göstererek, itibarsızlaştırmaya çalıştılar. Piyano çalarken ölsem, kahraman olurdum. Devletten rica ediyorum, 42 yıl önce olan olayları araştırıp benim suçsuzluğum meydana çıksın ki, başka insanlara kumpas kurulmasın. Savcısı, polisi işin içinde. Kimisi ölmüş, kalanları da benden özür dilemeye davet ediyorum. Allah'a inanıyorum. Allah'a inanmayan hiçbir şeye inanmaz.
"Her gün bir saat spor yapıyorum, herkese yürüyüşü tavsiye ediyorum"
- 96 yaşındasınız. Sağlığınızı nasıl koruduğunuzu, beslenme düzeninizi, spor yapıp yapmadığınızı öğrenmek isterim.
40 yıldır sabah kahvaltısı yapmıyorum. Öğle yemeği de yemiyorum, tek öğün beslenirim o da akşam yemeğiyle. Onun 2 saat sonrasında da çok hafif bir kahvaltı yapıyorum, mümkün olduğu kadar hamursuz, yağsız besleniyorum, tatlı da pek yemem. Aslında ben oruç tutulurkenki sistemi 12 aya uyguladım. Yoğurt çok severdim geçmişte ama şimdi reflü yapıyor.
Yarım saat yatakta, yarım saat de ayakta kültür fizik hareketleri olmak üzere her gün bir saat spor yapıyorum. Koronavirüs öncesi 15'er dakikadan yarım saatti ama şimdi sıkıntıdan artırdım. Parmaklarımı çalıştırmak için parmak antrenmanı yapıyorum. Hayvan sevgim çok büyük. Yatak sporu dediğimi de kedimden öğrendim. Dikkat edin gerinmeden, esnemeden kalkmaz kediler. Esneme hareketleri çok önemli. Bir de herkese yürüyüşü tavsiye ediyorum. Ben kilometrelerce yürürdüm. Salgın öncesine kadar metroya iner biner, kendim gidip gelirdim.
- İlham kaynağınız var mı?
Evet, ilham kaynağım Atatürk. İçimde ukde kalan şey, büyük Atatürk'ü bizzat görememek.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
"Gençlere tavsiyem, egoist, kıskanç olmasınlar"
- Şu hayatta vazgeçilmezleriniz neler oldu?
Müziksiz ve piyanosuz yaşayamam. Son anıma kadar da böyle yaşamak istiyorum.
- Hayat en çok neyi öğretti? Bizlere tavsiyeleriniz var mı?
Hayat bana en çok egoist, kıskanç olmamayı öğretti. Gençlere tavsiyem budur, egoist, kıskanç olmasınlar.
© The Independentturkish