Habertürk yazarı Kübra Par, son dönemde kurulan ve kurulması planlanan partilerin liderlerinin “orta yolcu” tavrının onları sadece kimliksizleştirdiğini söyledi.
Par, bugünkü köşe yazısında Türkiye Değişim Partisi’ni kurmaya hazırlanan Mustafa Sarıgül’ün dün verdiği söyleşideki “Sağcı ve solcu olmayacağız” ifadesini değerlendirdi:
Parti kurma hazırlığında olan Mustafa Sarıgül ve Muharrem İnce, dün Sözcü Gazetesi’nden İsmail Saymaz’a açıklamalar yapmış. Ne dediklerini okurken, son zamanlarda yeni siyasi hareket başlatan isimlerin aynı yanlış ezberde birleştiklerini fark ettim.
Ali Babacan parti kuruyor, “Partimizi sağ, sol veya muhafazakâr olarak tanımlamıyoruz” diyor.
Ahmet Davutoğlu parti kuruyor, “Türkiye'de bundan sonra sağ-sol siyaset olmayacak. Liberal-devletçi ayrımı da olmayacak” diyor.
Muharrem İnce parti kuracak, “Kendimize 'Sol' ya da 'Sağ' demiyoruz, bizim partimiz Cumhuriyetçi olacak” diyor.
Mustafa Sarıgül parti kuracak, “CHP’nin mirasçısı ve sol bir parti olmayacak, ittifaklara katılmayacak. Sol-sağ, bunlar Soğuk Savaş’ın kelimeleridir” diyor.
Sanki “Solcuyum” ya da “Sağcıyım” demezlerse, ideolojik bir çizgi benimsemezlerse, karşı mahallenin seçmeni koşarak onlara oy verecek...
Halbuki kutuplaşmanın, kamplaşmanın zirve yaptığı, milliyetçiliğin katbekat yükseldiği, siyasi safların keskinleştiği bir atmosferde yeni kurulan partilerin bu orta yolcu tavrı onları sadece ve sadece kimliksizleştiriyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
“Tamam cepheleştirmemeniz iyi bir şey ama seçmen tercihlerini belirleyen ve geçmişten bugüne kökleşmiş eğilimler var” diyen Par, şu eleştirileri yöneltti:
Hadi sağı-solu geçtim ama milliyetçi misiniz, dindar mısınız, seküler misiniz? Kürt meselesine nasıl bakıyorsunuz? Seçmen hangi değerler üzerinden partinizle aidiyet bağı kuracak? Davanız nedir?
“Milletin derdi ekmek parası, ideolojik faktörlerin etkisi yok” demek pek moda oldu. Oysa ki insanlar hâlâ kimlik aidiyetlerini merkeze alarak oy veriyor.
AK Parti, CHP, MHP ve HDP yıllardır kemik bir tabana sahipse bunun arkasında hayat tarzı tercihleri ve dünya görüşlerinin ciddi oranda payı var.
Bir ülkücüyü, Kürt milliyetçisini, Atatürkçü’yü, İslamcı'yı ya da muhafazakârı bu kimliksiz siyasetle oy vermeye ikna edemezsiniz.
Politik söylemi net olan büyük partiler anakara olarak ortada dururken siz onlardan kopup etrafa dağılmış küçük adacıklar gibi görünüyorsunuz.
Anketlerde yüzde 1’i aşamamanızın temel nedeni de bu…
Partisinden memnun olmayan birkaç mutsuz, kararsız seçmen size yönelir belki diye beklemek yerine kitle partisi olmaya yakışır, kırmızı çizgileri belli net bir duruş ve güçlü karizmatik liderlik sergileyin…
Habertürk, Independent Türkçe