Ankara'ya yürüyüş kararı alan Birleşik Metal-İş üyesi işçiler dün polisin sert müdahalesiyle karşılaşmış ve toplamda 110 kişi gözaltına alınmıştı. Serbest bırakılmalarının ardından işçilerin Ankara'ya yürüyüşü başladı. DİSK / Birleşik Metal-İş Genel Sekreteri Özkan Atar, yaşanan gelişmeleri, işçilerin ve sendikanın taleplerini Tükenmez Haber'den Denizcan Akar'a anlattı.

Atar, işçilerin ve sendikanın taleplerini "İşçilerin ve sendikamızın talepleri bir an önce bu ücretsiz izin uygulamasının sonlandırılması. En son yasayla birlikte hazirana kadar cumhurbaşkanına uzatma yetkisi verildi. Ücretsiz izindeki arkadaşlarımızın işlerine dönmelerini istiyoruz. Sendika üyeliği sebebiyle yasadışı biçimde tazminatsız, haksız hukuksuz işten atılan işçi arkadaşlarımızın işlerine dönerek sendikal haklarına kavuşmalarını talep ediyoruz" sözleriyle aktardı.

DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu da işçileri Ankara'ya uğurlamak için geldikleri Gebze'de yaptığı basın açıklamasında "Temel hakkını kullanmak için yola çıkan ve önü kesilen ama tüm baskılara rağmen dimdik ayakta olan, Türkiye işçi sınıfına, dünya işçi sınıfına umut olan bütün işçi kardeşlerimi selamlıyorum" ifadelerini kullandı.

Atar, işçilerin neden yürüme kararı aldığını ise şu sözlerle ifade etti:

Gebze, Dilovası bölgesinde HSK Systemair, Özer Elektrik ve Baldur Süspansiyon işçileri sendikal hak ihlallerine uğradı. Dört ay önce Özer Elektrik'te onun üzerinde arkadaşımız tazminatsız olarak işten çıkarıldı. İşten çıkarma yasağı pandemi tedbirleri doğrultusunda Nisan ayında devreye girmişti. Ama aynı zamanda AKP iktidarı, sermayeye ücretsiz izin imkanını veren yasal düzenleme yapmıştı. Bu doğrultuda HSK Systemair işçileri de yaklaşık iki ay önce sendikamızda örgütlendiler. Kırkın üzerinde arkadaşımız ücretsiz izne maruz bırakıldı. İşveren, yerlerine  taşeron işçi getirerek üretimini sürdürdü. Baldur işçileri de beş yıldır devam eden yetki davaları sonucunda sendikaları Birleşik Metal İş'in yetkiyi kazanması üzerine toplu sözleşme süreci başlamıştı. Sendika temsilcileri atandı. Baldur işçileri, Mercedes Benz otomotiv tekeline tedarikçi anlamında üretim yapan Baldur, beş işçiyi işten çıkardı. Bu üç iş yerinde gerek ücretsiz izne maruz kalan, gerek işsiz kalan arkadaşlarımız seslerini duyurmak için Ankara'ya Çalışma Bakanlığı'na gitmek istediler.

Ücretsiz izin tepkisi

İki milyon üzerinde çalışanın ücretsiz izne çıkarıldığını anımsatan Atar, "Günde 29 lirayla açlık ve sefalet içerisinde yaşamlarını sürdürme çabası içindeler. Bunları aktarmak için yolculuğu yapmak istediler ve Kocaeli Valiliği işçilerin yürüyüşünü engellmek için saldırı gerçekleştirildi" diye konuştu.

Atar, kendisinin de aralarında olduğu çok sayıda kişinin gözaltına alınmasını "Bizler de dahil olmak üzere sendika yöneticileri, demokratik kitle örgütleri, emek yanlısı siyasi örgütlerden gelenler olmak üzere 110 kişi gözaltına alındı. Çeşitli yerlerinden yaralandı ve darp edildi. Ve akşam saatlerinde serbest bırakıldık" sözleriyle anlattı.

"Ismarlama genelge"

Kocaeli Valiliği'nin işçilerin Ankara eylemi kararını açıklamasından sonra  pandemi gerekçesiyle 30 gün boyunca toplantı ve yürüyüşleri yasakladığını belirtti. Atar, söz konusu genelge için 'ısmarlama ve Anayasa'ya aykırı' ifadelerini kullandı.

Atar açıklamasının devamında şunları kaydetti:

Şiddete başvurmadan, önceden izin almaksızın herkes toplantı yapabilir. Gösteri, yürüyüş yapabilir. Biz de bu Anayasal haktan kaynaklı Kocaeli Valiliği'ni protesto ettik ve Ankara yürüyüşümüzü başlattık. İşçi arkadaşlarımız şu an Ankara yolundalar.

Madencilere jandarma müdahalesi

12 Ekim'den bu yana tazminat hakları için eylem yapan Ermenekli madenciler de yapılan görüşmelerden herhangi bir sonuç çıkmaması üzerine eylemlerinin 87'inci gününde yeniden Ankara yürüyüşüne başladı. Yürüyüşe geçen madencilerin önü jandarma ve polis ekipleri tarafından kesildi.

Kolluk kuvvetleriyle yapılan görüşmede yürüyüşe izin verilmeyeceği belirtilirken, madenciler yaşananlara tepki gösterdi.

Madencilerden bazıları yaşananlara tepkilerini "Sen benim hakkımı aramadın. Benim hakkımı alamadın. Bana vatandaşım deme bundan sonra. Bu milletin sırtından yediğiniz ekmekler haram olsun" ifadeleriyle gösterdi. 

 Başka bir maden işçisi ise tepkisini şöyle dile getirdi:

Bu kadar maden işçisinin alın teri bu siyasileri boğacak. Siz kimin yanındasınız biz gördük. Yüz defa da bin defa da gözaltına alsanız biz vazgeçmeyeceğiz. Zenginler mi bu memlekete sahip yoksa emekçiler mi? Bunu göreceğiz. Bizi verilen sözlerin arkasında durmayanları da göreceğiz. İki tane patrondan hesap soramadınız bu neyin acizliğidir?

15 madenci gözaltına alındı

Gazete Duvar'dan Cihan Başakçıoğlu'nun haberine göre işçilerin konuşmalarının ardından Bağımsız Maden İş Genel Başkanı Tahir Çetin fenalaştı. Çetin, alanda ambulans olmadığı için bir madencinin aracı ile Ermenek Devlet Hastanesi'ne götürüldü.

"Yolu aç jandarma geliyoruz Ankara", "Gemileri yaktık geri dönüş yok" sloganları atan madenciler bir süre sonra jandarmanın coplu, biber gazlı, plastik vermili ve tazyikli sulu müdahalesine maruz kaldı.

Müdahalede hastaneden dönen Bağımsız Maden İş Genel Başkanı Tahir Çetin ile Örgütlenme Uzmanı Ayşe Büşra Yılmaz'ın da aralarında bulunduğu 15 madenci gözaltına alındı.

Gazete Duvar, Tükenmez Haber, Independent Türkçe