Vaka sayıları neden şimdi açıklandı? Uzmanlar üç neden saydı: Artan kamuoyu baskısı, gerçeklerin daha fazla gizlenememesi ve aşı dağıtım planı

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vaka sayılarının daha da artabileceği uyarısı yapan hekimler, gerekli koşulların sağlanarak tam kapanmanın şart olduğunu savunuyor

Bilim insanları, Sağlık Bakanı Koca'nın koronavirüs verilerin ilişkin açıklamalarını değerlendirdi. Prof. Dr. Şenol, mızrağın artık çuvala sığımadığını söyledi / Kolaj: Independent Türkçe 

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını etkisini artırarak sürdürüyor.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın dün akşam 28 bin 351 vakanın bulunduğunu açıklamasının ardından Türkiye, nüfusa oranlı vaka sayıları sıralamasına göre ABD, Hindistan, Polonya ve Brezilya'nın ardından 5. sıraya yerleşti.

Türkiye, pozitif vakada Avrupa ülkeleri arasında ise ikinci oldu.

Açıklamalar, bakanlığın veriler konusunda en başından beri 'şeffaf davranmadığı' yönündeki tartışmaları alevlendirdi. 

Vakaların daha önce paylaşılmamasına yönelik tepkiler de büyüdü.

Prof. Dr. Kayıhan Pala, Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol ve Prof. Dr. Güner Sönmez, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın açıklamalarını ve bundan sonra yapılması gerekenleri Independent Türkçe'ye değerlendirdi.

Pala: 40 bine yakın vaka olduğunu tahmin etmek gerçekçi bir yaklaşım

Vakal sayılarının neden daha önce değil de şimdi açıklandığına ilişkin Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) Kovid-19 İzleme Grubu Üyesi Pala, şu yorumu yaptı:

'Ne oldu da kabul etmek zorunda kaldı?' diye biz de soruyoruz. Ulusal ve uluslararası kamuoyu baskısıyla dün ilk kez doğrulanmış günlük vaka sayısı açıklandı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve diğer belediyelerin başkanlarının açıklamalarına, valilerin ve bazı milletvekilleri tarafından belgelerin ortaya çıkarılması eklenince, kamuoyundaki beklenti büyüdü. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) de Türkiye'nin doğrulanmış vaka sayısını açıklamasını istedi. Tüm bunlar verilerin açıklanmasına etki etti.

Vaka sayısına ilişkin açıklamanın kendilerini şaşırtıp şaşırtmadığını da sorduğumuz Kayıhan Pala, şu yanıtı verdi:

Bizim açımızdan şaşırtıcı değil, Sağlık Bakanı'nın (Fahrettin Koca) kabul etmesi bakımından şaşırtıcı.

Pala, PCR testlerinin her vakada pozitif sonuç vermediğinin bilindiğini ve pozitif yakalama oranının yüzde 60 olduğu göz önünde bulundurulduğunda dün test yaptıran kişilerin arasında 40 bine yakın vakanın bulunduğu yönündeki tahminin ise gerçekçi bir yaklaşım olduğunu savundu.

"Temaslı kişilerin test yaptırmasında hala sorun yaşanıyor"

Testlerin ulaşabilir olmadığını ifade eden Prof. Dr. Pala, temaslı kişilere testin yapılmamasını eleştirdi:

Temaslı kişilerin test yaptırmasında hala sorun yaşanıyor. Devlet hastanesindeki uzun kuyruklara girmek istemeyenleri da düşünürsek, günlük vaka sayısı daha da yüksek. Zaten TTB, geçtiğimiz hafta 47 bin olarak açıklamıştı.

Prof. Dr. Kayıhan Pala TTB.jpg
Prof. Dr. Kayıhan Pala / Fotoğraf: TTB

 

"Bir bakan istifa etmek için daha neyi bekler?" 

Salgını önlemek için atılacak adımları da değerlendiren Pala, "Bir bakan istifa etmek için daha neyi bekler? Dünkü vakalara bakıldığında ülkeler sıralamasında en üst sıralardayız. Türkiye'de salgının kontrol altında olmadığını ve ivedilikle önlem alınması gerektiğini defalarca söyledik. Halk mağdur edilmeden, koşulları sağlanmış bir kapatmanın uygulanması şart" yorumunu yaptı.

 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

 

Şenol: Artık mızrak çuvala sığmıyor, gerçekler gizlenemiyor

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol ise "Neden şimdi?" sorusuna "Bu soruyu biz de soruyoruz. Sayın Bakana sormak lazım, neden şimdi? Öncelikle kamuoyu baskısı nedeniyle. Çünkü artık mızrak çuvala sığmıyor, gerçekler gizlenemiyor" yorumunu yaptı.

28 bin 351 olarak açıklanan vaka sayısı için "Geç gelen, kısmi gerçek" nitelemesinde bulunan Şenol, "Hâlâ bilinmeyen veriler var. Bugüne kadar verilmeyen tüm rakamların verilmesi gerekli. Gerçek rakamların saklanılması kabul edilemez. Tüm gerçek verileri bilmeye ihtiyacımız var. Nasıl ki ağır bir hastalığı, bitki çayı yaparak atlatamazsınız, bizlerin de burada ciddi bir reçeteye ihtiyacı var" ifadesini kullandı.

"O veriler bilinse, sağlık çalışanları ölmeyecekti"

"Haziran açılışlarından sonra 'turkuvaz tablo'daki veriler gerçek veriler değil. Gerekçe, bizi ilgilendirmediğinin düşünülmesi" diyen Şenol, Bilim Kurulu üyelerine de tepki gösterdi:

O veriler bilinse, tüm hastaneler pandemi koşullarında çalışmaya çevrilecek ve sağlık çalışanları ölmeyecekti! O veriler bilinse, okullarda, öğretmenler ve veliler hastalanmayacak, ölenler ölmeyecekti. O veriler bilinse, insanlar ellerini kollarını sallayarak kalabalıklara girmeyebilecekti.

Şenol'dan Bilim Kurulu'na: Önlenebilir pek çok ölüm oldu, rahat uyudunuz mu?

Şenol, "Hâlâ gerçeğin bu boyutunu bilip bilmediklerinden emin olamadığım Bilim Kurulu üyelerine soruyorum, önlenebilir pek çok ölüm oldu. Hala o veriler bilinmeseydi diyebilir misiniz? Rahat uyudunuz mu?" diye sordu.

 

Prof. Dr. Esin Şenol .jpeg
Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol / Fotoğraf: Gazi Üniversitesi 

 

"Pandemi seferberliği ilan edilmeli"

Tam kapanma talebini defalarca dile getirdiklerini belirten Şenol, "Planlı, şeffaf, dürüst bir salgın yönetimine ihtiyacımız var. Tüm verilerin açıklanması, alınacak tedbirler bakımından, sağlık sisteminin tümüyle pandemi sistemine çevrilmesi, salgının geldiği bu noktada gerekli tüm önlemlerin alınması bakımından önemli. Pandemi seferberliği ilan edilmeli, ülkenin tüm insan kaynaklarını masaya oturması gerekli, Meclis dahil" şeklinde konuştu.

 

istiklal-caddesi-istanbul-korona-AP.jpg
Fotoğraf: AP

 

Sönmez: Vaka sayılarını dile getirdiğimizde, bunu siyasi gerekçelerle yaptığımız iddia edildi

Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Güner Sönmez'e göre bakanlığın vaka sayısını paylaşması şaşırtıcı değil ancak çok daha önce yapılmalıydı.

Kendisinin de aralarında bulunduğu pek çok hekimin vakaların açıklanmasını talep ettiğinde, kimileri tarafından eleştirildiğini belirten Sönmez, "Vaka sayısının 30 bin civarında olduğu yönünde tahminimiz zaten vardı. Daha yüksek olma ihtimali de var. Vaka sayılarını dile getirdiğimizde, politik bir tavır içinde olduğumuz, bunu siyasi gerekçelerle yaptığımız iddia edildi, hakarete varan eleştiriler oldu ama tamamen objektif bir değerlendirmeydi. DSÖ'nün Türkiye'den vaka sayısını açıklamaya yönelik talebi vardı" ifadelerini kullandı.

"Dünya Sağlık Örgütü, yüksek vaka sayısına sahip ülkelere aşı önceliği tanınacağını açıkladı"

Aylarca açıklanmayıp şimdi açıklanan vaka sayılarına ilişkin ise şu yorumu yaptı:

Dünya Sağlık Örgütü, yüksek vaka sayısına sahip ülkelere aşı önceliği tanınacağını açıkladı. Bakanlığın verileri şimdi açıklamasında bu durumun da etkisi olabilir. Vatandaşı kötümserliğe sevk etmemek için yaptılar diye düşünüldüğünde veri saklamak, bilime ters. Tüm verilerin en baştan paylaşılması, çok daha iyi olurdu. Halk ne kadar vahim bir durumda olunduğunu algılar, daha dikkat eder, yasakları delmezdi. Bugünden itibaren kişilerin bireysel tedbirleri artıracağını düşünüyorum.

"Temaslı takibi sıkı şekilde yapılsa, vaka sayısının daha da yükselme ihtimali var"

Türkiye'nin 28 bini aşkın Kovid-19 vakasıyla dünyada 3. sıraya yerleşmesine de değinen Güner Sönmez, "Avrupa'nın en kötüsü diye addledilen İtalya'dan daha yüksek hasta sayısına ulaştık. ABD ve Hindistan'dan sonra dünyada 3. ülkeyiz. Bu felaket bir durum" yorumunu yaptı.

Temaslı kişilere test yapılmadığına dikkati çeken Sönmez, "Semptom göstermeyenlere test yapmıyorlar. Temaslı takibi sıkı şekilde yapılsa, vaka sayısının daha da yükselme ihtimali var, ki bu çok endişe verici" dedi.

Kovid-19 hastalarının yüzde 80-85'inin asomptometik (hastalık belirtisi göstermeyen) olduğunu ya da hastalığı hafif geçirdiğini belirten Prof. Dr. Güner Sönmez, bu kişiler ile birlikte PCR testi negatif olup akciğer tomografisiyle tanı konulan hastaların dahil edilmesiyle toplam vaka sayısını artacağını ifade etti.  

Salgının önünü almaya yönelik geçtiğimiz hafta başlatılan kısmi tedbirleri yetersiz bulan Prof. Dr. Güner Sönmez, asıl sıkıntının aralık ayında görülebileceği uyarısında bulundu:

Kısmi kapatmayla salgını kontrol altına almak imkânsız görünüyor. Kaldı ki grip sezonu asıl aralık ayında başlıyor. Grip vakaları başladığında test talebinde bulunan kişi sayısı artacak, vakalar nedeniyle hastanelerin de yükü artacak. Diğer taraftan yoğun bakımların yüzde 70-80 oranında dolu olduğu söylendi ancak sağlık sistemi yataktan ibaret değil, sağlık çalışanlarında da Kovid-19 görülüyor. Bu durum, bir çalışanın en az10-15 gün hizmet yapamaması demektir.

 

Prof. Dr. Güner Sönmez Twitter DrGunerSonmez.jpg
Prof. Dr. Güner Sönmez / Fotoğraf: Twitter / @DrGunerSonmez

 

"Halkı mağdur etmeyecek şekilde, en az 14 gün kapanmalıyız"

En az 14 gün tam kapanmanın şart olduğunu savunan Sönmez, Avrupa örneğini vererek, oradaki gibi kapanırken çalışanların mağdur edilmemesine yönelik devletin bir çıkış bulması gerektiğini ifade etti. Aksi takdirde eve ekmek götürmek durumunda olan kişilerin toplu taşıma kullanmaya, kalabalık ortamlarda çalışmaya ve sosyal hareketliliğe neden olmayı sürdüreceğini belirten Sönmez, bulaşın süreceğini söyledi.

 

Ne olmuştu?

Sağlık Bakanlığı'nın şeffaf davranmadığını savunan Türk Tabipleri Birliği (TTB), aile hekimleri arasında kasım ayında yaptığı anketin sonuçlarına göre, koronavirüs vaka sayılarında yüzde 300'lük artış yaşandığını ifade ederek, Türkiye genelindeki günlük yeni vaka sayısının 47 bini, İstanbul'dakinin ise 12 bini aştığını öne sürmüştü.

İBB de bakanlığın objektif davranmadığını öne sürerek, Mezarlıklar Daire Başkanlığı'ndaki ‘bulaşıcı hastalık kaynaklı' ölümler ile bakanlık verilerinin uyuşmamasını gerekçe göstermişti.

Geçtiğimiz hafta açıklama yapan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu mart ayından bu yana İstanbul'da bulaşıcı hastalıktan vefat edenlerin sayısının 10 bin 681 olduğunu, bakanlığın ise 11 bin 943 kişinin Kovid-19 nedeniyle yaşamını yitirdiğini açıkladığını söylemişti.

İmamoğlu, önceki gün ise "Bu konuda benim dilimin kemiği yok. Mecburum konuşmaya. Dün akşam (22 Kasım), bulaşıcı hastalıktan İstanbul'daki vefat sayısı, 186. Ben şimdi ne yapayım yani, susayım mı, yutkunayım mı? Ben uyuyamadım ki gece" ifadelerini kullanmıştı.

CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen de Sağlık Bakanlığı'nın açıkladığı Kovid-19 verilerinin gerçeği yansıtmadığını iddia ederek, "Koronavirüs nedeniyle şu ana kadar 40 bine yakın vatandaşımız hayatını kaybetti. Türkiye şu anda günlük vaka sayısı açısından 50 bin vakaya dayanmış durumdadır" şeklinde konuşmuştu.

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU